BÖLÜM
İKİ
İsa
Mesih Tanrı’nın Adlarına ve Ünvanlarına
Sahiptir
Mesih'in tanrısallığıyla ilgili en büyük
tartışmalardan biri, İsa'nın yaşadığı zamanlarda
gerçekleşmiştir. İsa, Eski Antlaşma'da Tanrı
için kullanılan adları ve ünvanları üzerine
alıp, insanların Kendisini bu adlarla çağırmasına
izin vermiştir. Yahudi din önderleri bu
duruma o kadar sinirlenmişlerdi ki, İsa'yı
dine hakaretten öldürmek istediler. Yahudi
yetkililerinin, bu Galileli öğretmenin Yüce
Tanrı olduğunu iddia ettiğinden hiçbir şüpheleri
yoktu. Allahın isimleri ve
isa Mesihin Tanrılığı
Birisi karşı çıkıp, 'İsa'nın bu tanrısal
adları ve ünvanları üzerine alması, O'nu
Tanrı'yla bir yapmaz' diyebilir. Birçok
kişi aynı isme ve ünvana sahip olabilir.
Veya John Smith adlı bir şahıs, aynı zamanda
hem bir adam, hem bir koca, hem de bir satış
müdürü olabilir. Bazı isimler ve ünvanlar
sadece bir kişiye mahsus olabilir. Örneğin;
sadece bir Birleşik Devletler Başkanı vardır.
Kutsal Kitab'ın İsa için kullandığı birçok
ad ve ünvan sadece Tanrı'ya ait olan ad
ve ünvanlardı.Allahın
isimleri ve isa Mesihin Tanrılığı
Yahve
(Yehova)
İsa, Yahudilerce en çok saygı duyulan Tanrı'nın
Yahve adını Kendisi için kullanmıştır:Allahın
isimleri ve isa Mesihin Tanrılığı
Tanrı bu adı ilk kez Çıkış 3'te halkına
söylemiştir. Musa Tanrı'ya; "Seni hangi
adla çağırayım?" diye sorunca Tanrı
şöyle karşılık vermiştir:
"Ben,
Ben Olanım... İsrail oğullarına; Beni size
BEN'im gönderdi diyeceksin" (Çıkış
3:13-14).Allahın
isimleri ve isa Mesihin Tanrılığı
BEN'im sözü Yahve kelimesi değildir. Bu
kelime Çıkış 3:15'teki Yahve kelimesinin
de türediği "olmak" kelimesinden
kaynaklanır. Tanrı'nın Musa'ya söylemiş
olduğu "Ben, Ben Olanım" ünvanı
15 ayette kısaltılmış biçimde açıklanan
Yahve kelimesinin, sonsuz bir şekilde ifade
edilişidir. Eski Antlaşma'nın Yunanca çevirisi
olan Septuagint, Çıkış 3:14'teki BEN'im
kelimesini "ego eimi" olarak yansıtmıştır.
(İsa zamanında yeryüzünde çoğunlukla konuşulan
dil Grekçeydi ve Grekçe Yeni Antlaşma'nın
diliydi).Allahın
isimleri ve isa Mesihin Tanrılığı
İsa'nın zamanında BEN'im kelimesinin Grekçe
(ego eimi) kullanımı, İbranice'deki Yahve
kelimesinin karşılığıydı. Metne bağlı olarak,
"BEN'im" kelimesinin vurgulu bir
biçimde söylenişiydi (Yuhanna 9:9).Allahın
isimleri ve isa Mesihin Tanrılığı
İsa, birçok kez sadece Tanrı için kullanılan
ego eimi kelimesini kendisi için kullanmıştır.
Bunun en açık örneğini Yuhanna 8:57-59'da
görüyoruz: "Sen daha elli yaşında bile
değilsin. İbrahim'i de mi gördün? dediler.
İsa, size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim
doğmadan önce BEN (ego eimi) var'ım. O zaman
İsa'yı taşlamak için yerden taş aldılar."
İsa'nın bu iddiasından dolayı Yahudiler
O'nu öldürmek istediler. Eski Antlaşma bu
konuda oldukça açıktı. Tanrı'ya hakaret
etmenin bedeli taşlanarak öldürülmekti (Levililer
24:16).
İsa bu ünvanı başka durumlarda da üzerine
almıştır. Aynı bölümün başlarında İsa şöyle
demiştir: "Benim (ego eimi) O olduğuma
iman etmezseniz günahlarınızın içinde öleceksiniz"
(Yuhanna 8:24). Yahudilere şöyle demiştir:
"İnsanoğlu'nu yukarı kaldırdığınız
zaman benim (ego eimi) O olduğumu anlayacaksınız"
(Yuhanna 8:28). Grekçe metinde "O"
üçüncü tekil şahıs olarak yer almamaktadır.
İsa sürekli bir şekilde tanrısallığını doğrulamıştır.
Yahudi tapınak bekçileri ve Romalı askerler,
İsa çarmıha gerilmeden bir gece önce O'nu
tutuklamaya geldiklerinde İsa onlara şu
soruyu sormuştur: "İsa, kimi arıyorsunuz?
diye sordu. Nasıralı İsa'yı diye karşılık
verdiler. İsa onlara 'Ben'im' (ego eimi)
dedi" (Yuhanna 18:4). O'nun iddiasının
ve kişiliğinin gücü karşısında duramadılar.
İsa'nın Tanrılığına inanmış olan Yeni Antlaşma
yazarları, İsa'yı Eski Antlaşma'daki Yahve
olarak tanıtmakta bir sakınca görmemişlerdir.
Markos İncilinin başında İşaya'nın şu sözleri
yer alır: "Çağıranın sesi: Çölde Rabbin
(Yahve) yolunu hazırlayın, bozkırda Allahımız
için büyük bir yol düz edin" (İşaya
40:3). Markos bu ayetin, Vaftizci Yahya'nın,
İsa'nın yolunu hazırlamasıyla gerçekleştiğini
belirtmiştir (Markos 1:2-4; Yuhanna 1:23
ile karşılaştırınız).
Pavlus, Yoel 2:32'yi aktarmıştır: "Ve
vaki olacak ki her kim Rabbin ismini çağırırsa,
kurtulacak." Pavlus bu ayeti İsa'yla
bağdaştırarak; "Rabbe yakaran herkes
kurtulacaktır" demiştir (Romalılar
10:13).
Petrus da Yoel'deki aynı ayeti aktarmıştır:
"O zaman Rabbe yakaran herkes kurtulacaktır"
(Elçilerin İşleri 2:21). İnsanlar kurtulmak
için ne yapmaları gerektiğini sorduklarında
Petrus onlara; "Tövbe edin, her biriniz
İsa Mesih'in adıyla vaftiz olsun..."
(Elçilerin İşleri 2:38). Rabbin (Yahve)
adıyla kurtuluşa erişeceklerini söyledikten
sonra, Petrus İsa Mesih'in adıyla vaftiz
olmaları gerektiğini söylüyor. Petrus, Mesih'in
Tanrı olduğuna inanmamış olsaydı, o zaman
insanları Yahve adıyla vaftiz olmaya çağırırdı.
Herhalde İsa'nın öğrencilerinin, O'nun Tanrı
olduğunu kabul etmelerinden çok, O'nun düşmanlarının,
İsa'nın Tanrı olduğu iddiasını anlamaları
daha da önemlidir. Bir hukuk mahkemesinde
düşman tanık, her zaman güçlü bir kanıttır.
Örneğin, ileride de gösterileceği gibi İsa
şöyle demiştir:
""Ben
ve Baba biriz."
Yahudiler O'nu taşlamak için yerden yine
taş aldılar. İsa onlara, "Size Baba'dan
kaynaklanan birçok iyi işler gösterdim"
dedi. "Bu işlerden hangisi için beni
taşlıyorsunuz?"
Yahudiler şöyle cevap verdiler: "Seni
iyi işlerden ötürü değil, küfür ettiğin
için taşlıyoruz. İnsan olduğun halde Tanrı
olduğunu ileri sürüyorsun" (Yuhanna
10:30-33).
Yahudi
önderlerin, İsa'nın kim olduğunu iddia ettiğini
anladıklarına hiç şüphe yoktur. İsa'nın
düşmanlarının suçlamalarının temeli, yaptığı
şeylerden dolayı değil, Tanrı olduğunu ileri
sürdüğünden dolayıdır.
Tanrı
Yeni
Antlaşma'da Tanrı için kullanılan kelime
Grekçe'den gelen "Teos" kelimesidir
(Eski Antlaşma’daki "Elohim" kelimesinin
eş anlamlısı). Bir kaç özel durumda İsa'yı
sahte tanrılardan ayırmak için bu ad kullanılmıştır.
Kutsal
Kitab’a dayalı Yahudi-Hıristiyan tek gerçek
Tanrı görüşü, Hindu ve Budistlerin, bireyin
gerçek kişiliğinin Tanrı'yla veya tek realiteyle
bir olduğu görüşüne zıttır. Örneğin, Hinduların
çoğu "ben Tanrıyım" demekte hiçbir
sakınca görmez ve binlerce izleyiciye de
aynı şeyi öğretirler. İçinde zaten kendisinin
Tanrı olduğuna inanan bir kişinin, Tanrı'yı
Mesih İnancı anlayışında aramasına veya
kişisel bir Kurtarıcıya gereksinimi yoktur.
Aynı durum Yeni Antlaşma için geçerli değildir.
Tek Tanrılı Yahudi inancında Tanrı'yla insan
arasındaki ilişki oldukça açık bir biçimde
çizilmiştir. Kültürel olarak, İsa Tanrı'nın
kendisi değilse O'na Tanrı denilemezdi (Tesniye
6:4). Çünkü Yahudi düşüncesinde "başka
ilahlar" olamazdı.
C.S.
Lewis şöyle yazmıştır:
Bir
görüş, İsa'nın böyle iddialarda bulunmadığını,
izleyicilerinin O'nun hikâyesini abarttıklarını
ve efsane o kadar büyüdükten sonra, İsa'nın
böyle şeyler söylediğini ileri sürer. Bunun
doğru olması oldukça zordur, çünkü İsa'nın
izleyicilerinin tümü Yahudiydi. Yani, sadece
bir tek Tanrı'nın varlığına inanan, başka
bir Tanrı'nın olmasının olanaksız olduğunu
düşünen bir millertin üyeleri, İsa'nın Tanrı
olduğunu ileri sürüyorlardı. Dini bir önder
hakkında böyle saçma bir uydurmaya inanması
olanaksız olan bir millette, bu yanlışın
yayılması mantıksızdır. Öte yandan, İsa'nın
izleyicilerinden veya Yeni Antlaşma yazarlarından
hiçbirisinin, bu öğretişe hemen sarılmadıkları
izlenimini ediniyoruz. 2
Tanrı,
yaratmış olduğu insandan ayrı durmuştur.
İnsanlar Tanrı'nın bir uzantısı değildiler:
Aşağıdakiler, Yeni Antlaşma'da Mesih'in
Tanrı olarak adlandırıldığı onbir örneği
içermektedir.
1.
Mesih'in meleklerden ve peygamberlerden
üstün olduğu belirtilen İbraniler’in birinci
bölümünde, kitabın yazarı şöyle diyor: "Ey
Tanrı (Teos), tahtın sonsuzluk boyunca kalıcıdır"
(İbraniler 1:8). Bu aktarma Mezmur 45:6-7'den
alınmıştır. Bu ayette Tanrı, Tanrı'ya hitap
etmektedir.2
2.
Petrus, Mesih'i "Tanrı" (Teos)
olarak adlandırarak şöyle der; "İsa
Mesih'in kulu ve elçisi ben Simun Petrus'tan,
Tanrımız ve Kurtarıcımız İsa Mesih'in doğruluğu
sayesinde, bizimkiyle eşdeğer bir imana
kavuşmuş olanlara selam" (2 Petrus
1:1). Burada İsa Mesih kelimesi, Tanrı ve
Kurtarıcı kelimelerine açıklayıcı olarak
kullanılmıştır. Burada kullanılan "Tanrımız
ve Kurtarıcımız İsa Mesih" tanımı,
Grekçe'de bir kişi anlamında kullanılır.
Yani, İsa Tanrı ve Kurtarıcı’dır.
3.
Aynı durum, Pavlus'un Titus'a yazdığı şu
cümlede de görülür: "Bu arada, mübarek
ümidimizin gerçekleşmesini, ulu Tanrı ve
Kurtarıcımız İsa Mesih'in, yücelik içinde
gelmesini bekliyoruz" (Titus 2:13).
4.
Dirilişten şüphe eden Tomas şöyle demiştir:
"O'nun ellerinde çivilerin izini görmedikçe,
çivilerin izine parmağımla dokunmadıkça
ve elimi böğrüne sokmadıkça inanmam"
(Yuhanna 20:25). İsa Tomas'a göründüğünde
şöyle dedi: "Parmağını uzat, ellerime
bak, elini uzat, böğrüme koy. İmansız olma,
imanlı ol! " (a. 27). Tomas, İsa'ya
şöyle karşılık verdi: "Rabbim ve Tanrım
(Teos)" (a. 28). Tomas bu sözleriyle
İsa'ya hitap etmektedir. Tomas, Mesih'in
tanrısallığı ve rabliğiyle ilgili olan her
iki ünvanı da kullanmıştır. İsa, Tomas'ı
hakaret etmekle azarlamamış, tersine bu
tanrısallık ünvanlarını kabul etmiştir.
5.
Elçilerin İşleri 2:36 şöyle diyor: "Tanrı,
sizin çarmıha gerdiğiniz bu İsa'yı, hem
Rab, hem Mesih yapmıştır." 39 ayette
şöyle yazılmışır: "...Tanrımız olan
Rab..." Ve işte Rab (a. 36) olan Mesih
aynı zamanda Tanrıdır (a. 39). Elçilerin
İşleri 10:36 bu bildiriyi "herşeyin
Rabbi" vurgusuyla güçlendiriyor.
6.
Elçilerin İşleri 16:31 ve 34 Rab İsa'ya
inanmanın Tanrı'ya inanmak olduğunu belirtir.
7.
Esinleme 7:10-12, 17 şöyle der: "Yüksek
sesle 'Kurtarış, taht üzerinde oturan Tanrımıza
ve Kuzuya özgüdür,' diye bağırıyorlardı.
Bütün melekler, tahtın, ihtiyarların ve
dört yaratığın çevresinde duruyordu. Tahtın
önünde yüzüstü yere kapanıp, Tanrı'ya tapınarak
şöyle diyorlardı: "Amin, Övgü, yücelik
ve bilgelik, şükran ve saygı, güç ve kudret,
sonsuzlara dek Tanrımızın olsun. Amin'....
Çünkü tahtın ortasında olan Kuzu, onların
gözlerinden bütün yaşları silecek."
Onuncu ayette, Tanrı tahtta otururken, onyedince
ayette Kuzu (İsa) tahttadır. 17. ayette
tahtın ortasında oturan kimdir? Tahtın ortasında
İsa'nın olduğunu söylemek, fakat yine de
O'nun tanrısallığını reddetmek Tanrı'ya
hakarettir.
8.
Elçilerin İşleri 18:25'te şöyle yazılmıştır:
"Rabbin yolu... İsa'yla ilgili gerçekler...."
26. ayetteki "Tanrı yolu" ile
aynıdır.
9.
Mesih'in diğer bir adı da "Tanrı bizimle"
anlamına gelen "İmanuel" (İşaya
7:14) kelimesidir. Matta 1:23'te bu ünvan
açıkça İsa'nın Kendisine verilmiştir: "
İşte kız gebe kalıp bir oğul doğuracak.
O'nun adını İmanuel koyacaklar. İmanuel,
'Tanrı bizimle' demektir."
10.
İşaya 9:6'da şöyle yazılmıştır: "Çünkü
bize bir çocuk doğdu, bize bir çocuk verildi;
ve reislik onun omzu üzerinde olacak, ve
onun adı: Muhteşem Öğütçü, kadir Allah,
Ebediyet Babası, Selamet Reisi çağırılacak."
İsa Mesih'le ilgili bu önbildiri, O'nun
adlarından birinin İbranice karşılığı "El
Gibbor" olan "Yüce Tanrı"
olacağını bildirmektedir. Aynı tanım, İşaya
10:21'de Yahve adı için de kullanılmıştır.
Kutsal Ruh, bebek İsa'yı bu ünvanlarla tanıtmıştır.
Bu adlar, bebek İsa'nın doğasını ifade etmek
için kullanılmadıysa, bu önbildiri yalan
durumuna düşmüş olur. Önbildirilerde; "O'nun
adı şudur...," veya "adının anlamı
şudur...," gibi önbildiriler boşuna
söylenmiş olur.
Herbert
C. Leupold'un da söylemiş olduğu gibi: "İşte
O'nun karakteri böyle olacak... Bu adlarla
çağrılmaktadır, çünkü bu adların ve ünvanların
belirttiği kişi O'dur." 3 Eğer İsa,
"Yüce Tanrı" değilse, o halde
ne "Muhteşem Öğütçü", ne de "Barış
Prensi’dir." Eğer İsa bu adlardan hiç
birisi değilse, neden böyle terimleri kullanma
gereksinimimiz olsun? Hiçbir ilgisi yoksa,
bir adın anlamını açıklamaya ne gerek var?
Fakat tüm İşaya kitabının ve Eski Antlaşma'nın
da belirttiği gibi, Mesih "muhteşem
öğütçü" ve "barış prensi"
dir (İşaya 42 ve 49; Zekarya 9:9, 10; Mika
5:4). Ve Yeni Antlaşma'nın da kanıtlamış
olduğu gibi O, Yüce Tanrı'dır (Yuhanna 1:1;
Titus 2:13).
11.
Yuhanna 1:1, 14'te şöyle yazılmıştır: "Başlangıçta
Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve
Söz Tanrı’ydı (Teos).... Söz, insan olup
aramızda yaşadı. Biz de O'nun yüceliğini,
Baba'dan gelen lütuf ve gerçekle dolu olan
biricik Oğul'un yüceliğini gördük."
Mesih'in tanrısallığını Yuhanna 1:1 kadar
açıkça belirten bir ayet bulamazsınız. "Söz"
kelimesinin İsa'dan bahsetmekte olduğu konusunda
hiç bir şüpheye yer yoktur.Çünkü 14. ayette
"Söz, insan olup aramızda yaşadı"
cümlesi Mesih'in tanrısallığının kanıtıdır.
Yuhanna 1:1 ve 14. ayetler Söz'ün "Tanrıyla"
olduğunu, "Tanrı" olduğunu"
ve "beden aldığını" belirtir.
Bu
ayetleri okuduktan sonra Mesih'in tanrısallığını
reddetmek için, Yuhanna 1:1'in yanlış çevirilmiş
veya yanlış yorumlanmış olması gerekir.
Yuhanna 1:1'i yanlış çevirmenin yollarından
biri de "Söz Tanrıydı" cümlesini
"Söz bir tanrıydı" olarak çevirmektir.
Bu şekilde çevirmek yanlıştır, çünkü Grekçe
metinde Tanrı'dan önce "bir" tanım
edatı kullanılmamaktadır.
Grek
dili öğrencilerinden Bruce Metzger, Chicago
Üniversitesi profesörlerinden Dr. Ernest
Cadman Colwell'in, Grekçe tanım edatlarıyla
ilgili bir çalışmasından şu alıntıyı aktarıyor:
Belirli
bir yalın haber kipi, fiilden sonra geldiğinde,
tanım edatına sahiptir. Fiilden önce gelirse,
tanım edatı kullanılmaz.... Yuhanna İncili'nin
açılış ayeti, bu kuralın uygulanabileceği
pasajlardan birisidir. Bu kurala göre, yalın
haber kipi belirli isim olarak çevrilebilir.
Tanım edatının yokluğu (Teos'tan önce) haber
kipi fiilden önce geldiğinde, haber kipini
belirsiz veya nitel yapmaz. Sadece metin
gerektirirse haber kipi belirsiz olur. Yuhanna
İncili'ndeki bu metin, böyle bir anlam gerektirmemektedir.
Bu sonuç tuhaf karşılanmamalıdır, çünkü
Yuhanna'nın girişinde böyle başlayan kitap,
Tomas'ın itirafıyla sonuca ulaşmaktadır."
4
Kutsal Kitap dillerinde uzman olan F.F.
Bruce, bu kelimenin "bir tanrı"
olarak çevrilmesinin korkunç bir çeviri
hatası olacağını belirterek, isimlerde belirsiz
tanım edatını kullanmanın, yalın haber kipi
yapılarında sık kullanıldığını yazmıştır.5
Bu
nedenle, Yuhanna 1:1 Yeni Antlaşma'da Mesih'in
tanrısallığını en açık bir şekilde açıklayan
ayettir. Bu ayetin dilbilgisel yapısı, dünyanın
en ünlü Grekçe ve Kutsal Kitap uzmanları
tarafından tartışılmıştır. Bu ayeti şu şekilde
düzenleyebiliriz: "Hiç bir şey var
olmadan önce, Söz vardı. Söz, Tanrı'yla
yakın bir ilişki içerisindeydi, ve Tanrı
neyse, Söz de O'ydu."
F.F.
Bruce'un da birinci ayetle ilgili olarak
belirttiği gibi "...güç Tanrı’dır ve
Söz’ün Kendisi Tanrı'ydı...." 6
Bazen
insanlar, İsa'nın nasıl olur da hem "Tanrı"
hem de "Tanrı'yla birlikte" olabileceğini
soruyorlar. Bunun cevabı, Üçlübirlik kavramındadır:
Üç sonsuz kişilikte olan tek Tanrı. Yuhanna
1:1'deki Söz, Üçlübirlik’teki Kişilerden
birisiyle birlikteydi ve Söz’ün Kendisi
Tanrı'nın Kendisiydi.
"Uluslararası
Yol" (The Way International) olarak
tanınan bir grup, İsa'yı, "bizim sözlerimiz
nasıl kendimizi ifade etmek için kullanılmıştır"
diye tanıtmaktadır. Bu grup, İsa'nın Tanrı
anlamında Söz olduğuna inanmamaktadır. Bu
yorumu desteklemek için, Yuhanna 1:1-18'in
İsa'dan bahsetmediğini, Tanrı’dan bahsettiğini
ileri sürerler. Eğer bu ayetler İsa'dan
bahsediyorsa, sadece Tanrı'ya ait olan özelliklerin
İsa'da da olmuş olacağını söyleyip, bunun
doğru olmadığını iddia ederler. Yani, ellerinden
geldiğince Yuhanna 1'deki ayetlerden İsa'yı
çıkarıp, bu ayetlerin sadece Tanrı'dan bahsettiğini
ileri sürerler.
Aslına
bakarsanız, yaptıkları yorumda birçok yanlış
vardır. Birincisi, Yuhanna 1'deki O, O'nu
ve O'nda gibi kişilik zamirleri İsa'dan
değil de, sadece Tanrı'dan bahsediyorsa,
pek anlam ifade etmezler. Çünkü, Yuhanna
1'in temel amacı, insanların İsa'ya inanmalarını
sağlamaktır. Bu İncil'in ana ayetlerinden
birinde Yuhanna şöyle der: "Ne varki
yazılanlar, İsa'nın, Tanrı'nın Oğlu Mesih
olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O'nun
adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır"
(Yuhanna 20:31). Bu nedenle, Yuhanna'nın
giriş bölümünün, kitabın ana temasıyla bağdaşması
oldukça mantıklıdır.
İkincisi,
Yuhanna 1:1-18'de söylenenlerin hepsi, aynı
kitapta veya Yeni Antlaşma'nın diğer ayetlerinde
tekrar edilmiştir:
Bölüm
Bir |
Paralel
Ayetler |
3. ve 10. ayetler: O dünyayı yarattı
|
İsa
dünyanın yaratılmasında aktifti (İbraniler
1:1, 2, 8-13; Koloseliler 1:16-18). |
4.
ayet: "Yaşam O'ndaydı" |
İsa "yaşam ekmeği," "diriliş
ve yaşam," "yol, gerçek
ve yaşam" olduğunu söylemiştir
(Yuhanna 6:35, 48, 51; 11:25; 14:6).
Yuhanna 20:31 İsa'ya inanmakla insanların
yaşama kavuşacağını söyler.
|
4
ve 9. ayetler: "insanların ışığıydı"
ve "gerçek ışık" idi |
İsa
"dünyanın ışığı" olduğunu
söylemiştir (Yuhanna 8:12; 9:5) |
10.
ayet: "O dünyadaydı" |
Kim?
Mantıksal olarak bu ayet, İsa'yı işaret
etmektedir. Yuhanna İncili boyunca
üzerinde durulan nokta, İsa'nın yeryüzüne
gelişidir (Yuhanna 3:17; 6:33, v.b.). |
11.
ayet: "Kendi yurduna geldi, ama
kendi halkı O'nu kabul etmedi." |
Yahudiler
Tanrı'yı tanıyorlardı. Tanrı'yı değil
İsa'yı reddettiler (bkz. Yuhanna 3:32).
İsa'yı reddederek, Tanrı'nın isteğini
yaptıklarını sanıyorlardı. |
12.
ayet: "Ancak, kendisini kabul
edip adına iman edenlerin hepsine,
Tanrı'nın çocukları olma hakkını verdi." |
Yuhanna
kitabında Yuhanna, insanların İsa'ya
inanmaları gerektiğini söylüyor (Yuhanna
3:16-18; 5:24; 12:44; 20:31 v.b.)
İsa sonsuz yaşam veriyor (Yuhanna
10:28). |
Alfa
ve Omega -- İlk ve Son
Alfa
ve Omega terimleri, Tanrı'yı muhteşem bir
şekilde tanımlamaktadır. Gökler yıldızlarla
dolmadan ve evren varolmadan önce, Tanrı
vardı. Tanrı, sonsuzluktan sonsuzluğa uzanır.
Tekvin 1:1'de şöyle yazılmıştır: "Başlangıçta
Tanrı..."... Alfa (İlk) ve Omega (Son)
ünvanları sadece Tanrı'ya yaraşır.
Bu
suretle, bu adlar Tanrı'nın sonsuzluk doğasını
ifade etmek için kullanılır. O, tüm yaradılışın
kaynağı ve amacıdır. Yaratılmış olan hiçbir
yaratık, ilk ve son olduğu iddiasında bulunamaz.
Kutsal
Yazılar'da İsa ve Tanrı, Alfa ve Omega,
İlk ve Son olarak adlandırılır.
Tanrı |
İsa |
şaya
41:4-- "Ben Rab, birinci ve sonuncularla
beraber, ben O'yum." |
Esinleme
1:17, 18-- "İlk (protos) ve son
(eskatos) Ben'im. Diri olan Ben'im.
Ölmüştüm, ama işte sonsuzluklar boyunca
diri kalacağım." |
İşaya
48:12-- "Ben O'yum; ilk Ben'im,
son da Ben'im." |
Esinleme
2:8-- "Ölmüş ve yaşama dönmüş,
ilk ve son olan şöyle diyor...." |
Esinleme
1:8-- "Var olan, var olmuş ve
var olacak olan, gücü her şeye yeten
Rab diyor ki, 'Alfa ve Omega Ben'im'." |
Esinleme
22:12-16-- "İşte tez geliyorum....
Alfa ve Omega, birinci ve sonuncu,
başlangıç ve son Ben'im... Ben İsa,
... bu tanıklığı size iletsin diye
meleğimi gönderdim...." |
Esinleme
21:6,7-- "Alfa ve Omega, başlangıç
ve son Ben'im.. Susamış olana, yaşam
suyunun pınarından karşılıksız olarak
vereceğim. Galip gelen bunları miras
alacak. Ben ona Tanrı olacağım, o
da bana oğul olacak." |
|
Yukarıda,
Esinleme kitabından aktarılan ayetlerin
önemi görmemezlikten gelinemez. Bu ayetler,
Mesih'in tanrısallığını açıklayan en güçlü
ve en açık örneklerdendir. İki ilk ve iki
son, iki Alfa ve iki Omega olamaz.
RAB
"Rab"
kelimesi, Eski ve Yeni Antlaşma'da, Tanrı'dan
ve İsa'dan bahsetmek üzere kullanılır. Eski
Antlaşma'da Rab kelimesinin karşılığı "Adonay"
'dır. Aynı şekilde Rab kelimesinin Yeni
Antlaşma'daki karşılığı "Kurios"
'tur. Adonay ve Kurios kelimeleri, Tanrı'yı
tanımlamak için Yahudilerce kullanılmaktaydı.
Yeni
Antlaşma'da "Kurios" kelimesinin
iki anlamı vardı, birisi genel kullanım
ve diğeri de kutsal kullanımdı. Genel kullanımı,
saygı ifade etmek amacıyla kullanılan "bey"
veya "efendi" anlamına geliyordu.
Kutsal kullanım "tanrısallık"
anlamına geliyordu. Bazı Yeni Antlaşma ayetlerinde
"Rab" terimi, İsa'ya saygı amacıyla
kullanılır (Yuhanna 4:11). İlk Mesih İnanlıları,
Yahudiler gibi monoteisttiler (tek tanrılı).
"Rab" kelimesini İsa için kutsal
anlamda kullanmış olsaydılar, Mesih'in Tanrı
olduğunu düşündükleri konusunda güçlü bir
kanıt olacaktı. Hogg ve Vine'nin de belirttikleri
gibi,
İsa'yı,
Tanrı için kullanılan "Rab" kelimesiyle
adlandırmaları, İsa'yla Tanrı'yı bir tuttukları
anlamına gelir. İsa'ya Rab diyenlerin dünyadaki
tek monoteist (tek tanrılı) inanca sahip
oldukları hatırlanırsa, kullandıkları Rab
kelimesi büyük önem taşır. Yaratıcıyı yaratmış
olduğu bir insana benzetmek ve insanla bir
tutmak, belki pagan (putperest) bir filozofun
yapabileceği, fakat bir Yahudinin asla cesaret
edemeyeceği bir şeydi. 7
İmparatorlarına
tanrı olarak tapınan Romalılar, birbirlerini
"sezar Rabdir" diye selamlarlardı.
İlk Mesih İnanlıları'na ve Yahudiler'e Romalılarca
eziyet edilmelerinin sebeplerinden birisi
de, İmparator'a "Rab" dememelerinden
kaynaklanıyordu. Bu uygulama, Mesih İnanlıları'nın
Tanrı anlamında kullandığı "İsa Rabdir"
sözünün önemini gösterir.
Kutsal
Yazılar'da, kutsal anlamda İsa'ya Rab denildiğini
gösteren birçok açık örnek vardır. Pavlus
şöyle der: "Bunun için şunu bilmenizi
istiyorum: Tanrı'nın Ruhu aracılığıyla konuşan
hiç kimse, 'İsa'ya lânet olsun!' demez.
Kutsal Ruh'un aracılığı olmadan da hiç kimse,
'İsa Rab'dir' diyemez" (1. Korintliler
12:3). Bazı şahıslar "İsa'nın Rabbim
olduğuna inanıyorum, ama O'nun Tanrı olduğunu
sanmıyorum" diyerek, İsa'nın tanrısallığına
karşı çıkabilirler. Burada sorulması gereken
önemli soru, "Rab" kelimesiyle
söylenmek istenendir. Herkes "İsa Rab'dir"
diyebilir ve hatta bazıları bunu "efendi"
anlamında da kullanabilir, fakat Pavlus'un
bahsetmekte olduğu bu değildir. Burada birkaç
şey, Pavlus'un, İsa'nın tanrısallığından
bahsettiğini gösterir.
1.
Pavlus 1. Korintlilerin 12. bölümüne, ruhsal
armağanlardan bahsederek başlar ve Korintlilerin
put tanrılara tapınmaya yönlendirildikleri
gerçeğini ele alır. Bu sahte tanrılara karşıt
olarak (a. 1, 2), Pavlus içinde Kutsal Ruh
olan hiç kimsenin, İsa'ya lanet edemeyeceğini
ve Kutsal Ruh olmadan hiç kimsenin "İsa
Rab'dir" diyemeyeceğini söyler. Yani,
Rab İsa tapınılmaya layık olan gerçek Tanrı'dır.
2.
3. ayette Pavlus Kutsal Ruh'u, İsa'yı ve
Tanrı'yı bir tutar. 4.-6. ayetler de şunu
gösteriyor:
4.
ayet: çeşitli armağanlar fakat aynı Ruh.
5.
ayet: çeşitli hizmetler, fakat aynı Rab
(ör. İsa, ayet 1).
6.
ayet: çeşitli etkiler, fakat aynı Tanrı.
Eğer
İsa Tanrı değilse, 5. ayette neden eşit
olarak ele alınır? 11. ve 18. ayetlerde
ise Kutsal Ruh ve Tanrı, eş anlamlı adlarmış
gibi ele alınır.
Mesih'in tanrısallığını reddeden bir kişiye,
Rabbe dua edip etmediği sorulacak olursa,
bu kişinin ; "Hangisinden bahsediyorsun?"
diye sorması gerekirdi. İşte sorun da buradadır.
Yeni Antlaşma'nın her yerinde, Tanrı'ya
ve İsa'ya Rab denilmektedir. Bu soruyu sorduğunuzda
alacağınız genel cevap şöyle olur: "Tanrı'ya
dua ediyorum, fakat İsa'ya dua etmeye inanmıyorum."
Buna karşılık olarak, Yeni Antlaşma'da İsa'ya
Rab olarak beş kez dua edildiğini görüyoruz.
1.
Elçilerin İşleri 7:59, 60' ta, İstefan İsa'ya
Rab olarak dua eder. Onun inancına göre,
İsa'nın kendi ruhunu teslim edebilecek kadar
güçlü biri olduğunu görüyoruz. Sonra İstefan
diz üstü çökerek ;"Ya Rab, bu günahı
onlara yükleme!" demiştir. Hellenistik
dönemdeki dindar bir Yahudi, Tanrı'dan başka
hiç kimseye dua etmezdi.
2.
1. Korintliler 1:2'de Pavlus kutsallara
şöyle yazar: "Mesih İsa'da kutsal kılınmış
ve kutsal olmaya çağrılmış olan sizlere
ve hepimizin Rabbi İsa Mesih'in adını her
yerde anan herkese...."
3.
Pavlus 2. Korintliler 12:8-9'da "bedendeki
diken" den bahsederken şöyle der: "Bundan
kurtulmak için Rabbe üç kez yalvardım. Ama
O bana dedi ki 'Lütfum sana yeter. Çünkü
gücüm, güçsüzlükte tamamlanır.' İşte, Mesih'in
gücü üzerimde bulunsun diye, güçsüzlüklerimle
sevinerek, daha çok övüneceğim."
4.
1. Yuhanna 5:13-15'te şöyle yazılmıştır:
"Ben bunları Tanrı Oğlu'nun adına iman
eden sizlere, sonsuz yaşama sahip olduğunuzu
bilesiniz diye yazdım. Tanrı'nın önünde
güvenimiz şu ki, O'nun isteğine uygun ne
dilersek bizi işitir. Her ne dilersek, bizi
işittiğini bildiğimize göre, O'ndan dilemiş
olduklarımızı aldığımızı da biliriz."
"O," " O'nun" ve "O'ndan"
gibi kişilik zamirleri Tanrı'nın Oğlu'ndan
bahsetmektedir (a. 13).
5.
Elçilerin İşleri 8:24'te Şimon şöyle der;
"Benim için Rabbe yalvarın da söylediklerinizden
hiç biri başıma gelmesin" (16. ayette
İsa "Rabdir.").
Petrus ve Pavlus, İsa'nın "herşeyin
Rabbi" olduğunu ileri sürerler. (Elçilerin
İşleri 10:36; Romalılar 10:12). Pavlus,
ayrıca 1. Korintliler 2:8'de şöyle söyler:
"Anlasalardı, yüce Rabbi çarmıha germezlerdi."
Görkem Rabbi kimdir? Mezmur 24:10'da şöyle
yazılmıştır: "Kimdir O görkem kralı?
Orduların Rabbi; Görkem kralı O'dur"
(ayrıca bkz. Mezmur 36:7-8).
2. Korintliler 4:4-5'te Pavlus İsa'ya şu
şekilde Rab der: "Tanrı'nın görüntüsü
olan Mesih'in yüceliğini bildiren müjdenin
ışığı, imansızların üzerine doğmasın diye,
bu çağın ilahı onların zihinlerini kör etmiştir.
Biz kendimizi ilan etmiyoruz; ama Mesih
İsa'yı Rab, kendimizi de İsa'nın uğruna
kullarınız ilan ediyoruz." O halde
Mesih Tanrı'nın benzeyişinde olan Rabdir.
Pavlus, İşaya'nın Eski Antlaşma'da Yahve
(Yehova) için kullanmış olduğu aynı benzetmeyi,
İsa'nın Rabliğini açıklamak üzere kullanır:
Tanrı
|
İsa |
"Tanrı
benim ve başkası yoktur....her diz
önümde çökecek, her dil bana and edecek,
diye söz ağzımdan doğrulukla çıktı,
ve geri dönmez. Doğruluk ve güç ancak
Rab’dedir" (İşaya 45:22-24). |
"İsa'nın
adı anıldığında, göktekiler, yerdekiler
ve yer altındakilerin hepsi diz çöksün
ve her dil, Baba Tanrı'nın yüceltilmesi
için İsa Mesih'in Rab olduğunu açıkça
söylesin" (Filipililer 2:10-11). |
Eski
Antlaşma uzmanı ve bir Ferisi olan Pavlus,
bu benzetmeyi kazayla kullanmış olamaz.
İsa,
Kendisini "Sept Rabbi" olarak
tanıtmıştır. Bu iddia, Sept'in yaratıcısı
olduğu anlamına gelir. Çıkış 31:13, 17'de
Tanrı şöyle der: "Benim Sept günlerimi
gerçekten tutacaksınız, çünkü o, sizinle
benim aramda nesillerinizce bir alamettir;
ta ki sizi kutsayan Rab'bin ben olduğunu
bilesiniz.... O, İsrail oğulları ile benim
aramda ebediyen bir alamettir..." Yahudiler
için Yahve, hem Sept'in yaratıcısı, hem
de Sept'in Rabbi’ydi. Bazı Ferisiler, Sept
gününde İsa'nın, öğrencilerinin ürün toplamalarına
izin verdiği için O'nu eleştirirken, İsa
Matta 28:8'de bunun sorun olmadığını, çünkü
Kendisinin "Sept'in Rabbi" olduğunu
söylemiştir. C. S. Lewis'in de söylediği
gibi:
İşte
başka bir ilginç durum: Hemen hemen her
dinde,oruç gibi, yerine getirilmesi gereken
bazı kurallar vardır. Ve bir gün bu Adam
çıkagelip "Ben buradayken kimsenin
oruç tutmasına gerek yok" demesi ilginç
bir durum yaratır. Kimdir bu adam? Varlığıyla
dini kuralları değiştirmeye nasıl gücü yeter?
Okula birdenbire tatile çıkabileceklerini
söyleyen bu adam kimdir?" 8
İsa'yı
duyan Yahudiler bu sözlerin Tanrı'ya hakaret
olduğunu düşündüler. Aynı Sept günü İsa'nın
bir Havra'ya gidip hasta bir adama şifa
vermesi Yahudileri çılgına çevirdi. Onların
anlayışına göre bu davranış da Sept günü
kurallarına karşı gelmekti. Yahudiler sadece
Tanrı'nın böyle bir şey yapabileceğini bildiklerinden,
İsa'yı öldürmeye çalıştılar (Matta 12:14).
Tesniye
6:4 ve Markos 12:29'da da yazılmış olduğu
gibi sadece bir Rab vardır.
Kurtarıcı
Eski
Antlaşma'nın Tanrısı,tek Kurtarıcı'nın Kendisi
olduğunu söyler. "Ben, Ben Rabbim ve
Benden başka Kurtarıcı yoktur" (İşaya
43:11). Yine de, Kutsal Yazılar açıkça İsa'nın
Kurtarıcı olduğunu ileri sürer.
Tanrı |
İsa |
İşaya
43:3-- "Çünkü senin Tanrın, İsrail'in
Kutsalı, senin Kurtarıcın Rab Ben'im." |
Matta
1:21-- "...adını İsa koyacaksın.
Çünkü halkını günahlardan kurtaracak
olan O'dur."
Yuhanna
1:29-- "İşte dünyanın günahını
ortadan kaldıran Tanrı kuzusu!"
|
1. Timoteus 4:10-- "Çünkü ümidimizi,
bütün insanların, özellikle iman edenlerin
Kurtarıcısı olan, yaşayan Tanrı'ya
bağlamışız."
|
Yuhanna
4:42-- "Kendimiz işittik, O'nun
gerçekten dünyanın Kurtarıcısı olduğunu
biliyoruz."
İbraniler
5:9-- "Mesih, sözünü dinleyenlerin
hepsi için, sonsuz kurtuluş kaynağı
olmuştur."
|
Luka 1:47-- "Ruhum, Kurtarıcım
Tanrı sayesinde sevinçle coşar."
|
Luka
2:11-- "Bugün size Davut'un kentinde
bir kurtarıcı doğdu." |
Pavlus,
Titus'a bereket ümidim ve "ulu Tanrı
ve Kurtarıcımız İsa Mesih'in, yücelik içinde
gelmesini bekliyoruz" (Titus 2:13)
demiştir. Bu ayetin içeriği önemlidir. Aynı
bölümde on iki ayet boyunca Pavlus, "Kurtarıcımız
Tanrı" ve "Kurtarıcımız İsa"
tanımlarını dört kez kullanıyor (Titus 2:10,
13; 3:4, 6).
Kral
"Kral"
ünvanı, Tanrı'nın yüceliğini ifade etmek
için kullanılır. Mezmur yazarı şöyle yazmıştır:
"Çünkü Rab yüce bir Tanrıdır, ve tüm
tanrılar üzerinde yüce bir kraldır."
Tanrı İşaya 43:15'te şöyle diyor: "İsrail'in
Yaratıcısı, Kralınız Rab Ben'im." Mezmurlar'da,
İşaya'da, Yeremya'da, Daniel'de, Zekarya'da
ve Malaki'de Tanrı'dan; "Kral,"
"İsrail'in Kralı," ve "Yüce
Kral " olarak bahsedilir.
"Kral"
kelimesi, genelde insanlara verilen bir
ünvan olmasına rağmen, Yeni Antlaşma, Mesih'ten,
Eski Antlaşma'da bahsedilen kral gibi değil,
"Kralların Kralı" olarak bahseder.
"Çünkü kuzu Rablerin Rabbi, Kralların
Kralıdır" (Esinleme 17:14). Mesih'in
ikinci gelişinde elbisesinin üzerinde "KRALLARIN
KRALI VE RABLERİN RABBİ" yazılı olacak
(Esinleme 19:10). Eski Antlaşma'da da, Yahve
(Yehova) "Tanrıların Tanrısı"
ve "Rablerin Rabbi" olarak anılır
(Tesniye 10:17).
1.
Timoteus 6:14-16'nın özel bir önemi vardır:
"Rabbimiz İsa Mesih'in gelişine dek
Tanrı buyruğunu lekesiz ve kusursuz olarak
koru. Mübarek ve tek Hükümdar, kralların
Kralı, rablerin Rabbi, ölümsüzlüğün tek
sahibi, yaklaşılmaz ışıkta yaşayan, hiçbir
insanın görmediği ve göremeyeceği Tanrı,
Mesih'i belirlenen zamanda ortaya çıkaracaktır.
Onur ve kudret, sonsuza dek O'nun olsun.
Amin." Burada "kralların Kralı"
ve "rablerin Rabbi" olarak açıklanan
kişi, hem Tanrı, hem de Mesih olabilir.
Eğer bu ayet, Mesih'in yüceliğinden bahsediyorsa
(Esinleme 1:12-18), o zaman "tek Hükümdar",
"kralların Kralı," "rablerin
Rabbi," "ölümsüzlüğün tek sahibi"
ve "yaklaşılmaz ışıkta yaşayan"
Tanrı, İsa Mesih'in Kendisidir. Öte yandan,
eğer bu pasaj Tanrı'dan bahsediyorsa, o
zaman Mesih ve Tanrı aynı ünvanları paylaşmaktadırlar
diyebiliriz (bkz. Esinleme 17:14). Her iki
durumda da, bu pasaj Mesih'in tanrısallığını
kanıtlar.
Yargıç
Eski Antlaşma, Tanrı'nın her bireyi yargılayacağı
konusunda hiçbir şüphe bırakmamıştır. "Kavmını
yargılasın diye, göklere ve yere yukarıdan
çağırıyor.... Ve gökler, O'nun adaletini
bildirecektir. Çünkü hükmeden, Tanrı'nın
kendisidir." Yahve (Yehova) 'nin yargıçlığı
konusunda birçok referans vardır. (örn.
Tekvin 18:25; Mezmur 96:13; İbraniler 12:23,
24; 1. Petrus 1:17). Fakat Yeni Antlaşma'da,
Baba "tüm yargıyı Oğul'a" bırakır
(Yuhanna 5:22). Tüm yargının Oğul'a verilmesinin
sebebi, 23.ayette açıklanır: "Öyle
ki, herkes Baba'yı onurlandırdığı gibi,
Oğul'u onurlandırsın, Oğul'u onurlandırmayan,
O'nu gönderen Baba'yı da onurlandırmaz."
Baba, Tanrı olarak mı onurlandırılmıştır?
Tabii ki. Öyleyse, Oğul da aynı şekilde
onurlandırılmalıdır.
Yuhanna 5:17-30 ayetleri Mesih'in tanrısallığıyla
ilgili Kutsal Kitap'taki en güçlü bölümlerden
birinsini oluşturur. "Yaşayanları ve
ölüleri yargılayacak" (2. Timoteus
4:1) olan İsa'dır. Tüm inanlılar "Mesih'in
yargı tahtı" önüne gelecekler (2. Korintliler
5:10). Romalılar 14:10 benzer bir şekilde
inanlıların "Tanrı'nın yargı tahtına"
geleceğinden bahseder. Mesih ve Yahve (Yehova)
inanlıların yüreklerini araştırır (Esinleme
2:23; Yeremya 17:10). İşte, bu ayetlere
göre, İsa ve Yahve'nin tek yargıç olduğunu
görüyoruz.
Işık
Işık terimi Tanrı'yı, O'nun varlığını veya
esinini simgelemek üzere kullanılır. Tanrı
"ışıktır", "Sonsuz Işıktır",
"karanlığı aydınlatandır" (Mezmur
27:1; İşaya 42:6; 60:19, 20; 2. Samuel 22:29).
İsa, oldukça güçlü bir iddiada bulunmuştur.
Işık olduğunu söylemekle; insanlara ışığı
gösteren değil, ışığın Kendisi olduğunu
ileri sürmüştür. İsa şöyle demiştir: “Ben
(ego eimi) dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan
gelen asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına
sahip olur" (Yuhanna 8:12). İsa Kendisinden
bahsederek şöyle der: "Dünyaya ışık
geldi ama insanlar ışık yerine karanlığı
sevdiler" (Yuhanna 3:19). Başka bir
ayette İsa şöyle der: "Dünyada olduğum
sürece, dünyanın ışığı benim" (Yuhanna
9:5). Elçi Yuhanna, İsa hakkında şu tanıklıkta
bulunur: "İnsanların ışığı," "gerçek
ışık" ve "her insanı aydınlatan
ışık" (Yuhanna 1:4, 9). Tanrı sonsuz
ışık olduğu gibi, İsa da sonsuz ışıktır
(İşaya 60:19, 20; Esinleme 21:23; 22:5).
Kaya
"Kaya" bir çok anlama gelebilir,
fakat bu tanım, Tanrı'yı simgeleyen bir
terim olunca, Tanrı'daki güveni, Tanrı'daki
sağlamlığı ve Tanrı'daki gücü simgeler.
Musa, ölümünden önce İsraillilere bir şarkı
bırakmıştır. Bu şarkıda Tanrı'nın kim olduğunu
ve Tanrı'nın onlar için neler yaptığını
anlatmıştır. Musa'nın bu şarkıda, Tanrı
için kullandığı iki ad "Yahve"
ve "Kaya" idi. "Rabbin (Yahve)
adını beyan ederim. Kayamız Tanrı'ya yücelik
olsun!" (Tesniye 32:3-4; ayrıca bkz.
Tesniye 32:15, 18, 30-31. Ayrıca bkz. 246
no'lu ilahi) Mezmur yazarı Tanrı'yı "kurtuluşumun
Kayası" olarak adlandırır (Mezmur 89:26;
95:1). Davut Tanrı'ya "Kaya" ve
"İsrail'in Kayası" olarak tapınmıştır
(2. Samuel 22:2, 3, 47; 23:3). 2. Samuel
22:32'de şu soru sorulur: "Çünkü Rab'den
başka Tanrı kimdir? Ve Tanrımızdan başka
Kaya kimdir?"
Yeni
Antlaşma'da da İsa'ya "Kaya" ünvanı
verilir. Pavlus, Musa'yla birlikte çölde
olan İsrailoğulları'ndan bahsederken şöyle
yazar: "Hepsi aynı ruhsal yiyeceği
yedi. Hepsi aynı ruhsal içeceği içti. Artlarından
gelen ruhsal kayadan içtiler, ve o kaya
Mesih'ti" (1. Korintliler 10:3, 4;
bkz Çıkış 17:6; Nehemya 9:15). Pavlus, burada
simgesel olarak İsrailoğulları'nın Yahve'nin
man ekmeğinden beslendiklerini (a. 3), Mesih'ten
içtiklerini (a. 4) hatırlatıyor. Pavlus'un
inancına göre, İsa Yahve'nin ta Kendisiydi.
Pavlus
İsa için "tökezleme kayası," "seçme
taş", "değerli köşe taşı"
ve "evi yapanların reddettiği taş"
adlarını uygun görmüştür (1. Petrus 2:4-8).
Bedeli
Ödeyen
"Bedeli
ödeyen" (Kurtarıcı) kelimesi, geri
satın alan anlamındadır. İnsanlık ruhsal
olarak iflas etmiş haldeyken ve kendisini
kurtaramaz durumdayken, Baba Tanrı, isteyerek
ve önceden vermiş olduğu bir kararla, (Elçilerin
İşleri 2:23) Oğlu'nu tüm insanların kurtuluşu
için kurban etmiş, ve insanların Tanrı'yla
barış yapması için, bir kapı açmıştır. Kutsal
Yazılar, Tanrı'nın "bol kurtarış"
Tanrısı olduğunu (Mezmur 130:7, 8) "Bedeli
Ödeyen Kurtarıcı" olduğunu (İşaya 48:17;
54:5; 63:9), ve yaşamlarımızı "çukurdan
kurtaran" Tanrı olduğunu vurgulamaktadır
(Mezmur 103:4). Günahtan tamamen kurtuluş
sadece Tanrı'dan gelebilir.
İsa Mesih, bizi günah bataklığından kurtarmıştır.
"Mesih'in kanının aracılığıyla, Mesih'te
kurtuluşa, suçlarımızın bağışına sahibiz"
(Efesliler 1:7). "Sonsuz kurtuluşumuzu"
satın alan İsa'nın Kendisidir (İbraniler
9:12). Pavlus Efes'teki önderlere şöyle
seslenir: "Rabbin, kanı pahasına sahip
olduğu inanlılar topluluğunu gütmek üzere
atandınız" (Elçilerin İşleri 20:28).
Pavlus burada, Mesih'in çarmıhtaki ölümünden
bahsetmektedir. Kurtarıcımız olan İsa Mesih,
Oğul Tanrı'dır.
Doğruluğumuz
Olan Rab
İnsanlığın doğruluğa olan gereksiniminden
ve Tanrı'nın doğruluk standartlarına ulaşamamasından
dolayı (Romalılar 3:23), Eski Antlaşma Yahve'nin
Davud'un kökeninden gelecek doğru bir kişiyi
göndereceği önbildirisinde bulunur. "Doğruluğumuz
olan Rab (Yahve)" (Yeremya 23:6; 33:15,
16), Eski Antlaşma'nın öğretisine göre,
Davut'tan gelecek olan bu kökün, Mesih olacağı
belirtilmiştir (karşılaştırınız Luka 1:32).
Bu nedenle İsa'nın adlarından birisi de
"doğruluğumuz olan Yahve" dir.
İşaya 45:24'te şöyle yazılmıştır: "Doğruluk
ve güç, sadece Rab'dedir (Yahve)."
Koca
Tanrı'ya koca ünvanının verilmesinin güzel
özelliklerinden birisi de; sevgi dolu bir
kocanın, eşinin gereksinimlerini karşılaması
gibi, Tanrı da insanların yüreklerindeki
boşluğu ve yalnızlığı doldurmak istemektedir.
İşaya İsrail'e bu gerçeği şöyle hatırlatır:
"Çünkü sizi Yaratan Kocanızdır"
(İşaya 54:5). Hoşea kitabında, Tanrı'nın
İsrail için olan sevgisi, sadık bir kocanın,
sadık olmayan karısına olan sevgisiyle karşılaştırılır.
Tanrı, yargı günü geldiğinde, İsrail'in
Kendisini tekrar Koca olarak çağıracağı
önbildirisinde bulunur (Hoşea 2:16).
Eski Antlaşma'da, Tanrı nasıl İsrail'in
Kocasıysa, Yeni Antlaşma'da da İsa İnanlılar
Topluluğu'nun Kocasıdır. Mesih, önbildirilen
"damadın" Kendisi olduğunu söyleyerek,
öğrencilerinin oruç tutmak zorunda olmadıklarını
belirtir (Markos 2:18, 19). Matta 25:1'de
bakirelerin (İnanlılar Topluluğu) "damat"
olan İsa'yı beklemeleri söylenir. Esinleme
21:2, 9'da İsa, "gelinin kocası"
ve göklerdeki "Yeni Kudüs" olarak
gösterilir. Tanrı gibi, İsa Mesih de tanrısal
kocadır.
Çoban
"Çoban" kelimesi, Tanrı için ve
Tanrı'nın insanlara olan ilgisi için kullanılan
güzel bir terimdir. "Rab benim çobanımdır,
eksiğim olmaz..." mezmurunu Davut söyler
(Mezmur 23:1). Mezmur 80:1'de şöyle yazılmıştır;
"Ey İsrail'in çobanı, kulak ver. Sen
ki Yusuf'u sürü gibi güdüyorsun." Tekvin
49:24 Tanrı'dan "İsrail'in Kayası,
Çoban" diye bahseder. Hezekiel kitabının
bir bölümü, tamamen kaybolmuş ve O'nun ağılının
koyunları olan İsrail'in Çobanından bahseder
(Hezekiel 34).
Çoban terimi, Mesih'in tanrılığını kanıtlamasa
da, Petrus ve İbraniler'in yazarı İsa'yı
"Çobanların Başı," "koyunların
yüce Çobanı, ve canlarımızın "Çobanı
ve Koruyucusu" olarak adlandırır (1.
Petrus 5:4; İbraniler 13:20; 1. Petrus 2:25).
İsa da Kensinin "iyi çoban" olduğunu
söyler (Yuhanna 10:11, 16).
Yaratıcı
Kutsal Kitap'taki ilk ayet şöyle der: "Başlangıçta
Tanrı gökleri ve yeri yaratmıştır"
(Tekvin 1:1). Tanrı, Kendisini yaratıcı
olarak göstermektedir. Buna aykırı birşey
söylemek Yahudilerce hakaret sayılırdı.
Zaman ilerledikçe çeşitli kişiler, dünyayı
Tanrı'nın yarattığını beyan etmiştir (Eyub
33:4; Mezmur 95:5, 6; 102:25, 26; Vaiz 12:1;
İşaya 40:28). Yeni Antlaşma, Mesih'in tanrısallığını,
O'ndan "yaratıcı" olarak bahsederek
onaylar: "Başlangıçta O, Tanrı'yla
birlikteydi. Her şey O'nun aracılığıyla
var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı....O,
dünyadaydı, dünya O'nun aracılığıyla var
oldu, ama dünya O'nu tanımadı" (Yuhanna
1:2, 3, 10).
Burada kullanılan kişilik zamirlerinin birbirlerine
bağlanışından, İsa'dan bahsettiklerini anlıyoruz.
Pavlus da aynı düşünceyi şöyle ifade
eder:
"Nitekim
Gökte ve yeryüzünde, görünen ve görünmeyen
şeyler, tahtlar, egemenlikler, yönetimler
ve hükümranlıklar, her şey O'nda yaratıldı.
Her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun için
yaratılmıştır. Her şeyden önce var olan
O'dur ve herşey varlığını O'nda sürdürmektedir.
Bedenin, yani İnanlılar Topluluğu'nun başı
O'dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye, başlangıç
olan ve ölüler arasından ilk doğan O'dur."
Koloseliler 1:16-18
Bu metin, Pavlus'un İsa'dan bahsetmekte
olduğunu gösterir. Birbirlerine bağlı olan
zamirler, sadece bir kişiyi işaret eder.
Kendisi aracılığıyla "her şeyin yaratılmış"
olduğu, "inanlılar topluluğunun başı
ve "ölümden ilk doğmuş olan" tek
kişiden bahsedilmektedir. Efesliler 5:23'e,
Yuhanna 1:1'e ve 1. Korintliler 15:20'ye
göre, İsa bu tanımların hepsine uymaktadır.
İbraniler'in yazarı da aynı noktanın altını
çizer. "Tanrı eski zamanlarda, peygamberler
aracılığıyla birçok kez ve çeşitli yollardan
atalarımıza seslendi. Bu son çağda da herşeyin
mirasçısı olarak belirlediği ve aracılığıyla
evreni yarattığı kendi Oğluyla bize seslenmiştir"
(İbraniler 1:10).
Lewis Sperry Chafer şöyle diyor:
Yaratma
işlevi, hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak
bir olaydır. Tanrı, maddeyi tamamen yokluktan
var etmiştir. Yani, hiçlikten bir şey üretmiştir.
Hiçlikten, sadece hiçliğin çıkacağı açıktır.
Kutsal Kitab'ın bildirisine göre, her şey
Tanrı'nın sonsuz kaynaklarından varolmuştur.
Var olan her şeyin kaynağı Tanrı'dır. Dünyanın
var oluşu, Romalılar 11:36'da da belirtildiği
gibi, Tanrı'nın iradesinin sonucudur: "Her
şeyin kaynağı O'dur; her şey O'nun aracılığıyla
ve O'nun için var oldu" (Romalılar
11:3;6). Bu ayette her şeyin yaratıcısının
Tanrı olduğunu görüyoruz. Fakat Koloseliler
1:16-17'de her şeyin Mesih tarafından ve
Mesih için yaratılmış olduğu yazılır. Bu
ayette, Mesih'in her şeyden önce olduğu
ve her şeyin O'nun aracılığıyla yaratılmış
olduğu belirtilmektedir. 9
Yaşam
Kaynağı
Yaradılışın en önemli anı, Tanrı'nın insanı
şekillendirmesi ve nefes borusuna yaşam
nefesini üflemesidir (Tekvin 2:7). Tanrı
Tesniye 32:39'da "...Ben'den başka
Tanrı yoktur," dedikten sonra, Kendisinin
"yaşam verici" olduğunu söyler.
(karşılaştırınız; Mezmur 36:9).
İsa şöyle der: "Baba nasıl ölüleri
diriltip onlara yaşam veriyorsa, Oğul da
dilediği kişilere öylece yaşam verir"
(Yuhanna 5:21). İsa, Lazar'ı ölümden diriltmeden
hemen önce "diriliş ve yaşam Ben'im"
(Yuhanna 11:25) der. Hatta daha öteye gidip,
sonsuz yaşamın vericisinin Kendisi olduğunu
söyler: "Onlara sonsuz yaşam veririm....
BEN ve Babam biriz" (Yuhanna 10:28,
30). İsa Kutsal Yazılar'ın (Eski Antlaşma'dan
bahsediyor) Kendisine tanıklık ettğini söyledikten
sonra, "yaşama kavuşmak için bana gelmek
istemiyorsunuz" der (Yuhanna 5:40).
Günahların
Bağışlayıcısı
"Fesatların,
suçların ve günahların" tek bağışlayıcısı
Tanrı'dır (Çıkış 34:7; bkz Nehemya 9:17;
Mezmur 86:5; 130:4; İşaya 55:7; Yeremya
31:34; Daniel 9:9; Yunus 4:2). Tanrı'nın
Oğlu İsa da günahları bağışlayabilir. Koloseliler
2:13 ve 3:13 suçların bağışlayıcısının İsa
olduğunu söyler. İsa, Elçilerin İşleri 26:18'de
Pavlus'a şöyle der: "Bana iman ederek
günahlarının affina kavuşsunlar ve kutsal
kılınanların arasında yer alsınlar"
(Elçinlerin İşleri 26:18).
Markos 2:1-12'de, felçli bir arkadaşlarının
iyileştirilmesi için bazıları İsa'ya gelirler.
İsa, bir evde vaaz etmekteyken, adamı bir
baca deliğinden İsa'nın ayak ucuna gelecek
şekilde uzatırlar. Onların bu imanına şaşıran
İsa felçliye dönüp, "Oğlum, günahların
bağışlandı" der. Kalabalıktan bazıları
İsa'nın bu davranışından dolayı; "Ne
kibir! Ne küstahlık!" diye düşünmüşlerdir.
İsa Tanrı olmasaydı, felçli adamın günahlarını
nasıl bilebilirdi? Elinde böyle bir güç
varmış gibi nasıl davranabilirdi? İsa'nın
vermiş olduğu karşılık açıktı. Küstah birisi
gibi davranmıyordu. Doğruyu söylüyordu.
Bunun kanıtı da şuydu: "İnsanoğlu'nun
yeryüzünde günahları bağışlama yetkisine
sahip olduğunu bilesiniz diye.... Sonra
felçliye, 'Kalk, döşeğini topla ve evine
git!' dedi." Adam döşeğini toplayıp
kalktığında herkes şaşakalmıştı.
Bu pasajla ilgili (özellikle Markos 2:7)
Grekçe dilbilgisi uzmanı A.T. Robertson
şöyle der:
Onlara
( Yahudilere ) göre, İsa'nın Kendisini Tanrı
olarak görmesi büyük bir hakaretti. Mantıksal
olarak doğru düşünüyorlardı. Bu sözlerin
tek mantıksal açıklaması, İsa'nın iddialarını
doğrulayan, Tanrı'yla özel bir ilişki içerisinde
olma olasılığı bulunmaktadır. İşte, İsa'nın
tanrısallığı üzerine iki güç bu noktada
çakışmaktadır. İsa, sadece Tanrı'ya ait
bir imtiyaz olan günahları bağışlama hakkını,
felçli adamı iyileştirerek kanıtlamıştır.
10
Robert Alan Cole, Markos İncilini yorumlarken
bu pasaja çeşitli şekillerle bakılması gerektiğini
belirtir. Fakat bu çeşitlerin hepsinin bir
anlamda birleştiğini söyler. Cole bu pasajı
şöyle (ayet 10, 11) açıklar:
Bu
pasajı anlamanın iki yolu vardır. Her iki
yoldan da verimlidir, ve eğer sonuna kadar
giderseniz, tek anlamda birleşirsiniz. Birinci
yorum şu şekilde açıklanabilir; 'Sadece
Tanrı'nın günahları bağışlayabileceğini
söylüyorsunuz? Fakat, size aynı güce sahip
bir kişiyi göstereceğim...' Böylece bu konuşma,
İsa Mesih'in Tanrı'yla eşdeğer olmasına
kadar uzanır." 11
Bağışlama üzerine verdiği bir derste günümüz
yazarlarından Josh McDowell şöyle demiştir;
Bağışlama
kavramı beni bir süre rahatsız etmişti,
çünkü tam olarak bağışlamanın ne demek olduğunu
anlamamıştım. Bir gün, bir felsefe dersinde
Mesih'in tanrısallığıyla ilgili bir soruyu
cevaplarken, Markos 2'deki ayetlerden alıntı
yaptım. Asistanlardan biri, Mesih'in bağışının
O'nun tanrısallığını yansıttığıyla ilgili
sonucumu doğru bulmadı. Kendisinin bir kişiyi
bağışlayabileceğini, fakat bunun, kendisini
Tanrı yapmayacağını belirtti. Bu asistanın
sözleri beni biraz düşündürdü. Dini önderlerin
Mesih'e neden tepki göstermiş oldukları
beni şaşırmıştı. Birisine "seni bağışladım"
diyebilirsiniz, fakat bunu sadece size karşı
suç işlemiş bir kişiye söyleyebilirsiniz.
Başka bir deyişle, bana karşı suç işlerseniz,
sizi bağışladığımı söyleyebilirim. Fakat
Mesih'in yaptığı bu değildi. Felçli kişi
Baba Tanrı'ya karşı suç işlemişti ve bunun
üzerine İsa yetkisini kullanıp "günahların
bağışlandı" demiştir. Tabii ki bize
karşı yapılan haksızlıkları bağışlayabiliriz,
fakat Tanrı'dan başka hiçkimse, hiçbir şekilde,
Tanrı'ya karşı işlenmiş olan bir suçu bağışlayamaz.
İsa, Tanrı'ya karşı işlenmiş olan bir suçu
bağışlamıştı.
İsa'nın
günahları bağışlama gücü, Tanrı'ya ait olan
bir imtiyazı kullanmasının güzel bir örneğidir.
Şifa
Veren Rab
Çıkış 15:26'da Yahve şöyle der: "Ben,
size şifa veren Rabbim." Tanrı'nın
yüzyıllar boyunca şifa armağanını insanlara
vermiş olduğu doğru olsa da, hiç kimse bu
yetkiyi İsa'nın kullanmış olduğu gibi kullanmamıştır.
İlk inanlılar bu yetkiye inanmışlardı ve
İsa Mesih adıyla şifa verip, insanlardan
cinleri kovmuşlardı (Matta 10:1; Markos
9:38; Luka 10:17). İsa'nın düşmanları korkuya
düşmüştür (Yuhanna 9:24). Aklı başında olan
hangi insan, kendi adıyla insanlara şifa
verdiğini ve cinleri kovduğunu söyleyebilir?
Böyle bir iddia sadece Tanrı'ya ait olan
görkemi kendi üzerine almak olurdu.
İsa, şifa gücünün bir parçası olarak, cinlere
karşı yetki sahibi olduğunu iddia etmiştir
(Matta 12:22-29). Cinler bile O'nun "Tanrı'nın
Kutsalı" ve "Tanrı'nın Oğlu"
olduğunu itiraf ederler (Markos 1:24; 5:7;
Luka 4:34). İlk İnanlılar Topluluğu, tüm
meleklerin, hükümranlıkların ve güçlerin
O'na itaat ettiğini anlamıştı (1. Petrus
3:22). Elçilerin İşleri 9:34'te Petrus felçli
bir adamla karşılaştığında, "Eneyas,
İsa Mesih seni iyileştiriyor" dedikten
sonra, İsa Eneyas'ı iyileştirmiştir. İsa
Mesih göklerde Tanrı olarak şifa veriyordu.
Kutsal Yazılar, Mesih'in tanrısallığıyla
ilgili güçlü bir kanıttır. İsa Mesih'e,
sadece Tanrı için kullanılan adlar ve ünvanlar
verilir: Yahve, Tanrı, Alfa ve Omega, Rab,
Kurtarıcı, Kral, Yargıç, Bedeli Ödeyen Kurtarıcı,
Doğruluğumuz olan Rab. Tanrı'yla paylaştığı
diğer ünvanlar ise Işık, Kaya, Koca, Çoban,
Yaratıcı, Yaşam kaynağı, Günahların Bağışlayıcısı
ve Şifa Veren Rabdir.
Eğer İsa sadece Tanrı'ya ait olan adlara
ve ünvanlara sahipse, yani Tanrı'ysa, O
halde Tanrı'nın sahip olduğu özelliklere
de sahip olması gerekirdi.... Bu özelliklere
sahipmiydi? Kutsal Yazılar İsa'nın Tanrısal
özelliklere sahip olduğunu öğretiyor mu?
Sonraki
Sayfa (İsa Mesih Tanrı'nın Özelliklerine
Sahiptir)
|