Bu hafta sizlere Eski antlaşmada
adı geçen bazı kişilerden ve onların yaşadıkları
bazı olaylardan bahsetmek istiyorum.Belki
aranızdan bazıları ya 3000 – 4000 yıl önce
yaşanmış bir olayın benimle ne alakası var
veya bana ne kazandırabilir diye sorabilir
ama kutsal yazılar bakın bu konuda bize
ne diyor. “1.Korintliler 10 ;6 ve 11-13”
Kutsal yazılar geçmişte yaşanan olayların
bugün bize ders olması, örnek olması ve
bize ışık tutması için yaşandığını ve kaleme
alındığını söylüyor.Örneğin hakimler döneminde
yaşamış olan GİDEON O’nun hayatına baktığımız
zaman çok şeyler öğrenebiliriz.
Hepimizin de bildiği gibi hakimler dönemi
İsrail’in en korkunç ve iğrenç dönemlerinden
birisiydi. Tanrı’dan ve O’nun yasalarından
ayrılan İsrailoğulları bu zaman içerisinde
çok ahlaksız bir zaman yaşadığı gibi aynı
zamanda etraflarındaki birçok yabancı uluslar
tarafından da esir edilmiş durumdaydılar
ve baskılar görüyorlardı.Aşırı derecede
vergi vermek zorunda kalıyorlardı, toprakları
ve evleri yağmalanıyordu ve gerçekten çok
acı çekiyorlardı.Ama yinede Tanrı onları
bütün isyanlarına rağmen , bütün günahlarına
rağmen seviyor ve onları kurtarmak istiyordu
ve bu dönem içinde değişik kişileri de kullanarak
onları tekrar canlandırmak istedi.İşte Tanrı’nın
kullandığı bu kişilerden biri de GiDEON’du.
Gideon Tanrı’ya bağımlı yaşayan ve Daima
halkını ve çektikleri sıkıntıları düşünen
bir insandı.Ve Tanrı’da gücünü işte bu insanı
seçerek göstermek istedi.Gideon bir gün
bahçesinde çalışırken Rab’bin meleği geliyor
ve O’nunla konuşmaya başlıyor ve Gideon’na
diyor ki
“Hakimler 6;12” ‘de “Rab seninledir.”Rab
Gideon’na en zor zamanında Ben seninleyim
diyor.Onu terk etmediğini yaşadıkları olaylara
ilgisiz kalmadığını göstermeye çalışıyor.Aynı
şekilde Bu günde Rab sana aynı şekilde sesleniyor.En
zor zamanında Rab sana da “Ben seninleyim”
diye sesleniyor.Bizi cesaretlendirmek, yüreklendirmek
ve yolumuza yılgınlığa düşmeden devam edebilmemiz
için durum ne olursa olsun “Ben seninleyim”
diyor.peki biz cevap olarak ne söylüyoruz
bizimde bazen yaşadığımız olaylar karşısında
cevabımız Gideon’dan farlı olmuyor.Gideon
ne söylüyor.
“Hakimler 6;13” Rab’bin kendilerini terk
ettiğini söylüyor.Eğer Rab bizimleyse bütün
bunlar neden başımıza geldi.diyerek Rab’be
cevap veriyor ve nerede Rab’bin harikaları
ve mucizeleri diye soruyor. Oysaki geriye
dönüp bir baksa Rab onlar için o kadar çok
şey yaptı ki Gideon sanki bunları görmemiş
bilmiyormuş gibi davranıyor.Aynısını bizde
yapıyoruz Rab bizim için o kadar çok şey
yapıyor ki bunları yaşadığımız zaman çok
teşvik alıyoruz çok seviniyoruz ama bir
denenmeden bir sıkıntıdan geçmeye başladığımız
zaman bütün bunları hemen unutuyoruz ve
Rab’bin bizi sevmediğini, bizimle artık
ilgilenmediğini ve bizi terk ettiğini düşünüyoruz.Dikkat
etmeliyiz bu gibi şeytanın ayartılarına
kapılmamalıyız ve kapılmamak içinde bizde
tıpkı Yeşu’nun yaptığı gibi yapmalıyız.hayatımızda
Tanrı’nın yaptığı her iş için bir tanıklık
taşı dikmeliyiz. İsrail oğulları vaat edilen
topraklara gidebilmek için bir ırmaktan
geçmeleri gerekiyordu ama ırmak çok derin
ve geçilmesi imkansız bir ırmaktı. Ama Rab
ne yaptı onların karşıya geçmeleri ve yollarına
devam edip vaatlerine kavuşmaları için bir
mucize yaptı ve Şeria ırmağının sularını
durdurdu tıpkı firavundan kaçtıkları zaman
kızıl denizi ortadan ikiye ayırdığı gibi
ve o ırmağı geçtikten sonra Yeşu Rab’bin
onlar için yaptığı bu mucizeyi halkın unutmaması
için bir işaret koydu kıyıdan topladıkları
taşları getirip yığdılar ve bütün İsrailliler
ırmaktan çıkınca sular eskisi gibi akmaya
devam edince o taşlar orada kaldı ve Yeşu
bakın halka ne diyor “Yeşu 4;7 ve 21-24”
Tıpkı bizde Yeşu gibi Tanrı’nın bizim için
yaptıklarını unutmamak için bir işaret koymalıyız
bir tanıklık taşı dikmeliyiz ki.Zor durumlarımızda,
sıkıntılarımızda ve güçsüz kaldığımız zamanlarda
o işareti görerek Rab’be daha çok güvenebiliriz.O
durumda diyebiliriz ki evet Rab, beni nasıl
geçmişte yaşadığım bu denenmeden, sıkıntıdan
kurtardıysa bundan da kurtaracaktır o zaman
ben Rab’be güvenmeliyim ve O’na iman etmeliyim
ve itaat etmeliyim.
Gideon’nun hayatına bakmaya devam ettiğimizde
O’nun aynı zamanda çok alçakgönüllü olduğunu
da görebiliyoruz, Gideon gururlu bir insan
değildi Rab O’na halkı senin aracılığınla
kurtaracağım dediği zaman Gideon kendini
Rab’bin önünde alçalttı, kendisini bu işe
layık görmedi ve kendi gücünü reddetti ve
Rab’be şu yanıtı verdi. Hakimler 6;15 Gideon
bu yanıtı verdiği zaman Rab O’na diyor ki
Hakimler 6;16
Gideon’nun bu tutumu da hepimize örnek
olması gereken bir tutum.Rab bize bir sorumluluk
verdiği zaman veya bizi herhangi bir işte
kullanmak istediği zaman kendimizi güçsüz
ve zayıf görüyor muyuz.Aslıda o işe layık
olmadığımızı biliyor muyuz bu çok önemli
eğer Rab’bin hizmetinde kendi gücümüzle
bir şey yapacağımıza inanıyorsak veya yapmaya
çalışıyorsak O zaman bu Tanrı’nın hoşuna
gitmiyor.Zaten kendi gücümüzle yaptığımız
işinde bir bereketi olamaz ve o işte de
başarılı olamayız çünkü İsa diyor ki Yuhanna
15;5’te “Ben olmadan hiçbir şey yapamazsınız”
evet Tanrı olmadan O’ndan bir güç ve yetki
almadan kendi gücümüzle hiçbir şey yapamayız.
Eğer Tanrı bize bir görev vermek istiyorsa
ve bizde kendi gücümüzü reddediyorsak ve
kendi gücümüzle bir şey yapamayacağımıza
inanıyorsak ve Rab yinede bizi o işte kullanmak
istiyorsa Rab’bin bu çağrısına da O’nun
bu işte bizi güçlendireceğine iman ederek
Rab’in vermek istediği sorumluluğu kabul
etmeliyiz çünkü o zaman Rab bizimle birlikte
olacaktır.Bizim yapmamız gereken Rab’bin
bunu yapacağına iman etmektir.Eğer imanımız
yoksa Rab’bin gücü hayatımızda etkin olmayacaktır.Güç
imanla hayatımıza akar.bir nevi lambayı
yakmak için bastığımız elektrik düğmesi
gibidir.
AMPUL ÖRNEĞİ
Güç iman düğmesine basmakla etkin olur.İşte
o düğmeye bastığımızda Rab seni kullanarak
gücü aracılığıyla zafer kazanacak o zaman
bunu hem sen hemde etrafındakiler fark edecektir.Çünkü
Rab kendini yüceltecektir ve kendisini yüceltmek
içinde bütün alternatifleri ortadan kaldıracaktır.Tıpkı
Gideon ve Davut’a yaptığı gibi
Gideon Midyanlılar ile savaşa gidince Rab
Gideon’dan ordusunun sayısını azaltmasını
istedi.Bazıları korkuyordu savaştan ve Rab
Gideon’a “korkudan titreyenler dönsün dedi”
ve bunun üzerine 22 bin kişi geri döndü
ve sadece 10 bin kişi orada kaldı ama Rab
Gideon’a hala ordunun sayısı fazla söyledi
ve bazı kişileri yine çıkardı çünkü onlarda
kendi çıkarlarını düşünüyorlardı ve kendi
ihtiyaçları peşinde koşuyorlardı.Zor zamanlarda
kendi ihtiyaçları peşinde koşan insanlara
güvenilmez Rab’bin seçtiği 300 kişi yalnızca
cesaret ve özdenetim sahibi kişiler değil
herşeyden önce iman sahibi kişilerdi, kendilerini
putperestlikle kirletmemiş ve Tanrı’nın
gücüne inanan kişilerdi.Bu yüzden Tanrı
onları yönetebilir ve onlar aracılığıyla
İsrail’i kurtuluşa kavuşturabilirdi. “Çünkü
Tanrı’ya hizmet edenlerin sayısının çokluğu
değil karakterleri Tanrı’yı onurlandırır”.
Bunu neden yaptı Rab neden sayıyı azalttı
cevabını şu ayette görebiliyoruz Hakimler
7;2 eğer azaltmasaydı halk gurura kapılacaktı
Rab’bin değil ama ordunun zaferi olduğuna
inanacaklardı.
Aynı şekilde bu örneği Davut ve Golyat
olayında da görebiliyoruz. ( Öyküyü anlat
)
1.Samuel 17; 45-46
Can örneği
2 Korint 12 ;9-10 Ama O bana, “Lütfum sana
yeter.Çünkü gücüm güçsüzlükte tamamlanır”
dedi.İşte Mesih’in gücü içimde bulunsun
diye güçsüzlüklerimle sevinerek daha çok
övüneceğim.Bu nedenle Mesih uğruna güçsüzlükleri,
hakaretleri, zorlukları,zulümleri ve darlıkları
sevinçle karşılıyorum. Çünkü ne zaman güçsüzsem,
O zaman güçlüyüm.
Romalılar 8;26 “Bunun gibi ruhta güçsüzlüğümüzde
bize yardım eder.”
Efesliler 3;20 “Tanrı bizde etkin olan
kudretiyle,dilediğimiz yada düşündüğümüz
herşeyden daha fazlasını yapabilecek güçtedir.Kilisede
ve Mesih İsa’da bütün kuşaklar boyunca sonsuzlara
dek O’na yücelik olsun! AMİN
“Her engel, yasam
koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsattır”
Antalya İncil Kilisesi Pastörü
Ramazan
Arkan
|