Kimse
bebek gibi görünmek istemez. Küçük çocuklar
bile olduklarından büyük olduklarını ısrar
ederler. Bununla birlikte Tanrı'nın karşısındaki
yerimizi gerçekten anlarsak Petrus'un bize
bebek gibi olmayı neden tavsiye ettiğini
kolayca görebiliriz. Bu karşıltırmadaki
önemli nokta bebeklerin ihtiyaç duydukları
süte olan kuvvet arzularıdır. Onu çok istemektedirler.
Ebeveynlerin, özellikle yeni ebeveynlerin
bebeğin ihtiyaçlarını mümkün olduğu kadar
çabuk karşılama istekleri bu yüzdendir.
Biliyor ki, aç bir bebek sütüne alana kadar
ağlamayı bırakmayacaktır. Petrus, Tanrı
sözüne olan arzumuzun, bebeğin süte karşı
olan doymak bilmez arzusu gibi olması gerektiğini
anlatıyor. Tanrı Sözü'nde iyice doyana kadar
memnun olmalıyız. Midemiz için yiyecek yemeği
o kadar kolay buluyoruz ki! Bu yemek arzusu
Tanrı Sözü'ne olan isteğimizin nasıl olması
gerektiğini bize gösteriyor.
Arzu
edeceğimiz Söz ”katıksız”
dır. Eğer Tanrı'nın katıksız Sözü'nün zevkini
tadarsak daha fazla isteyeceğiz. ”Katıksız” kelimesi Tanrı Sözü'nün sulandırılmamış,
başka bir şeyle karıştırılmamış olduğunu
anlatmaktadır. Eğer bir bebeğin sütüne acı
ya da biberli bir yiyecek katarsan büyük
ihtimalle onu sevmeyecektir. Aynı şekilde
Tanrı Sözü insanın fikirleriyle ya da felsefesiyle
karıştırılmamıştır. İnsanların dünya hakkında
düşündükleri ya da nasıl işlemesi gerektiğini
bize bahseden bir kitap değildir.Tanrı sözü
bize Tanrı'nın Kral olduğunu ve Krallığı'nın
ruhsal olduğunu anlatmaktadır. "Beden" ile karışmamıştır. (Yuhanna 3:6)
Bu
süte olan arzumuzun amacı; onu içmemiz ve
böylece kurtuluş yönünde büyümemiz içindir.
Mesih'e ilk inandığımızda başladığımız yaşamda
günahta gittikçe ölüp doğrulukta gittikçe
büyüyoruz. Kutsal Kitap bu gerçeği açıkça
yazıyor. Yaşam ilk değişimle durmaz. Tam
tersine, o sadece bir başlangıçtır. Bu inanç
yaşamımızda büyümek için yemeğe ihtiyacımız
var. Yiyeceğimiz Tanrı sözündedir. Söz'ü
anlamakta büyümezsek, iman ve itaatte de
büyüyemeyeceğiz. Tanrı'nın amacı bizi gittikçe
Oğlu'na benzetmektedir. Bu yüzden Tanrı'nın
isteği bu katıksız sütten her gün ve düzenli
olarak içmemizdir.
Petrus'a
göre gerçekten "Rabb'in şefkatini tatmanız" Tanrı Sözü'ne olan kuvvetli arzumuz yarattı.
Aç bir insan yemeğin tadına baktığı zaman
daha çok yemek yemeyi isteyecektir. Tanrı
Sözü'ne olan arzumuz kuvvetli olduğu zaman
bizi düzenli bir şekilde Sözünden "içmeye"
ve "yemeye" götürecektir. Tadına
baktığımız bu Söz Rabb'in şefkatiyle tatlandırılmıştır.
Sözünden beslendiğimiz sürece Rabb'in şefkatiyle
tatlandırılmıştır. Sözünden beslendiğimiz
sürece Rabb'in şefkatinden ve lütfundan
daha fazla nasipleniriz. Büyümek için ihtiyacımız
olan şey kesinlikle budur. O'nun Oğlu gibi
düşünüp hareket edebilmemiz için her adımda
Tanrı'nın lütfuna ihtiyacımız vardır. Bu
lütuf Tanrı Sözü aracılığıyla verilir.
Tam
bir daire çizdik. Eğer Tanrı'nın şefkatinden
tatsaydık daha fazlasını arzular. O'nun
katıksız sütünü daha fazla arzularsak ondan
daha derinden içeriz. Ondan içtikçe Oğlu'nun
görünümüne daha fazla dönüştürüleceğiz ve
O'nun şefkatine daha fazla susayacağız.
Tanrı'nın çocuğu bebeğin sütünü arzuladığı
gibi Tanrı Sözü'nü arzulayacaktır. Susuzluğunu
kaybettin mi? Tanrı'ya bu arzuya sana geri
vermesi için dua et. O'nun isteği budur:
Saf sütü andıran Tanrı Sözü'nü özleyin.
|