Kurtuluşumuzun kesinlikle Mesih’e
İMAN etmekle olduğunu biliyoruz, Efesliler
2:8 İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu
sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır.
Yalnız Hıristiyanlıkta 2 sakrament vardır,
(Sakrament görünmez Lütfün Görünür halidir)
bunların biri Vaftiz, diğeri Rabbin sofrası’dır,
ben Vaftiz konusu hakkında bu ödevimi tamamlamak
istiyorum, Ama bu ödev Bebek vaftizi üzerine
olacaktır.
Bebek Vaftizi, bu kelime öncelikle bir çok kilisede
farklı uygulanmaktadır ve farklı bakılmaktadır,
bu konuya deyinmeden önce vaftiz nedir ona
bakmak istiyorum.
Vaftiz için şöyle bir deyim kullanmak çok doğru
olur, Hıristiyan olmak için Vaftiz olunmaz,
Hıristiyan olanlar Vaftiz olurlar. Vaftiz,
hem İsa Mesih’te birleşmek için işaret hemde
bir mühürdür. Yetkili kişiler bazen uzaktaki
insanlara emirlerini, duyurularını, sözlerini
iletmek için mektuplar gönderirler ve biz
bu bize gelen mektubun gerçekten doğru kişiden
gelip gelmediğini anlamak için alttaki imzasına
bakarız, eğer bu mektup yetkili birisinden
geliyorsa da mutlaka yetkili kişinin Mühür’ü
vardır, biz bu mühüre
baktığımızda anlayabiliriz, gerçekten gelen
haberin, mektubun ondan olduğunu.
Hıristiyanlıkta Vaftiz’de bir mühür’dür. Tanrı’nın
mühürü, Ancak önce söz vardır yani önce
sözlerini bize açıklamıştır ve bu sözlerini
de bu
sakramentle mühürlemiştir.
Vaftiz bizlerin eski hayatımıza öldüğümüzü ve
Mesih de doğduğumuzu artık Mesih’le birlikte
olduğumuzu Kutsal Ruh’un
yenileyen lütuf aracılığı ile günahın
lekesinden, suçluluğundan Mesih İsa’nın
Çarmıhta uğrumuza akıttığı kanının üzerimize
serpilmesi ile kurtulmak olarak algılayabiliriz.
Bu Mühür konusunu biraz daha açmadan önce Vaftiz konusun eski antlaşmadan
beri var olduğunu görmekteyiz, Levililer 11:44 Tanrınız
RAB benim. Kendinizi kutsayın ve kutsal
olun. Çünkü ben kutsalım. Bu ayetten sonra Rab Musa’ya
yıkanmalarını açıklıyor
Levililer 13:34b Hasta giysilerini yıkayacak ve temiz sayılacaktır. Levililer 14:51-52 Sedir ağacını, mercanköşkotunu, kırmızı ipliği, canlı kuşu alıp kesilen kuşun kanına ve akarsuya batıracak. Yedi kez eve serpecek. Böylece kuşun kanı, akarsu, canlı kuş, sedir ağacı, mercanköşkotu ve kırmızı iplikle evi paklamış olacak. Ayrıca Levililer
15:6;8;10;11 dede devamlı temizlenmek için
yıkayacak, yıkanacak,
sözleri geçmektedir. Levililer 15:13 akarsuda yıkanacak ve temiz
sayılacak. Levililerin burada Tanrının kirli saydığı şeylerden kurtulmanın yöntemlerini
görüyoruz Yıkanma Ve Vaftizi düşündüğümüzde bize bir örnek oluşturmaktadır. Sonra Mısırdan Çıkış 29:1a Bana kâhinlik
edebilmeleri için, Harun'la oğullarını kutsal
kılmak üzere şunları yap: Tanrı Musa’ya
Harun ve oğullarını kendisine Kahinlik etmeleri
için seçtikten sonra onların bu göreve başlamadan
önce şunları yapmasını istemektedir. Çıkış
29:4 Harun'la oğullarını Buluşma Çadırı'nın
giriş bölümüne getirip yıka. Bu ayette açıkça gördüğümüz gibi Tanrı hizmetine seçmeden
önce Harun ve Oğullarının Yıkanmasını Paklanmasını
istiyor, Ve bizlerinde kesinlikle öyle olmamız
gerekmektedir. Ve ayet deki su ile yıkanmaları
onları Tanrı’nın önünde durabilmelerini
hazırlıyordu, O dönemde Kahinlere yardım
eden insanlar vardı Levililer ve Tanrı sadece
Kahinlerin değil aynı zamanda Levililer’inde yıkanmalarını istiyordu. Sayılar 8:5-8 RAB Musa'ya şöyle dedi: "Levililer'i
İsrailliler'in arasından ayırıp
dinsel açıdan arındır. Onları arındırmak için şöyle yapacaksın: Günahtan arındırma suyunu üzerlerine serp; bedenlerindeki bütün kılları tıraş etmelerini, giysilerini yıkamalarını
sağla. Böylece arınmış olurlar.
Kutsal
Kitapa baktığımızda
bu yıkanmalar pis koktukları veya uzun süredir
yıkanmadıkları için değil onları Tanrı’ya
hizmet için hazırlıyordu. Kutsal Kitap’ta
Gurur kötü bir şeydir ama benim çok büyük
gurur duyduğum bir ayet vardır Hezekiel
peygamberin kitabında Size Yeni bir yürek verecek, içinize yeni bir ruh koyacağım. Evet
bu gerçekten Tanrı tarafından seçilmiş olmak
O’nun kendi öz halkı olmak, O’nun çocukları
olmak açısından mutluluk verici bir şey
ama bu ayetin başına bakalım burada bu yeni
yüreği, yeni ruhu almadan önce Tanrı bize
bunu nasıl sağlıyor. Hezekiel.36:24-26 "`Sizi uluslar arasından alacak, bütün ülkelerden
toplayıp ülkenize geri getireceğim. Üzerinize temiz
su dökeceğim, arınacaksınız. Sizi bütün
kirliliklerinizden ve putlarınızdan arındıracağım.
Size yeni bir yürek verecek, içinize yeni
bir ruh koyacağım. İçinizdeki taştan yüreği
çıkaracak, size etten bir yürek vereceğim.
Amin.
Evet Eski Antlaşma’da Tanrının
temizlememiz için neler gerektiğini veya
temizlerken neler yaptığını gördük ve bu
tüm olaylar bizlere Yeni Atlaşmanın yani
İsa Mesih’te vaftiz olmayı işaret etmektedir.
Ve Rabbimiz bu emri sadece İsrailoğulları
için değil tüm uluslar için vermektedir
Matta
28:19 Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim
olarak yetiştirin. Onları Baba, Oğul ve
Kutsal Ruh'un adıyla vaftiz edin. Ve
Rab Tanrının eğemenliğine girmek için İnsanın yeniden doğması gerektiğini
söylemektedir. Bu yeniden doğma Yuhanna
3. bölümdeki Nikodim’in anladığı gibi doğmuş bir insanın yeniden annesinden
doğması değil buna cevabı net bir şekilde….. İsa şöyle cevap verdi: "Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sudan ve Ruh'tan doğmadıkça Tanrı'nın Egemenliğine giremez. Yuhanna 3:5 az sonra Bebek Vaftizinede bakacağımız
gibi Tanrın’ın
eğemenliğine girmek
için bu gereklidir. Kutsal Kitap’da
bu konu ile çok net ayetler bulunmaktadır.
Titus 3:4-6 Ama Kurtarıcımız
Tanrı, iyiliğini ve insana olan sevgisini
açıkça göstererek bizi kurtardı. Bunu, doğrulukla
yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi
merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh'un yenilemesiyle yaptı.
Bu ayette doğuş ve Kutsal
Ruhun bir
araya gelip birlikte işlediğini görmekteyiz.
Yeniden doğuşumuz günahdan
temizlenmeyi içeriyor. Vaftizimizde bu yeni
doğuşun işareti ve simgesidir.
Bebekler ilk doğduğunda
hemen banyo yaptırırlar, Vaftizde böyledir
Vaftiz olduktan sonra Kutsal Ruhu almamız
bununla bağlantılıdır.
Elçilerin İşleri 2. bölümde
Petrus Dünyanın dört bucağından gelen Yahudilerle
konuşurken Petrus’un Mesih hakkındaki anlattıklarından
o kadar etkilendiler ki, Bu sözleri duyanlar, yüreklerine bir hançer saplanmış gibi oldular. Petrus
ve öbür elçilere, "Kardeşler, ne yapmalıyız?" diye sordular. Elçilerin
İşleri 2:37 ve Petrus onlara şu karşılığı
verdi: "Tövbe edin, her biriniz İsa Mesih'in
adıyla vaftiz olsun. Böylece günahlarınız bağışlanacak
ve Kutsal Ruh armağanını alacaksınız. Elçilerin
İşleri 2:38
Çok güzel ve net bir vaat
İsa Mesih’in adıyla vaftiz olun ve Günahlarınız
bağışlanması için bunu yapın, Vaftiz olun
Kutsal
Ruh’un armağanını alacaksınız, Günahlarınız
bağışlanacak.
Bu yazının başında özellikle
bir mesajı belirtmek istedim (Kurtuluşumuzun
kesinlikle Mesih’e
İMAN etmekle olduğunu biliyoruz, Efesliler
2:8 İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu
sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır.)
),
çünkü Kutsal Kitap’da
bazı ayetlere sadece yüzeysel baktığımızda
bunların günahlardan arınmak için İman
etmekten başka ayrı bir yol olduğu,
Sakrament olan Vaftizin günahlarımızı bağışladığı,
üzerimize su serpen veya kollarımızdan tutup
suya batıran adamın özel bir gücü olduğu
veya suyun doğa üstü bir gücü olduğu ve
bu suya vaftiz olmak için girenlerin su
aracılığı ile günahlardan arındığımız anlaşılabilir
/ görünebilir. Ama bu bakış açısı çok yanlıştır
ve böyle düşünülmemelidir. Elçilerin İşlerinde
okuduğumuz Petrus müjdeyi halka duyurduktan
sonra ne olduğuna dikkat edelim. Üç bin
kişi bu duyuruya, ilan’a, müjdeye karşılık
veriyor ve hemen Vaftiz oluyorlar.
İnsanlar İsa’ya iman ediyorlar ve
sonra Vaftiz oluyorlar, Vaftiz olduktan
sonrada O’nun lütfunu güçlü bir biçimde hissediyorlar. Haydi, ne bekliyorsun? Kalk, O'nun adını anarak
vaftiz ol ve günahlarından arın!' Elçilerin
İşleri 22:16 Hananya Pavlus’a böyle diyor, ve Pavlus Vaftiz’e
değil hepimizin günahlarını temizleyen İsa
Mesih’e güveniyor. Dolayısı ile Pavlus’un
güvendiği Tanrı’nın İsa Mesih aracılığı
ile sunduğu lütuftur. Bu ayetlerde gördüğümüz
ve Pavlus’un bize açıklamak istediği Vaftizin,
tüm insanlarda sadece bir Tanıklık değil
imanlının hayatında etkili bir araç olduğudur.
Burada Vaftiz hakkındaki
ayetlerden söz etmekten korkmamalıyız yani
bu ayetleri kullandığımızda Vaftiz’in İsa
Mesih’e iman etmenin önüne geçtiğini
düşünmemeliyiz. Dikkat etmemiz bazı sözler
vardır, Bu dikkat edeceğimiz sözler bize
Lütfün ve Lütfün aracısı arasındaki ilişkiyi
açıklamaktadır. Bize anlatılan Vaftiz olduğumuzda
su bizim günahlarımızı yıkayıp aklayacak
değildir. Ancak İsa Mesih adıyla vaftiz
olduğumuzda esas gücün sahibin’in
adıyla vaftiz olduğumuzda vaftiz aracılığı
işleyen Tanrının gücüdür.
Ayrıca Mesih'in
gerçekleştirdiği sünnet sayesinde günahlı
benliğinizden soyunarak elle yapılmayan
sünnetle O'nda sünnet edildiniz. Vaftizde
O'nunla birlikte
gömüldünüz ve O'nu ölümden dirilten Tanrı'nın
gücüne iman ederek O'nunla birlikte dirildiniz. Koleseliler
2:11-12
Kutsal Kitap’ın bu bölümünde Pavlus İsa Mesih’le ve Vaftizle bir paralelik bir birliktelik çıkarabilmek için sünnetle vaftiz
arasında bir bağ oluşturuyor. Buradaki Pavlusun
amacı Eski Antlaşmadaki sünnetin günahtan
arınmayı simgelemesidir. Bu yüzden Tanrı
İsraillilerden yüreklerini sünnet etmelerini
istemişti. Bu ise Vaftizin günahların bağışlanması
açısından hem işaret hemde mühür’dür.
Ey kocalar, Mesih inanlılar topluluğunu nasıl sevip onun uğruna kendini
feda ettiyse, siz de karılarınızı öyle sevin.
Mesih, inanlılar topluluğunu suyla yıkayıp Tanrısal sözle
temizleyerek kutsal kılmak için kendini
feda etti.
Öyle ki, inanlılar topluluğunu, üzerinde
leke, buruşukluk ya
da buna benzer bir şey bulunmadan, görkemli
bir biçimde kutsal ve kusursuz olarak kendine
sunabilsin. Efesliler 5:25-27
Burada inanlılar topluluğu
yani Kilise yeni yıkanmış bir gelin olarak
gösterilmektedir. Temizlenmiş, yenilenmiş
ve Mesih için süslenmiş ve bu işlem Yukarıdaki
ayetten anladığımız gibi, suyla ve Sözle
yapılmıştır. Biliyoruz ki bu günahtan kurtulmak
için bir günaha sahip olmamız gerekli, oda
herkeste ama herkeste bolca vardır. Ve bu
kirlilikten kurtulmanın tek yolu Vaftiz
olmaktır.
Tüm bu Vaftiz’in ne demek olduğuna
ve Vaftiz’in amacının ne olduğuna baktığımızda
Bebeklerinde vaftiz olmalarının gerektiğini
görebilmekteyiz. Ancak biliyoruz ki bu uygulama
bir çok Kilisede uygulanmamaktadır. Ancak
bizim için tek gerçek ve yanılmaz rehber
olan Kutsal Kitap’a baktığımızda bunun yapılmasının
mümkün olduğunu hatta gerek olduğunu da
görebilmekteyiz. Eğer bunu gözardı
edersek temel günah hakkındaki öğretişini
unutmuş ve kabul etmemiş oluruz. Davut ne
diyor bakalım Mezmur 51:5’de “Nitekim suç içinde doğdum ben, Günah
içinde annem bana hamile kaldı.”
Davut
daha Rahimdeyken günahlı olduğunu kabul
ediyor çünkü Günah, düşüşten itibaren insanlığın
temel sorunudur, İlk insan olan adem ve
Havadan beri insanın bir parçası halindedir.
Her zaman yüreğimizde bir asilik bir çekemezlik
vardır bu ilk insanda olduğu gibi bizim
yaratılışımızdan beri böyledir ve içimizdeki
arzulara kötü arzuları ulaşmak için her
türlü emri çiğneyip kötüyle bile işbirliği
yapmaya hazırızdır. Yaratılış
3:5 Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini
yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle
kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.Adem
ve Havvanın yaptığı gibi içimizdeki hırs
bizi her şeye sahip olmamıza rağmen daha
fazla arzusu yüzünden
Tanrı yerine şeytana bile inandırıyor.
Doğuştan itibaren özgürlük
arıyoruz, daha fazla özgürlük ve her şeye
sahip olmak ama hiç bir şeye bağlı olmak
istemiyoruz. Ve bu yüreğimizdeki duygular
hem küçüklerde hem büyüklerde vardır, ancak
bazen günahları yanlış anlayabiliyoruz,
“Tamam büyük insanlar günah işleyebilirler,
ancak küçük bir bebek nasıl olurda Tanrı’nın
yasakladığı Zina, Hırsızlık, Yalancılık,
Putperestlik yapabilirki?
Buna göre bebekler günahsızdır” diye
düşüne biliriz, ancak bu olaylar Tanrı’nın
sadece yasak dediği birçok şeyin bir tanesini
yapmadığımızda günahkar olmadığımız anlamına
gelir, Tanrı o kadar kutsaldır ki o toplu
iğne ucu kadar bile bir günaha bakamaz günahtan
nefret eder. İşte yukarıda vaftizi açıklarken
günahtan arınma dediğimiz Vaftizin daha
büyük bir sorundan, yani Günahın daha büyük
sorunundan, doğamızdan gelen ana günahtan
bahsetmektedir. Ve tabiki
günahlarda bu ana sorundan kaynaklanıyor.
Davut Mezmur 51’de anlattığına göre günahı incelediğinde
günahlardan değil ana günahından temel günahtan
rahatsız olduğunu söylüyor. Ana rahminde
bulunduğu durumdan, doğasından rahatsız,
Ana rahminden beri günahının varlığından
rahatsız oluyor. Az önce dediğimiz gibi
bebekler hiçbir eylem günahta bulunmamışladır,
ancak yinede günahkarlardır. Çünkü onlarda
küçük insanlardır ve onlar dada tüm insanlarda
olduğu gibi onların yüreğinde de bozukluk
eksiklik günaha meyillilik vardır. Vaftiz
olmak için gerekli olan şeyi söylemiştik
“Günaha sahip olmak” dolayısı ile bebeklerde
tüm insanlar gibi buna sahiptir. Tüm bunlara
rağmen çocuklar hala günah işlemez diyorsak
bu çok safça bir yaklaşım olmaktadır ve
ilk günahın ne kadar etkileyici olduğunu
göz ardı etmektir. Adem ve Havva zamanında
başka insanlarmı
vardı ve Adem ve Havva’da onlardan günahı
öğrenip yapmışlardı? Tabiki hayır doğuştan insan oldukları için yürekleri onları
günaha çekmişti.
Bir bebeği gözetlemek onunla
vakit geçirmek bebeklerin günahkar olup
olmadıklarını görmek için aslında bize bir
ip ucu verebilir. Bu konuda Aziz Avgustin
şöyle demiştir “Bebeklerin, annelerinin
dikkatlerini çekmek için bağırıp çağırmalarına
dikkat edin” Bu gibi hareketlerde bulunarak
kendilerini zararsız gibi görünmelerine
rağmen ne kadar çok bir gücü elinde bulundurduklarını
anlarız.
Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın
koşulu şu: Aranızdaki erkeklerin
hepsi sünnet edilecek. Sünnet olmalısınız.
Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi
olacak. Evinizde doğmuş ya
da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın
alınmış köleler dahil sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek.
Gelecek kuşaklarınız boyunca
sürecek bu. Yaratılış 17:10-12
Yukarıdaki ayetde
gördüğümüz gibi atamız İbrahimle
Tanrı’mız lütuf antlaşması yaparken “Antlaşmanın
koşulu olarak her çocuk sünnet yapılacak
ve bu sünnet Gelecek kuşaklar boyunca sürecek denmiştir. Ayetin devamına baktığımızda,
Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki
bu belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın
simgesi olacak. Sünnet edilmemiş
her erkek halkının arasından atılacak, çünkü
antlaşmamı bozmuş demektir.Yaratılış 17:13-14
Eski antlaşmadaki bu Tanrı’nın
vaad ettiği tüm
bereketler Yeni Antlaşmada daha önceden
vaad edildiği
gibi tüm uluslara ulaşmıştır.
Elçilerin İşleri 7:8 Sonra Tanrı onunla, sünnete dayalı antlaşmayı
yaptı. Böylelikle İbrahim, İshak'ın
babası oldu ve onu sekiz günlükken sünnet
etti. Ve İshak
Yakup'un, Yakup da on iki büyük atamızın
babası oldu.
Yukarıdaki ayetde İstefan Tanrı’nın İbrahimle sünnete dayalı antlaşma yaptığını söylemektedir.
Yaratılış 17 de ve İstefan’ın
söylediği sünnetin antlaşmanın mühürü olması
çok önemlidir. Bu antlaşma en üst biçimde
Tanrı’nın şü vaadini,
şu sözünü bildirmektedir. Antlaşmamı
seninle ve soyunla kuşaklar boyunca, sonsuza
dek sürdüreceğim. Senin, senden sonra da
soyunun Tanrısı olacağım. Yaratılış 17:7,
Şimdi sözümü dikkatle dinler, antlaşmama
uyarsanız, bütün uluslar içinde öz halkım
olursunuz. Çünkü yeryüzünün tümü benimdir.
Mısırdan Çıkış 19:5 Ayrıca bu vaadi
Yasanın Tekrarı 7:6; 14:2, ve Yeremya 31:33’de
de görmekteyiz.
Kutsal kitap’ın diğer bölümlerinde
de sünnetin bu anlamda olduğunu görmekteyiz.
(Mısırdan Çıkış 6:12, 30 – Levililer 19:23;
26:41- Yasanın Tekrarı 10:16, 30:6 – Yeremya
4:4;6 : 10, 9,25) Yani insanlar “Çocuklar
dahil” Tanrı’nın önünde O’na ait bir halk
olmaya layıklığın işareti ve mühürü olduğu
gibi aynı zamanda birlik ve beraberliğin
işareti ve mührü oluyordu. Ayrıca Kutsal
Kitap Pavlus sünneti iman’ın doğruluğunun
mührü olarak belirtmiştir. İbrahim
daha sünnetsizken imanla aklandığının kanıtı
olarak sünnet işaretini aldı. Öyle ki, sünnetsiz
oldukları halde iman edenlerin hepsinin
manevi babası olsun ve böylece onlar da
aklanmış sayılsın. Romalılar 4:11 ayrıca
Koleseliler 2:11-12 Ayrıca Mesih'in gerçekleştirdiği
sünnet sayesinde günahlı benliğinizden soyunarak
elle yapılmayan sünnetle O'nda sünnet edildiniz.
Vaftizde O'nunla
birlikte gömüldünüz ve O'nu ölümden dirilten
Tanrı'nın gücüne iman ederek O'nunla birlikte dirildiniz. Ayrıca Romalılar 2:25-29 – Filipililer 3:3 Dolayısı ile Vaftiz imanla aklanmanın
Mührüdür ve bu mührü kimse sökemez.
Başta Mühür olayına verdiğimiz
örneğe birtane
daha vermek gerekirse hepimizin evinde işyerlerinde
Elektrik ve Su saatleri vardır ve bunu yetkili
kişiler gelir mühürlerler ki kimse gelip
bu saatlerin içine müdahale etmesinler,
o saatlerin içinde sadece o saate mühürü
koyan insan gelir müdahale edebilir başkası
müdahale edemez eden insana da ceza vardır.
Tanrı’da böyle yapmıştır, bu imanla aklanmanın
mühürü olarak bize bu vaftiz’le mührünü
koymuştur dış etkenlerden bizleri korumak
için. Kutsal kitap’a baktığımızda bunu açıkça
görüyoruz bunu Tanrı açıkça söylemektedir,
peki Çocuk vaftizine karşı çıkanlara bunu
sormalıyız. “Neden
bu mühüre çocukların
sahip olmasına karşı çıkalımki???”
Rab İsa Ne diyor çocuklar
için? Kutsal kitap’a baktığımızda Bırakın
çocuklar bana gelsin, Hatta Göklerin egemenliği
çocuklar gibi olanlarındır demektedir. Pavlus’ta
kutsal diye bahsederken çocuklardan bahsetmiştir.
Kutsal Kitap’ta yine birçok
ailenin hep beraber vaftiz olduğunu, yani
çocukların ayrı tutulmadığını görmekteyiz.
Son olarak Ayetine
bakalım çocuklara Kutsallık kavramı verilmektedir.
1 Korintliler 7:14
Çünkü iman etmemiş koca, karısının aracılığıyla,
iman etmemiş kadın da imanlı kocasının aracılığıyla
kutsanır. Aksi halde çocuklarınız
kutsanmamış olurdu. Şimdiyse kutsaldırlar.
Yasanın Tekrarı 29: 10-13 İsrailli erkekler, çocuklarınız, karılarınız, aranızda
yaşayan ve odununuzu kesen, suyunuzu taşıyan
yabancılar- Tanrınız RAB’bin önünde duruyorsunuz. Bugün Tanrınız Rab’bin ant içerek
sizinle yaptığı bu antlaşmayı geçerli kılmak
için burada duruyorsunuz. Öyle ki, bugün
sizi kendi halkı olarak belirlesin ve size
söylediği gibi, atalarınız İbrahim’e, İshak’a,
Yakup’a içtiği ant uyarınca Tanrınız olsun.
Elç 2:38-39 Petrus onlara şu
karşılığı verdi: “Tövbe edin, her biriniz
İsa Mesih’in
adıyla vaftiz olsun. Böylece günahlarınız bağışlanacak
ve Kutsal Ruh armağanını alacaksınız.
Bu vaat size,
çocuklarınıza ve uzakta olanların hepsine,
Tanrımız olan Rab’bin kendine çağıracağı
herkese yöneliktir.”
|