incilTurK.Com

 
 
 

 
 

 

 
 
 
 

 


 


Ben Rab'be gelmeden önce yaşayan bir ölüden farksızdım. Bedende yaşıyor, ruhta ölüydüm. Sizi biraz  geçmişime götüreceğim, zamanında mutlu olduğumu sandığım bir aile hayatım vardı. Annem, Babam sevgi dolu insanlardı. Ben her şeyi ailemin, özellikle Babamın beklentileri doğrultusunda yapan o ideal çocuklardan biriydim. Dünyam annem, babam ve derslerimden ibaretti.

Taa ki hayatımın üstüne o darbe ininceye kadar, önce Babaannemi ardından Annemi kaybettik. Hele Annemin öldüğü o sabahı hiç unutamam. Yine dünyada savaş rüzgarları esiyordu. Salona girer girmez Babamla gözlerimiz buluşmuştu. Ve anlamıştım. Sonra ardından o sözler döküldü. "Onu kaybettik kızım."  işte o sabah hayatımda çok şeyi değiştirdi. 12 yıllık bir karanlığın başlangıcıydı. Kimin iyi gün, kimin kötü günde yanımızda olduğunu o gün çok iyi anladık. 'Dost' denilen kişiler çok azdı dünyada. Hepsi sonbahar yapraklan gibi döküldü. Ben ve Babam yalnız kalmıştık. Güçlü kişi rolünü oynamaya çalışıyorduk. Babam ve Ben de birbirimize, çevreye duygularımızı ifade etmemeye çalışıyorduk. Kendi kendime çabaladım. Daha derine gömüldüm. Sanki bataklıktaydım, dünyasal tutkuların esiri olmuştum. Çok mutsuzdum. Karanlığın zindanlarında geziyordum. Evet, yaşayan bir ölüden farksızdım. Onunla Rab'bim ve Kurtarıcımla tanışıncaya, O'nun hazırladığı o mükemmel planı yaşayıncaya kadar.

Benim ilk kiliseye gidişim Babamın ermeni dostları tarafından çağrıldığımız vaftiz töreniyle olmuştu. 11-14 yaşlarında yazın ailemle yaptığımız Avrupa seyahatlerinde gördüğüm kiliselerin mimarisi karşısında hayran kalmıştım. 16 yaşında öğrenci değişiminde gittiğim Kanada'da ilk ibadete katılmıştım. Vaaz konusunu bile hala unutamam. Rab İsa'da sahip olduğumuz o muhteşem aileden bahsediyordu. İstanbul'da ise iş çıkışlarında sık sık St.Antoin'a gider dua ederdim. Orada çok büyük bir mutluluk, esenlik duyardım. 24 yaşında İngiltere'de bir otelde çalışırken Londra'da düzenli olarak bir kiliseye katıldım. Kilisenin ismi ise St.Paul Holy Trinity Church'dü. Oradaki pastör ile sürekli konuşuyordum. Ve orada bir İncil Çalışma Grubuna da katılıyordum. Mesih inancı hakkında konuşuyor, İncil'den bölümler okuyor, tartışıyorduk. Ve sonra Türkiye'ye döndüm. Dönerken bana bir İncil hediye ettiler. Çok etkilenmiştim, içine dileklerini ve, Rab'bin harika bir ayetini yazdılar. Efesliler 3:14-21 Bu ayet, ileride anlamını keşfedince hayatıma yeni bir anlam katacaktı. 

Bu arada hayatımın akışı değişmişti. Evlenmiştim. Mutluydum. Sık sık İncil'imi okuyordum İşte o zamanlar Rab'bin sevgisini, o eşsiz huzurunu hissediyordum. Ama hayatımda, yüreğimin derinliklerinde çok büyük bir eksiklik vardı. Antalya'ya yerleştiğimden beri ruhumun derinliklerinde hep bir kilise arıyordum. Ama cesaretimi toplayıp nerede olduğunu keşfedememiştim. Bir gün eşimle birlikte bir Pazar yürüyüşümüzde kendimizi St.Paul Cultural Center'ın önünde bulduk. Kiliselerin yazılarını okuyunca çok mutlu oldum. İçeriye girdik. Cafe'de oturduk. İbadetin bittiğini öğrenince üzüldüm. Sonra Rab'le 365 günü anlatan harika bir kitap buldum raftan ve okumaya başladım. Daha sonra Uluslararası Kilisenin önderi James ile tanıştık ve çok güzel bir sohbetimiz oldu. Ve beni Sheraton Oteldeki Noel toplantısına çağırdı. Hayatımda hiç Noel Korosu izlememiştim. O gün Noel toplantısından çok bereket almıştım ve çocuklar gibi mutluydum 

Daha sonra Rab’bin harika planı muhteşem bir şekilde hayatımda işlemeye devam etti. St.Paul Cultural Center' da çalışmaya ve Rab'be hizmet etmeye başladım. Ve bir gün Antalya İncil Kilisesi'nin ibadetine katıldım. İbadet sırasında Rab'bin sevgi dolu dokunuşunu yüreğimin ta derinliklerinde hissetmeye başladım. Gözlerimden yaşlar boşaldı daha önce hiç boşalmadığı kadar. Yüreğimdeki yaraydı kanayan. Ve Rab İsa'nın bizler için ödediği bedeli işte o anda fark ettim. Tanrı biricik oğlunu feda etmişti. Rab İsa kanıyla günahlarımızın bedelini çarmıhta ödemişti. Biz onu sevmeden o bizi sevmişti. Çarmıhını yüklenen ardımdan gelsin diyordu. İşte o zaman Rab'be iman etmiştim. Rab'be döndüğüm gün o peçe kaldırılmıştı. Peçesiz yüzle O'na benzer olmak üzere değiştiriliyorduk (2.Korint 3 : 16-18). O zamana kadar ölüydüm. Karanlıktaydım. Ama artık kurtarıcım İsa ve Rab'bin o eşsiz planı sayesinde Tanrı'yla barışmıştım. Ölümden sonsuz yaşama, karanlıktan aydınlığa geçmiştim. Ve Rab İsa benim için tek gerçek, tek yol ve tek yaşamdı artık. O benim Yaşam Ekmeğim olmuştu.

Rab'be iman ettikten sonraki hayatımda çok şey değişti. Vaazlar, mezmurlar, ayetler, ilahiler, kişiler aracılığıyla Rab bana her yerde.. her zaman konuşmaya başladı. Eskiden geçmişime, kişiliğime bakmaya cesaret edemezdim; korkardım. işte bir gün Rab sevgili dostlarım Ramazan ve Şirin'i kullanarak beni cesaretlendirdi. Vaftiz derslerine o sıra yeni başlamıştım. Her şey o ilk adımı atmamla başladı. Geçmişimin derinliklerindeki sırlarımı çok değerli dostlarımla paylaştım. Artık korkmuyordum, cesaretliydim tek tek her şeyi anlattım. İman yoluyla.. O'nun Lütfuyla kurtulmuştum. Bu Tanrı'nın bir armağanıydı. Artık gerçek Eda’yı bulacaktım. Rab'bimiz istediği kişi olabilmek üzere bu yolculuğa adım attım. Rab İsa'yla yürümeye başladığım andan itibaren gördüm ki tek mutluluk Rab'bin o sarsılmaz sevgisiydi. Rab'bin her zaman her anımda benimle olduğunu biliyordum. Artık hep Rab'be bakacaktım. Rab'le tüm duygularımı paylaşacaktım. Rab'bin istediği kişi olacak hep O'nu mutlu edecektim. Her gün dua ettim. Sevgili dostlarım benim sorularıma sabırla cevap verdiler, sorunlarımla nasıl zafere ulaşacağımı gösterdiler. Her gün Rab'bin beni değiştirmesi için hep birlikte dua ettik. Rab İsa'daki ayrıcalığı yetkiyi göstermesi için de. Kardeşler için dua ettikçe duanın nasıl hayatı değiştirdiğini, Rab'bin mucizelerinin ve bereketlerinin nasıl aktığını gördüm. Rab'be hem bize verdiği değeri, hem de bir taraftan zayıflıklarımı ve günahlarımı da göstermesi ve beni gün be gün değiştirmesi için her gün daha çok dua etmeye başladım. 

Rab'bin beni de seçtiği, ölümden yaşama geçirdiği, Rab İsa’da  sahip olduğum yüce aile için her gün daha çok şükretmeye başladım. Birçok kişiyi kurtuluş, sonsuz yaşama çağırmak istiyordum. Rab'be dua ettikçe değişmeye başladığımı fark ettim. O yaşayan ölü gitmişti, yerine yeni bir yüreği olan, Rab için yaşayan. her yerde O'nun ışığı olmak isteyen bir Eda gelmişti. O eski yaratık Rab tarafından yeni bir yaratık olarak değiştirilmişti. Gözlerimden Rab'de yaşamanın sevinci, pırıltısı okunuyordu. Bütün dünyayla paylaşmak, haykırmak istiyordum. Rab'de sahip olduğum, o çok güzel ve çok değerli aileyi gördüm 

Artık Rab'le bir yürektim, kalbim hep O'nun için atıyor ve kardeşlerim için dua ettikçe Rab İsa'yla iman yolculuğunda ilerliyor ve büyüyordum. Kitaplar okudum birçok kişiyle sohbet ettim. soru ardına soru sordum. Dolayısıyla, inancımı Rab'bi daha iyi tanımak için aldığım vaftiz dersleri benim için hayat dersleri oluyordu. Böyle değerli kardeşleri benim hayatımda kullandığı için Rab'be şükrediyordum. Ayrıca, Rab ayetleri canlı olarak hayatımda uygulamak, yüreğimin kapılarını tamamen açmak, Rab'bin yüreğimde tamamen çalışması için daha çok dua ettim, sürekli okudum. Çok değerli dostlarım ile derin sohbetler, ardı arkası kesilmeyen sorular, onların sabırla açıklamaları, duaları her şey çok muhteşemdi ve çok özeldi. Hepsinden çok bereket alıyordum. Rab' be ve O'nun planıyla hayatıma giren bôylesine değerli tüm kardeşler için minnettarım. Artık her anımda Rab'be koşuyordum. Onunla ağlıyor, gülüyordum. Rab'de atacağım her adım için heyecan ve mutluluk duyuyordum. Rab'be her zaman, her şey için milyonlarca kez şükretmek istiyordum, harika planı için, beni de çocuklarının arasına kattığı. Sonsuz Yaşam sağladığı ve saymak istediğim milyonlarca neden için...

Yaşama nedenim Rab'di artık. O'nun lütfü sayesinde kurtulmuştum. O'nun sevgisi olağan üstüydü. Rab beni değiştiriyordu. Yüreğim Rab için atıyordu. Sürekli Rab'de olabilmenin ne kadar özel olduğunu görüyordum. Artık Rab mutluysa ben mutluydum, Rab üzgünse ben de üzgündüm. Artık ölümden ve dostlarımı yitirmekten korkmuyordum. Artık incinmekten korkmuyordum. Çünkü Rab hep benim yanımdaydı, benimle konuşuyordu. Olayları değil, olayların ötesini Rab'bin planın görmek için dua ediyordum. O her sıkıntıyı kullanarak bizleri deriştirmek güçlendirmek istiyordu. Rab'be Layık olabilmek. O'na benzeyebilmek için dua ediyordum.

Tüm değerli dostlarımın sayesinde derinliklerdeki 'Ben'e ulaştım. Artık Rab İsa'nın olmamızı istediği yeni kişi. yani 'yeni yaratık' olma yolundaydım. Artık Rab hayatıma girdiği andan itibaren çok mutluydum. Hayatımın her anında hep gerçekle yürüyeceğim. O benim sığınağım, kalemdir derim Rab için. Tanrı’mdır, O'na güvenirim. Beni de kanatlarının altına almıştı, Onların altına sığınmıştım. O harika planıyla beni de kurtarmıştı. Gözlerimi dağlara kaldırdığımda yardım Rab'den gelmişti. Ve ben hep O'nun ışığı olacaktım. Hep Rab'bim ve Kurtarıcım Mesih'le birlikte yürüyeceğim. Tek gerçekle. O hep benim çobanım olacak. Şimdiden sonsuza dek.

Rab'bin adına şükürler olsun. Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar. Rab'bim kaybolmuşken yaşam soluğu verdiğin, beni de kurtardığın için Kutsal Ruh’unla sevgini akıttığın için, beni Sende her zaman sımsıkı tuttuğun için, hiçbir zaman bırakmadığın için, günahlarımı Rab İsa'nın kanıyla affettiğin için, verdiğin muhteşem aile için, Lütfum sana yeter dediğin için, yaptığın ve yapacağın tüm mucizelerin için milyonlarca kez Sana minnettarım. Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni. Hep Rab'bin evinde oturacağım Adını sonsuza dek öveceğim. İsa'nın Yüce adıyla. Amin.

Eda NOYAN

   

© Copyright incil.TürK