Yeni
Antlaşma (normalde İncil diye bildiğimiz
semavi kitap), Hristiyan aleminde "İncil'ler"
olarak bilinegelen dört bölümle başlar.
Bunların her biri İsa Mesih'in yaşamını
kaydeder. "İncil" kelimesi, bu
şekilde Arapçaya tercume edilen, eski Yunanca
"evangelyon" kelimesinden türemiştir.
Türkçesi "iyi haber" veya "müjde"dir.
Dolayısıyla "İncil", beklenen
Mesih ile ilgili müjdedir. Kitap (ve kapsadığı
bölümler) açısından, "İncil" İsa
Mesih'le ilgili müjdenin kaydıdır. Bu açıdan
"Dört İncil" dediğimiz zaman Yeni
Antlaşma kitabının dört bölümünden söz ediyoruz.
matta
markos luka yuhanna incili matta markos
luka yuhanna incili matta markos luka yuhanna
incili barnaba tomas incili nedir
Buna
karşın birçok etüt ve birçok soruya yol
açan önemli farklılıklar gibi görünen değişik
ayrıntılar içerir. Örneğin, neden bir yerine
dört "İncil" vardır? Neden sadece
dört tane vardır?
Bu
dört "İncil", neden bu kadar çok
sıklıkla birbirlerine farklılık gösterir
hatta birbiriyle çatışıyormuş gibidir? Bu
farklılıkları nasıl çözümleyeceğiz? matta
markos luka yuhanna incili barnaba tomas incili nedir
Sayın
Yüksel gibi bazı Müslümanlar, bu dört "İncil"in
Hristiyan papaz ve piskoposlar tarafından
insanlarca yazılmış birçok sözde İncil'lerin
oluşturduğu çok daha büyük bir koleksiyondan
seçildiği suçlamasında bulunurlar (Bkz.
Deedat ile Yüksel, sayfa 114-115). Onlara
göre, Allah'ın İsa peygambere verdiği ilk
"İncil" çok uzun zamandan beri
bozulmuş ve kaybedilmişti. Buna "kanıt"
olarak Matta, Markos, Luka ve Yuhanna arasındaki
birçok farklılığı gösterirler. Ancak bu
iddia tamamen temelsizdir. matta
markos luka yuhanna incili barnaba tomas incili nedir
Başlangıçtan
beri Hristiyan alemi hiçbir zaman dört "İncil"den
fazlasını kabul etmemiştir ve bugün elimizdeki
"İncil'ler" de bunlardır. İkinci
yüzyıldan da önce dört "İncil"
geniş bir biçimde Roma İmparatorluğun dört
bir bucağına yayılmış ve olduğu gibi okunup
öğrenilmişti. Elimizdeki "Dört İncil"in
ilk yüzyılda yazıldığı, isimlerini taşıdıkları
kişiler tarafından yazıldıkları, Mesih'in
yaşamının gerçek kayıtları oldukları ve
Kutsal Kitap'lar olarak kendilerine saygı
duyulduğuna dair bol bol kanıt vardır. matta
markos luka yuhanna incili
Bu
tarihsel kanıtlar başka yerlerde çok açık
bir biçimde gösterildiklerinden onlara burada
değinmeyeceğiz.2 Yine de, bu anlatımları
ve onların birbirleriyle olan ilişkisini
dürüst bir şekilde incelememiz önemlidir.
Bu çalışmada, Tanrı'nın bize tek "İncil"i
(yani bir tek Müjde'yi) kusursuz dörtlü
bir bildiride vermiş olduğunu göstermeye
çalışacağız. "Tanrı'nın Ruhu'nun esiniyle,
Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İsa hakkındaki
müjdeyi değişik bakış açılarından yazdılar.
Her "İncil" tek başına, Tanrı'nın
Oğlu İsa Mesih'in güçlü bir bildirisi olarak
ayakta durmaktadır. Onlarınki aynı zamanda
Tanrı'nın tarihteki en mükemmel müdahalesine
birlikte yaptıkları bir tanıklıktır."3
Aralarındaki farklılıklar aslında, Tanrı'nın
dikkatli ve amaçlı elini işbaşında gösterir.
matta markos luka
yuhanna incili
DÖRT
PORTRE - TEK İSA
Neden
birden fazla "İncil" vardır? Burada
iki neden ortaya çıkıyor: matta
markos luka yuhanna incili
1)
"İncil'ler"deki tanıklık birbirini
destekler ve aynı şeyler dört kez tekrar
edilerek Mesih'in yaşamının büyük tarihsel
gerçeklerini bilmemizi sağlar. Bir mahkemede
birçok tanığın tanıklığı sadece bir tanığınkinden
daha güvenilir sayılır. Buna karşın tanıklıkları
kelimesi kelimesine birbirlerininkine uyuyorsa,
birbirleriyle işbirliği yaptıkları şüphesi
uyanır. Birbirlerini destekleyen tanıklıklarda
aktarılan bilgi aynı olup kullanılan sözlerin
birbirlerinden farklı olması tanıkların
dürüstlüğünü gösterir. Aynı şekilde, dört
"İncil"deki benzerlikler ve farklılıklar
da onların gerçeklik ve güvenilirliğinin
kanıtıdır. matta markos
luka yuhanna incili
2)
Her "İncil", Mesih'i ayrı ve amaçlı
bir bakış açısından gösterir. Sıradan bir
insanın yaşamının kaydını yaparken, bir
biyografici onun sosyal yaşamını, bir diğeri
kişisel ya da özel yaşamını ve bir başkası
da psikolojik biyografisini yazabilir. Her
biri amaçlarına göre, bazı gerçekleri seçip
bazı gerçekleri yazılarına katmayabilir.
Aynı olayları anlatırken bile, her biri
farklı ayrıntıları vurgular. Örneğin, Türkiye
Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü
ele alalım. Onun bir komutan olarak yeteneklerinden
söz etmek isteseydim, Çanakkale Savaşından
bazı olayları seçerdim. Ona büyük bir sosyal
reformcu olarak ilgi duyuyorsam Türkiye
Cumhuriyetine ve toplumuna tanıttığı bazı
devrimci değişiklikleri seçerdim. Yine,
eğer sözcükleri kullanma yeteneğiyle ilgileniyor
olsaydım, bazı ünlü sözlerini ve konuşmalarını
seçerdim. Biyografide yer alan olayların
seçilip düzenlenmesi amacıma bağlı olurdu.
Sonunda ortaya çıkan biyografiler birçok
bakımdan birbirlerinden farklı olsa da yine
de her biri Atatürk'ün tamamen geçerli bir
biyografisi olurdu. "İncil'ler"
için de durum aynıdır. Her birinin kendi
amacı vardır: bu yüzden her biri kaydedilmiş
olan gerçekleri kendisine göre seçmiş ve
düzenlemiştir" matta
markos luka yuhanna incili
Mesih'ini
sadece bir değil dört ayrı mercekten görmemize
izin veren Tanrı'nın bu planından ölçüsüz
bir biçimde yararlanırız. "Birçok iplikten
yapılmış bir ip, ipliklerin teker teker
kendi kuvvetlerinden daha kuvvetli olduğu
gibi, "İncil"in yazarlar tarafından
bildirilişi, ayrılığındaki birlik ve birliğindeki
ayrılıkla bütün olarak, teker teker kendi
tanıklıklarından daha kuvvetlidir."
matta markos luka
yuhanna incili
"Dört
İncil" bir kişi üzerine dört tanıklıktır.
Bunun için bazen bu dört bölüm "Matta'ya
göre İncil", "Markos'a göre İncil",
v.b. şeklinde tanımlanmışlardır. Her portre
Mesih'i belirli bir ışığın altında ya da
ilişkide açıklamak için dikkatle çizilmiştir.
Peki, Mesih'e bu dört bakış nelerdir? İlk
yüzyıldan beri, aşağıdaki perspektifler
inanlılar arasında genel olarak kabul edilmişlerdir:
matta markos luka
yuhanna incili
Matta-
İbrahim ve Davut'un Oğlu Kral Mesih matta
markos luka yuhanna incili
Markos-
Büyük İşler Yapan Tanrı'nın Kulu Mesih matta
markos luka yuhanna incili
Luka-
İnsanların dostu olan Âdem'in Oğlu Mesih
matta markos luka
yuhanna incili
Yuhanna-
Göklerden gelen Tanrı'nın Oğlu Mesih matta
markos luka yuhanna incili
Bu
konuya biraz daha ayrıntılı olarak eğilelim:
Matta İncil'indeki Kutsal
Ruh'un amacı bize İsa'yı, Kutsal Yazılar'da
vaat edilen Mesih, İbrahim ve Davut'un oğlu,
Göklerin Egemenliğinin mirasçısı ve özellikle
de Yasa'yı veren Kral olarak göstermektir.
matta markos luka
yuhanna incili
Markos
bölümü bize İsa'yı, Tanrı'nın yetkili Kulu,
sabırlı İşçi olarak göstermektedir. Bu nedenle
de Mesih'i kanun yapmaktan çok çalışırken,
konuşmaktan çok hizmet ederken görüyoruz.
matta markos luka
yuhanna incili
Luka'da
İnsanoğlu olan İsa'nın kayıp insanlara sevecen
merhametini ve ilgisini görerek O'nun gerçek
insanlığına kendimizi çekilmiş buluyoruz.
Burada O'nu sadece İbrahim'in soyu için
değil bütün insanlık için gelmiş olan ikinci
Âdem olarak görüyoruz. matta
markos luka yuhanna incili
İlk
üç "İncil" İsa'nın yaşamını genellikle
aynı yönden alırlar onların birçok ortak
yanı vardır. Ama Yuhanna'nın
tanıklığı bize Mesih'in diğerlerinin yansıttıklarının
ötesinde çok değişik bir yönünü açık bir
biçimde gösterir. Burada Mesih öncelikle
yukardan gelen Kişi, Tanrı'nın Oğlu ve Sözü
olarak görülür. Burada İsa Kendisinin Baba'yla
bir, dünyanın Işığı, Yol, Gerçek, Diriliş
ve Yaşam olduğunu bildirir.
Diğer
özel vurgulamaları görmek de olasıdır. Örneğin,
Matta açık bir şekilde Yahudi
okurlara seslenip İsa'yı Musa'nın Yasasının
yerine gelmesi ve tamamlanması olarak gösteriyor.
Markos, Romalı kafasına
sahip olan okurlara daha uygundur, İsa'nın
öğretileri yerine, hizmeti ve gücü daha
çok vurgulanmıştır. "Luka İncil'i"ne
giriş hakkında en çarpıcı şey kendisinin
de gösterdiği gibi, Tanrı'nın lütfunun bütün
insanlık için olduğudur. Grek
yani Yahudi olmayan dünyaya hitap edilmiştir
(Luka 1:1-4). Kutsal Ruh'un diğer üçünden
epey bir süre sonra Yuhanna'ya yazdırdığı
"İncil", yukarıdaki üç grubun
hepsine hitap edip onları imana çağırmanın
yanı sıra, Mesih İnanlıları Topluluğu'nda
Mesih'in Kimliği konusunda gelişen ince
yanlışları yanıtlamak için çok uygundur.
matta markos luka
yuhanna incili
Eski
Antlaşma'da (normalde Tevrat ve Zebur diye
bildiğimiz semavi kitaplarda) bile bu dörtlü
resim ima edilir. İbranice Kutsal Yazılarda
Mesih'e verilen en anlamlı ünvanlardan biri
de dikkatimizi Tanrı'nın vaadinin kökünden
ya da soyundan büyüyecek Olana çeken "DAL"
ya da "FİLİZ"dir. Bu ünvanın dört
değişik biçimde kullanılışı Mesih'e yukarıda
gördüğümüz dört bakış açısıyla uyum halindedir:
matta markos luka
yuhanna incili
·"Davut'un
salih FİLİZİ (Kök Sürgünü)" (Yeremya
23:5, 33:15) - Davutsal Kral (Matta).
·"Kulum
FİLİZ" (Zekeriya 3:8) - Kul (Markos)
·"Adı
FİLİZ olan Adam" (Zekeriya 6:12)
- İnsanoğlu (Luka)
·"Rab'bin
FİLİZİ" (Yeşaya 4:2) - Tanrı'nın
Oğlu (Yuhanna)
Ama
bunların sadece vurgulanmak istenen şeyler,
bakış açıları olduğunu hatırlayın. Sadece
bir tek Mesih vardır ve O, "İncil'ler"in
her birinde görülebilir açıklıktadır. Yine
de, her birinin yazılmasının özel amacını
anlamamız, bu dersin başında sorulan soruların
çoğunu yanıtlamamıza yardım edecektir.
DÖRT
BAKIŞ AÇISI - DÖRT FARKLI AMAÇ
Her
"İncil"de belirli bir odak olduğunu
söylemek başka bir şeydir, bunu o "İncil'ler"in
metinlerinde göstermek başka bir şeydir.
Her İncil'e sırayla bakalım ve bu gerçeğin
en belirgin kanıtlarını belirtelim.6
MATTA'NIN
BAKIŞI: İbrahim ve Davut'un Oğlu
Kral Mesih
Tanrı'nın
Krallığı ve vaat edilmiş Kral İsa, Matta'nın
"İncil"i boyunca görülen bir temadır.
İsa Mesih'in soyağacıyla başlar, ve Meryem'in
kocası Yusuf tarafından soyunun "Davut
Oğlu, İbrahim Oğlu" olduğunu gösterir
(1:1-17). Davut, İsrail'in ideal kralıydı
ve "oğluna" ya da soyundan gelen
birisine sonu olmayan bir krallık verileceğine
dair kendisine çok büyük vaatler verilmişti
(2 Samuel 7; Mezmur 89:20-29; Yeşaya 55:3).
Mesih'le ilgili vaatler ilk önce İbrahim'e
verildi (Tekvin 12:1-3). Bu yüzden bu soyağacı
Eski ve Yeni Antlaşma arasında anahtar görevini
görür ve Eski Antlaşma'yı izleyen her şeyin
Tanrı'nın değiştirilmez amacının devamı
olduğunu gösterir.
Doğudan
gelen yıldızbilimciler Yahudi Filistin'in
kralı olan Hirodes'e gidip, "Yahudilerin
kralı olarak doğan çocuk nerede" (2:2-3)
diye sordular. Dinsel önderler, bu rahatsız
edici sorunun yanıtını verebilmek için İbranice
Kutsal Yazılara başvurdular ve peygamber
Mika'da Rab'bin Beytlehem'e söylediği sözlerde
yanıtı buldular: "Sen, ...Beytlehem,
benim halkım İsrail'i güdecek olan Önder
senden çıkacaktır" (2:6, Mika 5:2'yi
aktarmaktadır). Hirodes, hemen bu yeni "kral"ın
öldürülmesi için çabalamaya başlar (Matta
2:7-23). Bu tarihsel olaya diğer "İncil'ler"de
yer verilmemiştir çünkü konularıyla ilgisi
yoktur.
Burada
hem Vaftizci Yahya ve hem de İsa'nın mesajları,
"Tövbe edin! Göklerin Egemenliği yaklaşmıştır"
dır (3:2; 4:17). Markos ve Luka'daki paralel
bölümlerde ise Yuhanna'nın "insanları,
günahlarının bağışlanması için tövbe edip
vaftiz olmaya çağırdığını" söyler (Markos
1:4; Luka 3:3).
İsa'nın
Yasa veren Kral olarak rolü, ünlü Dağdaki
Vaaz'da çok açık bir biçimde anlaşılır (Matta
5-7). Burada İsa, Göklerin Egemenliğinin
standartlarını belirlerken Musa'nın Yasasını,
"Ama ben size diyorum ki..." şeklindeki
yetkili sözleriyle en derin ve ruhsal anlamını
vererek uyarlıyor (5:18, 20, 22, 28, 32,
34, 39, 44).
İsrail'e
vaat edilen krallıkla ilgili bazı deyimler
sadece Matta'da bulunur:
·"Göklerin
Egemenliği" hemen hemen otuz kez
görülür
·"Göklerin
Egemenliğin müjdesi" (9:35; 24:14)
·"Göklerin
Egemenliğinin anahtarları" (16:19)
·"Peygamberler
aracılığıyla bildirilen sözler yerine
gelsin diye..." (1:22; 2:5, 15,
17, 3:3; 4:14; 8:17; 12:17; 13:35; 21:4;
27:9, 35). Diğer "İncil'ler"de
de bunlara benzer sözler geçer ama aynı
sıklıkta değildir ve Eski Antlaşma peygamberlerini
aynı şekilde vurgulamazlar.
İsa'nın
üç benzetmesi hariç, Matta'da kayıtlı olan
bütün benzetmeleri, "Göklerin Egemenliği"
benzetmeleridir. Özellikle 13'üncü bölümdeki
benzetmeler krallığın gecikmesinin gizemini
açıklar ve " doğru kişilerin, Babalarının
egemenliğinde güneş gibi parlayacakları"
günü özlemle bekler (13:43). İsa'nın düğün
şöleni benzetmesi Luka'da, "Adamın
biri" sözleriyle başlarken Matta'da,
şölenin "Bir kral" tarafından
verildiği kaydedilir (Luka 14:16; Matta
22:2).
Bu
çağın sonu hakkındaki öğretisinin düşündürücü
zirvesinde İsa, diğer "İncil'ler"in
hiçbirinde bulunmayan sözlerle ve bu "İncil"in
temasının ne olduğu konusunda hiçbir soru
işareti bırakmadan ulusların büyük yargılanışını
tanımlar: "İnsanoğlu Kendi görkemi
içinde bütün melekleriyle birlikte gelince,
görkemli tahtına oturacak. Ulusların hepsi
O'nun önünde toplanacak, O da onları birbirinden
ayıracak... O zaman Kral, sağındaki kişilere,
'Sizler, Baba'mın kutsadıkları, gelin!'
diyecek. 'Dünya kurulduğundan beri sizin
için hazırlanmış olan egemenliği miras alın!'"
(25:31-32, 34).
Yukarıdakiler,
Matta'da gördüğümüz vurgulamaların sadece
bazı örnekleridir. Mesih'in bize verdiği
son emrin sözleri bu "İncil"de
ilgimizin özellikle Yasa veren Kral Mesih'e
çekildiğini onaylar: "Gökte ve yeryüzünde
bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin
ve bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin...
Size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin"
(28:18-20).
MARKOS'UN
BAKIŞI: Tanrı'nın Kulu Mesih
Markos'da,
ayrı öğeler diğer üç "İncil"de
olduğu kadar belirgin değildir. Buna karşın
birçok ince özellik Mesih'in, "hizmet
edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını
birçokları uğruna fidye olarak vermeye gelen"
olduğunu açıklayarak farklılıkları işaretler
(Markos 10:45). İsa, "insanoğullarına
hizmet etmek için sarfeden ve sarfedilen
sabırlı Hizmetkâr ve diğerleri için sunulan
Kurban"dı.7 Markos anlatımında, Kutsal
Ruh'un seçimine dahil etmediği olaylarla
başlayarak bu iddianın en belirgin kanıtlarından
bazılarını inceliyelim:
Burada,
Matta'nın anlatımına karşın,
1.
İbrahim ve Davut'tan başlayarak soyunu gösteren
soyağacı yok.
2.
Mucizesel doğumun anlatımı yok.
3.
Vaat edilen doğum yeri olan Beytlehem'in
sözü edilmiyor.
4.
Doğudan gelen yıldızbilimcilerin tapınması
yoktur.
Burada,
Luka'nın anlatımına karşın,
5.
Nasıra'da geçen çocukluğundan söz edilmiyor.
6.
Anne-babasıyla ilişkisi yok.
7.
"Bilgelikte ve boyda gelişip Tanrı'nın
ve insanların beğenisini kazanması"
(Luka 2:52) yok.
Ve
burada, Yuhanna'nın anlatımına karşın,
8.
Tanrı'nın "Söz"ü olarak daha önceden
var olmasından söz edilmiyor.
9.
Beden bulması ve bizim aramızda yücelik,
lütuf ve gerçekle yaşamasından söz edilmiyor.
Bunun
anlamı açık görünüyor - bütün bunlar O'nun
Krallığı ya da kim olduğu konusunda önemlidirler,
ama burada odak noktası O'nun hizmetidir.
Bu "İncil"i açarız ve hemen hemen
hiçbir giriş olmadan kendimizi hemen İsa'nın
hizmetinin başlangıcında buluruz. Burada,
Dağdaki Vaaz (Matta 5-7, Luka 6), ya da
Yukarıdaki Odadaki Konuşma (Yuhanna 13-17)
gibi uzun konuşmalar bulmayız. Markos'ta
İsa'nın hizmeti temel olarak öğretim değil
eylemdir.
Bu
kalıp, "Markos İncil'i"nin bütünü
boyunca devam eder. İsrail ulusunun suçlandığını,
Kudüs'ün yargılandığını, kınayıcı "vay
halinize"ler görmeyiz. Markos'un Mesih'in
ikinci gelişi hakkındaki Vaaz anlatımında
(bölüm 13) ne "Güvey ve Bakireler"
benzetmesi, ne Rab'bin hizmetçilerini yargılaması
benzetmesi ne de Kral'ın ulusları yargılamasını
(Matta 25) görüyoruz. Burada bu olayların
gerçekleşeceği gün ve saati bilmeyen İsa'yı
buluyoruz (13:32). Diğer hizmetkârlar gibi,
"efendisinin ne yaptığını bilmez"
(Yuhanna 15:15). Ele verildiği bahçede,
Matta 26:53'de olduğu gibi Kendisini kurtarması
için çağırabileceği 12 tümenden fazla melekten
söz edilmiyor. Çarmıhta, yanında çarmıha
gerilmiş olan tövbe etmiş hırsıza söylediği,
"doğrusunu söyleyeyim, sen bugün benimle
birlikte cennette olacaksın" (Luka
23:43) vaadi yok. Dirilişinden sonra bile,
havarilerine Müjde'yi bütün yaratıklara
bildirme emri verirken, "gökte ve yeryüzünde
bütün yetkiye sahip olma" (Matta 28:18)
iddiası yok.
Son
olarak, Markos'un anlatımında havariler
İsa'ya hiçbir zaman, aynı olayın diğer "İncil'ler"deki
anlatımında "Rab" sözcüğü kullanılsa
bile, "Rab" diye hitap etmiyorlar.
Bunlara örnek olarak, Markos 1:40'ı Matta
8:2 ile, Markos 4:38'i Matta 8:25'le ve
Markos 14:19'u Matta 26:22 ile kıyaslayın.
Bu
durum, İsa'yı Tanrı'nın alçakgönüllü Kulu
olarak görmemizi sağlayan tutarlı amacı
gösteriyor. Ancak farklı yönler bu şekilde
bitmiyor. Markos'un "İncil"inin
tümü, Kutsal Ruh'un bunlar aracılığıyla
bize İsa'nın eşsiz hizmetçiliği hakkında
birçok şeyler öğrettiği dinç etkinlikler
ve renkli ayrıntılarla karakterize edilmiştir.
Markos, havari Petrus'un asistanıydı, Petrus
da "İncil"i işiten ilk Romalılara
mesajında İsa'nın hizmetini şu sözlerle
özetlemiştir: "Tanrı, Nasıralı İsa'yı
Kutsal Ruh'la ve kudretle meshetmiştir.
İsa her yanı dolaşarak iyilik yapıyor, İblis'in
baskısı altında olanların hepsini iyileştiriyordu.
Çünkü Tanrı O'nunla beraberdi" (Elçilerin
İşleri 10:38). Bu özet, Markos'un anlatımına
özgü ruhu çok güzel bir şekilde yansıtır.
İsa'nın
bir hizmetkâr olarak hizmete hazır olduğunu
gösteren "hemen" sözü, Markos'ta
en az 40 kez bulunur. İsa'nın mucizelerini
incelemek bize sadece burada verilen birçok
ayrıntıyı gösterecektir. Sadece Markos,
İsa'nın insanlara bakma (3:5, 34; 8:33;
10:21, 27) ve dokunma (1:31; 8:23; 9:27,36;
10:16) biçiminden sık sık söz eder. Bunun
çok güzel örneklerinden biri de, kutsaması
için Kendisine getirilen küçük çocuklara
davranış biçimiydi. Sadece Markos'ta, "Çocukları
kucağına aldı, ellerini üzerlerine koyup
onları kutsadı" sözlerini okuyoruz
(10:16).
Ender
dinlenme zamanlarında bile sık sık, Kendisinin
rahatsız edilmesine izin verdi (1:35-38;
3:20; 4:36; 6:31-34) ve yemek yiyecek zamanı
bile bulamaması olağan şeyler arasındaydı
(3:20; 6:31). Bu sevgi hizmeti sırasında
yaşadığı özel içsel sınanmaların bazılarını
Markos'ta görebiliriz: "Yüreklerinin
katılığı O'nu kederlendirmişti" (3:5),
"Halkın imansızlığına şaşıyordu"
(6:6; 16:14), "İçini çekti" ve
"İçten bir ah çekti" (7:34; 8:12)
ve havarilerini Kendisinin uğruna her şeylerini
bırakmalarının ödülünün yine de "çekeceği
zulümlerle birlikte" olduğuna dair
uyarmıştı (10:30).
Bunlar
ve diğer birçok ayrıntılar, İsa'nın hizmetçiliğinin
eşsizliğini ve kusursuzluğunu algılamamıza
yardım ediyor. Yüzyıllar önce, Rab, Mesih'i
hakkında Markos'un çizdiği portrenin özünü
şu sözlerle yakaladı: "İşte, Kendisine
destek olduğum hizmetkârım Kendisinden razı
olduğum seçilmişim! Ruhumu O'nun üzerine
koydum; Uluslara adalet getirecektir. Bağırmayacak
ve sesini yükseltmeyecek... Yeryüzünde adaleti
kurmadan önce zayıflamayacak ve cesareti
kırılmayacak" (Yeşaya 42:1-4). Bunların
hepsi İsa Mesih'te gerçekleşmişti.
LUKA'NIN
BAKIŞI: İnsanların dostu olan Âdem'in
Oğlu Mesih
Luka'nın
İsa'yı çizdiği portre, O'nun insanlığını
vurgular. İsa burada öncelikle İbrahim oğlu
ya da Davut oğlu değil, Âdem oğlu ya da
İnsanoğludur. "Sadece belirli bir krallıkla
arasında bir bağ olmakla kalmaz aynı zamanda
Âdem'in bütün evlatlarıyla da arasında bir
bağ vardır."8
Anlatım,
Luka'nın dostu Teofolis'e yazdığı bir önsözle
başlar (1:1-4) ve bunu izleyen üç bölüm
insanları ilgilendiren ve İsa'nın doğumunu
ve çocukluğunu ve kendisinden önce gelen
Yahya'yı çevreleyen ilişkileri anlatan öykülerle
doludur. Diğer çocuklar gibi, İsa "büyüdü"
(1:80; 2:40), "geride kaldı" (2:43)
ve annesiyle babasının "sözünü hep
dinlerdi" (2:51).
Bu
bölümlerde, Tanrı'nın merhametinin İsrail'e
olduğu gibi bütün uluslara uzanmasını kutlayan
sözler buluyoruz. Melek, çobanlara, "Size
tüm insanlığı ilgilendiren çok sevindirici
Haber'i müjdeliyorum" diyor (2:10).
Şimon, bebek İsa'yı kollarına alıp, Tanrı'yı
överek şöyle dedi, "Çünkü Senin sağladığın
ve tüm halkların gözü önünde hazırladığın
kurtuluşu, ulusları aydınlatıp Senin halkın
İsrail'e yücelik kazandıracak ışığı gözlerimle
gördüm" (2:28-32). Sadece Luka, o zamanda
yaşayan dünya yöneticilerinden söz ederek
Vaftizci Yahya'nın hizmetini bildirir (3:1-2)
ve sadece o Yeşaya 40:3-5'den alınan Yahya'nın
görevinden söz eden şu ayeti içerir: "Ve
tüm insanlar Tanrı'nın sağladığı kurtuluşu
görecektir" (3:6). Burada Yahya, "Tanrı'nın
Krallığı"nı değil, "günahlarının
bağışlanması için tövbe etmeyi" vaazını
kaydeder (3:3) ve onu her sınıftan insana
vaaz ederken görüyoruz (3:10, 12, 14). Sonunda,
"bütün halk vaftiz olduktan sonra"
İsa vaftiz olmuştur (3:21).
Bu
giriş bölümlerinde, Meryem'in önemli rolüyle
başa baş giderek, İsa'nın soy ağacı, Matta'da
olduğu gibi Yusuf'un atalarını bildirerek
değil, Meryem'in atalarını bildirerek sadece
İbrahim'e kadar değil ilk insan olan Âdem'e
kadar gider (3:23-38).
İsa'nın
hizmeti başladığında, O'nun yaşı (3:23)
ve "büyümüş olduğu yer olan Nasıra"
hakkında notlar buluyoruz (4:16). Yeşaya
61'den bu harikulade ve sevecen sözleri
okuması ve bunları Kendine mal etmesini
burada, sadece Luka'da öğreniyoruz: "Rab'bin
Ruhu benim üzerimdedir. Çünkü O beni, Müjde'yi
yoksullara iletmek için meshetti. Tutsaklara
serbest bırakılacaklarını, körlere gözlerinin
açılacağını duyurmak için, ezilenleri özgürlüğe
kavuşturmak için ... beni gönderdi"
(4:18). Sadece burada, Tanrı'nın peygamberleri
Yahudi olmayan uluslara gönderdiğini hatırlatarak
milliyetçi hemşerilerinin öfkesini üzerine
çekiyor (4:23-30). Hizmeti, insanların Tanrı'ya
bağımlılığının en derin ifadesi olan dua
etme ile karakterize edilmiştir (3:21; 16;
6:12; 9:18, 29; 11:1; 22:32).
İsa'yı,
Nain'li dul kadına karşı insansal sempati
dolu olarak görüyoruz (7:11-16). İnsansal
duygular hakkında özel notlar düşülmüştür:
"tek kızım" (8:42) ve "tek
çocuğum" (9:38). İsa'yı aynı zamanda
davetlere katılan ve sıradan insanlarla
yemeğe oturan sosyal bir adam olarak görüyoruz
(5:29; 7:36; 11:37; 14:1-24).
Benzetmelerden
sadece birkaçı sadece Luka'da bulunur. Bunların
hepsi de, "Adamın biri" sözleriyle
başlarlar (10:30; 12:16; 13:6; 14:16; 15:4,
8, 11; 16:1, 19; 18:10). Bu ayetlerde İsa
bütün insanlığa, özellikle de kaybolmuş
ve bakıma ihtiyacı olan kişilere bakmaktadır.
İsa'nın
Kendisinin İkinci Gelişi hakkındaki öğretisini
anlatırken Luka, Yahudi olmayan uluslardan
şöyle söz eder: "Yahudiler, tutsak
olarak tüm uluslar arasına sürülecekler.
Kudüs, diğer ulusların dönemleri tamamlanıncaya
dek bunların ayakları altında çiğnenecektir"
(21:24). Öğrencilerine sadece İsrail'i simgeleyen
incir ağacına değil de "bütün ağaçlara"
da bakmalarını söyler (21:29).
Bu
bakışı Luka'nın son bölümlerinde kaydedilen
ve kendi anlatımına özgü olan ayrıntılardan
son birkaç tanesinin listesiyle sona erdirebiliriz.
Öykü aynı olduğu halde, sadece burada...
·İsa'yı
insansal zayıflığında kuvvetlendirmek
için Getsemani'de melekler görülmüştür
(22:43).
·Hararetle
dua ederken "teri, toprağa düşen
kan damlalarına benziyordu" (22:44).
·Yahuda'ya,
"İnsanoğlunu bir öpücükle mi ele
veriyorsun?" diye sorar (22:48).
·Çarmıha
gerilme yeri olan tepeden, ulusların ona
verdikleri isim olan Kafatası (Kalvari)
olarak söz edilmiştir (23:33).
·İsa
akıllar almayacak bir alçakgönüllülükle
Kendisini öldürenler için dua eder (23:33-34)
·Ölmekte
olan hırsız, İsa'nın lütfu aracılığıyla
kurtuluyor (23:39-43).
·Ölürken
insansal ruhunu göksel Baba'sının ellerine
teslim eder (23:46).
·Hayretler
içinde kalan Romalı yüzbaşı, "Gerçekten
bu adam doğru bir kişiydi" dedi (23:47).
·Ölümden
dirildikten sonra, havarilerine göründü
ve dirilmiş Rab olarak bile gerçek insanlığını
göstermek için, onlardan bir parça kızarmış
balık ve biraz bal peteği alarak "onların
önünde yedi"(24:41-43).
Bu
seçilmiş ayetlerin her biri ve bunların
düzenlenmesi, "Luka İncil'i"nde
Kutsal Ruh'un özel amacının, bizleri İnsanoğlu
ve son Âdem olan İsa'ya çekmek olduğunu
vurgular. O'nun gerçek insanlığı, O'nu izleyen
bizlere büyük bir cesaret kaynağıdır, "Çünkü
zayıflıklarımıza duygusal yönden ortak olamayan
değil, tersine her alanda bizim gibi denenmiş,
ama günah işlememiş bir başkahinimiz vardır.
Bu nedenle merhamete ermek ve gerektiğinde
bize yardım edecek lütfa kavuşmak için Tanrı'nın
lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım"
(İbraniler 4:15-16).
YUHANNA'NIN
BAKIŞI: Göklerden gelen Tanrı'nın
Oğlu Mesih
Yuhanna'nın
çizdiği portre, İnanlıyı basit insansal
kavramların çok yukarılarına taşıyor ve
kendisinin Mesih'in diğerlerinden çok farklı
bir yanıyla ilgilendiğinin çok açık belirtilerini
taşır. Burada Mesih'le, Tanrı'nın Ezeli
Oğlu ve Sözü, Tanrı'nın özünden "doğan"
Tanrı, Baba'yla ve Kutsal Ruh'la yücelik
ve Tanrı'lıkta bir olan, lütuf ve gerçek
dolu olan olarak tanışıyoruz.
Yuhanna'nın
tanıklığı Beytlehem'de değil, dünyalar kurulmadan
önceki zamanı ele alarak başlar, "Başlangıçta
Söz vardı" (1:1). Söz, "Tanrı
idi" ve "başlangıçta Tanrı ile
beraberdi... insan olup aramızda yaşadı"
(1:1, 2, 14). O'nun bedeni, "tapınaktı"
(2:21), Tanrı'nın yeryüzünde kaldığı yerdi.
Burada bir krallığın Kralını değil, "İnsanların
Işığını" (1:4) buluyoruz; burada O
bir Hizmetkâr değil, "Kendisi aracılığıyla
her şeyin yaratıldığı" kişidir (1:3);
burada O'nu bir kadından doğmuş olup bir
ahır yemliğinde yatan bir İnsan olarak değil,
"Baba'nın bağrında bulunan ve kendisi
Tanrı olan biricik Oğul" olarak görüyoruz
(1:18).
Burada,
İsa'nın Vaftizci Yahya ile olan ilişkisi
de epey farklı yönleriyle gösteriliyor.
İsa "ışıktır" (1:4-5,9) ve Yahya
da "Yanan ve ışık saçan bir çıraydı"
(5:35; 1:7-8). İsa kalıcı "Söz"
(1:1-2) ve Yahya da sözü ileten ve sonra
yok olan "ses"tir (1:23). Yahya,
Matta'da gelecek bir krallık, Markos ve
Luka'da günahların bağışlanması için tövbe
etme konularında tanıklık eder ve burada
da "bir tanık, ışığa tanıklık eden
bir tanık"tır (1:7). "Tanrı'nın
Oğlu budur" diye tanıklık eder (1:34)
ve "İşte, dünyanın günahını ortadan
kaldıran Tanrı Kuzusu!" (1:29, 36-37)
diyerek kendi havarilerini O'nu izlemeye
gönderir. Yahya'nın sevinci, durup İsa'nın
sesini duymaktı; "O büyümeli, bense
küçülmeliyim. Yukarıdan gelen herkesten
üstündür. Dünyadan olan dünyaya aittir ve
dünyadan söz eder. Gökten gelen ise herkesten
üstündür" (3:29-31).
İsa,
mucizelerinde "yüceliğini gösterdi"
(2:11). Okuduğumuz her mucizeyi kapsamlı
bir ruhsal vaaz izler. İsa, "her şeyi
biliyordu. İnsan hakkında kimsenin O'na
bir şey söylemesine gerek yoktu. Çünkü Kendisi
insanın içinden geçenleri biliyordu"
(2:24-25). Kendisinden açık bir biçimde,
"Gökten inmiş olan" (3:13) diye
söz eder. "Sonsuz yaşama fışkıran diri
su"yu verebilecek Kişi olarak, "Bir
kimse susamışsa bana gelsin, içsin!"
der (7:37). "İbrahim doğmadan önce
BEN VARIM" şeklinde şaşırtıcı bir şekilde
konuşarak, Tevrat'taki "Ben, Ben Olanım"
(Çıkış 3:14) anlamına Tanrı'nın yüce ismi,
"Yahweh"i Kendi üzerine alır.
Tekrar tekrar şu sözleri Kendine mal etmiştir:
·"Yaşam
Ekmeği Ben'im" (6:35)
·"Dünyanın
Işığı Ben'ım" (8:12)
·"Kapı
Ben'im" (10:9)
·"İyi
Çoban Ben'im" (10:11)
·"Diriliş
ve Yaşam Ben'im" (11:25)
·"Yol,
Gerçek ve Yaşam Ben'im" (14:6)
·"Gerçek
Asma Ben'ım" (15:1)
Yuhanna'nın
anlatımında, İsa'nın çektiği acılar ve ölümünden
önce gelen bölümler (13-17) çok farklıdır.
Bütün diğer "İncil'ler"de, bu
bölümler Yahudi önderlerle tartışmalar ve
Mesih'i reddet-tiklerinden ötürü İsrail'in
başına gelecek olan yargılanmaların uyarılarıyla
doludur. Burada bunun yerine, ölümü ve dirilişi
aracılığıyla kendi havarilerinden ayrıldıktan
sonra onlar için olan planları konusunda
bize derin bir anlayış veriliyor. Çok yakında
çekeceği acılar hakkında herhangi bir korku
ya da endişe değil, sevdikleri için sadece
teselli ve ilgi dolu sözler okuyoruz. Onlara,
kendileri için bir yer hazırlamaya gittiği
Baba'nın evinden (14:1-6), kendileriyle
sonsuza dek birlikte olmak için gelecek
olan Gerçeğin Kutsal Ruhu'ndan, "bir
başka Yardımcı"dan söz eder (14:15-29;
16:5-33). Son olarak, Rab Baba'sıyla konuşur
ve havarileri için aracılık ederken O'nu
dinleriz (17).
Ele
verildiği bahçede ıstırap dolu bir dua etmek
yerine, "başına geleceklerin hepsini
bildiğini ve öne çıktığını" okuyoruz
(18:4). Kendisini almaya gelmiş olanlara,
"Ben O'yum" deyip de onlar "geri
düştüklerinde" gizlenmiş haşmetini
bir an olsun yakalıyoruz (18:4-6). Pilatus'un
önünde, krallığının bu dünyadan olmadığını
söyler ve ona, "Ben gerçeğe tanıklık
etmek için doğdum, bunun için dünyaya geldim"
der (18:33-38).
Çarmıhta
çektiği acıların sonunda Davut'un Oğlu şöyle
bağırdı: "Tanrı'm, Tanrı'm, beni niçin
terkettin?" (Matta 27:46), Kul, "Yüksek
sesle bağırarak ruhunu verdi" (Markos
15:37), İnsanoğlu, "Baba, ruhumu senin
ellerine bırakıyorum" diye bağırdı
(Luka 23:46). Ama burada İsa, haşmetli bir
şekilde, "her şeyin artık tamamlandığını
bilerek, 'TAMAMLANDI' dedi. Ve başını eğerek
ruhunu teslim etti" (Yuhanna 19:28-30).
Burada ve bunu izleyen dirilmede Kendisinin
hayret verici sözleri gerçekleşmiştir: "Canımı
kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden
veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya
da yetkim var" (10:18).
Haklı
olarak başka bir ismiyle "Ruh'un İncil'i"
olarak tanınan bu derin bir biçimde ruhsal
olan kitabın yüzeyini biraz daha kazıdık.
Orada okuduğumuz sözler ruhtur, yaşamdır.
Yükseklerde süzülen kartal, mükemmel bir
biçimde Mesih hakkındaki yüksek düşüncelerini
sembolize ediyor, ve Mesih'i bu şekilde
tanıyanlar için peygamberlerin şu sevinç
dolu sözlerini işaret ediyor: "Sizi
nasıl kartal kanatları üzerinde taşıdım
ve sizi kendime getirdim, gördünüz"
(Çıkış 19:4). "Rab'bi bekleyenler kuvvetlerini
tazelerler, kartallar gibi kanat gerip yükselirler,
koşarlar ve yorulmazlar; yürürler ve zayıflamazlar"
(Yeşaya 40:31).
ORTAK
TANIKLIK
Şimdiye
kadar öğrendiklerimizin üzerinden geçelim.
İsa Mesih'in müjdesinin ("İncil")
dört farklı anlatımının her birini inceledik
ve her birinin planını göstermeye çalıştık.
"Bütün farklılıkların yüce bir amacın
parçaları olduğunu, tek Rab'bin birçok değişik
ilişkisinin daha bir bütün halinde gözükmesi
için, Tanrı tarafından önceden kararlaştırılan
ve yerinde olan bir araç olduğunu"
gördük.9 Her birinin verdiği kendine özgü
eşsiz ayrıntılar, atlamalar ve vurgularla
Tanrı'nın seçtiği Kurtarıcının dört kusursuz
portresini gördük. Bunlardan herhangi biri
olmasaydı O'nu anlayışımızda bir eksiklik
olurdu.
Buna
karşın, "İncil"in önemli bir yönü
vardır ki, bu her dört anlatımda da bulunur.
Bu, O'nun doğumu, vaftiz olması, oruç tutması,
mucizeleri ya da dağda görünüşünün değişmesi
değil çarmıhı ve dirilişidir. Bu, "Mesih'in
çektiği elemler ve bu elemlerin ardından
gelecek yücelik"tir (I. Petrus 1:11).
İsa'nın
sayısız etkinlikleri ve sözleri arasında,
ölümü ve dirilişi ortak tanıklık için harika
bir konu olarak seçilmiştir... İbrahim'in
Oğlu acı çeker ve ölür. Tanrı'nın Kulu acı
çeker ve ölür. Âdem'in Oğlu acı çeker ve
ölür. Tanrı'nın Oğlu acı çeker ve ölür.
İbrahim'in Oğlu ölümden dirilir.10 Tanrı'nın
Kulu ölümden dirilir. Âdem'in Oğlu ölümden
dirilir. Tanrı'nın Oğlu ölümden dirilir.
İstisnasız,
her anlatımda (Matta 26-28, Markos 14-16,
Luka 22-24 ve Yuhanna 18-20'de), Mesih,
·Havarilerinden
biri tarafından ele verilmiş ve bir diğeri
tarafından da inkar edilmiştir
·İyi
niyetli bir havarisi kılıç kullanarak O'nu
bahçede savunmuştur
·İsrail'in
dinsel önderleri bir olup O'nu yargılamışlardır
·Dünyanın
en büyük gücü olan Roma'nın temsilcisi olan
Pilatus tarafından mahkum edilmiştir
·Kalabalık
O'nun yerine Barabas'ın salınıverilmesini
istediğinde çarmıhta ölüme gönderilmiştir
·Elbiseleri
çıkarılmış ve Romalı askerler tarafından
alınıp aralarında paylaşılmıştır
·İki
adi suçlu arasında çarmıha gerilmiştir
·Ölmüş,
ve diğerleri tarafından hazırlanmış olan
mezara gömülmüştür
·Ölümden
dirilmiştir
·Seçmiş
olduğu tanıklarına tekrar tekrar gözüküp
onlara bu Müjde'yi bütün uluslara taşımaları
emrini vermiştir
Bu
ortak tanıklıktan ne öğreniyoruz? Yanlış
anlaşılamayacak bir açıklıkla "İncil"in
merkezi gerçeğinin İsa Mesih'in ölümü, gömülmesi
ve dirilmesi olduğu bize söylenmiştir. Bunların
sonucu olarak, bizim yerimizi alıp bizim
için kefaret etmesi aracılığıyla günahların
bağışlanmasının gerçeği ve dirilişi aracılığıyla
bize verdiği sonsuz yaşam, Kurtarıcı'nın
tamamlanmış olan işinin eşsiz yüceliğidir.
SONUÇ
"İncil"
bir kitabın ismi değildir. Dünyanın tek
Kurtarıcısı olan İsa Mesih hakkında çok,
çok önemli bir mesajdır. İsa'nın Kendisi
Müjdedir. "Bunlar, İsa'nın Tanrı'nın
Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman
ederek O'nun adıyla yaşama kavuşasınız diye
yazılmıştır" (Yuhanna 20:31). Eski
Antlaşma'da peygamberler Tanrı'nın gelecek
olan Mesih'i ve O'nun yapacağı şeyler hakkında
sürekli tanıklık ettiler. Şimdi O geldiği
için, Tanrı bu haberi bütün insanlığa bir
değil dört yetkili tanıklık aracılığıyla
onayladı. Tanrı'nın Kendisinin seçtiği tanıkların
sözleri aracılığıyla tek Müjde'nin kusursuz,
dörtlü bir anlatımına sahibiz. Yeryüzündeki
hiçbir güç bu Müjde'nin gücünü değiştiremez
ve azaltamaz. Bu dört "İncil"
yazarından birinin sözlerini kullanırsak,
"Yaşam
Sözüyle ilgili olarak başlangıçtan beri
var olanı, işittiğimizi, gözlerimizle gördüğümüzü,
seyredip ellerimizle dokunduğumuzu ilan
ediyoruz. Yaşam açıkça göründü, onu gördük
ve ona tanıklık ederiz. Baba'yla birlikte
olup bize görünmüş olan sonsuz Yaşam'ı size
ilan ediyoruz. Evet, sizin de bizlerle beraberliğiniz
olsun diye gördüğümüzü ve işittiğimizi size
ilan ediyoruz. Bizim beraberliğimiz de Baba'yla
ve O'nun Oğlu İsa Mesih'ledir. Bunları size,
sevinciniz tamam olsun diye yazıyoruz"
(I. Yuhanna 1:1-4).
Sonraki
Sayfa (Bölüm Sekiz -Kutsal Kitap- Olağanüstü
Kitap)
|