Yahuda
İncili’nin Düşündürdükleri
Bugün Yahuda İncilini Okudum.
Yazan: Fikret Böcek 19 Nisan
2006
--------------------------------------------------------------------------
6
Nisan 2006 tarihinde National Geographic
Society kurumu 1700 sene kadar önce yazılmış
olduğu söylenen Yahuda İncili isimli el
yazmalarını kamuoyuna tanıttı. Yahuda İncili’nin
iddiaları nelerdir?
1700 sene önce yazılmış olduğu söylenen
Yahuda İncili Mesih’in ölümden diriliş gerçeğinin
uydurma olduğunu iddia ediyor. Bu incilin
birçok kısmı elimizde değil, fakat elimizde
bulunan parçalarına göre, İsa’ya ihanet
ettiği bilinen Yahuda İskariyot aslında
ihanet etmemiş ve İsa’yla bir plan yapıp
İsa’nın tutuklanmasını sağlamış.
Yahuda İncili’nde İsa’nın Yahuda’ya gizli
bilgileri vereceği açıklanmaktadır. Ayrıca
İsa Yahuda’ya şöyle der: “Hepsinden üstün
olacaksın. Çünkü beni giydiren adamı kurban
edeceksin.” İsa’nın Yahuda’ya söylediği
bu sözden dolayı bazı araştırmacılar İsa’nın
ölümünden sonra Yahuda İskariyot’un İsa’nın
bedenini mezardan alıp başka bir yere gömmüş
olabileceği sonucuna varmaktadırlar.
Yahuda’nın bu şekilde hareket etmesiyle
İsa’nın gerçek ruhsal ve tanrısal özelliğinin
serbest bırakılmış olduğuna inandığını ileri
sürerler. Yahuda İncili’nin metinlerini
de içeren yazmada, havarilerden Yahuda İskariyot,
İsa’ya ihanet eden değil de gözde bir yardımcı
olarak tasvir ediliyor. Toplam 26 sayfa
olan bu belgeye göre İsa, Yahuda’ya “Diğerlerinden
uzak dur ve ben sana krallığın sırlarını
söyleyeceğim. Fakat sen bundan dolayı çok
acı çekeceksin’’ diyor. Metinde İsa’nın
çarmıha gerilmesine yol açan olaylar Yeni
Antlaşma’da anlatıldığından çok farklı olarak
dile getiriliyor. Buna göre İsa, Yahuda’ya
kendisini Roma yetkililerine teslim etmesini,
böylece ruhunun vücudundan kurtularak özgürleşeceğini
(Gnostik öğreti), Yahuda’nın da bu nedenle
diğer havarileri kat kat aşacağını söylüyor
ve sonra İsa, bu hareketinden dolayı Yahuda’ya
“daha sonraki kuşaklarca lanetleneceksin’’
diyor.
Konu hakkında hiçbir bilgisi olmayan ve
Hristiyanlık karşıtı olan her yazıyı taraflı
yayınlayan bazı gazeteciler Yahuda İncili’ni
gerçek incil olarak tanıtmaktalar. Yahuda
İncili’nin bulunan parçalarının çevirisini
incelediğimizde Gnostikler tarafından yazılmış
bir incil olduğunu görüyoruz.
Yahuda İncili Kutsal Kitap’ta geçen olaylar
konusunda Gnostiklerle aynı saflarda yer
almaktadır. Örneğin Gnostikler Tevrat’ın
ilk kitabı olan Yaratılış kitabındaki yılanı
gerçeği getiren varlık olarak adlandırırlar.
Gnostiklere göre, Yaratıcı Tanrı kötü ve
yalancıdır ama yılan gerçeği söyler. Gnostikler
Tevrat’ın Yaratılış kitabının başındaki
yılan hikayesinden, Vahiy kitabının son
olaylarına kadar anlatılan bütün olayları
tam bir yılan hikayesine döndürmüşlerdir.
Her olayı kendilerine göre yeniden yorumlayıp
kendi trikotomist (Beden, Ruh ve Can’ın
cinlerinden arınıp gizli bilgiyle tanrılaşması)
özgürlük görüşlerine göre yapılandırmışlardır.
Gnostiklere göre, Tevrat’taki kötü adamların
hepsi iyidir ve iyi olanların hepsi kötüdür.
Yahuda İncili Yahuda’nın iyi bir adam olduğunu
anlatıyor. Bu da beni hiç şaşırtmıyor. Gnostik
İncillerin gerçekleri anlatmalarını bekleyemezdik.
Kıpti araştırmaları uzmanı olan İsviçreli
Rodolphe Kasser yönetiminde kalabalık bir
bilim adamı grubu söz konusu metnin tamiri
ve çevirisi için altı yıl çalışmıştır. Metin
arkalı önlü 13 papirüs sayfasından oluşuyor.
National Geographic Society, 6 Nisan 2006’da
26 sayfalık Yahuda İncili’nin keşfedilmiş
olduğunu açıkladı. Yahuda İncili, bugün
sadece Mısır’daki Kıpti Kilisesi’nin ayinlerinde
kullanılmakta olan ve hiç kimse tarafından
konuşulmayan Kıptice dilinde yazılmıştır.
Kıptice yazılmış olan bu belgenin İ.S. 300
yıllarında Grekçe aslından yüz yıl kadar
önce çevrilmiş olabileceği tahmin ediliyor.
Bu el yazması 1978’de Mısır’ın El Minya
bölgesindeki bir mağarada keşfedilmiştir.
Birçok el değiştirdikten sonra 16 sene boyunca
Hicksville, New York’ta bir banka kasasında
saklanana bu belgeler 2000 senesinde Zürihli
bir antikacı olan Frieda Nussberger-Tchacos
tarafından satın alınmıştır. El yazmasına
bu nedenle Tchacos Yazmaları adı da veriliyor.
El yazmalarını satamayan Nussberger-Tchacos,
belgelere alıcı bulamayınca el yazmalarını
daha iyi koruyacaklarına inandığı İsviçre’deki
Maecenas Vakfı’na bağışlamıştır.
Waitte Institute of Historical Discovery
(Waitte Tarihsel Keşif Enstitüsü) adlı bir
kurum National Geographic Society kurumuna
$1,000,000’lık bir bağışta bulunarak bu
el yazmalarının korunmasını, İngilizce’ye
çevirilmesini ve halka açılmasını istemiştir.
National Geographic Society kurumu bu el
yazmalarını ve çevirisini 6 Nisan 2006 tarihinde
Washigton D.C.’de yapmış oldukları bir tanımtım
toplantısında halka açıklamıştır. National
Geographic Society kurumunun açıkladığı
Yahuda İncili’nin İngilizce çevirisi ve
Kıptice aslını aşağıdaki internet sitesinden
indirebilirsiniz:
Yahuda İncili’nin İngilizce çevirisi:
http://www9.nationalgeographic.com/lostgospel/_pdf/GospelofJudas.pdf
Yahuda İncili’nin Kıptice yazılmış aslı:
http://www9.nationalgeographic.com/lostgospel/_pdf/CopticGospelOfJudas.pdf
Bu açıklamalar tarihçiler ve Hristiyan
teologlar için yeni bir haber teşkil etmiyor.
İlk Kilise önderlerinden olan İrenaeus’un
Yahuda İncili hakkında yapmış olduğu bir
açıklama Yahuda İncili’nin Gnostik bir incil
olduğunu bizlere gösteriyor. İ.S. 2. yüzyılda
yaşamış bir rahip olan Irenaeus, Gnostiklerin
Kutsal Kitap’ta adı geçen kötü kişileri
yücelten heretik bir tarikat olduklarını
söylemişti.
İlk olarak İsa’dan sonra 180 yıllarında
Fransa’nın Lyon bölgesinin (eski Gaule ülkesi
başkenti) piskoposu Irenaeus’un kaleme aldığı
Adversus Haereses (Tüm Heretiklere Karşı)
adlı bir kitapta Yahuda İncili’nden söz
edilir. Irenaeus, “Sapkınlar Yahuda İncili‘nin
ortaya koyduğu türden sahte bir tarih ürettiler’’der.
Irenaues Adversus Haereses (Tüm Heretiklere
Karşı) adlı kitabının Kayinciler’in Doktrini
olarak adlandırdığı 31. bölümde şöyle diyor:
“Bazıları Kayin’in varlığını göklerdeki
Güç’ten aldığını ilan ediyorlar, ve Esav,
Korah, Sodomlu putperestler ve buna benzer
kötü insanların kendilerinden olduğunu söylüyorlar.
Bu durumda, kendilerinden olan bu kişilerden
dolayı Yaratıcı’nın kendilerine saldırdığını
söylüyorlar ama hiçbirisi de yaralı değil.
Çünkü Sofia kendisine ait olduğunu düşündüğü
şeyleri onlardan kendisine aktarmayı alışkanlık
haline getirmişti. İhanetçi Yahuda’nın bu
şeylerden dolayı tamamen suçsuz olduğunu
ilan ediyorlar ve sadece onun, başkasının
bilemeyeceği ve ihanetin gizemiyle elde
ettiği gerçeği bildiğini ve onun aracılığıyla
dünyasal ve göksel olan herşeyin artık karmaşaya
atıldığını söylüyorlar. Böyle bir kurgusal
hikayeyle karşımıza çıkıp, adına da Yahuda
İncili diyorlar.”
Bazı gazetelerin “60 Yılın En Büyük Keşfi”
olarak nitelendirdikleri Yahuda İncili’nin
yeni oraya çıkan bir bulgu olduğunu söylemek
yanlış olur. Gnostik tarikatların kendi
incillerini yazmış olduklarını ve Nag Hammadi
el yazmalarının Mısır’da bulunmasından sonra
bu sahte incillerin 52’sinin çeşitli müzelerde
olduklarını biliyoruz.
Yahuda İncili gibi Gnostik el yazmalarının
kayıp inciller olarak nitelendirilmesi yanlış
olur. İncil’in İncil olabilmesi için İsa’nın
Kurtuluş Müjdesi’ni vermesi gerekir. Adem’den
dolayı herkes günah işledi ve işte bu yüzden
İsa Mesih insanların günahlarını üzerine
yüklenerek çarmıhta kurban kuzusu olarak
ölmüştür. İsa Mesih insanların günahları
için çarmıha gerilmiştir ve üçüncü gün ölümden
dirilmiştir. Yahuda İncili’nin de aralarında
bulunduğu Gnostik İnciller kurtuluş müjdesini
vermek yerine “bilinmeyen yüce bir tanrının
var olduğunu ve ondaki gizli bilgiye erişmeden
kurtulmanın imkansız olduğunu” yazıyorlar.
Gnostik incillere göre, “her insanda bu
gizemli tanrının ilahi bir kıvılcımı mevcuttur.
Bu kıvılcım fiziksel bedenlerimizde hapsolmuştur.
Bu beden ruhun mezarıdır. Işıklar krallığındaki
bilinmeyen gizemli ilahi varlığa ulaşmak
için bu etten mezardan kurtulması gerekir.”
Örneğin, Yahuda İncili’ndeki şu sözler
Yahuda İncili’nin hangi anlayışla yazıldığını
kanıtlıyor: “Beni giydiren adamı kurban
edeceksin.” Burada kullanılan ben kelimesi
bedenin içindeki ruhu, adam kelimesi ise
İsa’nın ruhunu hapseden bedenini simgeliyor.
Burada İsa, kendisine ihanet etmesi ve kendisini
kurban etmesi için Yahuda’ya izin veriyor.
Gnostiklere göre, ruh ancak kötü olan bedenin
ölümünden sonra özgürlüğüne kavuşabilirdi.
Gnostikler bedenin kötülüğün kökeni olduğunu
öğretirler. Kutsal Kitap ise bedenin iyi
olduğunu söyler. Son Gün (Eskaton) geldiğinde
fiziksel bedenlerimizle diriltileceğiz ve
Tanrı fiziksel dünyayı gidişatına bırakmayacak.
Günahın etkisini fiziksel dünyadan da kaldıracak.
Artık yeni bir yer ve yeni bir gökyüzü yaratacak
(Vahiy 21:1-22:5). Gnostikler ise fiziksel
bedenin tamamen yok olmasıyla kurtuluşa
ereceklerine inanırlar.
Yahuda daha üstün bilgiye erişmek için
İsa’ya sözleşmeli ihanet ediyor. “Bir Adamın
ruhu giydirmesi” kavramı Gnostiklerin öğretilerinin
özüdür. Bu kavramın Yahuda İncili’nde kullanılması
ise Yahuda İncili’nin özünün Gnostiklik
olduğunu gösterir.
İlk Hristiyan inanç açıklaması şöyle der:
“İsa'nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler
ve Tanrı'nın O’nu ölümden dirilttiğine yürekten
iman edersen, kurtulacaksın. Çünkü insan
yürekten iman ederek aklanır, imanını ağzıyla
açıklayarak kurtulur. Kutsal Yazı, “O'na
iman eden utandırılmayacak” diyor.” (İncil,
Romalılar 10:9-11).
Yahuda İncili İsa Mesih’in bedensel dirilişini
açık bir şekilde reddediyor. Pavlus Galatyalı
Hristiyanları bu tür sahte öğretilere karşı
şöyle uyarmıştı.
“Sizi Mesih'in lütfuyla çağıranı bırakıp
değişik bir müjdeye (incile) böylesine çarçabuk
dönmenize şaşıyorum. Gerçekte başka bir
müjde (incil) yoktur. Ancak aklınızı karıştırıp
Mesih'in Müjdesi'ni (İncili’ni) çarpıtmak
isteyenler vardır. İster biz, ister gökten
bir melek size bildirdiğimize ters düşen
bir müjde (incil) bildirirse, lanet olsun
ona! Daha önce söylediğimizi şimdi yine
söylüyorum: Bir kimse size kabul ettiğinize
ters düşen bir müjde (incil) bildirirse,
ona lanet olsun! Şimdi ben insanların onayını
mı, Tanrı'nın onayını mı arıyorum? Yoksa
insanları mı hoşnut etmeye çalışıyorum?
Eğer hâlâ insanları hoşnut etmek isteseydim,
Mesih'in kulu olmazdım.” (İncil, Galatyalılar
1:6-10)
Yeni ortaya çıkan Gnostik İnciller her
zaman Hristiyanlık karşıtlarını sevindirmiştir.
Yahuda İncili’nin halka açıklanması da bazılarını
sevindirmiş olabilir. Aslında Yahuda İncili’nin
çevirisini okuyabildiğime ben de seviniyorum.
En azından benim de, İsa Mesih’te kardeşim
olan Irenaeus’un yüzyıllar önce varmış olduğu
aynı sonuca varmış olmam Irenaeus ile aynı
Kutsal Kitap’ı okuduğumuzu gösteriyor.
Yahuda İncili her Hristiyan tarafından bilinçli
bir şekilde okunmalı. Bu şekilde, elimizdeki
Rab İsa Mesih’in İncili’nin değerinin daha
iyi anlaşılacağını düşünüyorum.
Yahuda İncili’nin heyecanlandırdığı bazı
kişiler bu yazmaların Hristiyanlığa bakışımızı
değiştireceğini söylüyorlar. 1945 senesinde
ortaya çıkan Nag Hammadi yazmalarının ortaya
çıkmasıyla 52 tane Gnostik İncil bulunmuştu.
Bunların hepsi çeşitli dillere çevrilerek
yayınlandı. Gnostik İncillerin çevirileri
internet üzerinden ücretsiz olarak da okunabilir.
O zamanlar 52 adet olan Gnostik İnciller
Hristiyanlığa bakışımızı değiştiremediler.
Hatta Gnostik olanların sayısını da arttıramadılar!
Fakat İsa Mesih’in İncilini okuyanların
yaşamları değişmeye ve Hristiyan olanların
sayısı hızla artmaya devam ediyor.
O zamanlar 52 adet olan Gnostik İnciller,
6 Nisan 2006’da Yahuda İncili’nin açıklanmasıyla,
bugün 53 adet oldu! Benim Yahuda İncili
hakkındaki görüşüm bu… 52+1=53
Mesih’e bakışımız ise yine Kutsal Kitap’ın
çizgisinden şaşmadan devam ediyor:
“Öyleyse buna ne
diyelim? Tanrı bizden yanaysa, kim bize
karşı olabilir? Öz Oğlu'nu bile esirgemeyip
O'nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı,
O'nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak
mı? Tanrı'nın seçtiklerini kim suçlayacak?
Onları aklayan Tanrı'dır. Kim suçlu çıkaracak?
Ölmüş, üstelik dirilmiş olan Mesih İsa,
Tanrı'nın sağındadır ve bizim için aracılık
etmektedir. Mesih'in sevgisinden bizi kim
ayırabilir? Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü,
açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç
mı? Yazılmış olduğu gibi: “Senin uğruna
bütün gün öldürülüyoruz, Kasaplık koyun
sayılıyoruz.” Ama bizi sevenin aracılığıyla
bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz.
Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler,
ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman,
ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne
de yaratılmış başka bir şey bizi Rabbimiz
Mesih İsa'da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya
yetecektir.” (İncil, Romalılar 8:31-39)
|