Bir
kimse İsa Mesih'e iman ederek tövbe edip
vaftiz olursa her şey bitmiş mi olur? Yerine
getirilecek başka bir yükümlülük kalmaz
mı? Şüphesiz hayır. İsa Mesih’i yaşamınıza
almakla herşey bitmiyor, ama yaşantımızda
anlamlı ve yepyeni bir sayfa açılıyor. Bu
yeni yaşamın nasıl olması gerektiği konusunu
daha sonraki ‘Hıristiyan Yaşamı’ başlıklı
bölümde özellikle ele alacağız. Ama bundan
önce yaşamını İsa Mesih'e adayan bir kimsenin
temel yükümlülüklerinden birinin İncil’e
dayalı bir kiliseye üye olmak olduğunu özellikle
vurgulamalıyız. Bu, iman yaşamında sağlıklı
bir şekilde büyüyebilmek ve Mesih İnanlısı
olarak hizmetini etkili bir şekilde yerine
getirebilmek için Tanrı'nın öngörmüş olduğu
önemli bir sağlayışdır. Elçilerin İşleri
kitabında okuduğumuz gibi, İsa Mesih’e iman
edip kurtulan kişiler başı boş bir şekilde
bir köşede kalmıyor, fakat Rab onları diğer
iman edenlerin topluluğuna "katıyordu"
ve onlar da "kendilerini elçilerin
öğretişine, ekmek bölmeye ve duaya adı-yorlardı."
(Elçi. 2:40-47).
Şüphesiz katılmış olduğun kilisedeki yükümlülüklerini
iyi bilip yerine getirebilmen için önce
kilisenin ne olduğunu iyice kavraman gerekir.
Hemen
belirtelim ki, sanıldığı gibi kilise el
ile inşaa edilmiş bir bina veya bir yapı
değil, Rab İsa Mesih’i ve O'nun çağrısını
işiterek kabul edenlerin oluşturduğu topluluk
veya cemaattır. Kilise için kullanılan,
asıl Yunanca "ekklesia" kelimesi
de zaten "dışarı çağrılanlar"
anlamındadır (Efs.
5:23-27, Rom.16:5, Elçi.20:28).
Kilise,
Kutsal Kitap'ta onun önem ve özelliğini
yansıtan çeşitli şekillerde tanıtılmaktadır.
Kilise Mesih'in vücuduna (Kol.1:18),
Mesih'in gelinine (Esin.
21:2, 22:17), sürüye (Elçi.
20:28, Yu. 10:11,18), canlı taşlardan
oluşan bir yapıya (Ef.
2:20-22), ve ruhsal bir tapınağa
vs... benzetilmektedir (1Kor.
3:16-17).
Kilise’nin
resmen kuruluşu, ilk olarak Pentikost gününde
yani İsa Mesih'in göğe çıkışından elli gün
sonra Kutsal Ruh'un aktif bir şekilde iman
edenlerin üzerine gelmesiyle oldu (Mat.
16: 18, Elçi. 2:1-47). Daha sonra
da Yahudiye ve Yeruşalim’den başlayarak
kilise dünyanın her tarafına yayıldı. Kilisenin
yeryüzündeki hizmeti de Mesih’in dönüşünde
gelin olarak göğe alınmasıyla sonuçlanacaktır.
Yeriyken belirtmeliyiz ki, kilise bazılarının
düşündüğü gibi Elçi Petrus'un üzerine değil,
Rab İsa Mesih'in üzerine kurulmuştur:
"Çünkü
hiç kimse konulan temelden, yani İsa Mesih'ten
başka bir temel koyamaz." (1Kor. 3:11).
Petrus
olsun, diğer Elçiler olsun hepsi de temel
değil; ikincil taşlardır (Ef.
2:20-22; 1Pet. 2:4-5). Dünyadaki
tüm kiliselerin tek bir merkezden, bir papa
veya özel bir sınıf tarafından yönlendirilmesi
de Kutsal Kitap’a uygun düşmez. Kilisenin
birçok değil; tek bir başı vardır. O da
Rab İsa Mesih’tir. Her ne kadar kiliseler
arasında üye veya önderlerin ortak çalışma
ve paylaşımları olsa da her bölgesel kilise
özerk olup, atanan yetkili vaiz ve ihtiyarlarca
yönlendirilmelidir (Elçi.
24:13). Bu ihtiyar, vaiz, çoban veya
diyakonlar 1 Timoteos
3:1-13 ve Titus
1:5-9’daki kriterlere göre, cemaat
(kilise) tarafından seçilip atanmalıdırlar.
Çoban, vaiz, nazır veya ihtiyarların başlıca
hizmeti cemaati eğitmek, korumak, yönlendirmek,
uyarmak ve ruhen olgunlaşmasına yardım etmektir
(Elçi. 20:28; 1Pet.
5:1-2). Diyakonlar ise kilisenin
teknik, materyel veya sosyal ihtiyaçlarını
karşılamakla sorumludur (Elçi.
6:1-7; Filp.1:1). Kilisenin birliği
de hiçbir zaman yüzeysel, mecburi veya organizasyonik
bir birlik değil; Kutsal Ruh ve Kutsal Kitap'tan
esinlenip gerçek iman üzerine kurulmuş bir
birlik olmalıdır (Yu.
17, Rom. 12:5, 1Kor. 10:17, 12:12, Gal.
3:28).
Kilisenin
yeryüzündeki başlıca vazifesiyse Tanrı'yı
ve Mesih’i yüceltip, O'na tapınmak, hizmeti
ve kutsal yaşamıyla Tanrı'nın huzurunu insanlara
hissettirmek ve aynı zamanda Mesih'in kurtuluş
mesajını tüm insanlığa yaymaktır (Ef.
1:3-23, Mat. 28:19-20, 2Tim. 2:2).
Şüphesiz kilise bu amacına ulaşabilmesi
için kendi kendini Kutsal Ruh'un ve Kutsal
Kitap'ın doğrultusunda organize etmesini
iyi bilmelidir (1Kor.
14:33, 23-25, Elçi. 6:1-7). Hem Tanrı'nın
yüceliği hem de üyelerinin sıhhati için
kilise, kendi içinde günah içinde yaşayanları
afaroz etmek ve aynı zamanda istekli üyeleri
eğitmek için de bir disiplin sistemi oluşturmalıdır
(1.Kor. 5-6, Gal.
6:1-5, 1Pet. 3:15).
Sen
Kutsal Kitap'a dayalı, sadık bir İnanlılar
topluluğu buldun mu? Bu topluluğun sayıca
ve kalitece gelişmesi için Rabbin sana verdiği
ruhsal armağanlarla bu topluluğa hizmet
ediyor musun?
|