Bölüm 1- Kurtulmaya
neden ihtiyaç duyuyoruz- Yaratılış ve Düşüş (
Yaratılış 2:15-,-3:6 )
1.
Yaratılış 1:1,-
1:26-ve-2:7 yi okuyun. Bu ayetler insan
olarak bizi nasıl tanımlamaktadır?
- 1- Cevap : Tanrı insanı
topraktan yaratmıştır Tanrı hayat veren
nefesi ile Ademin burnuna üfürerek ona
yaşam vermiştir, Ve bu yaratılışın özellikleri
Kutsal Kitap ayetlerine göre, Tanrı’nın
yine yarattığı tüm dünyadaki canlı ve
cansız varlıklara egemen olma hakkını
vermiştir, Tıpkı Tanrının tüm evrene
egemen olduğu gibi kendi benzeyişinde
yarattığı insanlara da Dünyadaki varlıklara
hakim olma şansını sunmuştur. Ve yine
kutsal kitabın başka bölümlerinde de
bizlerin Tanrı benzeyişinde yaratıldığımızı
göstermektedir, ve buda insanların hem
ruhsal hemde ahlaki bakımdan Tanrı benzeyişinde
yaratıldığını göstermektedir.
2.
Dr. Ryken’in tanımlamasına
göre, Tanrıyı üç yolla yüceltebiliriz.
İşlerimizle, dinlenmekle
ve ilişkilerimizle. Biz bu yollarla Tanrıya
nasıl hizmet edebiliriz.
- 2- Cevap : Bir insan hiçbir zaman Tanrı’nın istediği gibi mükemmel
olamaz ve bu mükemmellikten dolayı Tanrının
takdirini beğenisini kazanamaz, insan
mükemmeliyeti yakalayamayacağına göre
ancak başka yollarla Tanrı’nın bizi
yaratmasındaki amacına uygun yaşayabilir.
Tanrı’nın bizi yaratmasındaki amacı
Kutsal Kitap’ta bir çok yerde değişik
ayetlerle açıklanmasına rağmen benim
en çok hoşuma gidip kullandığım ayet
'Öyle ki, bana ün, övgü, onur getirecek bir halk olsunlar. Yeremya
13:116 görüldüğü gibi Tanrının isteği
onu yüceltebilecek bir halk olmamız
bunuda ancak çalışarak,
Gündelik ekmeğimizi Tanrının bize
sağlamış olduğu işe gidip çalışarak
çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak,
kazancından ondalığını, sunusunu sunarak
ve bu sunular ile Rabbin egemenliğinin
tez gelmesi için ve Rabbi övecek etkinliklerde
kullanarak, yoksullara yardım ederek
sağlayabiliriz gördüğümüz gibi “bir
çalışmakla” Tanrının adını yüceltebilmek
için ne çok eylem yapabildik buna göre
Çalışmak
Tanrıyı yüceltebilmemizin yollarından
biridir. Daha sonra dinlenmekle
de Tanrıyı yüceltebiliriz, Şabat ayinini
kutlayarak o günü dünyasal işlerimizi
bir yana bırakıp kardeşlerimizle Rabbe
ilahiler söyleyerek, dualar ederek onunla
konuşarak, veya sadece Pazar günleri
değil bazen kendimize sessiz bir zaman
yapıp Tanrı ile baş başa kalarak da
dinlendirebiliriz. Buna göre kendimizi dinlendirerek de
Rabbi yüceltebiliriz. Ve 3. yol
ise ilişkilerimizle de Tanrıyı yüceltebiliriz,
bir kitap okumuştum Tanrı Kadını ayaklar
kemiğinden yaratmadı ki erkeğin ayakları
altında ezilip gitmesin aksine göğüs
kemiğinden yani yanı başından yarattı
ve eşit olduğu anlaşılsın diye yazılmıştı.
Gerçekten Tanrı Erkeği ve kadını yarattı
ki bu buna göre eşler birbirine eşitlerdir
ve Tanrı insanları öyle her şeyi güzel
düşünerek yarattı ki tüm dünyayı kadın
veya tüm dünyayı erkek olarak yaratmadı
ürememiz için kadın ve erkek olarak
yarattı ve Tanrı cinselliği bize kendisi
verdi bu cinsellik aracılığı ile üreyelim
Tanrıyı çalışarak, dinlenerek övebilecek
çocuklarımız dünyaya gelsin istemiştir,
Buna göre Tanrı’yı kuracak ilişkilerimizle de yüceltebiliriz.
3.
Elçilerin işleri
16:30 u okuyun. Acaba kendi kendimizi
neden kurtaramayız?
- 3: cevap : Elçilerin
İşleri 16:30 Onları dışarı çıkararak,
"Efendiler, kurtulmak için ne yapmam
gerek?" diye sordu.
Kaynak
ayetimiz olan Elçilerin İşleri 16:16-40
‘ta yukarıdaki zindancının sorduğu ayet
bulunmaktadır, Zindancı Pavlus ve arkadaşlarındaki
doğa üstü (Zindancının ilk izlenimine
göre) gücü görünce kendisininde kurtulmaya
ihtiyacı olduğunu fark etmektedir. Yani
zindancı o zamana kadar beklide yaptığı
işlerle veya mensup olduğu inancın kendisini
kurtaracağına veya hiç böyle bir şeye
ihtiyacı olmadığını düşünmüş olabilir.
Ancak Zindancı o anda fark ediyor kurtulmaya
ihtiyacı olduğunu ve “Evet bende şu şu
şu işleri yaparak kurtulacağım” demiyor,
“hareketlerime çeki düzen vererek kurtulacağım”
demiyor “Ne yapmam gerek?” ve onlarda
“İman” et diyorlar,
Bunu
başka bir örnekle şöyle açıklayabiliriz,
Bir gün bir adam denize yüzmeye giriyor
ve adam biraz açıldıktan sonra dalgaların
yüksekliğinden ve çıkan fırtınadan sonra
batmaya, boğulmaya başlıyor, hiç kulaç
atacak durumda değil. Peki şimdi bu adam
ne yapması gerek oradan kurtulması için
bir can simidine ihtiyacı var, yoksa adam
bir eliyle kendi saçlarından tutarak yukarıya
kaldıramaz, yani kendi kendini boğulmaktan
kurtaramaz, Tıpkı zindancı gibi boğulan
adamda boğulmaya başlamadan önce böyle
bir can simidine ihtiyacı olduğunu bilmiyordu,
belki televizyonlarda, gazetelerde yüzme
bilmeyen insanların boğulduğunu duymuştu
ancak o an için bu haberleri izlerken
hiç kendi aklından bile geçirmemiştir
kendisininde boğulacağını,
Kurtulmak
kendi başına yapılan ve yapılacak bir
eylem değildir, mutlaka bunun bir başka
karşı tarafı vardır, neyden, nasıl kurtulacağım
gibi
Tüm
insanlık günah yüzünden (hem orijinal,
hemde kişisel günahtan dolayı) Tanrı’dan
uzaklaşmıştır, Tanrı’nın yüceliğini göremez
olmuştur, oysaki Tanrı her zaman aynı
yerinde, ama günah duvarı yüzünden biz
Tanrı’yı göremiyoruz, Tanrı’da bize baktığında
bizi değil günahımızı görmektedir.
Yeşeya. 59:1-2 Bakın, RAB'bin eli kurtaramayacak kadar kısa,
Kulağı duyamayacak kadar sağır değildir.
Ama suçlarınız sizi Tanrınız'dan ayırdı.
Günahlarınızdan ötürü O'nun yüzünü göremez,
Sesinizi işittiremez oldunuz.
İşte
burada bir kurtarıcıya, bir araç’a ihtiyaç
vardır, Tanrı ile aramızda olan günah
duvarını yıkacak, ve bizi tertemiz yıkayıp
Tanrı’nın bize baktığında gördüğü günahımızı
üzerimizden silip atacak bir kurtarıcıya,
Peki bu Kurtarıcı nasıl olmalıdır, bunu
peygamberler veya hangi peygamber gerçekleştirebilir?
Bu konuda da gerçekten ümitlerin kırıldığı
bir noktadır çünkü Davut doğuşundan beri
günahlı olduğunu söylemektedir Ademden
dolayı tüm insanların Orijinal günahın
etkisi altında olduğunu bilerek, Tüm peygamberlerde
böyledir, yani kurtarıcı önce kendini
kurtarmak zorundadır, Buraya kadar gördük
ki hiçbir insan ne kendini kurtarabilir
nede bir başkasını,
Matta 15:14 Bırakın onları; onlar körlerin kör kılavuzlarıdır.
Eğer kör köre kılavuzluk ederse, her ikisi
de çukura düşer.
Ve
Tanrı bu yetersizliğimizi bildiği için
bize Günahsız kurtarıcıyı söz’ü aracılığı
ile göndermiştir, İsa Mesih’i ancak buda
hala bizi kurtarmadı çünkü bizde iyiye
meyilli bir şey yok ki biz tamamen kör
olmuşuz durumdayız, Işık gelmiş ama biz
ışığı göremiyoruz, çünkü her şeyin başlangıcı
olan yürek hep kötülüğe meyilli doğal
bir irademiz vardır böyle bir yürekle
nasıl olurda iyi olanı seçebiliriz ki?.
İşte
burada Yüce Tanrı’nın lütfu meydana çıkıyor,
Hezekiel.36:24-27 "`Sizi uluslar arasından alacak, bütün
ülkelerden toplayıp ülkenize geri getireceğim.
Üzerinize temiz su dökeceğim, arınacaksınız.
Sizi bütün kirliliklerinizden ve putlarınızdan
arındıracağım. Size yeni bir yürek verecek,
içinize yeni bir ruh koyacağım. İçinizdeki
taştan yüreği çıkaracak, size etten bir
yürek vereceğim. Ruhumu içinize koyacağım;
kurallarımı izlemenizi, buyruklarıma uyup
onları uygulamanızı sağlayacağım.
Tanrı
bize kurtulmamız için gerekli tek ve en
önemli olan şeyi İman edebilecek bir yürek,
iyi olanı seçebilmemiz için o yüreği vermiştir,
Tanrı gösterdiği bu lütufla bize tam batarken
İsa Mesih can simidini göndermiştir ve
bizi kurtarmıştır bu sebepten kendi kendimi
kurtaramayız, çünkü biz hasta olduğumuzun
farkında bile değiliz ancak Tanrı’nın
lütfu aracılığı ile kurtulabiliriz.
Bölüm
2- Kurtulmamız için
neye ihtiyacımız var- Günah ve Yargı (
Yaratılış 3:7-24 )
2.1.
Dr. Ryken iki tür suçtan bahsetti. (orijinal
günah ve kişisel günah ) Bunlar hangi
konularda benzerlik, hangi konularda
ayrılık göstermektedirler?
Farklılıkları
Orijinal Günah :
Bu
günah doğuştan sahip olunan günahtır.
Bu
günah kişinin işlediği günah değildir.
Bütün
insanlar Adem’den dolayı bu günaha sahiptirler.
Bu
günah önce içsel başlar, içsel günah insanı
zamanla dışsal günaha (Kişisel günaha
yönlendirir bununla ilgili Kutsal Kitapta
bolca bilgi vardır)
Kişisel Günah :
Bu
günah kişinin işlediği günahtır (Hırsızlık,
Zina, Yalancılık, v.s.)
Benzerlikleri
Her
ikisininde cezası ölümdür, Her ikiside
insanı Tanrı karşısında duramaz hale getirir,
Her ikiside birbirlerine bağlıdır Ağaç
ve Meyve örneği gibi (Ağaç ekilir zamanla
ağaç büyüyerek meyve vermeye başlar) Tanrı
karşısında küçük günah büyük günah diye
bir kavram olmadığı için ikisinde yargılanma
vardır (iman etmeyenler için)
Not
: Orijinal Günah Bir Kişi aracılığı ile
dünyaya girmiştir, bundan dolayı herkes
günahlıdır ve Tanrı önünde günahlı bir
insan duramaz, ancak yine kurtuluş bir
kişi aracılığı ile sunulmuştur
2.2.
Tanrının Ademin yaptığından ötürü bizi etik açıdan sorumlu
tutmaktadır. Tanrının
böyle yapması adaletsizlik anlamınamı
gelmektedir? Değilse
neden?
Kesinlikle
Değildir, Çünkü Tanrı’nın Adem’e (İnsanlığa)
Aden bahçesini verme gibi bir borcu yoktu,
bu Tanrı’nın bir lütfu idi ayrıca burada
bir adaletsiz ve haksız biri aranıyorsa
o Adem’in kendisidir çünkü Tanrı Adem’i
yiyip, içip çoğalmaları için Adem’e teslim
etmişti yani Adem tüm insanlığı Tanrı
önünde o teslim ediyordu ancak o günaha
düşünce tüm temsil ettiği insanlığıda
Tanrı önünde günaha düşürdü Tanrı adaletsiz
değil aksine adil ve dürüst davranmıştır,
ayrıca bir diğer konuda eğer bir insan
Adem’den dolayı orijinal günaha düşmeyi
adaletsizlik olarak görüyorsa o zaman
kendisine şu soruyu da sormalı ve düşünmelidir
“Örnek bir insan orijinal günahtan sorumlu
değil, peki o insan hayatı boyunca zina,
hırsızlık, yalan, bir başkasını kendisi
gibi sevmeme “DÜŞMANINI BİLE” v.s. hatta
hatta bunların sadece akıldan geçirilmesinin
bile günah olduğunu belirten Rabbimizin
(Matta 5:28) ve bu günahın sadece birinden
bile ölümü hak eden insanın bir insan
aracılığı günahlardan kurtulma beklemesi
haksızlık olmazmı?” diye düşünmesi lazım
nasıl bir insan aracılığı ile günahlı
olmayı kabul etmeyeceksek adaletsizlik
olarak diyeceksek o zaman bir insan tarafından
kurtulmayı beklemeyede hakkımız yoktur
o zaman.
2.3.
Günahın dört sonucu
vardır. Bunun ilki suçluluktur. Yanlış
yaptığınız bir durumu
hatırlayın. Yaptığınız neden size suçluluk
duygusu verdi?
İşlediğim günahtan dolayı ve bu günahımı
kimse görmesede kimse duymasada ve insansal
olarak asla ve asla meydana çıkmayacakda
olsa vicdanen rahatsızlık duyuyorum belki
bu günah uzun yıllar önce olmuş bir günahtır
ancak bu günahı o kadar uzun yıllar geçmesine
rağmen “pişman olduğunuz bir günahı hatırlayın”
denildiğinde hemen hatırlayabiliyorsam
bunu yüreğimde büyük bir pişmanlık olmasından
hatırlayabilmekteyim, evet dediğim gibi
belki kimse bilmeyecekti ancak bunu Tanrı’nın
bildiğini ve Tanrı’nın bunu yapmayın çünkü
o günahtır ve bundan dolayı karşımda duramayacaksınız
istemeyerekde olsa ayrı kalacağız sizinle
demesi beni vicdanen çok rahatsız etmektedir.
Ayrıca Calvinizm dersindeki bir soruda
devamlı aklımda durmaktadır, Ben Tanrı
tarafından seçilmiş olduğuma inanıyorum
ve bir soruda “Bir insan seçilmiş olduğunu
bir günah işlediğinde eğer yüreğinde bir
suçluluk hissediyorsa o kendisinin seçilmiş
olduğunu bilebilir” demekteydi yani yüreğinde
Tanrı’ya inan bir insan yaptığı tüm yanlışlıklardan
dolayı Tanrı huzurunda suçluluk ve pişmanlık
duyar.
Not : Bu Calvinizm ile örnekte kullandığım
benzetmede akla şu gelebilir bir sürü
seçilmemiş insanda suçluluk duyabilir
o zaman onlardamı seçilmiştir, belki Hitler
ve birçok diktatör hatta Yahuda iskariot
bile suçluluk duymuştur odamı seçilmişti
diye karşı çıkılabilir, ancak benim verdiğim
örnekteki seçilmişliğin çok küçük bir
işareti idi yani Seçilmişlik = Günahtan
pişmanlık duyan herkes anlamında değildir
küçük bir örnektir yani yürekten duyulan
pişmanlık bu günahtan dolayı Tanrıdan
uzaklaşma olduğunu bildiği için olmaktadır.
Bölüm
3- Neden kendi kendimizi kurtaramıyoruz- Yeteneksizliğimiz
( Yeşaya 59:1-21)
3.1.Daha
önce ki derste gördüğümüz günahın dört
sonucunu Yeşaya nasıl tasdik etmektedir.
( Yeşaya 59:1-21 )
Rom 7:19-21 İstediğim iyi şeyi yapmıyorum, istemediğim kötü şeyi yapıyorum.
İstemediğim şeyi yapıyorsam, bunu yapan
artık ben değil, içimde yaşayan günahtır.
Bundan şu kuralı çıkarıyorum: ben iyi
olanı yapmak isterken, içimde hep kötülük
vardır.
Elçi
Pavlus Tanrı’nın isteklerini yapmak istemesine
rağmen içinde bulunan günahın etkisinden
dolayı içinin kötü olduğunu söylemektedir,
Yani elçi Pavlus bile kendi kendini düzeltebilecek
Tanrı’nın buyruğuna uygun bir insan yapamadığını
(İsa Mesih’e iman etmediği ve İsa aracılığı
ile günahın etkisinden özgür kalmadığı
sürece) söylemektedir,
Günahın
bir etkiside suçluluk duygusunu elçi Pavlus
yaşamakta ve bilmektedir. Ve sorumuz Yeşeya
peygamberin sözüne gelince Yeşeya peygamber
aslında Tanrı’nın insanları çok sevdiğini
ancak günah artık bizleri ayırdığını söylüyor
önce Adem ve Havva günahları yüzünden
gidip Tanrıdan saklanmaya çalıştılar çünkü
Utandılar,
daha önce dost gibi gezdikleri daha
önce dost gibi gezdikleri Tanrıdan utanıp
saklandılar onu görmek bile istemediler
yani Tanrıdan ayrıldılar, Sonra Tanrı onlara nerede
olduklarını sorduğunda Adem çıplak ve
korkmuş olduğu söylüyor çünkü günah işlemişlerdi
ve Tanrı’nındı günahtan nefret ettiğini
biliyor ve onlara kızacağını biliyorlardı
dolayısı ile korktular,
ancak işledikleri bu günah yüzünden
daha sıkıntıları bitmemişti günah o kadar
kötüydü ki sadece insanı Tanrı’dan değil
insanı insandan hatta en yakınından bile
ayırtabilmektedirler dolayısı ile Havva
ve Adem suçu birbirine atarak Tanrı’nın
gazabından kurtulmak için birbiri ilede
yabancılaşma ve uzaklaşmayı doğurmuştu,
şimdi bu açıklamadan sonra Yeşeya peygamber
bu ayeti ile Tanrı’nın her an bizimle
birlikte olduğunu aslında bizi çok sevdiğini
ve bizi korumaya hazır olduğunu ancak
günah yüzünden aramıza bir duvar örüldüğünü
ve Tanrı sesimizi işitip bize baktığında
bizi değil günahımızı görüyor burada Yeşeya
peygamberin söylemek istediği Işığın var
olduğu (Tanrı’nın) ve bizi aydınlatmak
istediği ancak Işık bu örülen günah duvarından
dolayı bize ulaşamadığını söylüyor ve
Işıktan ayrı kalıp karanlıkta kaldığımızı
anlatmaktadır.
3.2.
Bir dinin gerçekten
insana yararı olması için o dinin insana
, insanlıktaki yanlışın
ne olduğunu bildirmesi ve bu yanlıştan
nasıl çıkılması gerektiğini ifade
etmesi gerekir. Hristiyanlık bu anlamda
neden tek yol olmaktadır?
Bir
insanla müjdeyi paylaşırken genellikle
ben (ve hepimizin öyle olduğunu düşünüyorum)
ona İsa Mesih’in kim olduğunu anlatmazdan
önce Hristiyanlık ta nasıl oruç tutulur
nasıl ibadet edilir nasıl ve ne şekilde
dua ediliri anlatmadan önce o insana günahlı
olduğunu anlatırım bu insan belki hayır
ben hiç dolandırıcılık yapmadım, hırsızlık
yapmadım, zina yapmadım diye bilir bende
ona öncelikle bunları yapmasan ancak düşünmen
bile günaha sahip olman gerektiğini hatta
küçük bir yalanın bile buna yeterli olacağını
(sanırım dünyada yalan söylemeyen insan
yoktur) söylerim o yinede hayır derse
ona bu seferde Ademden dolayı gelen orijinal
günahı anlatırım.
Sonuç
olarak söylemek istediğim şey insana öncelikle
günahını / günahlı olduğunu anlatırım,
eğer o insan günahlı olduğunu kabul etmezse
neden bir kurtarıcıya ihtiyaç duysun ki
“Kendisini sağlam hisseden bir insana
sen şu ilaçları kullan demek çok saçma
olduğu gibi” önce o insanın hasta olduğunu
anlatmak gerekir, Kutsal Kitap’a baktığımızda
ise karşımıza 4 başlık çıkıyor bunlar
1-
İnsan Tanrı
benzeyişinde yaratıldı,
2-
İnsan günahından
dolayı Tanrıdan Uzaklaştı
3-
Her günah yargılanacaktır,
(Yargı ölümdür)
4-
İsa Mesih hepimizin
günahını üstlendi ve tanrı ile aramızdaki
kopukluğu birleştirdi,
İşte
Hristiyanlık bunu anlatıyor yani insanın
kim olduğunu anlatıyor, insanın günahını
suçunu ve bundan kurtuluşun TEK yolunu
anlatıyor.
Bölüm
4- Mesih İsa da seçilme – Seçilmişlik. ( Efesliler
1:3-14 )
1.
Kutsal üçlük doktrinini
tanımlayın. Kurtuluş nasıl olur da Kutsal
üçlüğün üç Kişiliğini
de içerir?
Bu
doktrin açıklanması kolay anlaşılması
çok zor bir doktrindir, ancak her Mesih
imanlısının kabul edip iman ettikleri
gibi, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh her biri
kendi özünde Tanrı ancak Hepside Tek Tanrıdır,
Kurtuluş’un
Kutsal üçlüğün üç kişiliğini içermesi
Baba tasarlar, planlar, Oğul planı hayata
geçirdi ve uyguladı, Kutsal Ruh ise yüreklere
açıklandı
Kurtuluşumuz
Tek Tanrı’nın 3 ayrı kimlikle yaptığı
planla gerçekleşmektedir, plan ise bizi
Mesih’te seçip günahtan dolayı hak ettiğimiz
ölümü Mesih’e yükleyip, Mesih’te kanı
ile bizi Tanrı ile barıştırmıştır, Kutsal
Ruhta Baba tarafından planlanan ve Mesih
tarafından uygulanılan bu planı Kutsal
Ruh tarafından yüreklerimize açıklanmaktadır
ve bu şekilde Kurtuluş getiren müjdeyi
anlamamızı sağlar, ayrıca Kutsal Ruh bize
yardımcı ve Tanrı’nın sunduğu mirasın,
kurtuluşun mühürü ve güvencesidir.
Efesliler 1:13-14 Gerçeğin ilanını, kurtuluşunuzun
müjdesini duyup O'na iman ettiğinizde,
siz de vaat edilen Kutsal Ruh'la O'nda
mühürlendiniz. Ruh, Tanrı'nın yüceliğinin
övülmesi için Tanrı'ya ait olanların kurtuluşuna
dek mirasımızın güvencesidir.
2.
Seçilmişlik doktrini
nedir? Kendinizin,seçilmişler arasında
olduğundan nasıl emin
olabilirsiniz? Seçilmişlik neden bir kişinin
samimi anlamda Hristiyan olmasından
sonra net bir biçimde anlaşılabilir?
Seçilmişlik Tanrı kendi isteği ve özgür
iradesi ile tüm yarattığı insanların içinden
bazılarını önceden seçmesidir. Seçilmişlik
esas anlamı Mesih’le birlikte olmak Mesih’le
birleştirilmektir ve buda Tanrı’nın lütfüdür,
Seçilmiş olduğumuzu dünyasal gözle veya
fiziksel olarak vücudumuzda bir şeylerin
değişmesi ile anlayamayız,
Bunu
anlayabilmek için bir insanın Mesih’te
yürümesi gereklidir zaten o seçilmiş ise
bunu kendi hayatında çok iyi anlayacaktır,
Bazen insanlar Kiliseye gelirler, hatta
vaftiz bile olurlar ancak eğer seçilmemişlerse
onlar bir zaman sonra Kiliseden’de Mesih’i
izlemekten de ayrılırlar, ancak seçilmiş
insan Mesih’e gelirse Mesih o kişinin
hayatını günden güne değiştirir, bunu
demekle Seçilmiş bir insan asla günah
işlemez veya “İmandan düşme” diye tabir
ettiğimiz ruhsal problemlerden dolayı
kötü bir hayat asla sürmez demiyoruz,
öyle bir çok insan vardır, ancak o insanlar
sonuçta güçlü elleri ile tutan Mesih’in
koruması yüzünden tekrar ait olduğu yere
dönerler çünkü bize bu güvenceyi veren
Mesih’tir,
Yuhanna 10:27-29 Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da
beni izler.
Onlara sonsuz yaşam veririm; asla
mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden
kapamaz. Onları bana veren Babam her şeyden
üstündür. Onları Baba'nın elinden kapmaya
kimsenin gücü yetmez.
Bölüm
6- Tam ödeme- Kurtuluş ( Rut 4:1-22 )
1.
Kurtuluşun üç
bölümü nedir? İsrailin Mısırdan çıkış
olayında, bu üç bölüm nasıl
şekillenmektedir?
a-
Kaybedilen Kurtarılmalı (Yani biz günahlı
insanlar)
b-
Kaybedilen için bir bedel ödenmeli (Tanrı’nın
huzurunda durabilmek için günahtan kurtulmak
için ödenmesi gereken fidye (İsa Mesih’in
çarmıhta yaptığı))
c-
Kaybedileni kurtaracak olan kişinin çalışması
ve kurtarma yeteneğinin olması (Bu özellikleri
tek taşıyabilen İsa idi)
Tanrı
seçtiği halkı Mısır’dan çıkarırken de
aynı olayları bize göstermektedir, Tanrı
İsrail’i kendisine halk olarak seçmiştir
ancak seçtiği halk Mısır’da zor durumdadır
ve halkını Mısırdan çıkarabilmek için
sadece Tanrı’nın gücüne sahip biri o mucizevi
kurtuluşu sağlayabilirdi, Kutsal Kitap’a
baktığımızda her şeyin bir bedeli, kefareti
olduğunu görüyoruz günah Tanrı huzurunda
çok ağır bir kavram olduğu için bu kefareti
sunabilecek nesnenin de çok güçlü ve gerçek
bir özveride bulunması gerekli idi, Tıpkı
bizleri “Seçen” ancak günahlı iken kendisine
yaklaşamayacağımız Tanrımız bu birleşme
için günahlarımızı ortadan kaldırmalı
idi bunun içinde buna gücü yetecek ve
bunu seve seve yapabilecek İsa Mesih aracılığı
ile bizleri kurtarmıştır.
2.
Boaz’ın Rut’a sağladığı kefaretle kurtarma olayı ile
Tanrının Mesih İsada sağladığı
kefaretle kurtarış olayını karşılaştırın…
Bu
olayı başından bakarsak Rut öncelikle
İsrailli yani kendi halkından değildi
bunun için Rut’un kurtulması gerekli idi
ve Rut’u kurtarabilecek kişi hem zengin,
(İsa Mesih gibi her şeyin sahibi Matta
21 deki bağcı örneğinde olduğu gibi tüm
evrenin sahibi olacak kadar zengin), hem
akrabası olmalı idi (İbr
2:11 Çünkü kutsal kılanla kutsal kılınanların
hepsi aynı Baba'dandır. Bu nedenle İsa
onlara "kardeş" demekten utanmıyor.
Bu ayete göre İsa Mesih bizim akrabamız
gibiydi Rut Boza ilişkisindeki gibi) Ve bu kefareti yani satın almayı gerçekleştirmek için istekli olması
gerekliydi (İsa Mesih’te çarmıha başına
ne geleceğini bile bile büyük bir istekle
fidyeyi sunmak için gitmiştir) Ve yasaya
bağlı olması gerekli idi (bu konuda İsa
Mesih’in yasaya ne kadar bağlı olduğunu
hepimiz biliyorduk Çünkü İnsan görünümde
Tanrı olduğu için zaten yasanın sahibi
savunucusu ve koruyucusu kendisi olduğu
için Yasaya bağlı idi yinede buna örnek
vermek gerekirse Çölde denenmesinde şeytanın
teklif ettiği 3 şeye de, İsa Mesih yine
Kutsal Kitap ayetlerindeki sözlerle yasalarla
cevap vermiştir dolayısı ile yasaya bağlı
idi)
Tüm
bunlara baktığımızda Rut’un kurtulması
için Boaz’ın yaptığı tüm olaylar gelecekte
İsa Mesih’in kurtarışının çok çok minyatür
bir temsili idi
Bölüm 7- Tanrı bana merhamet göstermektedir.
Gazabın yatıştırılması (Luka 18:9-14)
1.
Ferisi,duasında
kendi kalitesini öne çıkarma gayreti içindedir.
Vergi mültezimi ise,kendisi için merhamet
dilenmektedir. Vergi mülteziminin duasındaki
üç bölüm nedir? Duasını
Tanrı ile başlayıp kendisi ile bitirmesinin
önemi nedir?
Öncelikle Vergi Memuru kim olduğunu Tanrı’nın kim olduğunu ve
Tanrı’nın karakterini iyi biliyordu, Öyleki
Vergi memuru Tanrı’nın günahtan nefret
ettiğini ve kendisininde fazlasıyla günaha
sahip olduğunun farkındaydı, İkincisi
Tanrı huzurunda günahını tam bir alçak
gönüllükle itiraf etmekteydi, Adem’in
yaptığı gibi bahaneler aramadı “Evet Tanrım
ben bunu yaptım diye günahını olduğu gibi
itiraf etmekteydi, günahın etkilerinden
biri olan acı çekme hissinide üzerinde
taşıyordu ve böylece Kutsal olan Tanrıya
yaklaşamayacağını bilip Tanrıdan ayrılıktan
dolayıda acı çekiyordu vicdanı sızlıyordu,
ve tüm bu olumsuzlukları çözebilecek olan’ın
Tanrı’nın olduğunu biliyordu ve Tanrı’dan
merhamet dileniyordu.
Bölüm 9- Olumlu kanıt- Diriliş ( Elçilerin
işleri 13:32-48 )
1.
Dirilişin anlamını
açıklayın.
Kutsal
Kitap’a baktığımızda Rabbimizin birçok
ölmüş insana yeniden hayat verdiğini diriltiğini
söylemektedir, ancak bizim Dirilişdeki
anlattığımız konu Rab İsa Mesih’in dirilişidir
Bu diriliş “Yenilenmiş ve bir daha ölmemek
üzere diriliştir” Yenilenmiş diriliş dediğimiz
Rab İsa Mesih’in bedeninin yenilenmiş
olarak yani fiziki olarak yenilenmiş olarak
dirilmesidir ve bu beden bozulmaz sonsuza
kadar devam edecek diriliştir.” Ve bu
bedeni insanlar tarafından da görülmüştür.
Aynı zamanda bu diriliş Ruhsal’dır da
Tanrı Oğlunun bedenini ölüler diyarına
terk etmeyeceğininde ruhsal bir görüntüsüdür,
ve bu diriliş kurtarıcının Tanrı olduğunuda
ispatlamaktadır
2.
Bedenle birlikte
fiziksel dirilişin önemini açıklayın?
Bedenle
dirilişin birçok önemi vardır örnek, eğer
bedenle diriliş olmasa idi insanların
İsa Mesih’in tekrar dirildiği ve onun
gerçek bir kurtarıcı olduğu hakkında kuşkuları
olabilirdi, İsa kaç öğretisinde insanlara
yeniden dirileceğini bildirmiştir eğer
bedenle diriliş olmadan İsa sadece ruhsal
bir dirilişle insanlar görmeden Baba Tanrı’nın
sağına çıksa idi insanlar İsa’ya iman
etme konusunda çok büyük sorunlar yaşayacaklardı,
Ayrıca diriliş Tanrı’nın insanlara karşı
olan sevgisinin, Tanrı’nın insanlara verdiği
değerin bir göstergesidir Tanrı kendi
oğlunu hem insan bedeninde dünyaya göndermesi
ve dirilişinide yine insan bedeninde yapması
bunun bir ispatıdır. Tarihsel olarak yaşama
dönemine göre Eyüp Peygamber yaratılıştan
sonraki döneme denk bir dönemde yaşadığını
biliyoruz onun bile taa o dönemlerde Tanrı’nın
bu insan bedeninde bizleride İsa Mesih
gibi tekrar dirilteceğini bilmesi ona
teşvik olmaktadır (Eyüp 19: 25-26 Oysa ben kurtarıcımın yaşadığını,
Sonunda yeryüzüne geleceğini biliyorum.
Derim yok olduktan sonra, Yeni bedenimle
Tanrı'yı göreceğim.)
3.
Bu diriliş eski
antlaşma peygamberliklerinin yerine gelmesi
anlamınamıdır? Öyleyse
açıklayın.
Evet,
Peygamberliklerin yerine gelmesi anlamındadır,
Tanrı Davut’a verdiği vaadi İsa Mesih
aracılığıyla yerine getirmiştir, buna
göre bu diriliş bize bir kez daha Tanrının
kutsallığını, merhametini sözüne sadıklığını
yani Tanrının yüzünü bize anlatmakta aynı
zamanda bu diriliş kurtarıcınında Tanrı
olduğunu ispatlamaktadır
Bölüm 10- Yeniden doğuş- Yenilenme ( Yuhanna
3:1-16)
1.
Mesih’in Hristiyana
sunduğu kurtuluş ne şekildedir?
Kurtuluş yeniden doğmakla başlamaktadır ve Kurtuluşa sahip olan
bir insan İsa Mesih’e sahip olunan şeyede
sahip olur yani bu Yeniden DOĞUŞ’tur bunu
anlamak ve buna inanıp Amin demek fiziksel
olan insanlar için gerçekten çok zordur
ancak biz bunu Kutsal Ruh’un aracılığı
ile anlayıp evet diyebiliriz.
1Pe 1:3-4 Rabbimiz İsa
Mesih'in Tanrısı ve Babasına övgüler olsun.
Çünkü O, kendi büyük merhametiyle yeniden
doğmamızı sağladı.
2.
Yeniden doğmak
ne demektir? Yeniden doğuşun bizim için
önemi nedir?
Yeniden doğmak Nikodim’in anladığı
gibi bir daha annemizden doğmak değildir,
bu Mesih’in uğrumuza ölmesiyle gerçekleşen
doğumdur, bizler hem orijinal hemde kişisel
günahımızdan dolayı Tanrı huzurunda ölmüştük,
ve Mesihi ölümden dirilten Ruh bizide
ölümden (Tanrı’nın huzuruna çıkabilme
şansının / Tanrı’nın o kutsal yüzüyle
bize bakabilme şansını) diriltmiştir.
İsa Mesih Nikodimin sorusuna cevap
verirken 3 şeyi anlatmıştı, Gerekliliğini,
Olabilirliğini, Önemini
Gerekliliğini “Kimse yeniden doğmadıkça
Tanrı’nın egemenliğine giremez” dedi.
İsa bunu Nikodim’e söylerken Tanrı’nın
net emri, kanunu olduğunu belirterek söyledi
ve Tanrı’nın emri de kesinlikle yerine
getirilmesi gerekli bir emirdir.
Nikodim bunu yine anlamamıştı ve ikinci
bir soru sormuştu “Yeniden doğuş Mümkünmüdür?”
Nikodim hala fiziksel düşünüyordu ancak
İsa’nın söylediği insansal değil Tanrı’sal
bir doğuştu, Tanrısal krallığa Tanrısal
doğuşla girilebilirdi İsa da bunu diyordu
“Ruhtan doğmadıkça” diyerek ayrıca
Yuhanna 1:12-13 Ancak, kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine
Tanrı'nın çocukları olma hakkını verdi.
Onlar ne kandan, ne bedenin isteğinden,
ne de insanın isteğinden doğdular; tersine,
Tanrı'dan doğdular.
Az önce söylediğimiz Tanrı’dan
doğma olayını bu ayet mümkün olduğunu
yani olabilirliğini anlatmaktadır
“Önemi” Yeniden doğuşla ilgili
ayetimizdeki Nikodim yasalara bağlı ve
Tanrı’nın seçtiği bir halkın ileri gelen
ve bilgili bir üyesiydi ancak İsa sözleri
ile Nikodime insanın bu yasalara bağlı
olması ile değil Sudan ve Ruh’tan doğmadıkça
Tanrı’nın egemenliğine giremez” demiştir
Buradaki Su kelimesi bazı yorumcular
tarafından doğal bir doğum, bazıları tarafından
ise vaftiz olarak yorumlanmıştır, ancak
Rabbin bu sözleri “Su ve Ruh” derken Ruhsal
temizliği anlatmaktadır, yeniden doğmak
önemlidir çünkü bu temizlik için ihtiyacımız
olan Tanrı’nın ruhunda içsel temizliktir,
işte Tanrı bizi Kutsal Ruhla böyle paklamaktadır,
buda yeniden doğuş için önemlidir.
Bu su ile yıkanma ve yeniden doğuş
ile ilgili Kutsal Kitapta birçok kaynak
ayet bulabiliriz bunlardan bir tanesi
Hezekiel.36:25-26 Üzerinize temiz su dökeceğim, arınacaksınız. Sizi
bütün kirliliklerinizden ve putlarınızdan
arındıracağım. Size yeni bir yürek
verecek, içinize yeni bir ruh koyacağım.
İçinizdeki taştan yüreği çıkaracak, size
etten bir yürek vereceğim.
Bölüm 11- Kör
adam, dilenci, hırsız—İman ve Tövbe (
Luka 18:35, 19:10 )
1.
Kurtaran imanın
üç elemanı nedir? Açıklayınız. Kör adamın
imanının etkinliği
nasıldır?
Bilgi, İman ve Güvendir,
Hayatında hiç resmini, ismini, icraatlarını duymamış bir insan
tesadüfen evinin kapısını çalıp içeriye
girmek isteyen Cumhurbaşkanını görse o
insan için bu olay o kadarda büyük bir
olay değildir o olay sadece kültürümüzde
olan ismi ilse sıradan bir insan ve sadece
bir Tanrı misafiridir, İşte İsa Mesih’te
de olay aynı bir insan İsa Mesih’in kim
olduğunu bilmeden, onun neden dünyaya
geldiğini, neden gelmesi gerektiğini,
ve bu olayları sadece Mesih kendisi geldikten
sonra “Ben Mesihim” diye bağırması veya
ilan etmesiyle değil yüzyıllar, bin yıllar
öncesinden bunun müjdesi başka insanlar
/ peygamberler tarafından verildiğini
bilmezse insanlar neden Mesih’e inansın
ki? Veya nasıl Mesih’e inansın ki, Hristiyanlık
bu bilgiyle başlamaktadır ben bildiğim
şeye inanırım, ben biliyorum ki İsa Mesih
Tanrı özüne sahiptir, Biliyorum ki İsa
Mesih Kör adamın dediği ve bildiği gibi
Tanrı’nın Davut’la yaptığı antlaşmanın
gerçekleşmesi idi, biliyorum ki İsa Mesih
beni günahlardan kurtardı, işte bu sözlerde
yazdığım, biliyorum kelimesi çok önemlidir
eğer ben bunları bilemezsen İsa Mesih’e
iman etmem / edemem işte bu iman için
Bilgi gereklidir,
İman için gerekli olan bilgiyi anlatırken İsa Mesih’in gücünü,
kudretini, dünyaya geliş amacını özet
ve genel bir şekilde anlattık bunları
bilmek çok güzeldir ancak bu bilgi insanı
kurtarmıyor, Bu bilgiye yürekten inanmak
evet sen O’sun, evet Sen Yaparsın deyip
tüm bunlara iman etmektir.
Ve Kurtaran imanın üçüncü elemanı ise Güven, Güven karşılıksız
ve kendi isteğimizle oluşur kimsenin baskısı
veya yönlendirmesi olmadan bir yerde de
imanımızın sonucudur, gerçekten tam bir
yürekle iman edersek o zaman hayatımızı
tamamen İsa’ya verebiliriz ve bizi kurtarabileceğini
bilebiliriz ona bu konuda güveniriz. Ve
bu 3 elemanı gerçekleştirende buna sahip
olunacaktır.
Yukarıda açıkladığımız gibi Kör adamda kurtaran üç elemanını
biliyordu ve kullandı, Öncelikle en önemli
olan ihtiyacının farkındaydı ve onu istedi
Rab, Gözlerim görsün dedi, çünkü o en
önemli ihtiyacı idi daha sonra bunu kimden
isteyeceğini biliyordu Luka
18:38 O da, "Ey Davut Oğlu İsa, halime
acı!" diye bağırdı. Kör adam
demekki bilgi sahibi idi Eski Yazıları
Kutsal Kitabı okumuştu ve biliyordu ve
Tanrın’nın Davut’un soyundan çıkacak olan
kurtarıcının geleceğini ve bununda geldiğini
iyi biliyordu, ve İsa’yı doğru bir şekilde
tanıyordu yani bir peygamber bir sihirbaz
mucuziler yapabilen biri olarak değil
RAB olarak tanıyordu Luka
18:40-41 İsa durdu, adamın kendisine getirilmesini
buyurdu. Adam yaklaşınca İsa ona, "Senin
için ne yapmamı istiyorsun?" diye
sordu. O da, "Rab, gözlerim görsün"
dedi.
2.
Yaşama tövbedeki
üç elemanı tanımlayınız.
Tövbenin de Kurtaran İmanda olduğu
gibi 3 noktası vardır bunlar İtiraf,
üzüntü
ve değişmektir
Ancak bunlar az önce anlattığımız Kurtaran
İman’ın üç elemanı olan Bilgi, İman ve
Güven’le birlikte insanda 3 şeye dokunmaktadır,
Akla, Kalbe ve İsteğe yani bunlar olduktan
sonra ancak tamamlanabilir,
İtiraf, Akla dokunur = Tövbe bir günahın
Tanrı önünde açık yüreklilikle ve olduğu
gibi bunun yanlış, Tanrı’nın istemediği
bir şey olduğunun itiraf edilmesi ile
gerçekleşen bir olaydır, Ancak burada
dikkat etmemiz geren bir şey var Bir bilgi
var yani günahın kötü bir şey olduğu ve
bundan kurtulmanın gerektiği bilinmesidir
işte bu itiraf akılla ilgili olan bir
şeydir
Üzüntü Kalbe dokunur = Buradaki üzüntü
bir kişinin eşyasını çaldığımızda o kişinin
ihtiyacı olduğunda o eşyayı kullanamayacağı
üzüntü olduğu gibi en önemlisi ve gerçeği
burada günahın bizi Tanrı’nın kutsallığına
karşı işlenmiş bir günah olduğunu ve bu
sebepten de o kutsallıktan artık mahrum
olduğumuz için bir üzüntü duymak gereklidir
buda kalpten gelen bir olaydır.
Değişmek İstekle ilgilidir = Yukarıda
2 olayda da günahın ne kadar kötü olduğunun
bilinmesi gerektiğini, bunu bilerek yürekten
Tanrı’nın kutsallığına karşı geldiğimiz
için üzüntü duymak gerektiğini anlatmıştık
şimdi ise Değişmek, evet günah kötüdür
ve bundan dolayı üzüntü duymak gereklidir
ancak bir insan bunu bile bile üzüntü
duymuyorsa o insanın tövbesinin tam olduğu
konusunda şüphe duyulabilir çünkü Tövbe
eden kişi artık hayatındaki bazı kötü
olaylardan dönmelidir Kutsal Kitap’ta
tövbe için kullanılan bütün kelimelerde
“Dönme” anlamıda bulunmaktadır. Yani değişmek
insanın yoğun bir şekilde istemesiyle
ilintilidir.
Bölüm 12-
Mesih’te diri olmak – Mesihte birliktelik
( Efesliler 2:1-10)
1.
Mesih’le bir olmanın
ne anlama geldiğini açıklayınız.
Mesih’le birlikte olma doktrini çok
önemli ve temel bir doktrin’dir çünkü
bu doktrin Tanrı’nın bize sunduğu ne varsa
(Tanrı ile birlikte olabilmemiz, Tanrı’nın
huzuruna çıkabilmemiz, günahlarımızın
bağışlanması, Ölümden dirilmemiz v.s.)
bunların hepsini bu doktrin aracılığı
ile gerçekleşmektedir, eğer bu birliktelik
olmazsa bizler hasta değil ÖLMÜŞ oluruz
yani Mesih yoksa bizde yokuz, Mesih varsa
bizde varız. Bunu açıklarsak
İsa gelmeden önce biz neydik, kimdik
1. Tanrı’nın genel lütfünü almış sıradan
insanlar gibi sadece bedenin tutkularına
göre yaşayan Tanrı’nın değil dünyanın
yollarını izleyen insanlardık,
2.
Tanrı ile bir
ilişkimiz olmadığı için şeytan tarafından
hükmediliyorduk
3.
Tanrısız olduğumuz
için tüm aklımızla tüm kalbimizle tamamen
dünyaya ve dünyanın efendisine ait oluyoruz
bunlarda orijinal günahın bir sonucu olarak
bizi tamamen Tanrısız ve günahlı ölmüş
yapıyor.
İsa gelmezden, onunla birleşmezden
önce görüyoruz ki tamamen günahlı hatta
bu günahından haberi bile olmayan ve Tanrı’nın
öfkesine maruz kalan merhametli yüzünü
günahtan nefret ettiği için bize bakamayan
varlıklar oluyoruz,
Ancak İsa Mesih geldikten sonra bizim
suçumuzu bizim günahımızı üstlendikten
sonra Tanrı bize bakabilmektedir İsa Mesih
olmazsa bizler bedensel yaşayan ancak
ruhsal ölü olan varlıklarız.
Efesliler 2:4-5 Ama merhameti bol olan Tanrı bizi çok sevdiği için, suçlarımızdan
ötürü ölü olduğumuz halde, bizi Mesih'le
birlikte yaşama kavuşturdu. O'nun lütfüyla
kurtuldunuz.
“Onun lütfüyla kurtuldunuz” burada
insanın ve Tanrı’nın ortak hareketi ile
değil Efes 2:8-9’da açıkça belirttiği
için Tanrı’nın lütfu ile kurtulduk bu
lütuf anlaşıldığı
gibi Tanrı merkezli bir lütuftur
Tanrı’da
bu lütfünü şöyle sunmuştur Bizim kurtuluşumuz
için Mesih çarmıhta ölmüştür, bununla
az önce konunun girişinde Mesih’ten ayrı
olduğumuzda gördüğümüz tüm ayılıkları,
zorlukları ve günahları bitirmek için
olmuştur bu sayede biz iman aracılığı
ile tüm Hristiyanlar Mesih’le birleşmişleridir.
1Yuhanna 4:13 Tanrı'da yaşadığımızı ve O'nun bizde yaşadığını, bize kendi
Ruhundan vermiş olmasıyla anlıyoruz.
Evet artık biz onda oda bizde yaşamaktadır,
bu birliktelik Mesih’in çektiklerine de
ortak olmak demektir artık Mesih ne olduysa
bizde o olacaktır ayrıca Mesih bunun aynı
zamanda canlı olduğunu da söylemektedir,
Yuhanna 15:5 Ben asmayım, siz çubuklarsınız. Bende kalan ve benim kendisinde
kaldığım kişi çok meyve verir. Bensiz
hiçbir şey yapamazsınız.
Mesih burada açıkça söylemektedir birlikteliği
ve Kutsal Kitap bunu bir karı koca birlikteliği
gibi göstermektedir Efesliler 5:22-23’te
ve Matta 25 ‘deki on kız benzetmesinde
olduğu gibi,
Biz bu canlı bağlantı sayesinde kurtuluşun
tüm bereketlerini almaktayız, On kız benzetmesindeki
güvey bize bunu böyle açıklayabilir birisi
evlendiğimizde, onun olan her şey benim,
benim olan her şeyde onun olması gibi
biz imanla Mesih’e katıldığımızda aynı
şey olmaktadır.
O'nun çağrısından doğan ümidi, kutsallara verdiği mirasın yüce zenginliğini
ve iman eden bizler için etkin olan kudretinin
aşkın büyüklüğünü anlamanız için, yüreklerinizin
gözleri aydınlansın diye dua ediyorum.
Bu kudret, Tanrı'nın, Mesih'i ölümden
diriltirken ve göksel yerlerde kendi sağında
oturturken O'nda sergilediği üstün güçle
aynı etkinliktedir. Efesliler 1:18-20
Elçi Pavlus’un bu sözlerinde Tanrı’nın
bizi Mesih’le dirilttiğini, Mesih’le kaldırdığını
ve Mesih’le oturduğunu görüyoruz
Burada anlıyoruz ki Mesih’le birleşme
doktrini aklanma ile ilgilidir Mesih’le
birleşme olmayınca hiçbir şeye sahip olamıyoruz.
Bu konu ile ilgili ayetler
Efesliler 1:3 Bizi Mesih'te her ruhsal kutsamayla göksel yerlerde kutsamış
olan Rabbimiz İsa Mesih'in Babası Tanrı'ya
övgüler olsun.
Efesliler 1:7-8 Tüm bilgelik ve anlayışla üzerimize yağdırdığı kendi lütfunun
zenginliği sayesinde, Mesih'in kanının
aracılığıyla Mesih'te kurtuluşa, suçlarımızın
bağışına sahibiz.
2Korintliler 5:19 şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı
Mesih'te kendisiyle barıştırdı ve barıştırma
sözünü bize emanet etti.
Efesliler 2:10 Çünkü biz, Tanrı'nın önceden hazırladığı iyi işleri yapmak
üzere Mesih İsa'da yaratılmış olarak Tanrı'nın
eseriyiz.
Bölüm 13- Doğru
sayılma- Aklanma
( Romalılar 3:19-28)
1.
Dr. Ryken aklanma
için doğru sayılmanın gerekliliğinden
bahsetti. Bu doğru olduğuna
göre aklanmamızın kaynağı nedir?
Aklanma, yani üzerimizde bulunan suçtan
ve suçun cezasından tamamen kurtulma.
Bu sorunun cevabını verirken neden aklanmamız
gerektiğini de açıklamak gereklidir, Romalılar 3:12 Tanrı esinlemesi ile yazılan Kutsal Kitap bizim
neden aklanmaya ihtiyacımız olduğunu çok
net bir şekilde açıklamaktadır, Aklanmak
için en iyi yöntem Tanrı önünde günahkar
olduğumuzu kabul etmektir.
Bizler Adem den dolayı günah altında
lanetlenmiştik. Ancak şimdi iman aracılığı
ve Mesih’in doğruluğunda aklandık, 12
No’lu soruda Mesih’le birleşmenin ne demek
olduğuna bakmıştık işte burada bizler
Mesih bizim doğruluğumuz olduğunda, aklanırız,
burada insan pasif durumdadır ve Tanrı
kendi doğruluğunu bize transfer ederek
bu aklanmayı gerçekleştirmektedir. Burada
biz iman aracılığı ile Mesihle birleşiriz
ve bu transferde Mesih aracılığı ile oluşur.
Yani aklanmanın kaynağı Tanrı’dır
2.
Kurtuluşumuz için
gerekli üç unsuru yazın.
- Günah bedeli karşılığı kan
sunusu ile satın alma
- Tanrının öfkesini üzerimizden
alma ve Mesihin üzerine çevirme
- Ve Aklanma
Bölüm 14-
Tanrının çocukları- Evlat edinme
( 2. Samuel 9:1-13)
1.
Mefabaşet’in evlatlık olarak edindiği ayrıcalıkları sıralayın.
Bizlerin de Tanrı çocukları
olarak olan ayrıcalıklarımızı sıralayın.
Yonatan-Davut’un dostu |
Mesih – Tanrı ile birlikte |
Yonatan’ın çocuğu sakat |
Mesih’in koyunları günahkar Tanrı önünde sakat |
Davut Krallığına başladığında antlaşmasını unutmadı Mefiboşet’i
kurtarmak için onu aradı |
İsa Mesih dünyaya gelerek
biz kaybolmuş koyunları aramaya
geldi |
Yonat’an Davut’un karşısında duramayacağını o halde duramayacağını
biliyordu çünkü babası dahi ona
kötü davranmış ve üstelik o sakat
bir insandı |
Bizlerde İsa Mesih’in huzurunda durmaya kurtulmaya hakkımız
yok, Yani Mesih’in öyle bir borcu
yok |
Ancak Davut onun halkının dedesinin akrabalarının yaptığı
kötülüklere bakmadan onu düştüğü
sıkıntıdan fakirlikten kurtarıyor
ayrıca ona sofrasından yemek vererek
o dönemin adetlerine göre onu EVLAT
ediniyordu |
Bizlerde Rab yaptığımız kötülüklere bakmadan bizleri çekti
çıkardı günah batağından ve hadi
gidin demedi çıkardığı halde bizi,
bir daha hiç ayrılmayacak şekilde
bizlere evlatlık hakkını verdi bizlere
soy ismini verdi |
Davut’un düşmanı olan Saul’un torunu artık Davut’un evlatlığı oldu ve Davut Mefiboşeti
tam bir koruma altına alarak tüm
ihtiyaçlarının karşılanması için
ona yardımcılar hizmetçiler sundu |
Bir zamanlar Tanrı’nın ve Tanrı’nın halkının düşmanları
olan bizler artık o ailenin tamamen
bir parçasıyız ve onlarla aynı haklara
sahibiz. Bizlerde Tam bir güvence
ve koruma altına alındık bize de
yardımcılar verildi dünyada yol
gösterilmesi için (Kutsal Ruh) bizi
tam bir prens ve prenses yapmıştır. |
|
2.
Biz gerçekten
Tanrı çocukları olduğumuzun bilincindeysek bu bizim
Tanrı hizmetimizi
nasıl etkiler?
Tanrı bizi bu kadar karşılıksız sevdiği
hatta hatta Tanrı çocukları ismini bize
vererek o Kutsal ismini kullanma hakkını
bize verip bizi sonsuza kadar koruyacak
olan Tanrı’ya daha gönülden teşekkür edercesine
yaşamalıyız, çünkü üzerimize artık Tanrı’nın
ismini aldık buna göre yaşamaya başlamalıyız,
hayatımızın her anında bunu böyle gerçekleştirmeli
ve bu bereketten dolayı minnetle, bizi
yaratmasındaki amaç olan Kendisine “yücelik
ve övgü sunma” işini hem kendimiz hemde
bizi gören insanların yapmasını sağlamalıyız.
Matta 5:16 Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi
görerek göklerde olan Babanızı yüceltsinler!
Bölüm 16-
Günahtan tamamen kurtulmak- aklanma
( Romalılar 6:1-14 )
1.
Aklanma ile kutsanma
arasındaki bağı açıklayın.
Aklanma Tanrı’nın planı ve Mesih’in
doğruluğunun bize transfer olmasıdır
yani bizi kendimi aklamadık Tanrı
bizim aklanmamızı sağladı, Kutsanma ise
yine kendi yaptığımız, sakramentler,
iyilikler bizi kutsallaştırmaz iman ettikten
sonra iyi işler hayatımıza zaten girer
Tıpkı Yakup 2 bölümdeki gibi iman olduktan
sonra iyi eylemler hayata girer ancak
bunlar bizi kutsallaştırmıyor bu eylemler
imanımızı diri tutuyor. Kutsallaşmanın
tek ve net açıklaması İsa ile günaha ölerek
mümkün olabilir,
Yani artık günah karşısında ölü olarak,
ölümlü iken ölümsüz olmuşuzdur İsa ile
birlikte olduğumuzda İsa gibi ölüme karşı
ölü sonsuz ve ebedi hayata diri oluyoruz,
Kutsallaşmamız için Kutsal Ruh bizi Mesih
gibi yapmaktadır, Mesih gibi denenmeler
karşısında dayandığı gibi Tanrı’ya sadık
kaldığı gibi, Tanrı’nın sözlerine bağlı
kaldığı gibi bizide öyle yapmaya çalışmaktadır.
2.
Kutsanmanın iki
açısı nelerdir? Bu iki nokta günahla nasıl
mücadele eder ve neden
bizim günahla mücadelemiz kötü bir şey
değildir?
Negatif ve pozitif yönleridir, Günah
bizi Tanrı’dan ayırmaya çalışan ve hatta
var olduğunda (iman etmemiş olanlar için)
ayıran bir unsurdur, negatif yön bizi
ruhsal olarak kendimizi dua ile Tanrı
kelamı ile ruhsal savaşa hazırlar, Pozitif
yön ise ellerimizle, ağzımızla yaptığımız
işlerle yani tüm bedenimizi Tanrı’ya sunarak
gerçekleştirilen yöndür, Kutsallaşmamız
gerekliliği hakkında İbraniler kitabında
açıkca yazılmıştır.
İbraniler 12:14 Herkesle barış içinde yaşamak ve kutsal olmak için gayret
edin. Kutsallığa sahip olmadan kimse Rab'bi
göremeyecek.
Bölüm 17- Bir
müddet acı çekmek- Dayanma ( 1. Petrus
1:1-9 )
1.
Biz imanla Mesih’le
birleştik. Onun acılarında da durumumuz
aynıdır. Hristiyanlar
neden acılara karşı dayanıklı olmak durumundadırlar?
Öncelikle bunun net cevabı “Tanrı’dan
gelen yüceliği almak için” ve açıklarsakta,
Kutsal Kitap’ta biz artık Tanrı’nın Mesih’e
sunduklarının aynısına bizimde sahip olduğumuzu
görmekteyiz Mesih aracılığı ile (Öldükten
sonra yeni bir bedenle dirileceğimize,
yargılanmayacağımıza, günahsız olup Tanrı
huzuruna çıkabileceğimize , ebediyen Tanrı
ile birlikte olacağımıza gibi daha bir
çok birliktelikler) ve bu birliktelikte
hak etmediğimiz halde çok güzel vaadler,
ve olmuş olanlar vardır ancak burada bir
birliktelik söz konusu olduğunda her şeyle
birlikte olmak demektir, Biz ortak bir
iş kurup ve bu işte sadece kar ettiğimizde
Kâr’a ortak olup zarar ettiğimizde beni
ilgilendirmiyor dersek o ortaklık dürüst
bir ortaklık olmaz, bazı insanlar Hristiyanların
asla acı çekmemesi gerektiğini çünkü onları
koruyup kollayan bir babaları olduğunu
düşünürler, tamam bu doğru bizi gözeten
bir Tanrı’mız var ancak Tanrı bize bereketlerini
göklerde olduğunu söylemiştir
1Petrus 1:3-4 Rabbimiz İsa Mesih'in Tanrısı ve Babasına övgüler olsun.
Çünkü O, kendi büyük merhametiyle yeniden
doğmamızı sağladı. İsa Mesih'i ölümden
diriltmekle bizi yaşayan bir ümide, çürümez,
lekesiz ve solmaz bir mirasa kavuşturdu.
Bu miras sizin için göklerde saklıdır.
İsa Mesih’in hayatına baktığımızda
oda gerçekten çok acılar çekmiştir hatta
o bizden çok fazlasını çekmiştir biz genelde
başkaları için üzülsek bile Mesih kendisine
ait olanlar için çok fazla üzülmüş hatta
ağlamıştır, Mesih’te tıpkı bizim gibi
“Neden Baba” demiştir. Mesih’in elçileri’de
çok acılar çekmiştir Mesih’in adı uğruna
çünkü Mesih onlara ve bize bu konuda örnek
olmuştur,
1Petrus 2:21 Nitekim bunun için çağrıldınız. Mesih, kendi izinden gidesiniz
diye uğrunuza acı çekerek size örnek oldu.
Başta söylediğimiz gibi Tanrıdan gelen
yüceliği, aklanmayı almak için ateşten
geçmek gereklidir paniklemeden emin bir
şekilde Rab!be daha sıkı tutunmalıyız,
çünkü o zaten bizi hiç bırakmayacaktır,
her ne olursa olsun elimizde bir garanti
belgesi var Tanrı çocuğu olduğumuza dair
en kötüsü olsa bile ölsek bile bu acılar
karşısında bu garanti belgesi ile sonsuz
hayati garanti ettiğimizi bilerek sevinmeliyiz
ve imana sıkı sıkı sarılmalıyız.
2.
Acılarımızın dört
nedeni nedir? Acılarımızın en üst düzeydeki
anlamı nedir?
1Korintliler 11:30-31 İşte bu nedenle birçoklarınız zayıf ve hastadır,
bazılarınız da ölmüştür. Eğer kendi kendimizi
sınasaydık, yargılanmazdık. Dünyayla birlikte
mahkûm olmayalım diye Rab bizi yargılayıp
terbiye ediyor. Ve İbraniler 12:3-12
Tanrı inanlının acı çekmesine izin
vererek onu iyi amaçlarında kullanmak
için eğitir, terbiye eder
2Korintliler 12:7 Aldığım esinlerin üstünlüğüyle gururlanmayayım diye bana
bedende bir diken, beni yumruklamak için
bir şeytan meleği verildi, gururlanmayayım
diye.
Pavlus’un bedenindeki dikene benzer
bir şekilde bizi gururdan korumak için
olabilir
İbraniler 5:8 Oğul olduğu halde, çektiği acılardan söz dinlemeyi öğrendi.
Tanrı bunu bizlere itaat etmeyi öğretmek
için kullanabilir. İsa Mesih de çektiği
acılardan söz dinlemeyi öğrendiğini okuyoruz.
(ayrıca Romalılar
5:3-5)
Elçilerin İşleri 9:16 Benim adım uğruna ne kadar sıkıntı çekmesi gerekeceğini
ona göstereceğim."
En sonunda Tanrı, acı çekme yolu ile
bizlere, Mesih uğruna daha etkin bir tanık
olma yeteneği sağlıyor.
Sonuç olarak tüm bunlarda görüyoruz
ki Tanrıyı İsa Mesih gibi yüceltebilmek
için, Mesih’le birliktelik için, Mesih’le
birliktelikte bize Kurtuluşu aklanmayı
sağlamaktadır.
Bölüm 18- Yücelik-
Yüceltilme
(Vahiy 7:9-17 )
1.
Yüceltilme kelimesini
açıklayın. Tanrının yüceliği bize ne şekilde
açıklanmaktadır.?
Romalılar 8:30 Tanrı, önceden belirlediği kişileri çağırdı, çağırdığı kişileri
akladı ve akladığı kişileri yüceltti.
Yüceltilme kelime anlamı olarak hak
edene hak edilenin verilmesi, ancak yukarıda
verdiğimiz ve ayrıca Koleseliler 3:4 ve
Filipililer 3:20-21 gibi ayetlerde ve
diğer Kutsal Kitap Öğretişinde bu yüceltilmeyi
alan insanların, sıkıntıdan geçip gelenler,
ve günahları (kaftanları) Mesih’in kutsal
kanı ile yıkanmış günahlardan arıtılmış
kişiler olduklarını görüyoruz, (Vahiy
7 bölüm)
O zaman yüceltilme için şu ifadeleri
kullanabiliriz, Yüceltilme Mesih’le birlikte
olmaktır (birleşmemiz gerekiyor bu birleşmede
hem Mesih’in ölümden dirilmesi ile aldığı
beden gibi, Mesih’in çektiği acılara,
taşıdığı çarmıha ortak olma gibi birliktelik),
yüceltilme için Mesih’in bizi günahlarımızdan
arıtması ve aklanmamız gerekiyor onun
huzurunda Bembeyaz durabilmemiz için,
2.
Yüceltilme kurtuluşun
diğer noktalarıyla nasıl bir bağlantı
içindedir?
Birleşme doktrini
Mesih’in sahip olduklarına sahip olmakla
Aklanma Doktrini
Aklanan bir insan ancak Tanrı huzuruna
çıkabilir, ve günahsız sayılır buda bizim
doğruluğumuzdan değil Tanrının doğruluğu
bize transfer olması ile sağlanır
Acı ile birleşme
2Korintliler 7:10 Tanrı'nın isteğiyle
çekilen acı, kişiyi, kurtuluşla sonuçlanan
ve pişmanlık vermeyen tövbeye götürür.
Dünyanın acılarıysa ölüm getirir.
Evet Acı çekmek bazen insanı Tanrı’ya
dahada fazla yöneltir, Rab İsa Mesih’te
insan bedeni alıp geldiği dünyada birçok
acıya maruz kalmıştır ve Tanrı’ya “neden”
baba diye sormuştur, işte bizde çektiğimiz
acılarda Tanrı’ya daha fazla yaklaşıp
yüceltiliyoruz tıpkı oğul gibi.