GİRİŞ
Eski çağlarda
çok tanrılı dinler bulunduğu gibi hala zamanımızda
bile bulunmaktadır. Tanrıbiliminde çok tanrılı
dinlere "putperestlik" adı verilmiştir.
Ne var ki, Hristiyanlık tek Allah'lı bir
din olarak tanınmasına rağmen, "üçlük"
inancı yönünden eleştirilere uğramaktadır:
"Hristiyanların üç ayrı Tanrıları var...
Onlar üç Tanrı'ya inanıyorlar..." biçiminde
suçlayanlar bulunmaktadır.
ALLAH BİR TANE Mİ, ÜÇ TANE
Mİ?
Eski çağlarda çok tanrılı dinler bulunduğu
gibi hala zamanımızda bile bulunmaktadır.
Tanrıbiliminde çok tanrılı dinlere "putperestlik"
adı verilmiştir. Ne var ki, Hristiyanlık
tek Allah'lı bir din olarak tanınmasına
rağmen, "üçlük" inancı yönünden
eleştirilere uğramaktadır: "Hristiyanların
üç ayrı Tanrıları var... Onlar üç Tanrı'ya
inanıyorlar..." biçiminde suçlayanlar
bulunmaktadır.
Bu yazımız Hristiyanlık dinini savunmayı
amaçlamamıştır. Ama yukardaki eleştiricilere
"üçlük" inancı yönünden bazı açıklamalarda
bulunmak istiyoruz.
Önce şunu
belirtelim ki, çeşitli dallarıyla "Hristiyanlık"
diye bilinen din nasıl inanırsa, nasıl davranırsa,
Tanrı'sını nasıl açıklarsa açıklasın. Bu
o kadar önemli değildir. Ama Tanrıbilimi
açısından esas temel olan Kutsal Kitabın
ne öğrettiği önemlidir.
Şu kaçınılmaz
bir gerçektir ki, kendilerine Hristiyan
diyen bazıları —aslında onlar da Allah'ın
bir olduğuna inandıkları halde— belki farkında
olmadan Allah'ın Varlığını fiziksel bir
biçimde açıklamaya çalışmışlardır.
Örneğin:
Allah'larını açıklayan resimler, tablolar
çizmişler ve bunları tapınaklarına yerleştirmişlerdir.
Bu tür tabloya resimlerde şöyle bir manzara
görülür: gökte bulutlar üzerinde beyaz saçlı,
ak sakallı ihtiyar bir adam, bazen elinde
dünyayı tutmuş olarak oturmaktadır. Bu,
"Baba Allah" imiş. O'nun hemen
yanında daha genç biri vardır. Bazen bu
gencin elinde ya da omzunda bir çarmıh bulunur.
Bu ise "0ğul Allah" olan İsa Mesih
imiş. Bu iki kişinin ortasında biraz yukarda
uçan bir güvercin kuşu görülebilir. Bu da
"Kutsal Ruh" olan Allah imiş.
Bu tür
resimleri tapınaklarında kullananlar her
ne kadar "bunlar ancak simgedir, bir
hatırlatmadır..." deseler de, eleştiride
bulunmak isteyenlere geniş olanaklar vermektedirler.
"Hıristiyanların üç tane Allah'ları
var diye söylenen söz gerçekten doğruymuş
...Bak, şu tablodaki üç Allah'lar nasıl
yan yana oturuyorlar..." şeklinde itiraz
edenler ve alay edenler olmaktadır.
Bu konuda
tüm zorluklar nereden geliyor? Maddeyle
ilgisi olmayan, ama RUH olan Allah'ın varlığını
maddi bir şekle sokarak anlatmak ya da anlamaktan
geliyor! Maddeye bağlı, çevresi, dünyası,
hatta taşıdığı bedeni madde olan insan çoğu
kez bu hataya düşüyor. Bunun sonucu olarak
da bir sürü anlaşmazlıklar ve çelişkiler
ortaya çıkıyor.
Kişi, Allah'ı
tanımlarken "Allah Ruhtur" diyorsa
da, O'nu açıklarken fiziksel, maddi örnekler
kullanmaya mecbur oluyor, İşte "üçlük"
inancı yönünden de çıkan anlaşmazlıklar,
insan mantığına ters düşen durumlar çoğunlukla
bu yönden doğmaktadır.
Allah'ın
şekli, biçimi, yeri belli değildir. Kimse
bunu bilmez. O'na bir şekil, biçim, yer-mekan
vererek fikrimizde kurduğumuz hayalleri
gösterip "Allah işte böyledir"
diye iddia edersek, başka birinin hayallendirdiği
Allah kavramı başka türlü olabilir. Bu sefer
de anlaşmazlıklar çıkar.
Ortadaki
mevcut eleştirilere bir cevap verip iyi
bir uyum sağlayabilmek amacıyla isterseniz
gelin, bu konuda en üstün otorite, en yüce
yetki ve temel gerçek olan Allah'ın sözü
Kutsal Kitabın ne dediğine bakalam.
KUTSAL KiTAP NE DİYOR? TEK ALLAH
"Dinle ey israil, Allah'ınız Rab BÎR
olan Rabdir" Tesniye 6:4.
"Rab,
Kendisi Allah'tır, O'ndan başkası yoktur...
Bugün bil ve yüreğine koy ki, yukarda göklerde
ve aşağıda yerde, Rab, O Allah'tır, başka
yoktur" Tesniye 4:35, 39.
"Şimdi
görün ki Ben, Ben Oyum, ve nezdimde ilah
yoktur." Tesniye 32:39.
"Beni
kime benzeteceksiniz ki Ben ona müsavi olayım?
Kutsal olan diyor" İşaya 40:25.
"Benden
önce Allah olmadı ve Benden sonra olmayacak.
Ben Rabbim ve Benden başka kurtarıcı yoktur"
İşaya 43:10, 11.
"Rab
şöyle diyor: Benden başka Allah yoktur.
Her şeyi yaratan, gökleri yalnız basma yayan,
yeri seren (yanımda kim vardı?)...Benim,"
İşaya 44:6, 24;45:5.
"Gökleri
yaratan ve dünyaya şekil veren Rab Benim
ve başkası yoktur" İşaya 45:18, 22.
"Beni
kime benzeteceksiniz ve kiminle denk tutacaksınız
ve Benim için ne örnek yapacaksınız ki benzetelim?"
tşaya 46:5.
"Rab
diyor: Gökleri ve yeri Ben doldurmuyor muyum?"
Yeremya 23:24.
"Hepimizin
Babası bir değil mi? Bizi Bir Allah yaratmadı
mı?" Malaki 2:10.
"İsa
ona dedi... Allahımız Bir olan Rabdir...
Yazıcı O'na dedi: Çok iyi muallim, hakikat
üzre dedin ki O Birdir; O'ndan başkası yoktur."
Markos 12:29-32.
"Allah
birdir." Galatyalılara 3:20.
‘Devirlerin
Kralına, son bulmaz, göze görünmez Tek Allah'a..."
I Timoteos 1:17.
"Bir
Allah ve Allah'la insan arasında bir aracı
vardır." I Timoteos 2:5.
"Ruh
bir, Rab bir, Allah ve Baba birdir."
Efesoslulara 4:4,5.
"Sen
Allah'ın Bir olduğuna inanıyorsun, iyi ediyorsun..."
Yakup 2:19.
"Kurtarıcımız
Tek Allah'a yücelik olsun..." Yahuda
24.
Yukarıdaki
ve benzeri ayetlerden gördüğümüz gibi, Allah'ın
Sözü olan Kutsal Kitap çok açık bir dille
Allah'ın tekliğin!, bir oldugunu öğretmektedir.
ÜÇLÜK NE DEMEKTİR?
Yukarıdaki ayetlerle Kutsal Kitap her ne
kadar tek bir Allah'tan söz ediyorsa da;
ve "Tanrı'da üçlük var" diye açıkça
öğretmiyorsa da; Tanrı'da bulunan özel üç
isimden sözeder. Özellikle incil yazılarında
Tanrı "Baba, Oğul ve Kutsal Ruh"
şeklinde açıklanır. Bu özel üç ismin aynı
cevherden, aynı özden olduklarını kanıtlayan
pek çok ayet vardır.
ÜÇ
ALLAH'LAR YOK
İncildeki "Baba, Oğul ve Kutsal Ruh"
açıklayışı üç ayrı Allah demek değildir!
Yukarıdaki ayetlerin birinde gördük ki,
Allah "gökleri ve yeri doldurmaktadır."
Tüm evreni dolduran, her tarafı kapsayan
Tanrı'yi iki, üç, dört ya da daha fazla
parçaya bölmeye hiç olanak yoktur!
Bununla
beraber, yaptıkları iş bakımından Baba,
Oğul ve Kutsal Ruh birbirlerinden fark edilirler.
Yani, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh ile açıklanan
her bir isim, iş veya görev durumunu ayırt
etmektedir. Örneğin (yine aciz olan fiziksel
örnek kullanıyoruz, mazur görülsün): insanın
beyni düşünmek içindir. Elleri çalışmak
içindir. Ayakları da yürümek içindir. Bunun
gibi de Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'un işleri
farklıdırlar. Ancak şunu unutmamak gerekir
ki, insanın el ve ayakları bilinçli değildir.
Bilinç ancak beyninde bulunuyor. Oysa Allah
öyle değildir. Allahın bilinçsiz olan bir
tarafı yoktur. O'nun her tarafı bilinçtir.
Bu yüzden Baba'da olduğu gibi. Oğul ve Kutsal
Ruh'ta da aynı bilinç mevcuttur.
BABA
"Baba Allah" tüm evreni kapsayan,
her şeyi yaratan, yöneten, her şeye hakim
olan Allah'tır.
OĞUL
"Oğul" aynı Baba Allah'ın cevherindendir
(İbranilere l;3). Allah'ın Sözüdür (Yuhanna
1:1-3). Şöyle ki Allah'ın söz söyleyebilme
yeteneği, konuşabilme gücü olan Ruhuna aittir.
(Bu konuda ayrıntılı ayrı bir broşürümüz
var.)
Oğul, aynı
zamanda Baba Allah'ın "bazusu,"
"kudreti" ve hikmeti"dir
(I Korintoslulara 1:24; İşaya 53:1;63:5;
59:16). Baba'dan çıkıp dünyaya gelmiştir
(Yuhanna 16:28). Allah'tandır (Yuhanna 7:29).
Yüce Dağ ile simgelenen Allah'a aittir (Daniel
2:34, 45).
Çarmıhta
kurban olmak suretiyle insanların günahlarını
taşıyan yine bu "Oğul" olmuştur.
KUTSAL RUH
Kutsal
Ruh da aynen Oğul gibi Allah'ın cevherinden
olup Baba Allah'tan çıkmaktadır (Yuhanna
15:26). Görevine gelince, tüm insanları
"günah, doğruluk ve yargı" konusunda
uyarır (Yuhanna 16:8). İnanan insanların
içine girip onları eğitir, aydınlatır, teselli
eder, yönetir, güçlendirir, Allah'ın istediği
duruma getirir... "Allah'ın eli"
deyimiyle de simgelenir (Hezekiel 37:1;
3:14).
Böylece
görüyoruz ki, "Baba, Oğul ve Kutsal
Ruh" yukarıda üç taht üzerinde oturan
üçlü bir Allahlar heyeti değildir! Tüm evreni
kapsayan ve özünde Üç ö-zellik olan tek
Allah vardır.
ALLAH BÖLÜNMEZ!
Hiç kimse Allah'ın Hikmetini, Kudretini
ve Kelamını Allah'tan ayırıp ayrı bir taht
üzerine oturtamaz ki! Allah'ın "Kelamı,
Hikmeti ve Kudreti" gibi isimler, İsa
Mesih'in dünyaya insan şeklinde gelmeden
önceki isimleridir. Bununla beraber Allah'ın
Kelamı, Hikmeti ve Kudreti durumunda olan
İsa Mesih'in beden alıp dünyaya insan şeklinde,
yani İsa Mesih olarak gelmesiyle Baba Allah'ın
Hikmetsiz, Kelamsız ve Kudretsiz kaldığını
söylemek istediğimizi kimse düşünmesin!
İsa Mesih'in
dünyadayken almış olduğu elle tutulur ve
gözle görülür tarafı Allah değil, insandır.
Allah Ruhtur; ne elle tutulur ne de gözle
görülür. Ama İsa Mesih'in içindeki Ruh,
Baba Allah'tan çıkan varlığıdır, İşte Allah
olan O'dur.
Allah'ın
Ruhu ise tüm evreni kapsadığından bir bütündür.
Ne Kutsal Ruh, ne de İsa Mesih'in içindeki
Tanrı'nın Ruhu bölünmez, parçalanmaz, birbirinden
koparılmaz ve ayrılmaz. Yeri, şekli, biçimi
ve muayyen bir hacmi olan bir şeyi koparmak,
tanelere bölmek, çoğaltmak mümkündür. Ruh
olan Allah'ı ise maddeyi böler gibi bölemeyiz.
Allah'ın
sağı ve solu yoktur. Üstü ve altı yoktur.
Önü ve arkası da yoktur, içi ve dışı da
yoktur. Nedenine gelince O her yeri, tüm
evreni doldurur (Yeremya 23:24; Mezmur 139:7-12).
Kutsal Kitap'ta bazen Allah'ın sağı ve solu
varmış gibi, içi ve dışı varmış gibi, önü
ve arkası varmış gibi, eli ve ayağı varmış
gibi anlatmalar bulunur. Bunlar hep madde
olan insanın anlayışına kolay gelsin diye
kullanılan örneklerdir. Aslında yukarıdaki
ve benzeri ayetlere bakacak olursak, tüm
evreni kapsayan ya da dolduran bir Allah
olduğunu anlarız.
Bundan
anlıyoruz ki, "Kelam, Hikmet ve Kudret"
niteliğinde olan İsa Mesih'in içindeki Ruh
dünyada, İsa Mesih'in bedeninin içinde bulunurken,
Allah'ta bir bölünme, bir parçalanma, bir
eksilme asla söz konusu olamaz!
İsa Mesih,
dünyanın neresinde olursa olsun, aynı zamanda
her yerde bulunduğunu söylemiştir. Kendi
öğrencilerine: "Dünyanın sonuna kadar
sizinle beraberim" ve "Benim ismimle
nerede toplanırsanız orada, sizin aranızdayım"
gibi sözleriyle İsa Mesih bunu açıklamaktadır
(Matta 28:20; 18:20).
Bu da gösterir
ki, bölünme ve parçalanma olmadan, hem de
Allah'ta bir eksilme olmadan İsa Mesih'in
beden kabı içindeki Ruh, Tanrı'nın Ruhundandır.
Her yerde aynı zamanda hazır ve nazırdır.
Böylece Allahın Kelamı, Hikmeti, Kudreti
gibi adlarla tanımlanan varlığın yeryüzünde
İsa Mesih adlı bir beden kabına bürünmesi,
evrenin Allah'ının kelamsız, hikmetsiz veya
kudretsiz kalabileceği düşüncesini kökünden
ortadan kaldırır.
Kutsal
Ruh*a gelince, bu da üçüncü bir taht üzerinde
oturan üçüncü bir Allah değildir. Baba Allah
zaten Ruhtur (Yuhanna 4:24). Bu Ruh da aynı
Allah'ın Ruhudur. Ancak şu farkla ki, Allah'ın
Kutsal Ruhu'nun işindeki farklılık anlaşılması
için, bazen O şu benzetmelerle simgelenmiştir:
"Rabbin eli, Rabbin bazusu, ateş, ateş
dilleri, güvercin, göz, boynuz, yağ, rüzgar..."
Örneğin:
Bay Can haltercidir. Çok ağır bir demir
topu havaya Bay Can kaldırmıştır. Ama ağırlığı
Bay Can bazusunun gücüyle kaldırmıştır.
Ne var ki. Bay Can'ın eli veya bazusunda
bilinç yoktur. Bilinçli olan beyninden emir
almış olan eli veya bazusu harekete geçmiştir.
Allah'ın
ise, daha önce dediğiniz gibi, her tarafı
bilinçlidir. Bilinçsiz bir tarafı yoktur.
Bu yüzden Kutsal Ruh da bilinçsiz bir durumda
Baba Allahtan emir alarak harakete geçmez.
Ama Kutsal Ruh Kendisi bilinçlidir. Tıpkı
Baba ve Oğul'un bilinçli olduğu gibi.
BAZI
ÖRNEKLER
Başlangıçta belirttiğimiz gibi, ne yazık
ki bu dünyadaki aciz maddi şeyleri örnek
olarak kullanmak zorundayız. Başka çare
ve olanaklarımız yok!
Tek varlıkların
üç yönü var:
Her cismin
üç boyutu vardır. Fakat yine de bir ünite
olarak kabul edilir. Ortada bir masa var.
Fakat bu tek masa üç boyuttan oluşur: l)
yükseklik, 2) uzunluk, 3) genişlik. Bunlar
masanın yaptığı şeyler değil, ama olduğu
üç durumdur. Yükseklik, genişlik ve uzunluk
masa adedini üçe yükseltmez. Masa yine tektir.
Bu gerçeği, matematikten şöyle bir denklemle
açıklayabiliriz: 1+1+1 = 3 değil; 1x 1x
1 = 1 geçerlidirl
Zamanda da bu
durum göze çarpar:
Zamanı,
l)geçmiş, 2)şimdiki ve 3)gelecek zaman olarak
biliriz. Geçmiş zaman olmasaydı, şimdiki
zaman olmazdı. Şimdiki zaman olmasa, gelecek
zaman olmaz. Geçmiş, şimdiki ve gelecek
olarak zamanın uç yönü olmasına rağmen,
genel olarak bunların hepsine aynı adı verip
"zaman" deriz. (Bu iki örnek D.
Rhoton'un yazdığı "inanç ve Delil"
adlı kitaptan alınmiştır.)
GÜNEŞ ÖRNEĞİ
Güneşimiz tektir. Gökte yanyana duran üç
ayrı güneş yoktur. Ama bir olan güneşte
de üç ayrı yön ya da etki vardır: l) güneşin
yusyuvarlak daire şeklindeki görünüşü, 2)
bu yusyuvarlak daireden fışkıran ışınlar
ve 3) bu ışınlarda bulunan ısı sıcaklık.
SU
ÖRNEĞİ
Hava soğuktur. Bir göl buz tutmuştur. Biraz
sonra sıcak bir hava tabakası gelmiş, güneş
parlamış, buz erimeye başlamıştır. Bu durumda
sıvı halindeki suyun aynı zamanda üç ayrı
durumda olduğu görünür: l) gölün altında
bulunan normal su; 2) gölün yüzeyinde bulunan
buz tabakası; 3) gölün üstünde yükselen
buharlar. Bu durumda su, aynı zamanda üç
durumda bulunuyor: su, buz ve buhar. Ama
yine de burada üç ayrı madde yok. Tek ve
aynı su var.
Başka bir örnek
görelim:
Bir levhanın
yüzeyinde üç delik vardır. Bu delikleri
bir ve aynı tel açmıştır. Tek bir tel levhanın
üstünden ve altından bükülmesiyle levhada
üç delik açmıştır. Burada üç ayrı cins tel
yok. Bir cins tel var. Ancak tek olan bu
tel, bükülmek suretiyle levhada üç ayrı
delik açmıştır.
SINIRLI İNSAN KİŞİLİĞİYLE SINIRSIZ ALLAH
KİŞİLİĞİ MUKAYESE EDİLEMEZ
Allah gibi olmayan ve maddi bedenle sınırlandırılmış
olan insan, aynı anda üç işi birden yapamaz.
Bunları sırasıyla ve ayrı vakitlerde yapabilir.
Ama Allah için böyle değildir. Allah için
yapılacak işlerin sırası ve vakit bulma
ihtiyacı gerekmez. O, birçok işleri aynı
anda yapabilir, işte "üçlüğün"
açıklanışı biraz bu gerçeğe de bağlanabilir.
Diyelim
ki bir evde yapılacak üç önemli iş vardır.
Bu üç işin de aynı zamanda yapılması gerekiyor:
l) yukarıdaki odalar temizlenecek; 2) odalar
temizlenirken aşağıda mutfakta yemek hazırlanacak;
3) odalar temizlenirken ve yemek hazırlanırken
gelmekte çılan mİsafir yoldan karşılanacak.
Bu üç işin tam aynı zamanda yapılması gerekiyorsa,
kişilikleri sınırlı olan insanlar arasında
mutlaka üç kişiye ihtiyaç vardır.
Ama varlığı
insan gibi sınırlı olmayan, madde değil
ama Ruh olup her yerde aynı zamanda bulunabilen
sınırsız Allah için durum böyle değildir.
O, değil sadece üç işi, ama milyarlarca
işi aynı anda yapabilir. Belki "üçlüğün"
açıklanışında yahut da anlaşılmasında bu
derin gerçek üzerine gerektiği kadar eğilinmemiştir.
Belki konuya insansal veya maddesel açıdan
bakılmıştır. Bu yüzden de belki bazı açıklayıcılar
ile bazı anlayanlar üçlüğe üç ayrı taht
üzerinde oturan üçlü bir "Allahlar
heyeti" olarak bakmışlardır.
BABA, OĞUL, KUTSAL RUH İÇ İÇE GİRERLER
Kutsal Kitapta bazen Baba, Oğul ve Kutsal
Ruh, bazı işler yaparlarken birbirlerinden
tamamen farklı şahsiyette görünürler. Örneğin:
İsa Mesih Ürdün ırmağında su vaftizi olurken
İsa Mesih "Oğul" olarak suda.
Kutsal Ruh güvercin gibi üzerine inmekte,
"Baba" Allah ise sesiyle gökten
seslenmektedir.
Oysa bazı
işler yaparlarken de iç içe girmekte, birbirleriyle
kaynaşmaktadırlar. Bu durumu kanıtlayan
ayetleri sunmadan önce şöyle örnek yerelim:
Diyelim
ki bir anne üçüz doğurmuştur. Üçü de erkektir.
Üçü de tıpa tıp birbirine benzemektedir.
Üçü de aynı giysileri giymişlerdir. Üçünün
de saç şekli, ses tonu, huyu, alışkanlıkları,
arzu ve istekleri tıpa tıp aynı. Bunlara
nüfus cüzdanı çıkarılacağı zaman anne üçünü
de sıraya dizmiştir. Birine Sevgi, diğerine
Can, öbürüne de Kadir adını koymuştur. Çocuklar
sokakta oynarlarken her biri bir köşede
bulunuyor. Anneleri pencereye çıkıp Sevgiyi
eve çağırmak istiyor. Şimdi acaba hangi
köşedeki çocuğa doğru bakıp da ona seslenecek?
Bu durumda annesi bile eğer giysisine özel
bir işaret koymazsa daima şaşıracaktır.
1)
Baba'nın Ruhu ile Kutsal Ruh birdir.
2)
Baba ve Oğul'un Ruhu da birdir.
3)
Oğul'un Ruhuyla Kutsal Ruh yine birdir.
İSA
MESİH'İN BEDENİNİ DİRİLTEN:
Önce diyelim ki, eğer yerden bir kilo ağırlığında
bir yük kaldırılacaksa, bu ağırlığın kaldırılması
için üç tane güçlü elin uzanmasına gerek
yoktur. Bir tane sağlam bir el bunu rahatlıkla
yapabilir. Bu anlayış ve kural altında:
İsa Mesih'in
cansız, ölü bedenini dirilten Baba Allahtır:
Romalılar 6:4; I Korintoslular 6:14; II
Ko-rintoslular 4:14; Efesoslular 2:5; Resullerin
îşleri 2:24, 32.
Kutsal
Ruh'tur: Romalılar 8:11; I Petrus 3:18.
İsa Mesih'in
bizzat Kendi Ruhudur: Yuhanna 2:19-22. Buradaki
beden diriltme olayında üçü de iç içe girmişlerdir.
PEYGAMBERLERE ESİN VEREN, KONUŞAN:
Baba Allahtır: II Petrus 1:21. Kutsal Ruhtur:
II Samuel 23:2. Beden almadan önceki durumuyla
Mesih'tir: I Petrus l;10,11. Yine burada
da üçü bir olmaktadır.
İNANLILARIN İÇİNDE YAŞAYAN:
İsa Mesih Ruh olarak imanlıların içine giriyor:
Vahiy 3:20. imanlıların kalbinde taht kurup
oturan İsa Mesih'tir: Efesoslulara 3:16.
imanlıları yöneten İsa'nın Ruhudur: Resullerin
îşleri 16:6,7.
İmanlıların
içinde yaşayana şimdi de Kutsal Ruh deniliyor;
Yuhanna 14:17-19; Resullerin işleri 2: 4;
Efesoslular
5:18; Romalılar 5:5; 8:11. Kutsal Ruh öğretiyor
(Yuhanna 15:26) ve yönetiyor (Yuhanna 16;8,
13, 14)
imanlıların kalbinde İsa'nın Ruhu ile Kutsal
Ruh bir olduğu gibi, şimdi de Babanın Ruhu
ile bir oluyor: I Korintoslular 3:17. imanlıların
kalbi, Allah'ın orada oturduğu tapınaktır.
KURTARICI OLAN
Baba Allah'tan başka kurtarıcı yoktur: îşaya
45:14, 15, 18-22. Tek Kurtarıcı O'dur: îşaya
44:6. O'ndan başkasını kurtarıcı olarak
kabul etmemeliyiz; İşaya 43:3, 10-22.
Şimdi de
İsa Mesih'in Ruhu, bu "tek Kurtarıcı
Baba" ile bir oluyor, kaynaşıyor, İsa
Mesih Kurtarıcıdır:
Luka 2:11;
II Timoteos 1:10; I Timoteos 1:15.
Kutsal
Ruh da bir oluyor. Allah, Kutsal Ruhu ile
kurtarıyor: Titus 3:4-6.
YARATICI OLAN
Tek başına her şeyi yaratan "Baba"
Allah'tır: İşaya 44:24; Eyüp 9:8; İşaya
45:18.
Şimdi de
tek yaratıcı olan Baba Allah ile İsa Mesih'
in Ruhu bir oluyor. Kelamsız (Mesih'siz)
hiçbir şey yaratılmamıştır: Yuhanna 1:3.
Kutsal
Ruh yaratma işindedir: Eyüp 33: 4; 26: 13;Tekvin
1:2.
Bunun gibi
daha birçok örnekler verebiliriz. Ama yerimiz
müsait değildir. Kutsallıkta, tapınılmakta,
her şeye kadir olmakta, ezelilik ve sonsuzlukta
ve saire, "Baba, Oğul ve Kutsal Ruh"
hep birbirinin içine girmekte, birbiriyle
kaynaşıp bir olmaktadır.
"Teşbihte
hata olmaz" diye bir söz vardır. Bunun
gibi de bu yazıda verdiğimiz örneklerin
gerçekten çok uzak olduğunu itiraf edelim.
Çünkü verdiğimiz benzetmeleri bu dünyada
bulunan ve madde olan şeylerden almaya mecbur
kalıyoruz. Bu dünyada bedende yaşayan insanlardan
kimse ruhî gereken berraklıkla göremediği
gibi, ne anlatmak için yeterli sözleri vardır,
ne de anlayabilmek için insanın beyin durumu
buna elverişli değildir. Bununla beraber
bu yazımız ve verdiğimiz aciz örnekler "üçlük"
inancı yönünden fikrimizdeki çelişkileri
veya anlaşmazlıkları biraz olsun yatıştırabilmek
bakımından bir yardım sağlamış olursa, kendimizi
mutlu sayarız. |