TANRI
KORUYUCUMUZDUR
Güvenliğin Önemi : Çevremize
baktığımızda bir çok binanın yada iş yerinin
güvenlik görevlilerinin olduğunu görüyoruz.
Bu kişiler hem bu binaların hem de kişilerin
güvenlikleriyle sorumlu oluyorlar. İnsanların
güvenliği hem toplantılarda hem öğle yemeklerinde
hem de iş başındayken tam bir güven içinde
olması için yapılmış bir önlemdir bu.
Evet
bazen kışkırtıcı olan bu örneğin daha 4-5
sene önce hiçte işe yaramadığını gördük.
Sabancı ikiz kulelerine yapılan bir saldırıda
, saldırgan kişinin en üst kata çıkarak
şirketin en önemli üyelerinden birkaçını
vurmasıyla ; güvenliğin ne kadar ciddi bir
ihtiyaç olduğu görüldü. Hem de bu binaları
koruyan kişilerin en iyi güvenlik şirketinden
olduğu da hiç kuşku uyandırmaz bir gerçekti.
Fakat neydi o zaman sorun.
Mezmur 127 : 1 şöyle diyor : Evi
Rab yapmazsa , yapıcılar boşuna didinir.
Kenti Rab korumazsa Bekçi boşuna bekler.
Tanrı Anlaşılmazdır
Bu
ayete bakarak anlıyoruz ki Rab’bimizin bizim
hiç anlamadığımız bir planı var ve böyle
durumlara da yine bizim anlamadığımız bir
biçimde yanıt veriyor. Hepimiz doğar,büyür,
yaşlanır ve ölürüz. Bu kaçınılmaz bir sondur.
Şöyle diyor bu konuda John Calvin {Finitum
non capax infinitum (Latince). Ölümlü olan
ölümsüz olanı kavrayamaz. (yada içeremez).
Yani Tanrı’nın devamlı yaptığı ve kavrayamadığımız
bir çok gerçek vardır. Bize bu kavrama gücünü
de veren yine Tanrıdır. Peki bizi aynı şekilde
koruyor mu Rab’bimiz ? Bir örnekle devam
edelim o halde.
Koruyucu
Melekler :John Paton adındaki bir mülteci
Yeni Hebrid adalarında Rab bin hizmetinde
bulundu. Bir gün hizmet gruplarının merkezi,
oranın yerli halkı tarafından çevrilmiş...Niyetleri
o merkezi ateşe vermekmiş. Merkezde bulunanlar
dehşet içinde dua etmişler. Daha sonra Rab
be iman etmiş olan o kabilenin reisi , saldırmak
istedikleri o günde Parlak giysileri içinde
etrafta bulunan yüzlerce adamın kim olduğunu
sormuş.
Bu
öyküde kişilerin ne kadar büyük bir ateşle
dua ettiklerini görüyoruz. Gerçekten büyük
bir iman örneğidir bu ... 1. Yuh
5:14-15 de şöyle der. Tanrı
önünde güvenimiz şu ki , O’nun isteğine
uygun ne dilersek bizi işitir. Her ne dilersek
bizi işittiğini bildiğimize göre, ondan
dilediklerimizi aldığımızı da biliriz.
Bizimde yapmamız gereken şey onun isteğine
göre istemektir yani hayatımızı istediği
gibi yönlendirmesini istemek. O zaman güvenilir
Yaradan bizi en iyi şekilde koruyacaktır.
Eğer onun planına göre hareket edersek her
şey yolunda gidecektir.
Şimdide
Kutsal Kitap’tan bir örnekle devam edelim.
2.Krallar
6:8-17 de şöyle yazıyor.
Aram
Kralı İsrail'le savaş halindeydi. Görevlilerine
danıştıktan sonra, "Ordugahımı kuracak
bir yer seçtim" dedi. Tanrı adamı Elişa,
İsrail Kralı'na şu haberi gönderdi:"Sakın
oradan geçmeyin, çünkü Aramlılar oraya doğru
iniyorlar." İsrail Kralı adam gönderip
oradaki durumu denetledi. Böylece Tanrı
adamı İsrail Kralı'nı birkaç kez uyardı.
Kral da önlem aldı. Bu durum Aram Kralı'nı
çok öfkelendirdi. Görevlilerini çağırıp,
"İçinizden hanginizin İsrail Kralı'ndan
yana olduğunu söylemeyecek misiniz?"
dedi. Görevlilerden biri, "Hiçbirimiz,
efendimiz kral" diye karşılık verdi,
"Yalnız İsrail'de yaşayan Peygamber
Elişa senin yatak odanda söylediklerini
bile İsrail Kralı'na bildiriyor. "
Aram Kralı şöyle buyurdu: "Gidip onun
nerede olduğunu öğrenin. Adam gönderip onu
yakalayacağım." Elişa'nın Dotan 'da
olduğu bildirilince,kral oraya atlılar,
savaş arabaları ve büyük bir kuvvet gönderdi.
Geceleyin varıp kenti kuşattılar. Tanrı
adamının uşağı erkenden kalktı. Dışarıya
çıkınca kentin askerler, atlılar ve savaş
arabalarınca kuşatıldığını gördü. Dönüp
Elişa'ya, "Eyvah, efendim, ne yapacağız?"
diye sordu. Elişa, "Korkma, çünkü bizim
yandaşlarımız onlarınkinden daha çok"
diye karşılık verdi. Sonra şöyle dua etti:
"Ya RAB, lütfen onun gözlerini aç,
görsün!" RAB uşağın gözlerini açtı.
Uşak Elişa 'nın çevresindeki dağların atlılarla,
ateşten savaş arabalarıyla dolu olduğunu
gördü. Dağların atlılar
ve ateşten savaş arabalarıyla dolu olduğunu
görüyoruz. Yani ne kadar güven içerisindeydi
aslında Elişa ve uşağı... Ama bu durumun
farkında olması için ruhsal gözlerinin açık
olması gerektiğini görüyoruz .Tanrı bizi
her kötülükten ve sorundan korumak istiyor.
Ne
diyor Mezmur 91:10-12 Başına
kötülük gelmeyecek ,çadırına felaket yaklaşmayacak.
Çünkü Tanrı Meleklerin buyruk verecek. Gideceğin
her yerde seni korusunlar diye. Elleri üzerinde
taşıyacaklar seni. Ayağın bir taşa çarpmasın
diye.
Evet
kardeşim Tanrının anlaşılmaz olduğu kesindir.
Fakat bizi ne kadar korumaya çalıştığını
görüyoruz değil mi ? Onun senin için çektiği
acıları düşün lütfen. O dikenli tacı ve
kırbaçları ardından gelen çarmıhı ... Yapman
gereken sadece onun kurallarına uymak
Beni
seven buyruklarımı yerine getirir diyor
Yuhanna 14:15 İşte o zaman
her ne kadar hakketmesen de onun melekleri
her gideceğin yerde seninle olacak ve ateşten
arabalar her zaman ardında olacak ..
|