Yüzyıllardan
beri hatta yaklaşık ikibin yıldır dünyamızın
gündemini meşgul eden ve bu gidişle de meşgul
etmeye devam edecek biri vardır. Öyle ki
kimi kurum ve otoriteler böyle birinin yaşamadığını
dahi iddia etmişlerdir!!!
Şimdiye
kadar bu kişi hakkında çok şeyler söylendi.
Çok şeyler yazıldı. Böyle devam ederse daha
çok şeyler yazılacağıda benziyor.
Fakat şurası
bir gerçek ki; durum her ne olursa olsun
O kişinin hayatı ve fikirleri halen günümüz
dünyasında milyonlarca insanı ilgilendirmektedir.
Aslında
bu Kişi hayatta iken bile kendisinden ve
fikirlerinden kuşkuya düşecek kişilerin
varlığını biliyordu. Kuşkuya düşenlerin
arasında bırakın sıradan insanları bazen
kendi öz ailesi bazen en yakın çalışma arkadaşları
bazen de kendi öğrencileri vardı.
Peki Kim
di bu Kişi?! Tarihciler, Kutsal Kitablar,
araştırmacılar, yazarlar O’nu tüm insanlığın
Kurtarıcısı olarak tanımlar. Zaten adının
bir anlamı da Kurtarıcı demektir.
Isa Mesih!!!
Her ne kadar bu adla tanınsa da O başka
kimlik ve sıfatlarla da anılır: Mesih, Masiah,
Tanrı Kuzusu, Seçilmiş Kişi, İnsanoğlu,
Rab, Görünmeyen Tanrı’nın görüntüsü, Tanrı
Oğlu, Peygamber vs. gibi tanımlamalar sürer
gider.
İsa’nın
Kimliği
İsa,
Filupus Sezariyesi bölgesine geldiğinde
öğren-cilerine şunu sordu: “Halk, İnsanoğlu’nun
kim olduğunu söylüyor? “Öğrencileri şu karsılığı
verdiler: “Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas
kimi de Yeremya ya da pey-gamberlerden biridir”
diyor. Isa onlara, “siz ne dersiniz” dedi.
“Sizce ben kimim?” Öğrencilerinden Simon
Petrus, “Sen, yaşayan Tanrı’nın Oğlu Mesih’sin”
yanıtını verdi. (İncil-Matta 16:13-17
Peki sence
İsa kimdir? Bir peygamber mi? İsa’yı nasıl
tanıyorsun? O’nun kişiliğine ilişkin öğrendiklerin
ne kadar doğru.
Elde ettigin
bilgilerin kaynağının ne olduğunu araştırdın
mı? Kulaktan kulağa söylenen sözlere –yoksa
O’na ilişkin yazılan yazılara- bakarak mı
karar verdin?
Kuşkusuz,
her insanı tanıtan yazı ona ilişkin yazılan
yazılar değildir. Tam tersine, onun sahip
olduğu kütüğüdür.
Bundan dolayi,
bu Kişi’yi tanımanın yolu O’na ilişkin yazılan
yazılar ya da kulaktan kulağa aktarılan
sözlerle değil bilakis onu en iyi şekilde
açıklayan yaşam kütüğüdür.
Bu gün bu
kitapçıkla kendi bilgilerini bir kere daha
değerlendirme olanağına sahip olacaksın.
Dolaysiyla
nasıl ki senin kim olduğunu en iyi şekilde
açıklayan yazı, sahip olduğun kimlik ise,
İsa’yı en iyi şekilde açıklayan da Kutsal
Kitap’tır. Bu da O’nun kütüğüdür. Kısaca;
İsa için söylenilenler sadece Kutsal Kitab’ın
içinde yazılı olanlardır.
Tıp ki beni
ve seni açıklayan kütük kimliginde olduğu
gibi. Bu nedenle kulaktan kulağa aktarılarak
yazılanlara değil, o kütükte yazılan yazılara
güvenmek gerekir.
Bu konu
hakkında kendi pratiksel yaşamımdan örnek
vermem gerekirse; önceleri sahip olmadığım
gerçek bilgilere dayanarak inanıyordum.
O bilgilerin doğrultu-sunda Kendisi’ni izlemeye
çalışıyordum. Yaşamla değil, sadece sözle.
19 yaşında
tüm yüreğimle kendisine iman ettikten sonra
–bu tövbedir- yaşamımda oluşan değişiklikler
doğrultusunda, İncil’i daha fazla okumak
için vakit verdim. Çünkü bana sevinç ve
sonsuz yaşam umudu veriyordu. Daha evel,
sahip olamadığım değerlere sahip oluyordum.
Bundan dolayı da O’nu izliyorum.
Okuduktan
sonra daha sağlam bilgilere sahip oldum.
Altından ve gümüşten daha değerli bir hazineyle
karşılaştım. Bu hazinenin verdiği hazla,
yaşamak için tüm yüreğimle ona sarıldım.
Çünkü canıma can katıyordu.
İncil’de
öğretilen yazılara bakarak yaşamaya –hem
yaşamla hem sözle- koyuldum. O zaman gerçek
yaşamın değerini gördüm.
İncil, “Bunun
gibi, tek başına iman eylemsiz iman da ölüdür.
Görüyorsunuz, insan yalnız imanla değil,
eylemle de aklanır” diyor. (İncil-Yakup
Mektubu 2:17,24)
Bunun için
İsa’ya ilişkin bu kitapçığı yazmaya karar
verdim. Amacım sahip olduğum -İsa’nın yaşamı
ve inancına, yaşamın güzelliğine, dürüstlüğüne
ve sevgisine- bu güzelliklere tüm okuyanlarında
sahip olmasıdır. Aslı astarı olmayan karalayıcı
sözlerle değil, tam tersine o kütüğün içinden
altından daha değerli sözlerle...
Tüm insanlık
tarihinde İsa’ya ilişkin taraflı-tarafsız
yazılar yazıldı.Tüm çağlarda ve tüm kitaplı
dinlerde İsa’ya ilişkin yazılar var.
O Roma İmparator’un
döneminde bedensel olarak doğdu. Ayni dönemde,
Yahudi Yetkililer O’nu Roma Valisi Pilatus
onanına sundular; ve onun onanı ile çarmıha
gerilmek üzere askerlere teslim ettiler.
Valinin izniyle çarmıhtan indirildi. Yusuf
adında ki zengin adamın kendisi için hazırladığı
mezarına koydu. Yahudi kurallarına göre
baharatlar sürüldü. Öğrencileri korku içinde
kapıların arkasında!
O bedende
ölüyken, ruhta ölülere İncil’i ilan etti.
O Pazar sabahı mezardan diri olarak çıktı.
Öğrencilerine ve birçok kişiye göründü.
Ondan sonra görkemle göğe çıktı. Kutsal
Tanrı’nın sağında oturdu.
Bu gün O’na
inananlar için Tanrı önünde savunuculuk
yapıyor.
İncil, “Ama
içimizden biri günah işlerse adil olan İsa
Mesih bizi Baba’nın önünde savunur. O günahlarımızı,
yalnız bizim günahlarımızı değil, bütün
dünyanın günahlarını da bağışlatan kurbandır.”
diyor. (İncil-I.Yuhanna
Mektubu 2:1-2)
O kusursuz
İnsan olduğu gibi, Tanrı’nın tüm Özüne de
sahipti. Bu olayın tanıkları tarih ve Kutsal
Kitap’tır. Tüm bu olaylar, insanların gözleri
önünde yapıldı.
Çünkü bu
olaylar, insanlık tarihinde detaylı bir
şekilde kaleme alınmıştır. Bu olayların
başlıca tanıkları Roma İmparator’unun tarihçileri
ile o tarihte yaşayan yazarlar ve İncil’in
yazılmasını sağlayan kişilerdir. Bu günde
Kendisine iman edenlerin, aldığı Kutsal
Ruh’ta içlerinde tanıklık ediyor.
Gökten
Aramıza Gelen Kişidir
Kutsal Tanrı,
insanlara karşı olan aşırı sevgisi, biricik
Sözü olan İsa’yı aramıza gönderdi. O sevgi
uğruna yüceliğini terk etti. İnsan benzeyişinde
kendini alçalttı.
İncil, “Mesih
Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı’ya
eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı.
…İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh
üzerine ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı.
Bunun içinde Tanrı O’nu pek çok yükseltti
ve O’na her adın üstünde olan adı bağışladı.”
diyor. (İncil-Filipiler Mektubu 2:6-11)
O bizim
gibi acıktı, acı çekti, acılarımıza, sıkıntıları-mıza
ve zayıflıklarımıza ortak oldu.
Bundan daha
güzel bir olay olamaz. Bu lütfu gün be gün
yaşantımda görebiliyorum. O’nun yakınlığı,
sevecen-liği, dostluğu, acılarıma ve sıkıntılarıma
ilaç gibi geliyor. Bazen O’nun sevecenliği
içimde öyle coşuyor ki, o coşkuyla kendimden
geçiyorum. O’nun dostluğu ve Kişiliği muhteşemdir!
Tıp kı çocuklarına
karşı sevgi dolu olan anne – baba gibi.
Kendi çocuğunu ölümden ve tehlikelerden
kurtarmak için, kendi canını sıkıntıya atabilecek
güçtedir. Ona bu gücü veren, çocuğa karşı
olan sevgisidir.
Bir çok
kez bu gibi olaylara tv’de yayınlanan haberlerde
de tanık oluyoruz. Çocuğunu ateşin içerisinden
kurtarmak için sevgisi onu alevlerin içine
girmesine güç ve yüreklik veriyor. O anda
kendini unutmuş, sadece çocuğunu kurtarmak
istiyor...
Sevgi dolu
Tanrı’da bizleri kurtarmak için, biricik
Sözü (Oğlu İsa’yı) bize kurban olarak sundu.
Ta ki bizi şeytanın köleliğinden, sonsuz
cehennem ateşin içerisinde özgür kılsın.
Bundan dolayi
Kutsal Tanrı kendi halkını ziyaret etti.
Tanrı sevgisi, lütfu sevecenliği ve yardımı
insanların-kinden daha üstün, gerçek ve
hilesiz olduğu biliniyor.
Çünkü Tanrı
hepimizin Yaradanıdır. Tanrı kendi Sözü
olan İsa’yı aramıza göndermesiyle acılarımıza
ortak olmuştur. İçinde bulunduğumuz günahlı
durumdan kurtarması için, Kendini yerimize
feda etmiştir. Bu olayları insanlar niçin
anlayamıyor!?
İsa bizlere
Tanrı’yla ilişkiyi, Tanrı’ya karşı olan
sorumluluğu ve Tanrı’dan olan yaşamı sundu.
O gökten geldiği için, yerden türeyen insanların
öğretikleri gibi değil, O, kutsallığı, sevgiyi,
acımayı, dürüstlüğü ve insanın insana karşı
olan sorumluluğu öğreti.
İnsanın
ilkin yürek paklığina önem vermesinin üstünde
özenle durdu. Bu yaşamla ilgili ilkeleri
açık bir şekilde öğreti. Bunlar yaşamı güzelleştiren
ilkeler oldu. (İncil-Matta bölüm
5)
Çünkü
Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik
Oğlu’nu (Bedende açıklanmış Tanrı Sözü İncil
Yuhanna 1:14) verdi... (İncil-Yuhanna 3:16)
İsa ölüm
gücüne sahip olanı, yani, İblisi, ölüm aracılığıyla
etkisiz kılmak üzere onlarla (İnsanlarla)
aynı insan yapısını aldı. Bunu ölüm korkusu
yüzünden yaşamları boyunca köle olanların
hepsini özgür kılmak için yaptı.
(İncil-İbraniler 2: 14,15)
Tanrı,
halkının yardımına geldi diyerek Tanrı’yı
yüceltmeye başladılar. (İncil-Luka 7:16)
Kim
bizim için göğe çıkacak? Kim yerine getirmemiz
için onu alıp yayacak?. Tanrı sözü size
çok yakındır; uymanız için ağzınızda ve
yüreğinizdedir. (Eski Antlaşma-Yasanın Tekrarı
30:12-14)
Gece
görümlerimde insanoğluna benzer birinin
göğün bulutlarıyla geldiğini gördüm. Eskiden
beri var Olan’ın yanına doğru ilerledi,
O’nun yanına getirildi. (Eski Antlaşma-Daniel
7:13)
Tanrı,
Oğlu’nu dünyayı yargılamak için göndermedi,
dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye
gönderdi.(İncil-Yuhanna 3:17)
Yukarıdan
gelen, herkesten üstündür. Dünyadan olan
dünyaya aittir ve dünyadan söz eder. Gökten
gelen ise, herkesten üstündür. (İncil-Yuhanna
3:31)
Çünkü
kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini
yerine getirmek için gökten indim. (İncil-Yuhanna
6:38)
Ben
Baba’dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı
bırakıp Baba’ya dönüyorum. (İncil-Yuhanna
16: 28)
Gerçek
Tanrı ve Kendisinde Günlerin Başlangıcı
Olmayan Kişidir O’nun Bakire Kızdan doğumu
ve Kişiliği
İsa,
Tanrı özünden olup öz Kişiliğine sahiptır.
Bir çok nedenleri var. O gökten aramıza
indi. O bakire kızda do-ğan, insan yapısına
ortak olan, insan benzeyişinde görünen ve
insanlara Tanrı sevgisi, bilgeliği ve gücü
olan Kişidir.
İncil,
“Ama siz Tanrı sayesinde Mesih İsa’dasınız.
O bizim için tanrısal bilgelik, doğruluk,
kutsallık ve kurtuluş oldu” diyor. (İncil-I.Korintoslular
1:24)
O bir sözle
cinleri kovdu, kabaran dalgaları dindirdi,
ölüyü diriltti, doğa üstü belirtiler yaptı,
günahları affetti, hastaları sağalttı, ve
tüm bunları Ben sana diyorum sözüyle yaptı!
Tüm peygamberler
Tanrı ismiyle belirtiler yaptılar. Onlar
insanlara, “ Tanrı sana” diyor dediler.
Ama İsa kendi yetkisiyle harikalar yaptı.
Kutsal Kitap, O’na, “Tanrı Oğlu ve İnsanoğlu”
diyor. Tanrı Oğlu “Bedende açıklanan Tanrı
Sözü, İncil bu Söze Tanrı Oğlu” diyor. Yani
Tanrı Oğul deyimi insan ilişkisiyle bir
alakası yoktur. Kutsal Tanrı evlendi ve
bir çocuk sahibi oldu, anlamında demiyor.
Ruhi olarak Tanrı’dan olduğu için, İsa’ya
Tanrı Oğlu diyor. Çünkü Tanrı’nın tüm özelliklerini
İsa’da görebiliyoruz.
Tüm Tanrı’ya
inanan insanlar O’nu, “Kutsal Tanrı, Her
Şeye Gücü Yeten, Her yerde var Olan, her
şeyi gören, her şeyi duyan” olarak kabul
ediyor. Bundan hiç kimsenin şüphesi yok.
Bir elmayı
on parça etsek de tüm parçalar yine de elmadırlar.
Hiç bir parça armut olamadığı gibi! İsa’da
“Tanrı’dan çıktım” diyor. O halde öz ne
ise çıkan parçada aynı öz gibi bir kişiliğe
sahiptır. Bunda niçin şüphe duyulsun ki?
İnsanoğlu, “Tüm insanlığı temsil eden iyi
insan.” Ya da Meryem’den aldığı insan kişiliği.
Bu Kişilikte o Meryem oğludur. Karı-koca
ilişkisi olmadan dünyamıza geldi. Bu kişilikte,
“Yedi, içti, ağladı, acı çekti, zayıflıklarımızı
ve suçlarımızı çarmıh üzerinde bedeninde
taşıdı.” Tanrı o bedeni kurban olarak günahlar
için sundu. Onun yaralarıyla, sana ve bana
kurtuluş sunuldu. Bundan dolayi O kusursuz
kurban olan Tanrı Kuzusu’dur.
Oğlu
öpün ki öfkelenmesin, yoksa izlediğiniz
yolda mahvolursnuz.. (Eski Antlaşma - Mezmurlar
2:12)
İşte
kız (Meryem) gebe kalıp bir oğul (İsa) doğuracak;
adını İmmanuel (Tanrı bizimle demektir)
koyacak. (Eski Antlaşma-Yeşaya 7:14)
Çünkü
bize bir çocuk (İsa) doğacak, bize bir oğul
verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak.
Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi
Baba, Esenlik Önderi olacak. (Eski Antlaşma-Yeşaya
9: 6)
Meryem
bir oğul doğuracak. Adını İsa (İbranice
de Yehoşua yani Tanrı kurtarır) koyacaksın.
Çünkü halkını günahlarından O kurtacak.
(İncil-Matta 1: 21)
Bak,
gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa
koyacaksın. O büyük olacak, kendisine Yüceler
Yücesi’nin Oğlu denecek... Kutsal Ruh senin
üzerine gelecek, Yücüler Yücesi’nin gücü
sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana
kutsal, Tanrı Oğlu denecek. (İncil-Luka
1:31-35)
Ey
Siyon’a müjde getiren, yüksek dağa çık!
Ey Yerşalim’e müjde getiren, yükselt sesini,
bağır, sesini yükselt, korkma. Yahuda kentlerine,
“İşte Tanrınız” de. (İnsan gözle gördüğü
şeye işte der)(Eski
Antlaşma-Yeşaya 40: 9)
Ama
sen Ey Beytlehem Efrata, Yahuda boyları
arasında önemsiz olduğun halde, İsrail’i
benim adıma yönetecek olan senden çıkacak.
Onun kökeni öncesizliğe, zamanın başlangıcına
dayanır. (Eski Antlaşma-Mika 5:2)
Yaşam
Sözü’yle ilgili olarak başlangıçtan beri
var olanı, işittiğimizi, gözlerimizle gördüğümüzü,
seyredip ellerimizle dokunduğumuzu duyuruyoruz.
(İncil-I. Yuhanna Mektubu 1:1)
Başlangıçta
Söz (İsa Mesih) vardı Söz Tanrı’yla birlikteydi
ve Söz Tanrı’ydı. (İncil-Yuhanna 1:1)
Söz
(İsa), insan olup aramızda yaşadı. O’nun
(İsa-’nın) yüceliğini –Baba’dan gelen, lütuf
ve gerçekle dolu biricik Oğul’un yüceliğini-
gördük. (İncil-Yuhanna 1: 14)
Sonra
felçliye, “Kalk yatağını topla evine git”
dedi. Adam da kalkıp evine gitti. Halk bunu
görünce korkuya kapıldı. İnsana böyle yetki
veren Tanrı’yı yücelttiler. (İncil-Matta
9:7-8)
İsa
“Delikanlı” dedi. “Sana söylüyorum, kalk!”
Ölü doğrulup oturdu ve konuşmaya başladı.
Herkesi bir korku almıştı. “Aramızda büyük
bir peygamber ortaya çıktı!” ve Tanrı, halkının
yardımına geldi!” diyerek Tanrı’yı yüceltmeye
başladılar. (İncil-Luka 7:14-16)
Tanrı’nın
kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini
Tanrı’ya eşit kılmıştı. (İncil-Yuhanna 5:18)
Ben
ve Baba (Tanrı) biriz. İncil-Yuhanna 10:30
İsa,
“Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan
önce ben varım. (Tüm çağları kapsayan Kişi’iği)
(İncil-Yuhanna 8:58)
İsa
Mesih dün (Geçmiş tüm çağlar), bugün (İçinde
bulunduğumuz çağ) ve sonsuza dek aynıdır.
(İncil-İbraniler Mektubu 13:8)
Tomas
O’na (İsa’ya) “Rabbim ve Tanrım!“ diye yanıtladı.
(İncil-Yuhanna 20:28)
Mesih
de bedence onlardandır (Yahudiler). O her
şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuza dek
övülecek Tanrı’dır! Amin (İncil-Romalılar
Mektubu 9:5)
Yine
biliyoruz ki, Tanrı’nın Oğlu gelmiş ve gerçek
Olan’ı tanımamız için bize anlama gücü vermiştir.
Biz ger-çek Olan’dayız, O’nun Oğlu İsa Mesih’teyiz.
O gerçek Tanrı ve sonsuz yaşamdır. (İncil-I.Yuhanna
Mektubu 5:20)
Ama
Oğul için şöyle diyor: “Ey Tanrı, tahtın
sonsuzluklar boyunca kalıcıdır. Egemenliğin
asası adalet asasıdır. (İncil-İbraniler
Mektubu 1: 8)
Var
olan, var olmuş ve gelecek olan, Her Şeye
Gücü Yeten Rab Tanrı, Alfa (İlk harf) ve
Omega (Son harf) Ben’im diyor. (İncil-Vahiy
1:8)
Alfa
ve Omega, birinci ve sonuncu, başlangıç
ve son Ben’im. (İncil-Vahiy 22:13)
RAB,
İsrail’in Kralı Ve Kurtarıcısı, Her Şeye
Egemen RAB diyor ki, “İlk ve son Ben’im“,
benden başka Tanrı yoktur. (Eski Antlaşma-Yeşaya
44:6)
Çünkü
Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih’te
bulunuyor. (İncil-Koloseliler Mektubu 2:9)
Sonsuz
yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gön-derdiğin
İsa Mesih’i tanımalarıdır. (İncil-Yuhanna
17: 3)
İsa,
“Filipus” dedi, “Bunca zamandır sizinle
birlik-teyim. Beni daha tanımadın mı? Beni
görmüş olan, Baba’yı (Tanrı’yı) görmüştür...
(İncil-Yuhanna 14:9)
Ben
Baba’dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı
bırakıp Baba’ya dönüyorum. (İncil-Yuhanna
16:28)
O
Tanrı Benzeyişinde ve Suretinde Olan Kişidir
Tanrı benzeyişi,
yani Tanrı’nın tüm özelliklerini taşıyan
anlamdadır. Tanrı’nın tüm varlığını taşıdığı
içindir ki, İsa, “Ben Baba’dan (Tanrı’dan)
çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp
Baba’ya dönüyorum” diyor. (İncil-Yuhanna
16:28)
O beden
acısında Yahudi yani Meryem oğlu, ruh açısından
ise Tanrı Oğlu”dur. Yağ suya karışmadığı
gibi, bu iki kişilik de birbirine karışmaz.
O bedende Tanrı’nın tüm Kişiliğine sahiptı.
Dış görünüşle,
ezilen, acı çeken, ağlayan, dua eden, hakaret
gören, kendi kendini savunmayan biriydi.
Bu özellikler O’nun insanlığında vardı.
Tüm bunları çok sevdiği insan için yaptı.
Görkemli kişiliğini bırakıp ve fakir bir
kişiliğe büründü.
Bundan dolayi
peygamber Yeşa’ya 700 yıl önce, “İnsanlarca
hor görüldü, yapayalnız bırakıldı. Acılar
adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. Aslında
hastalık-larımızı o üstlendi, acılarımızı
o yüklendi. Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden
onun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden
o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli
olan ceza ona verildi. Bizler onun yaralarıyla
şıfa bulduk” diyor. (Eski
Antlaşma -Yeşaya 53:3-5)
Fakat, O
bedende yaşayan ikinci Kişiliği, yaptığı
işlerle O’nu izleyenlere “sevinç, mutluluk,
umut, sevmek için sevgi ve sonsuz yaşam
umudu” veriyordu.
Nitekim
öğrenci Pavlus, “Ama benim için
kazanç olan her şeyi Mesih uğruna zarar
saydım” (İncil-Filipiler 3:9)
Bu gün de
İsa bana öyle bir sevinç ve huzur veriyor
ki, en ağır şartlarda sevinçte kalabiliyorum.
O’nun yardımı, kayrası ve sevecenliği bana
güç veriyor. Artık O’nu bedende değil içimizde
yaşayan biri olarak tanıyoruz. İmanla O’na
tapıyoruz. Bu gün O’nun Ruh’u içimde, “Sen
Tanrı çocuğusun” diyor. O kendisini izleyenlerde
hayranlıklar bırakıyor!
Oğul
Tanrı yüceliğin parıltısı, O’nun varlığının
öz görünümüdür. Güçlü sözüyle her şeyi devam
ettirir. Günahlardan arınmayı sağladıktan
sonra, yücelerde ulu Tanrı’nın sağında oturdu.
(İncil-İbraniler Mektubu 1:3)
Görünmez
Tanr’nın görünümü, bütün yaratılışın ilk
doğanıdır. (Ruhsal açıdan: En Yücesi) (İncil-Koloseliler
Mektubu 1:15)
Mesih,
Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı’ya
eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı.
(İncil-Filipililer Mektubu 2:6)
Oysa
Mesih, çağrılmış olanlar için –ister Yahudi
ister Grek (Tüm Uluslar)- Tanrı’nın gücü
ve Tanrı’nın bilgeliğidir. (İncil-I. Korintoslular
Mektubu 1:24)
Kendisinde
Günah Olmayan Tek Kişidir
Kendisin
de günah yoktur ve olamaz da! Neden ? Çünkü
İsa, Tanrı’nın tüm özelliklerini taşıdığı
gibi, yaşamında da O’nu suçlayanlar, O’nda
suç bulamadılar. Isa’yi suclayanlar; O’nun
düşkünlere, fakirlere, hor görülenenlere
ve günahlılara yaklaşımı, O’na karşı olanları
çileden çıkartıyor ve O’nu kabullenmeyecek
dereceye kadar düşüyorlardı.
O’nu halkın
gözünde küçük düşürmek için karalamaktan
ve çamur atmaktan başka çareleri kalmamıştı.
O’nu aşağılıyorlar dı. Niçin? Zira kişi
kendi düşüncesini doğrulamak için, karşı
tarafı baltalamaktan ve karaçalmakta başka
bir yolu var mı? Hele hele onun düşüncesine
karşı ise! Tek çaresi bu yola başvurmaktır.
İsa günahlılarla yemek yiyor, onlara yaklaşıyor,
onların acılarına, dertlerine ortak oluyordu.
Çünkü İsa onlar için geldiğini biliyordu.
Tıp ki hastanın doktora muhtaç olduğu gibi.
İncil,
“Sağlamların değil, hastaların hekime ihtiyacı
var. Gidin de, Ben kurban değil, merhamet
isterim sözünün anlamını öğrenin. Çünkü
ben doğru kişileri değil, günahkarları çağırmaya
geldim” diyor. (İncil-Matta 9:12-13)
İşte bu
günde O’na karşı olanlar, başvurdukları
tek yol onu karalayarak gerçek Kişiliğini
örtbas etmekten başka çareleri yoktur. O
gün kimisi O’nun için “Cinlerin başı, kimisi
onda cın var, kimisi yemeğe düşkün, kimisi
günahkârların dostu” diye halka öğretiler.
İşin ilginc yönü İncil bu olayları tek tek
bize aktarıyor. Meğer o günler ne idiyse
maalesef bu günde aynıdır.
Öğretisi,
“Komşunu kendin gibi sev, düşmanlarınızı
sevin, seni sevmeyeni sev, onlara iyilik
et, barişcı ol, gözlerin temiz olsun, yüreğin
pak olsun, insanlar benden ötürü seni aşağılayacaklar,
eğer size iyilik edenlere iyilik ederseniz
ne mükafatınız var, diğer insanlarda bu
şekilde haraket etmiyorlar mı ? Baba Tanrı,
kamil olduğu gibi sizde aynı O’nun gibi
olun.” (İncil-Matta Bölüm 5 ve 6)
Şiddete
başvurmadığı, ağzında hileli söz çıkmadığı
halde, Ona kötülerin yanında bir mezar verildi,
ama öldü-ğünde zenginin yanındaydı. (Eski
Antlaşma-Yeşaya 53:9)
Hanginiz
bana günahlı olduğumu kanıtlayabilir? Gerçeği
söylüyorsam, niçin bana iman etmiyorsunuz?
(İncil-Yuhanna 8:46)
Çünkü
başkâhinimiz zayıflıklarımızda bize yakınlık
duyamayan biri değildir; tersine, her alanda
bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiştir.
(İncil-İbraniler Mektubu 4: 15)
Böyle
bir başkâhinimiz –kutsal, suçsuz, lekesiz,
günahkârlardan ayrılmış, göklerden daha
yücelere çıkarılmış bir başkaninimiz- olması
uygundur. (İncil-İbraniler Mektubu 7:26)
Mesih’in,
günahları kaldırmak için ortaya çıktığını
ve kendisinde günah olmadığını bilirsiniz.
(İncil-I. Yuhanna Mektubu 3:5
Kusursuz
ve lekesiz kuzuyu andıran Mesih’in değerli
kanının fidyesiyle kurtuldunuz. (İncil-I.
Petrus Mektubu 1:19)
İsa
Tanrı Kutsallıdır
İnsanın
kutsal olabilmesi için, tüm günahlılardan
temiz olması gerekiyor. Yani kendisinde
günah olmaya-cak derecede temiz olması gereklidir.
İşte, tüm
insanlardan İsa’yı farklı kılan etkenlerden
biri de budur. O’nda günah yoktur. Kendisi
Tanrı Kutsalı’dır. Tanrı Kutsallığında hiç
birimizin şüphesi olmadığı gibi, O’nun Kutsalı
O’landa da şüphe olamaz.
İncil, “Çünkü
herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden
yoksun kaldı” diyor. (Rom. 3:23)
Fakat İsa
tümünden farklı bir kişiliğe sahiptır. O’nu
suçluyanlar O’nda suç bulamadılar.
Roma Valisi
Pilatus’da, “Oysa ben bu adamı sizin
önünüzde sorguya çektim ve kendisinde öne
sürdüğünüz suçlardan hiçbirini bulmadım”
dedi. (İncil-Luka 23:14)
Çünkü tüm
insanlar günahtan ötürü, Tanrı gözü önünde
suçlu durumdaydılar. Günahtan ötürüde Tanrı
ile insan ilişkisi tamamen kopmuştu. Hata
işlenen suçlar yüzünden Tanrı’ya düşman
kesilmiştik.
İncil,
“Çünkü biz Tanrı’nın düşmanlarıyken Oğlu’nun
ölümü sayesinde O’nunla barıştıksa, barışmış
olarak Oğlu’nun yaşamıyla kurtulacağımız
çok daha kesindir” diyor.(İncil-Romalılara
5:10)
Günah, Tanrı’nın
buyruklarına karşı gelmek ve onun tersini
yapmaktır. Bundan dolayı Tanrı kendi kutsal
Sözü’nü (Oğlu İsa’yı) aramıza gönderdi.
Bizimle barış yaptı. İsa’nın kutsallığıyla
kopan ilişkiyi tekrar birleştirmek için
sana ve bana barış elini uzattı.
İncil, “Tanrı,
Mesih aracılığıyla bizi kendisiyle barıştırdı
ve barıştırma görevini verdi” diyor. (İncil-II.
Korintoslulara 5:18-19)
İsa,
“Eğer günah işlersen, günahın kölesisin.”
dedi. (İncil-Yuhanna 8:34)
Böylece
Tanrı İsa’nın kutsallığıyla beni ve seni
kutsallaştırmak iştiyor.
O’nun
bir sözü, “Ben ve Baba gelip içinizde oturacağız.”
diyor. İncil-Yuhanna 14:23)
Yani
Tanrı kendisi benimle, seninle ilgilenmek
ve yaşamak istiyor. Bundan daha güzel bir
yaşam olabilir mi? Bizim yapamadığımızı
Tanrı kendisi bizimle yapmak istiyor. Bundan
dolay ben O’na şükür sunacağım! Çünkü Tanrım
benimle beraber yaşamak istiyor! O’nunla
birlikte iyiliklerini ve kayrasını gün be
gün görüyorum. Bana yaşamı öğretiyor. O’ndan
öğrendikçe, yürek sadeliğiyle ve yaşam dürüstlüğü
ile, O’nu izlemekte hayranlıkla doluyorum!
O’nun dostluğu harikadır!
Bunun
için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek.
(İncil-Luka 1:35)
İman
ediyor ve biliyoruz ki, sen Tanrı’nın Kutsalı’sın.
(İncil-Yuhanna 6:69)
Kutsal
ve adil Olan’ı (İsa’yı) reddedip bir katilin
salıverilmesini istediniz. (İncil-Elçilerin
İşleri 3:14; 4:28)
Çünkü
sen (Tanrı) canımı (İsa) ölüler diyarına
terk etmeyeceksin, Kutsalının çürümesine
izin vermeyeceksin. (İncil-Elçilerin İşleri
2: 27)
Böyle
bir başkahinimiz –kutsal, sucsuz, lekesiz,
günahkârlardan ayrılmış,...(İncil-İbraniler
Mektubu 7: 26)
Senin
kim olduğunu biliyorum, Tanrı’nın Kutsalı’sın
sen. (İncil-Markus 1:23-24)
İsa
Dünyanın Gerçek Işığıdır
Işık karanlığı
aydınlatmak içindir. Dünyasal olarak önümüzü
görmek için yakarız. İsa dünyasal olarak
değil, ruhsal olarak yaşamda parlayan Işıktır.
Günah karanlığı betimliyor. İsa da o karanlığı
aydınlatmak için bana-sana verilmiş bir
Işıktır. Günahlar içerisinde yaşayan bir
insan karanlıkta olduğu için, ona nereye
gidiyorsun –yada her şeyi- görebiliyor musun
diye sorarsak cevap hayır! Ruhsal olarak
günah içerisinde yaşayan bir insana nereye
gidiyorsun? Cennete mi yoksa cehenneme mi
? Bu sorunun karşısında “Tanrı bilir” cevabı
alırız. Çünkü karanlık –günah- onun kayıp
olduğunu gösteriyor. Kayıp bir insan nereye
gittiğini bilemez.
Bir gün
Almanya’da yolumu şaşırdım, gecenin karanlığında
haritayı elime aldım, gideceğim yeri bulmak
için. İşin ilginç yönü, nerede olduğumu
yani hangi köyde olduğumu bilmiyordum. Gideceğim
yeri harita üzerinde görüyorum, ama nasıl
oraya olaşacağımı çıkaramadım. Köyden çıktım.
Köyün bittişinde ismini gördüm, ve haritaya
baktım. Nasıl gideceğini çıkarabildim. Varış
noktası ne kadar önemliyse kalkış noktası
da o kadar önemlidir. Genel olarak herkes
Tanrı’nın önüne çıkacağını ve hak ettiği
karşılığını alacağını biliyor. Ama yaşarken
neyi alacağını bilemiyor ya da seçemiyor!
Bundan dolayı oranın yolu tektir.
İsa,
“Yol, gerçek ve yaşam Ben’im” dıyor. (İncil-Yuhanna
14:6)
Böylece
insan hangi yolda olduğunu bilmelidir, aksi
takdirde kayıptır. İncil benim için bir
yol haritasıdır. Çünkü beni Tanrı’ya götürendir.
Kendi
yaşamını ışığa getir, o zaman karanlığı
iyi göreceksin. Bunun için peygamber Davut,
“Sözün adımlarım için çıra yolum için ışıktır.”
diyor (Mezmurlar 119:105)
İsa dünyayı
karanlıktan ışığa çıkarmak için tüm insanlara
verilmiş gerçek Işık’tır. O’nu izleyenlere
suçlarını ve hatalarını tanımak için verilmiş
ışıktır. Karanlıktan yapılan işler açığa
çıkmamak için bir sürü insan uğraş veriyor.
İncil,
“Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder
ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa
yaklaşmaz. Ama gerçeği uygulayan kişi yaptıklarını,
Tanrı’ya dayanarak yaptığını göstermek için
ışığa gelir” diyor. (İncil-Yuhanna 3:20,21)
İşte bu
ışık gideceğim yolu ve varış noktasını gösterdi
bana. Yola çıkan bir yolcu nerden kalktığını
ve nereye gideceğini iyi biliyor. Kendi
kendimize soralım “Ben ölürsem nereye gideceğim?”
Eğer bilemiyorsan, o zaman kayıpsın! Karanlıktasın!
Bugün İncil benden “Dürüstlük, doğruluk,
sevgi yaşamı, gerçekleri yaparak ve İsa’nın
yaşamını izlemeye” çağırıyor.
İncil,
“Ama sen, ey tanrı adamı, bu şeylerden kaç!
Doğruluğun, Tanrı yolunun, imanın, sevginin,
sabrın, uysallığın ardından koş” diyor.
İncil-I.Timoteos 6:11)
Tıp
kı O’nun gibi olmak için. Bundan dolayi
İsa, “Ardımca yürü” diyor. O önümde yürüyen
Işık’tır. Bunun için gideceğim yolu- yürüdüğüm
yolu-iyice görüyorum. Hemde özlemle oraya
varmak için can atıyorum. Ne zaman oraya,
Rab İsa’mın yanına gideceğim diye o özlem
yüreğimde ateş gibi tutuşuyor.
İsa
yine halka seslenip şöyle dedi: “Ben dünyanın
ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta
yürümez, yaşam ışığına sahip olur. (İncil-Yuhanna
8:12)
Yaşam
O’ndaydı (İsa’daydı) ve yaşam insanların
ışığıydı. Kendisi (Yahya) ışık değildi,
ama ışığa (İsa’ya) tanıklık etmeye geldi.
Dünyaya gelen, her insanı aydınlatann gerçek
ışık (İsa) vardı. O, (İsa) dünyadaydı, dünya
O’nun (İsa’nın) aracılığıyla var oldu, ama
dünya O’nu (İsa’yı) tanımadı. (İncil-Yuhanna
1: 4,8-10)
İsa
Tanrı Kuzusudur
Eski Antlaşma’da
günahlara karşı sunulan kurbanlar vardı.
O Kurbanlar kişiye suçlu olduğunu gösteriyordu.
Günahlar için sunulan kurbanlar, kişiyi
tam olarak Tanrı önünde paklığa çıkarmadı.
Kişiyi içinde bulunduğu günahlı yaşamdan,
kutsal bir yaşama kavuşturma olanağına sahip
olamadı. Tüm o kurbanlar sembol olarak sunuldu;
ve gelecekte olan gerçek kurban olana işaret
ediyordu.
Kutsal Tanrı,
akıtılan hayvanlar kanıyla değil, kendi
sözü olan İsa’ya kutsal bir beden hazırladı.
Bedeni tüm insanların suçunu taşımak üzere
çarmıh üzerinde sunuldu. Bunun için, O Kurban
O’lan Tanrı Kusu’dur.
İncil, “Kurban
ve sunu istemedin, ama bana (İsa) bir beden
hazırladın. Tanrı’nın bu isteği uyarınca
, İsa Mesih’in bedeninin ilk ve son kez
sunulmasıyla kutsal kılındık” diyor. (İncil-İbraniler
10:5-10)
Bir insan
çok sevdiği dostu için, kendi canını vermeye
hazırsa, bunu yapmak için güç veren şey,
ona karşı olan sevgisidir. Bir insan kendi
vatanı için, canını verebilecek sevgiye
sahip olduğu gibi, bunu da kendi halkı ve
ulusu için yapıyor. Günahlı bir insan bunu
yapıyorsa, bunu yapanı da alkışlamaya ve
helal olsun diyebiliyoruz. Hata şehit düşen
kişinin babası, “Vatan sağolsun!” diyebiliyor.
Kutsal Tanrı’nın kendi sözü olan Oğlu İsa’yı
çarmıha germesi, insanların gözünde niçin
zor görünüyor! Çünkü Tanrı tüm insanların
sahibisi ve Yaradanı.
Sevgi dolu
olan Tanrı kendi halkı olan tüm insanların
günahı için Oğlu’nu çarmıha germesi, bize
karşı olan sevgisini göstermiyor mu? Evet,
gösteriyor! İster kabul edelim ya da kabul
etmeyelim, değişmeyen bir tek şey var, o
da Tanrı’nın sevgisi Oğlu İsa’yı bizim için
çarmıha germesidir. Bu değişmez ve değiştirilemezde!
İşte o yaşam
için hepimiz O’nun önün de diz çökeceğiz.
İncil, “
Varlığım hakkı için her diz önümde çökecek,
her dil Tanrı olduğumu açıkça söyleyecek”
diyor.
(İncil
Romalılara 14:11)
Tıp
kı yasaya karşı suç işlemiş insan gibi!
Kendi Yasasına karşı suç işlemiş kişi, yakalandığı
zaman yargılanıp, gereken cezası neyse,
o şekilde cezalandırılıyor.
İncil,
“ Çünkü günahın üçreti ölüm, Tanrı’nın armağanı
ise Rabbimiz Mesih İsa’da sonsuz yaşamdır”
diyor. (İncil-Romalılara 6:23)
Tanrı,
“Kutsal olun, çünkü ben kutsalım” diyor.
(İncil-I. Petrus 1:15-16)
Kutsal Tanrı,
istiyor ki O’nun gibi olalım. İşte İsa budur!
Ben Kutsalım sende kutsal ol!
İşte
dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı
Kuzusu!(İsa) (İncil-Yuhanna 1:29)
Koyun gibi
kesime götürüldü; Kırkıcının önünde kuzu
nasıl ses çıkarmazsa, o (İsa) da öylece
ağzını açmadı. (İncil Elçilerin
İşleri 8: 32 ; Eski Antlaşma-Yeşaya 53:7’e
bakınız)
İsa Tanrı
İle İnsanlar Arasında Tek Arabulucudur
Arabulucu;
genel olarak iki düşmanı ya da aralarında
çeşitli nedenlerden dolayi anlaşmazlık olan
kişilerin anlaşmasını veya barışmasını sağlamak
için, iki tarafı bir araya getirmeye çalışandır.
Yalnız bir tarafın barışa yaklaşması yeterli
görünmüyor. Diğer tarafında barışa elini
uzatması gerekiyor.
Neden İsa?
Başka bir peygamber olamaz mıydı? Hayır!
çünkü onlarda tüm insanlar gibi Kutsal Tanrı’ya
karşı suç işlediler. Tüm insanlar günahtan
ötürü Tanrı’ya karşı suçlu duruma düştüler.
Tanrı ile insanlar arasında ki kopukluğu
onarmak için, Tanrı bize Oğlu İsa’yı gönderip,
barış elini uzattı.
O elle elini
uzatma hakkına ya da Tanrı ile barış yapma
yetkisine sahibiz.
Çağımızın
en çok arzuladıkları şey barış değil mi?
Tanrı bizimle barış yapmak istiyor. İsa
suçlarımızı çarmıhta taşıdığı için ve O’nda
günah olmadığından ötürü insanla Tanrı arasında
tek arabulucu oldu.
İsa,
“Yol, gerçek ve yaşam Ben’im” dedi. “Benim
aracılığım olmadan Baba’ya (Tanrı’ya) kimse
gelemez. (İncil-Yuhanna 14:6)
Şöyle
ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak
dünyayı Mesih’te kendisiyle barıştırdı ve
barıştırma sözünü bize emanet etti. (İncil-II.
Korintoslular Mektubu 5:19)
Ama
içimizden biri günah işlerse, adil olan
İsa Mesih bizi Baba’nın (Tanrı’nın) önünde
savunur. O (İsa) günahlarımızı, yalnız bizim
günahlarımızı değil, bütün dünyanın günahlarını
da bağışlatan kurbandır. (İncil-I. Yuhanna
Mektubu 2:1-2)
Bu
nedenle O’nun (İsa’nın) aracılığıyla Tanrı’ya
yaklaşanları tümüyle kurtaracak güçtedir.
Çünkü onlara aracılık etmek için hep yaşamaktadır.(İncil-İbraniler
Mektubu 7:25)
Çünkü
tek Tanrı ve Tanrı’yla insanlar arasında
tek aracı vardır. O da insan olan ve kendisini
herkes için fidye olarak sunmuş bulunan
Mesih İsa’dır.(İncil-I. Timoteos Mektubu
2:5-6
Başka
hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında
insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek
başka hiçbir ad yoktur. (İncil –Elçilerin
İşleri 4: 12)
Kapı
Ben’im. Bir kimse benim aracılığımla içeri
girerse kurtulur. Girer, çıkar ve otlak
bulur. (İncil-Yuhanna 10:9)
O Yaşam
Başkanı ve Yaşam Sağlayan Kişidir
Tanrı bize
yaşam vermek için, gökte ki yaşamı gönderdi.
O kendisinde olan sonsuz yaşamla bize sonsuz
yaşam vermek istiyor.
Bu ölmek
üzere olan bir hastaya benzer. Doktor hastasının
tekrar yaşaması için onu ameliyat ederek
hastalığına müdahale ediyor. Ya da kendi
organlarından başkasına veren kişiye benziyor.
Hasta kişi bu organı almak ya da almamak
özgürlüğüne sahiptir. Eğer yaşamak istiyorsa,
o bağışı kabul etmek ve doktorun söyledigi
tedavi yöntemini benimsemek zorundadır.
Çünkü onun yaşaması o organa ve doktorun
tedavi yöntemine bağlıdır. Yaşayan kişi,
yaşadığı sürece organını bağışlayan ve o
organı ona takan doktora borçludur.
Bizlerde
günahtan ötürü hasta, hatta ölüydük. Tanrı
kendi özünden öz O’lan İsa’yı içimize yerleştirmek
ve tekrar yaşama kavuşturmak için, bize
bağışladı. Ben günahtan ötürü sonsuz yaşam
umudunda tamamen yoksundum. Kutsal Tanrı’nın
bu bağışını kabul edince, içimde bambaşka
bir yaşama sahip oldum. Şimdi ise yaşadığım
yaşamı, bu yaşamı bana veren İsa için yaşıyorum.
Çünkü o beni ölümden diriltti. Ben de sonsuz
yaşamı yaşatana borçluyum. Bu benim yaptığım
iyi işlerden kaynaklanmıyor. Fakat bu, bana
yaşamını verenin kayrasıdır. Tıp ki başkasının
organı ile yaşayan kişi gibi. Tanrı yaşamı
ile dolanlar, sonsuz yaşama sahiptırler.
Çünkü Tanrı
yaşıyor. Bir kimse de Tanrı Ruh’u varsa
o da sonsuz yaşam umuduna sahip olduğu,
ölmeden evel oraya gideceğini biliyor.
Bense
insanlar yaşama, bol yaşama sahip olsunlar
diye geldim. (İncil-Yuhanna 10:10)
Yaşam
O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. (İncil-Yuhanna
1:4)
İsa
ona, “Diriliş ve yaşam Ben’im” dedi. “Bana
iman eden kişi ölsede yaşayacaktır. Yaşayan
ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman
ediyor musun? (İncil-Yuhanna 11:25,26
Çünkü
Baba, (Tanrı) kendisinde yaşam olduğu gibi,
Oğul’a da kendisinde yaşam olma özelliğini
verdi. (İncil-Yuhanna
5:26)
Size
doğrusunu söyleyeyim, iman edenin sonsuz
yaşamı vardır.Yaşam ekmeği Ben’im. (İncil-Yuhanna
6: 47-48)
Siz
yaşam Önderi’ni (İsa’yı) öldürdünüz, ama
Tanrı O’nu (İsa’yı) ölümden diriltti. Biz
bunun tanıklarıyız. (İncil-Elçilerin İşleri
3:15)
Çünkü
siz öldünüz, yaşamınız Mesih’le birlikte
Tanrı’da saklıdır. Yaşamınız olan Mesih
göründüğü zaman, sizde O’nunla birlikte
yücelmiş olarak görüneceksiniz. (İncil-Koloselilere
3:34)
O
Kurtarıcıdır
Kişiyi
bulunduğu ortamdan başka bir ortama çıkarmaktır.
Kendi kendini kurtarmaya uğraşan kişinin
durumuna ve başkasının yardımıyla kurtulan
kişinin durumuna benziyor. Biz de kendi
kendimizi kurtarmak için hayir ve sadaka
vererek elde etmeye çalıştık. Fakat gene
aynı suçlardan ötürü aciz durumlara düşüyorduk.
Bundan dolayı Tanrı şefkatını bize karşı
kapatmadı. Bizi içinde yaşadığımız bozuk
yaşamdan çıkartmak için, kendi özüne sahip
olan biricik Sözü olan İsa’yı kurtarıcı
olarak gönderdi. Her iman edene suçlardan
özgür olma olanağına sahip oldu.
Tıp ki mahkemede
paraya karşılık serbest kalan kişi gibi.
Kişi kefaletle özgürlüğüne kavuşuyor. Böylece
Tanrı’da kefaleti Oğlu İsa aracılığıyla
çarmıhta ödedi. Bizi ölümden ve günah köleliğinden
–günah İblisin tabiatıdır- kurtarmak için
gönderdi. Her iman edeni bu fidye ile satın
aldı. Bu da fidyeyi ödeyen kişiye benziyor.
Bir baba kaçırılan çocuğuna karşı, ondan
istenilen parayı veriyor ve oğluna tekrar
kavuşuyor. Sevinçle istenilen fidyeyi ödüyor.
Kutsal Tanrı daha iyisini yapamaz mı? Tanrı
sevgisi insanlarınkinden ne denli üstün
ve güven verici olduğu kesindir. Çünkü tüm
insanlar ona aittir. Fakat İblis atalarımız
Adam ve Havva’yı kandırdı. Onları Tanrı’ya
karşı ayaklandırdı. Tanrı’nın yapma dediği
işi yaptılar. Böylece İblis onlarıda kendi
gibi Tanrı’ya karşı suçlu duruma düşürdü.
İşte, Tanrı
bu suçluluk yaşamda bizi özgür etmek için
Oğlu’nu gönderdi. Gereken fidyeyi ödedi.
Artık özgür ol-mak insanın kararına bağlıdır.
O Kurtarıcıdır bana. O’na şükür sunacağım!
Tüm yaşamımda O’nun iyilikleriyle yaşadığımı
görüyorum ve şükranla hizmet sunuyorum O’na.
Melek
onlara, “Korkmayın!” dedi. “Size, bütün
halkı sevindirecek bir haber müjdeliyorum:
Bugün size, Davut’un kentinde bir Kurtarıcı
doğdu. Bu, Rab olan Mesih’tir. (İncil-Luka
2:21)
Meryem
bir Oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın.
Çünkü halkını günahlarından O kurtaracaktır.
(İncil-Matta 1:21)
Bunun
için, Oğul sizi özgür kılarsa, gerçekten
özgür olursunuz. (İncil-Yuhanna 8:36)
Bir
bedel karşılığı satın alındınız; onun için
Tanrı’yı bedeninizde yüceltin. (İncil-I.
Korintliler 6:20)
Mesih
İsa günahkarları kurtarmak için dünyaya
geldi...(I. Timoteos 1:15)
Kendimiz
işittik, O’nun gerçekten dünyanın Kurtarıcısı
olduğunu biliyoruz. (İncil-Yuhanna 4:42)
Kurtarıcımız
Mesih İsa ölümü etkisiz kılmış, yaşamı ve
ölümsüzlüğü Müjde aracılığıyla ışığa çıkarmıştır.
(İncil- II. Timoteos 1:9-10)
Baba’nın
Oğlu’nu dünyanın Kurtarıcısı olarak gönderdiğini
gördük, şimdi buna tanıklık ediyoruz. (İncil-
I. Yuhanna 4:14)
O
Gerçek Çobandır
Çobanın
görevi sahip olduğu sürüyü en iyi şekilde
otlatmaktır. Sürüyü hırsızlardan ve vahşi
hayvanlardan korumasıdır. Sürüsünü seven
kişi, ona iyi bakar ve yemyeşil çayırlarda
otlatır. Tam vaktinde suvarır. Hasta olanı
ya da yaralı olanı omuzunda taşır. Kendi
sürüsü için gerekirse canını bile vermekten
geri kalmaz. Sürüden biri kayıp olunca,
dağlar, taşlar ve yorgunluk demeden ve onun
izine rastlayıncaya kadar arar... Onu bulunca
sevinçle dolar. İsa’da ruhsal bir çoban
olarak, günahtan dolayi kayıp olan insanı
aramaya ve kurtarmaya geldi.
İsa, “Ben
iyi Çobanım” diyor. Koyunlarım sesimi tanırlar,
ve yabancının ardınca gitmezler. O’nun sesi,
“İçime huzur, mutluluk, esenlik, sevgi”
veriyor. O sesle yabancının sesi arasında
ki farkı tanıyabiliyorum. Çünkü o seste
en ufak bir hile ve kurnazlık yoktur. Derdimi,
acılarımı ve ihtiyacımı tanıyor ve ona göre
davranıyor. Beni yalnız bırakmıyor! Bunun
için O’nun sesi yaşamıma tad ve değişmez
bir gıdadır. O izlerde, “sevinç sesleri,
mutluluk sesleri, ilahi sesleri ve Çobanın
sesi” kulaklarıma ve yüreğime hoş geliyor.
Öyle bir ses ki cana can katıyor.
Tıp ki peygamber
Davut’un söylemiş olduğu ilahi sözler gibi.
İşte Davut’un mutluluğu!
Rab
çobanımdır, eksiğim olmaz.
Beni yemyeşil çayırlarda yatırır,
Sakin suların kıyısına götürür.
İçimi tazeler, adı uğruna
bana doğru yollarda öncülük eder.
Karanlık ölüm vadisinden
geçsem bile kötülükten korkmam.
Çünkü sen benimlesin.
Çomağın, değneğin güven verir bana.
Düşmanların önünde bana sofra kurarsın,
Başıma yağ sürersin, kasem taşıyor.
Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek
beni,
hep RAB’in evinde oturacağım. (Mezmur 23)
Ben
İyi Çoban’ım. İyi çoban koyunlar uğruna
canını verir. (İncil-Yuhanna 10:11)
Koyunlarım
sesimi işitir. Onlarda beni izler. (İncil
Yuhanna 10:27)
Bu
ağıldan (İsrail dışında kalan tüm uluslar)
olmayan başka koyunlarım var. Benim sesimi
işitecekler ve tek sürü, tek çoban olacak.
(İncil-Yuhanna 10:16)
Esenlik
veren Tanrı, koyunların büyük Çobanı’nı,
Rabbimiz İsa’yi sonsuza dek sürecek antlaşmanın
kanıyla ölümden diriltti. (İncil-İbraniler
13:20)
Elinizdeki
bu broşürde bazı gerçekleri ortaya koymaya
çalışıp, insanların bazı yanlış anlamalarını
doğrultmada yardımcı olmaya çalıştık. Bizler
şuna inandık ki, gerçeği anlamanın ve kavramanın
yolu insanlar arasında aslı astarı olmayan
söylemlerle değil bilakis gerçeklerin asıl
kaynağından öğrenmenin faydalı olduğu-dur.
Dolaysıyla bu gerçekçiliği siz değerli araştırmacılar
ile de paylaşmayı uygun gördük.
Ayrıca,
broşür hakkında ki görüş, tavsiye ve düşüncelerinizi
bizlerle de paylaşip,
Aşağıda
ki Adresse gönderebilirsiniz.
Aramäische Freie Christengemeinde
Postfach 32, CH-9240
Uzwil
|