incil.TürK

 
 
 

 
 

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 


 

ÇÖL DÜŞÜNCELERİ – 3

Çöl düşüncelerine devam ediyoruz bu hafta 4. Yanlış çöl düşüncesine bakacağız. İsrail halkının normalde 11 günde alacakları yolu neden 40 yılda aldıklarını konuşmaktayız. En azından 10 tane yanlış tutum ve düşünce ile karşılaşıyoruz. Bu yanlış olan düşüncelerden dördüncüsü.

4- SIZLANMA, HATA BULMA VE ŞİKAYET ETME :

Zor anlardaki tutum ve davranışlarımız Tanrı’yı yüceltene dek içinde bulunduğumuz durumdan kurtulamayız. İşte bu yüzden Tanrı’ya övgü kurbanları sunmayı öğrenmeliyiz. Şimdi bir ayete bakalım 1. Petrus 2;19 diyor ki “Haksız yere acı çeken kişi, Tanrı bilinci ile acıya katlanırsa, Tanrı’yı hoşnut eder.” Aramızda hiç kimse haksız yere acı çekmek istemez değil mi? Bu ayetleri anlamak çok zor okumaya devam edelim 20. Ayet şöyle diyor. “Çünkü günah işleyip dövüldüğünüzde dayanırsanız, bunlarda övülecek ne var? Ama iyilik edip acı çektiğinizde dayanırsanız, Tanrı’yı hoşnut dersiniz.” Bu ayeti doğru olarak anlamakta uzun süre zorluk çektim çünkü Tanrımız sevgi Tanrısıdır o halde O benim iyiliğimi ister neden acı çekmemi istesin ki eğer haksız yere acı çekersem Tanrı neden bundan hoşnut olsun? Sanki 21 ayet durumu daha da zorlaştırıyor. “Nitekim bunun için çağrıldınız. Mesih izinden gidesiniz diye uğrunuza acı çekerek size örnek oldu.”  Çekilen acı yada çektiğimiz acı Tanrı’yı yücelten şey değildir. Çünkü Tanrımız bir psikopat değildir ve acı çektirmekten hoşlanmaz. Fakat acı çekilen anlarda Tanrı’ya yakışır. Tavır ve tutumda olmak Tanrı’yı yüceltir. Bunu anladığım zaman bu ayetlerinde anlamını anladım.

İsa hak etmediği birçok şeyden geçti. Fakat her birinde  doğru birer tutumu ve tavrı vardı. İsrail halkı çölde 40 yıl kaldı çünkü şikayet etmekten hiç vazgeçemediler. Doğru bir tutumla bir şeyler yapmayı hiç öğrenemediler. İnanıyorum ki bizimde öğrenmemiz gereken en önemli şeylerden birisi budur. Milyonlarca Mesih imanlısı bu denenmeden geçemiyorlar. İsa görkemli bir şekilde acı çekti şikayet etmedi, ne olursa olsun Tanrı’ya güvendi ayrıca zor anlarda dilini de kontrol etti. Sessizce acı çekmeyi öğrendi. İman hayatımda zor anlardan geçerken ağzımı kapalı tutmanın en iyi şey olduğunu öğrendim. Çünkü bu gibi anlarda aklıma söyleyecek hiç iyi bir şey gelmiyor

Bazen en büyük sorunumuz çok konuşmak olur. Sadece çok konuşmakla kalmayız sorunlarımız hakkında çok konuşuruz. Şeytanın yaptıkları hakkında o kadar çok konuşuruz ki oysa bunlar Tanrı’nın yapabilecekleri yanında önemsiz kalır. Hatta bazen Tanrı’nın yaptıklarından daha çok Şeytanın yaptıklarından konuşuyoruz. İşaya 53:7 ayet diyor ki “ O baskı görüp eziyet çektiyse de ağzını açmadı. Kesime götürülen kuzu gibi, kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi açmadı ağzını.” İsa zor dönemlerden geçerken ağzını açmadı. İsa sözlerin gücünü biliyordu. Yanlış zamanda yanlış söyleyeceği bir sözle kurtuluş planının mahvolacağını biliyordu. Bu yüzden yanlış olanı söylemek yerine ağzını kapalı tutmasının doğru olacağını biliyordu.

Öğrendiğim bir şey var eğer kederli ve üzgün isem ağzımı açıp içimi dökersem rahatladığımı hissediyorum ama ağzımı kapalı tutarsam bana acı veriyor. Ağzımı kapalı tutmak daha zor. Ama Tanrı bizden bunu yapmamızı istiyor ve zor dönemlerde zor olanı yaptığım zaman, ne dediğimi hatırlayın zor dönemlerde zor olanı yaparsak karakterimizi geliştiririz, olgunlaşır ve Tanrı’da büyürüz. Eğer İsa gibi olmak istiyorsam, eğer sizde İsa gibi olmak istiyorsanız zor zamanlarda ağzımızı kapalı tutmayı öğrenmeliyiz. Eğer iyi bir şey söyleyemeyeceksek hiçbir şey söylemeyelim daha iyi.

Yuhanna 14:30 "Artık sizinle uzun uzun konuşmayacağım. Çünkü bu dünyanın egemeni geliyor. Onun benim üzerimde hiçbir yetkisi yoktur.” Benimle ortak olan hiçbir şeyi yoktur. İsa demek istiyor ki Benim içimde O’na ait olan hiçbir şey yok ve benim üzerimde Onun hiçbir yetkisi yok İsa zor anlara yaklaştığını biliyordu. Çarmıha gerilme zamanıydı. Bunun zor olacağını biliyordu. Yanlış olanı söylemek için kışkırtılacağını biliyordu. Ve öğrencilerine önceden bildirdi ki bu andan itibaren pek bir şey söylemeyeceğim Şeytanın benim üzerimde hiçbir yetkisi yoktur ve bende ona hiçbir yetki vermeyeceğim. Yanlış sözlerimizle Şeytana yetki veriyoruz kendi yaşantılarımızda. Yaşam ve ölüm gücünün dilimizde olduğunu hatırlayın. Bazen zor anlardan geçerken suskunlaşırım. Arkadaşlarım falan bana neden suskunsun bir şey mi var diye sorduklarında onlara sadece zor anlardan geçiyorum bu yüzden suskunum derim.

Kardeşler her zaman aynı şekilde davranmayı ve kalmayı öğrenmek çok önemli. Mesih’in bedeninde en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerden bir tanesi devamlılıktır. Pek çoğunuzda Tanrı'nın verdiği doğa üstü Ruhsal armağanlar var. Yeteneğiniz var. Tanrı kendi yeteneğini size verdi. Fakat bu yetenek devamlılığı sağlayana dek dışa vurulamayacaktır. Yeteneğin devamlılık aracılığıyla dışa vurulduğunu her zaman hatırlayın.
1 Petrus 4:19 "Bunun için, Tanrı'nın isteğine uygun olarak elem çekenler, iyilik yaparak canlarını güvenilir Yaradan'a emanet etsinler." Bunun için  Şöyle düşünelim bazen bankaya para yatırmaya gittiğimde bankada kuyruk beklememek için dışarıdaki makinaları bankamatikleri kullanıyorum. Gidiyorum paramı zarfa koyup yatırıyorum ve ondan sonra hiç düşünmüyorum bile eğer bankaya bu şekilde güveniyorsam Tanrı’ya neden güvenemeyeyim yada hiç tanımadığımız şoförün dolmuşuna biniyor ve canımızı ona emanet ediyoruz. Peki şoföre böyle güveniyorsak Tanrı’ya neden güvenmeyelim. (Dala tutunan adam) Her sabah dua ederken kendimizi Tanrı’ya emanet etmeliyiz. O gün kendi işlerimizi yapmalıyız. Ve ne olursa olsun Tanrı’nın her şeyi kontrol ettiğine güvenmeliyiz.
Doğru bir tutumla acı çekmeyi öğrenmeliyiz her gün mükemmel bir gün için plan yaparım ama hemen hemen her gün bir yönden planlarım bozulur. Her şey bizim istediğimiz gibi gitmez. Fakat Kutsal Kitap Romalılar 12. Bölümünde adapte olmayı öğretir bize kendimizi başka insanlara ve etrafımızda olup bitenlere adapte olmamızı öğretir. Bunu öğrenmeden önce sık sık moralim bozulurdu. Bir planım vardı planım işlemediğinde moralim bozuluyordu. Kısaca Şeytan benim duygularımı kontrol ediyordu moralimi bozmak için yapması gereken tek şey beni güç bir duruma sokmaktı. Karakterimdeki bu zayıflıktan dolayı esenlik ve sevinç olmuyordu içimde ama devamlılığı sağladığım da işte o noktada Şeytan kontrolden çıktı. Ondan sonra hemen hemen her zaman esenlik ve sevinç içindeyim
Sızlanma, hata bulma ve şikayet etme konularıyla ilgili birkaç ayete bakalım. Filipililer 4:6 bu ayetleri okumadan önce şunu söyleyeyim bütün yüreğimle inanıyorum ki şikayet etme en büyük sorunlarımızdan biri küçük basit bir şeymiş gibi görünmesine rağmen çok büyük bir sorun aslında. Çünkü Tanrı ağızlarımızı şikayet etmemiz için vermedi. Ağzımızı O’nu yüceltmemiz için verdi. Filipililer 4:6’yı okuyalım “Hiç kaygılanmayın; her konuda ki dileklerinizi, Tanrı’ya dua edip yalvararak şükranla bildirin.”  Her durumda, her konuda diyor dikkat edin. Şükranla bildirin. Vurgulayalım bunu şükranla bildirin. İnsanlar sık sık daha fazla bir şeylere sahip olmak için dua ederler ve sahip olduklarından şikayet ederler bir anlamda bir şeylere daha fazla sahip olmak için dua ettiğim zaman

Tanrı şikayet ediyorsak bize bir şey göstermek istiyor diyor ki şuanda sahip olduğun hakkında şikayet ediyorsan niçin sana daha fazlasını vereyim. Düşünüyoruz ki Tanrı bizim içimizdeki durumu düzeltirse artık şikayet etmeyiz ama eğer sahip olduğumuz yanlış bir tavır ve tutumsa bu tavır ve tutum içimiz dedir. Neye sahip olursak olalım ortaya çıkacaktır. Bu yüzden Tanrı bize daha fazlasını vermeden önce tavır ve tutumlarımızı değiştirmek ister. Daha fazla bir şeyleri duayla isterken öncelikle yaşantılarımızda sahip olduklarımız için şükran dolu olduğumuzdan emin olmalıyız.

Filipililer 2:14 ayete bakalım şimdi. “Her şeyi söylenmeden ve çekişmeden yapın.” Ayet bazı şeyleri demiyor her şeyi diyor. Bu her şeyi sözcüğü büyük bir sözcük. Mezmur 34:1 “Her zaman Rab’ be övgüler sunacağım der. O’nun övgüleri daima ağzımda olacak” diyor. 14. Ayet şunu söylemek istiyor. Söylenip çekiştiğimizde aslında bunu Tanrı’ya karşı yapıyoruz demektir. Bazen diyoruz ki Tanrım inanıyorum ki sen her şeyi kontrol ediyorsun. Sana güveniyorum ve biliyorum ki her şey senin elinde birkaç dakika sonra Tanrı’nın yaptığı şeyden hoşlanmıyoruz. Şikayet etmekten vazgeçmeliyiz artık. 15.Ayet ise neden şikayet etmememiz gerektiğinin önemini vurgular. 15.Ayet “Yaşam sözüne sımsıkı sarılarak aralarında evrendeki yıldızlar gibi parladığınız bu eğri ve sapık kuşağın ortasında kusursuz ve saf Tanrı’nın lekesiz çocukları olasınız.” Dikkat edin evrendeki yıldızlar gibi parladığınız bu eğri ve sapık kuşağın ortasında diyor ayette diğer kişiler gibi davranmamamızın önemi burada açıkça görülüyor. Herkes tarafından okunan diri mektuplar olmalıyız diyor Pavlus 2. Korintliler 3-2:4 "2 Bütün insanlarca bilinen ve okunan, yüreklerimizde yazılı olan mektubumuz sizsiniz. 3 Hizmetimizin sonucu olup mürekkeple değil, yaşayan Tanrı'nın Ruhuyla, taş levhalara değil, insan yüreğinin levhalarına yazılmış Mesih'in mektubu olduğunuz açıktır. 4 Mesih'in sayesinde Tanrı'ya böyle bir güvenimiz vardır." Tanrı’nın davrandığı gibi davranarak Tanrımızın iyi olduğunu insanlara kanıtlamalıyız.
Eğer bir din mensubu olup bizi seyredenlerden farklı yaşamıyorsak onları etkileyemeyiz. İncil onları meyvelerinden tanıyacaksınız diyor. Ve bugün içinde yaşamakta olduğumuz dünyada herkes her şeyden şikayet ediyor. İnsanların şikayet ettiğini duymadan bir yere gitmek neredeyse imkansız. Tanrı inanlıların dünyada ışıklar gibi olmasını istiyor. Karanlık dünyada parlamalarını istiyor. Eğer herkesin şikayet ettiği bir yerde çalışıyorsanız bu şikayetlere siz katılmayın. Patronunuz hakkında söylenip durmayın. İçinde bulunduğunuz durum hakkında olumlu şeyler söyleyin. Belki işinizin her yönünü sevmeyebilirsiniz. Ama bir işiniz olduğu için Tanrı’ya şükredebilirsiniz. İşi olmayan ve sizin işinize sahip olmak isteyen bir çok insan vardır.

1.Korintliler 10:9-11 bu ayetler şikayet etmenin tehlikeli olduğunu bize öğreten çok güçlü ayetlerdir. Bu ayetler bana Tanrı korkusu vermiştir. Çünkü şikayet aracılığıyla şeytana kapı açtığımızı gösterir bu ayetler. 9.Ayet “Yine bazıları gibi Rab’bi denemeyelim. Böyle yapanları yılanlar öldürdü.” Bu sözler bize Tanrı’nın iyi olduğunu ve O’nun iyiliğini sınamamamız gerektiğini öğretir. Şikayet etmek yerine Tanrı’nın iyiliğinden söz etmeliyiz. İsrail halkından söz ediyor bu ayetler ve onların şikayet etmelerinden dolayı pek çoğunun zehirli yılanlar tarafından öldürüldüğünü söylüyor.

10.Ayet “Kimileri gibide söylenip durmayın. Söylenenleri ölüm meleği öldürdü.” Acaba yaşantılarımızda kendi kendimize neden olduğumuz ne kadar sorunla karşılaşıyoruz. Şikayet aracılığıyla kendi sorunlarımızı yaratıyoruz. Sorun hakkında şikayet ettiğimizi düşünüyoruz ama gerçekte söylenip durmakla sorunu daha da kötüleştiriyoruz. 11.Ayet şöyle der; “Bu olaylar başkalarına ders olsun diye onların başına geldi, çağların sonuna ulaşmış olan bizleri uyarmak için yazıya geçirildi.” Görüyorsunuz onların yaptıkları hataları bizim de yapmamamız için bunlar kaydedildi.
Doğruyu söylemek gerekirse şikayet etme karşılaştığımız en büyük denenmelerden birisidir. Bir şeyler vermesi için Tanrı’ya dua ediyoruz ve ondan sonra şikayet etmeye başlıyoruz. Birisi daha büyük bir ev için dua edebilir sonra evin temizliği hakkında şikayet eder. Yada bekar birisi eş bulmak ve evlenmek için Tanrı’ya yalvarır. Kısa süre sonra Tanrı’nın kendisine verdiği eş hakkında şikayet eder ya da insanlar çocuk isterler. Çocukları olunca da “Rab, bu çocuklar beni çıldırtacak” diye şikayet ederler. Bu yüzden artık şikayet etmeyi durdurmalıyız.
1.Petrus 5. Bölüm herkesin benzeri sıkıntılardan geçtiğini söyler. Yalnız değiliz. İmanda sarsılmadan durmamızı ve böylece Tanrı’nın bizi kurtaracağını öğretir. 1.Petrus 5. Bölüm iblise karşı direnmemizi öğretir. Önceleri iblise karşı direnmenin yaşantımdaki denenmelere karşı direnmek olduğunu düşünürdüm. Çevremde olup bitenlere karşı direnmek olduğunu sanırdım ama sonunda iblise karşı direnmenin, onun gibi davranmaya direnmek olduğunu öğrendim. Bu çok önemli bir nokta; deneme ve sıkıntı anlarında iken denemeye karşı direnmemiz gerekli değil, deneme esnasında kötü davranışlara karşı direnmeliyiz. Sabit ve devamlı olduğumuzda Tanrı bizi kurtarır.

Filipililer 1:28 "Ancak yaşayışınız Mesih'in müjdesine layık olsun. Öyle ki, gelip sizi görsem de, uzakta kalsam da, sizinle ilgili haberleri, tek bir ruhta dimdik durduğunuzu, Müjde'de açıklanan inanç uğruna tek bir can halinde birlikte mücadele ettiğinizi, size karşı duranlardan hiçbir şekilde yılmadığınızı işiteyim. Böyle davranmanız onlar için bir belirti, kendilerinin mahvolacağını, sizlerin ise kurtulacağını gösteren bir belirtidir; ve bu Tanrı'nın işidir." Burada denilen deneme anında yılmadan korkusuzca duracak olursak bu düşmanlarımıza yaklaşmakta olan mağlûbiyetlerinin işareti olacaktır. Tanrı için ise bizi kurtarmasının zamanı olduğunun işaretidir.
Ben bir Mesih imanlısıyım, bir sıkıntıdan geçiyorum ve şeytan bana saldırmakta. Şeytan Tanrı’nın yapmam için hazırladığı bütün işlere sırtımı dönüp kendisiyle savaşmamı ister. Şeytanla savaşmaya başlayınca bütün dikkatimiz Tanrı’dan uzaklaşır. Çoğumuz için Tanrı’nın çağrısı var fakat denenmelerden geçiyorsunuz. Yapmanız gereken şey gözlerinizi Tanrı’ya dikili tutup sabit ve devamlı durmalısınız. Ondan sonra Tanrı gelecek ve düşmanınızı mağlup edecektir. Kendi kendimize çabalamamıza gerek yok, Tanrı gelir ve bizim için yapar bunu. Kendimizi sürekli yorgun hissetmemizin nedenini anlamak zor değil. Çünkü kendi savaşımızı kendimiz savaşmaya çalışıyoruz. Oysa Tanrı bizim için savaşmak istiyor. Haleluya Rab’bi yüceltelim! Bizler Tanrı çocuklarıyız, bu yüzden övgü veren insanlar olmak istiyoruz; sızlanan şikayet eden kişiler değil.dava incil siparişi incil okudunuzmu Türkçe bedava incil BEDAVA

Antalya İncil Kilisesi Pastörü Ramazan Arkan

   

© Copyright www.incil.TK