- Günahlardan Arınmak için Vaftiz yeterlimidir?
Vaftiz günahlardan arınmanın işareti
ve simgesidir. Kurtuluşumuz ise Tanrımızın
bize sunduğu lütufla gerçekleşmektedir.
İşaret gerçek değildir, Gerçeği gösteren
bir tabela gibidir. Ama Kurtarıcımız Tanrı, iyiliğini ve insana olan sevgisini açıkça
göstererek bizi kurtardı. Bunu, doğrulukla
yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi
merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla
ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla
üzerimize bol bol
döktüğü Kutsal Ruh'un yenilemesiyle yaptı.
Titus 3:4-6
Vaftiz konusunda şunu açıkça belirtmeliyiz
ki Vaftizdeki su veya bizi vaftiz eden’in
gücü ile günahlardan arınmıyoruz. Bizler
Tanrı’nın İsa Mesih aracılığı ile bizelere sunduğu lütüfla ve Vaftiz
aracılığı ile bizde işleyen Tanrı’nın
gücü ile günahlardan arınıyoruz. Kol
2:11-12 Ayrıca Mesih'in gerçekleştirdiği
sünnet sayesinde günahlı benliğinizden
soyunarak elle yapılmayan sünnetle O'nda
sünnet edildiniz. Vaftizde O'nunla birlikte
gömüldünüz ve O'nu ölümden dirilten Tanrı'nın
gücüne iman ederek O'nunla birlikte dirildiniz.
- Vaftiz Yeni Atlaşma ilemi Meydana Çıkmıştır?
Hayır, Vaftiz Eski antlaşmadan beri mevcuttur. Levililer
11:44 Tanrınız RAB benim. Kendinizi kutsayın
ve kutsal olun. Çünkü ben kutsalım. Bu
ayetten sonra Rab Musa’ya yıkanmalarını
açıklıyor Levililer 13:34b Hasta giysilerini
yıkayacak ve temiz sayılacaktır. Levililer 14:51-52 Sedir ağacını, mercanköşk
otunu, kırmızı ipliği, canlı kuşu alıp
kesilen kuşun kanına ve akarsuya batıracak.
Yedi kez eve serpecek. Böylece kuşun kanı,
akarsu, canlı kuş, sedir ağacı, mercanköşk
otu ve kırmızı iplikle evi paklamış olacak.
Ayrıca Levililer 15:6;8;10;11
dede
devamlı temizlenmek için yıkayacak,
yıkanacak, sözleri geçmektedir.
Levililer 15:13 akarsuda yıkanacak ve
temiz sayılacak. Levililerin burada Tanrının kirli saydığı şeylerden kurtulmanın yöntemlerini
görüyoruz Yıkanma
Ve Vaftizi düşündüğümüzde bize bir örnek
oluşturmaktadır. Sonra Mısırdan Çıkış 29:1a «Bana kâhinlik edebilmeleri
için, Harun'la oğullarını kutsal kılmak
üzere şunları yap: Tanrı Musa’ya Harun
ve oğullarını kendisine Kahinlik etmeleri
için seçtikten sonra onların bu göreve
başlamadan önce şunları yapmasını istemektedir. Çıkış 29:4 Harun'la oğullarını Buluşma Çadırı'nın
giriş bölümüne getirip yıka. Bu ayette açıkça gördüğümüz gibi Tanrı hizmetine seçmeden
önce Harun ve Oğullarının Yıkanmasını
Paklanmasını istiyor, Ve Wbizlerinde kesinlikle öyle olmamız gerekmektedir. Ve ayet
deki su ile yıkanmaları onları Tanrı’nın
önünde durabilmelerini hazırlıyordu, O
dönemde Kahinlere yardım eden insanlar
vardı Levililer ve Tanrı sadece Kahinlerin
değil aynı zamanda Levililer’inde yıkanmalarını
istiyordu. Sayılar 8:5-8
RAB Musa'ya şöyle dedi: "Levililer'i
İsrailliler'in arasından ayırıp dinsel
açıdan arındır. Onları arındırmak için
şöyle yapacaksın: Günahtan arındırma suyunu
üzerlerine serp; bedenlerindeki bütün
kılları tıraş etmelerini, giysilerini
yıkamalarını sağla. Böylece arınmış olurlar.
Gördüğümüz gibi Vaftiz Tanrı’nın değişik şekillerde olsa Eski
Antlaşmadan beri vardır.
- Kaç yaşındaki insanlar Vaftiz edilebilir?
Kutsal Kitap’ta
bu konu ile açıkca
bir yaş belirtmemiştir. Ancak Kutsal Kitap’ta
bazı bölümler vardırki
bunların bize her yaşta vaftiz olmamız
gerektiğini emretmektedir. Bu ayetler,
Elç 2:38-39 Petrus onlara şu karşılığı verdi: “Tövbe edin, her biriniz İsa
Mesih’in adıyla vaftiz olsun. Böylece
günahlarınız bağışlanacak ve Kutsal Ruh
armağanını alacaksınız. Bu vaat size,
çocuklarınıza ve uzakta olanların hepsine,
Tanrımız olan Rab’bin kendine çağıracağı
herkese yöneliktir.” Elçi Petrus burada
sadece büyüklere seslenmemektedir. “herbiriniz” demektedir, ayrıca bildiğimiz
gibi eski antlaşmadaki sünnet yeni antlaşmadaki
vaftizle aynıdır ve Eski Antlaşmadaki
bazı örneklere bakacak olursak «Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şu: Aranızdaki erkeklerin
hepsi sünnet edilecek. Sünnet olmalısınız.
Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi
olacak. Evinizde doğmuş ya
da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın
alınmış köleler dahil sekiz günlük her
erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız
boyunca sürecek bu. Yaratılış 17:10-12
Evinizde doğan ya da satın aldığınız
her çocuk kesinlikle sünnet edilecek.
Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek
antlaşmamın simgesi olacak. Sünnet edilmemiş
her erkek halkının arasından atılacak,
çünkü antlaşmamı bozmuş demektir.» Yaratılış
17:13-14
Kutsal Kitapta yukarıdaki
örneklere daha bir çok örnek bulunabilmekteyiz.
- Sakrament Nedir?
Elçi Pavlus’un Efesliler 3:1-11’de açıkladığı gibi Sakrament
Tanrı’nın sır olan bizlere sunduğu lütuf
tasarısının maddesel elementlerle açıklanmasıdır.
Bu sır İsa’dan önce açıklanmamışsa da
İsa Mesih’ten sonra Elçiler aracılığı
ile bizlere açıklanmıştır. Bu sır kimsenin anlamamsı gereken bir sır değildir.
Bu sır Tanrı’nın İsa Mesih’te tüm dünya
için olan amacıdır.
- Kaç defa Vaftiz olabiliriz?
Bir kere, Çünkü
vaftiz Tanrı’nın vaatlerinin bize açıklanmasıdır,
Vaftiz olan bir insan bu vaatlere sahip
olmuştur ve Tanrı’nın vaatleri zamanla
yok olmaz.
Romalılar 6:3-7 Mesih İsa'ya vaftiz edilenlerimizin hepsinin
O'nun ölümüne vaftiz edildiğini bilmez
misiniz? Baba'nın yüceliği sayesinde Mesih
nasıl ölümden dirildiyse, biz de yeni
bir yaşam sürmek üzere vaftiz yoluyla
O'nunla birlikte ölüme gömüldük.
Eğer O'nunkine benzer bir ölümde
O'nunla birleşmişsek, O'nunkine benzer
bir dirilişte de O'nunla birleşeceğiz.
Artık günaha kölelik etmeyelim
diye, günahlı varlığımızın ortadan kaldırılması
için eski yaradılışımızın Mesih'le birlikte
çarmıha gerildiğini biliriz. Çünkü ölmüş
olan, günahtan özgür kılınmıştır.
Biliyoruz ki Vaftiz
İsa Mesih’le birlikte ölmek ve dirilmektir.
Ayette de açıkça görüldüğü gibi bizler
günah karşısında öldük buna göre bir kez
vaftiz olmak yeterlidir.
- Tanrı görünmeyen lütfunu
bizlere sunmak için neden Fiziksel araçları
kullanmıştır?
ÖnceKutsal Kitap’tan bildiğimize göre Tanrı’yı görüp’te
hiçbir insanın yaşayamayacağıdır,
Matta 28:1-4 / Yeşeya 6:1-5 bu iki ayettede açıkca görünmektedirki, Hiçbir insan Tanrı’yı göremez.
Lutfün sunuluşunda ise Tanrı bizlere gelmektedir, Yani Tanrı ile
bütünleşmekteyiz bunun için Tanrı biz
fiziksel bedenlere sahip insanlara görünmeyen
lütfunu sunmak
için Fiziksel araçlar kullanmıştır.
- Sakrament bize ne anlatmaktadır?
Sakramentler
ilk olarak bizleri Mesih’te sahip olduğumuz
yeni kimliği tanımlar ve bizlerin bu kimliğe
uygun yaşamaya çağırırlar. Eski benliğimize
ölüp yeni yaratıklar olduğumuzu gösterir.
Kol 2:12 Vaftizde O'nunla birlikte gömüldünüz ve O'nu ölümden
dirilten Tanrı'nın gücüne iman ederek
O'nunla birlikte dirildiniz.
Ancak Sakrament bizleri asla dünyadan ayırmaz,
ayrı kılmaz, çünkü bizler biliyoruz ki
Mesih’te yeni yaratıklar olduk ancak etrafımızda
bir sürü bundan yoksun olan insanlar var
buna göre gururla diğer insanlara bakarak
“Ben kurtuldum ama sen kurtulamadın” diye
dışlamamıza da izin vermez. Bu konu ile
Kutsal Kitap’ta çok net ayetler bulunmaktadır,
Luka 18:1-17) Ayrıca Yunus’ta kendisinin çok doğru bir
kişi olduğunu bildiği için diğer uluslara
müjdeyi paylaşmak istemedi onlar günahkar
diye çünkü sakramentleri o insanları dışlamak
için bir izin belgesi gibi düşünmüştü.
İkinci olarak sakrament
bizleri hizmete çağırırlar en basitinden
bizleri Komşularımıza müjdeyi duyurmak
için
- Rab’bin Sofrası Eski Antlaşmadaki Fısıh
yemeğimidir?
Hayır Çünkü Kutsal Kitap’ın Yuhanna
18:28 bölümüne baktığımızda Yahudilerin
Fısıh Bayramı olan (Mısır’dan Tanrımızın onları kurtarmadan önce onların kestikleri kuzunun
kanı sayesinde kendilerine dokunmadan
Mısır halkını vurduğunda gün) İsa
Mesih Yakalanmış ancak o gece öğrencileri
ile Bizlerin Fısıh yemeğini yediğini görmekteyiz.
- 1. Korintliler 11:27 Bu nedenle kim uygun
olmayan şekilde ekmeği yer ya
da Rab'bin kâsesinden içerse, Rab'bin
bedenine ve kanına karşı suç işlemiş
olur. Ayetine göre
bazı durumlarda Rab’bin Sofrasından
paylaşmamız yasaklanmış mıdır?
Elçi Pavlus’un burada söylediğine göre
uygun olmayan bir şekilde yaklaşmak yasaklanmıştır,
ve burada uygun olmayan şekili
tanımlarsak “Aynı bedendeki, Mesih’in
bedenindeki diğer kardeşlerle olan sorunlar,
çözemediğimiz problemler, dargınlıklar
v.s.”
Bu konuyu tam olarak anlayabilmemiz
için Ayetin devamına bakmamız gerekmektedir,
Pavlus 11:28’de uygun bir şekilde yaklaşmamak
için uygunsuzluğu düzelmemiz için ne yapmamız
gerektiğini anlatmaktadır. 11:29’da da
kendimizi sınamadan böyle yaparsak kendimizi
nasıl mahkum edeceğimizi anlatmaktadır.
Ve 11:30’da insanların bu sınamayı yapmadan
Sofraya yaklaştıkları için öldüklerini,
hasta olduklarından bahsetmektir, şimdi
ise 11:31’e geldik. Eğer
kendi kendimizi sınasaydık, yargılanmazdık.
Evet Pavlus sınasaydık yargılanmazdık
demektedir, Rab’bin sofrasının önemini
paydaşlığını biliyoruz bu sofra bizim
için çok önemlidir ve bu sofrayı bize
sunan Rab’bin kendisidir peki şimdi ne
yapacağız? Kendi benliklerimiz, kendi
insansal çekişmelerimiz yüzünden bize
sunulan bu Kutsal Sofradan uzakmı
duracağız? Örnek benim şu anda nerede
olduğunu bilmediğim bir insanla sorunum
var ben onu bulamıyorum veya o insan ölmüş
Pek ne yapacağım hiçbir daha Rab’bin sofrasından
almayacak mıyım? Hayır, Sofra’ya geleceğiz
ve yüreğimizi sınayacağız bu sofra aracılığı
ile bize hatırlatılan günahlardan tövbe
edeceğiz, sonra eğer sorunlu olduğumuz
kişileri bulabilme, konuşa bilme imkanımız
varsa onlarla bu sorunumuzu çözeceğiz,
Sofra’ya uygun bir şekilde yaklaşmak
çok iyidir ancak hiç birimiz mükemmel
olmadığımız için mükemmel bir şekilde
yaklaşamayız. Rab biliyoruz ki bu sofrayı
biz günahkarlara sunmuştur, bunun için
yüreğimizi sınamalıyız sofraya gelip tövbe
etmeliyiz ve sofradan sonra uygun olmayan
davranışı ortadan kaldırmalıyız.
- Kilise Toplantılarımızda ibadete (ilahi, dualar, vaaz) başlamadan
önce Rabbin Sofrasını’mı
almalıyız?
Bu konuda Kutsal Kitap’ın Luka 24:13-35 bölümüne bakacağız… Ayetlerde
gördüğümüz gibi öğrencilerden iki tanesinin
ümidi kırılmış, hüzünlü bir şekilde köylerine
gitmekteydiler, yolda Dirlimiş
Rab İsa’yı gördüler ve onunla sohbet ederek
yolculuk ettikleri halde Rab’bi tanıyamadılar. Luka
24:27
‘de Rab onlara Tanrı’nın sözlerini açıklıyor
ve evlerine davet ediyorlar, Rab İsa Mesih’in
onlarla son yemekte yaptığı gibi ekmek
böldü ve yine onlara sundu, onlarında
gözleri açıldı,
Burada gözleri açılıp hatırladıkları,
son yemekteki vaatleri hatırladılar, Burada
dikkat edersek Tanrı’nın kelamı ve Rabbin
Sofrası ile gözleri açılmaktadır, ve Rabbi
tanıdılar. Ve hemen koşup
diğer öğrencilerin yanına gidip
olanları anlatmaktadır, bu ayet bize çok
güzel bir örnek üstelik bu çok net örneği
Rab bize veriyor, buna göre 1. sırada
Rabbin sözü bize verilmeli devamında ilahilerimiz,
dualarımız, son olarakta
Rabbin Sofrasını sunmalıyız.
- Onuncu soruya göre vaaz, sakrament’ten dahamı
önemlidir?
Bu soruya cevabı bir örnekle vereceğim,
Söz olmadan Rabbin Sofrasını sunmak:
Eşinize “Seni Seviyorum” demeden ona bir
çiçek demeti sunuyoruz, Ancak bu güzel
hareket karşısında eşimiz şaşırıyor ve
bu çiçeği neden ona verdiğimizi bilmiyor,
ona özel aldığımızdan haberi yok. Burada
onu sevdiğimize istinaden eylemi yapıyoruz
ancak eşimizin onu sevdiğimizi anlatacak
sözü söylemediğimiz için anlamıyor.
Bir anlam eksikliği var.
Rab’bin Sofrası olmadan Söz’ü Sunmak : Bu seferde
eşimize “Seni Seviyorum” diyoruz ancak
çiçek vermiyoruz. Bu seferde sevgi gözle
görülür bir şeyden yoksun, Eşimiz bu sözün
gerçek olup olmadığını anlamıyor, bilemiyor.
Hem Söz’ün Hemde Sofranın Sunulması : Bu seferde eşimize “Seni Seviyorum” diyoruz ve ona çiçek demetini uzatıyoruz,
Bu son seçenekte sakrament olan eylem
yoluyla ve sözlerle verilen çiçekler bir
anlam katıyor.
İlahilerimiz, Şükranlarımız, vaazlar
olmadan, Sofra sadece bir yemek’ten başka
bir şey ifade etmez, Tanrı’nın kelamı
bizleri tapınma ile bize Rable bir iletişim
getiriyor, ve yine Sofra olmadan vaaz
ve ilahilerle yapılan tapınma bağlam dışı
kalıyor. Yalnızca ilahiler, dualar, şükranlar
ve vaazlar varsa bu bir kutlamaya katılıyoruz
gibi olur ancak kutlama Sofra olmadığı
için tam sayılmaz. Sofra olmadan Tanrı’nın
kelamı sadece yola getiren ve hatalarımızı
gösteren bir olaya dönüşüyor. Buna göre
ikisi sunulduğunda daha iyi anlıyoruz.
- Kominyon (Communion)
nedir?
Kominyon sözcüğü Rabbin Sofrasını kutlarken “İsa Mesih’in Ruhsal olarak
sofrada bizimle bulunduğu görüşüdür” bu
görüş John Calvin ve Westminster İnanç
Bildirgesi için toplanan konsey tarafından
da kabul edilmiştir. Bu görüş, Kutsal
Kitap’a göre hem İsa Mesih’in gerçek (fiziksel)
hemde sadece simgesel birlikteliğini ret
etmiştir. Yani, İsa Mesih bize İman anlamında
yenilip içilmek için verilmiştir. Bu yenilip
içilme gerçek fiziksel olarak değildir,
ancak gerçekten verilmiştir.
Başka inançlardaki Mesih İsa
Kanı ve bedeni olarak yeryüzüne
gelmiyor, Kutsal Ruh aracılığı ile bizler
O’na kaldırılıyoruz. Ancak bu Mesih İsa’nın
sofrada bulunmadığı anlamında değildir,
Mesih İsa Tabiki her zaman her yerdedir
ancak bu olay Ruhsaldır.
- Kilise Tarihinde Rabbin Sofrası üzerine Farklı görüşler nelerdir?
Kutsal Kitap ayetleri üzerindeki yorumlar
veya olduğu gibi kabul etme bakış açıları
yüzünden, Sofra’nın algılanması ve uygulanmasında
farklı görüşler bulunmaktadır. Bu farklılıklar
İsa’nın bu ruhsal sofradaki konumu üzerinedir.
Bu farklı bakış açıları
İsa Mesih’in Sofrada Fiziksel olarak hazır bulunması (Transubstantion)
Bu görüşe göre, Erken kilise döneminde
İsa Mesih’in sofrada yer almasından bahsetmektedir.
1215 Lateran Konsilinde bu bir doğma
olarak kabul edilmiştir. Ancak bu görüş
fazla gelişmemiş ve netlik kazanmamıştır.
Roma Kilisesi ise Aristoles’in
özle, tesadüf arasındaki ayrımından hareketle
yola çıkarak ekmek ve şarabın görünümlerinde
değil özlerinde İsa Mesih’in bedeni ve
kanına dönüştüğünü iddia etmektedir. Bu
olayın Rabbin sofrası ayininde gerçekleştiğine
inanmaktadırlar.
Bu olayı kilisenin Rahipleri adeta
İsa Mesih’i bir kez daha kurban sunma
sonucunda gerçekleştirmektedirler.
Bu çok yanlış bir görüştür ve Reform
hareketi öncülerinin Kutsal Kitap’ta o
Rahiplerin yaptığı işi doğru olarak gösterebilecek
bir ayet bulamamışlardır.
Fiziksel olarak hazır bulunması (Consubstantionion)
Martin Luther ve onun bu görüşünü benimseyen
Lutheran Kiliseler,
Rabbin Sofrasında İsa Mesih’in bedeninin
ve kanının fiziksel olarak o anda sofrada
bulunduğuna inanmaktadırlar.
Luther kesinlikle Rabbin Sofrasının,
ruhbanların ayinleri ekmek ve şarabın
Mesih’in bedeni ve kanına dönüştüğüne
inanmamaktadır.
İsa Mesih’in görünümün ilahiliğinin
yalnızca bir yansımasıdır. Gerçek bir
insan görünümünde değildir gibi bir Doketik
düşünceleri vardır. Buna göre sofranın
her açıldığı yerde İsa Mesih varlık olarak
oradadır. Ama bu ekmeğin ve şarabın asla
dönüşümü değildir.
İsa Mesih’in Fiziksel ve Ruhsal olarak bulunması : Sadece Anma (Memorial)
Bu görüş Zwingle
ile başlayan bir görüştür, bu görüş bir
zaman kaybolmaya yüz tutmuştur. Ancak
bu görüşü savunan ve kabul eden müjdeci
kiliseler vardır. Ve bu görüşe göre Rabbin
Sofras’ı sadece
bir simgedir.
Ancak bu kardeşler
Rabbin “Beni anmak için böyle yapın” sözüne istinaden böyle demektedirler, Bu ayette
daha önce Rab bize bunu yani ekmeği sunmaktadır. Luk 22:19 Sonra eline ekmek aldı, şükredip
ekmeği böldü ve onlara verdi. "Bu
sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir.
Burada görüldüğü gibi
önce Rab ekmeği sunuyor ve alın yiyor
diyor, yani önce kendisinde olan bir şeyi
alma, ondan sonra hatırlama var. Buradaki
anma sadece zihinsel bir düşünüş değildir,
Buna örnek olarak 4. emri düşünürsek Tanrı
ne diyor, Sept
gününü hatırlayın diyor. Bu sadece İsrail’in
bu günü hatırlamaları için söylenmiş bir
söz değildir. Bu söz öyle bir şeydirki
bu söz şimdiki zamanı değiştirir, bir
kenara koyup ve yeni bir gerçeklik yaratır.
Dördüncü emir örneğini düşünürsek İsrailliler
bu sept gününü
düşünerek akıllarında tutarak Tapınağı
inşa ediyorlar. Öyleki Tanrı bu özel günde kendi halkı arasında özel bir biçimde
yaşasın diye.
Bizim inancımıza göre bu anma sadece zihinsel bir düşünce değildir.
Geçmişteki çarmıh gerçeği şimdiki zamana
konmuştur. Öyleki bu daveti veren İsa Mesih’tir, Kutsal Ruh aracılığı
ile ekmek ve şarap aracılığı ile bize
kendisini sunar.
Luk 22:19 Sonra eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi.
"Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir.
Beni anmak için böyle yapın" dedi.
İsa Mesih’in Sofrada Ruhsal Anlamda Bulunması : (Communion)
Bu görüş John Calvin ve Westminster
İnanç Bildirgesi’ni hazırlayan konsey
tarafından kabul edilmiştir. Bu görüşe
göre İsa Mesih Gökte baba Tanrı’nın sağında
oturmaktadır ancak biz bu sofrada Kutsal
Ruh aracılığı ile birlikte olmaktayız,
İsa Mesih dünyanın her yerindedir ruhsal
olarak, İsa Mesih bu sofra’da yeryüzüne
inmemektedir, Kutsal Ruh aracılığı ile
bizler İsa Mesih’e kaldırılıyoruz.
- Rabbin Sofrasında Şarap’mı Kullanılmalı
Vişne Suyu’mu
Hıristiyanlar özgür kılınmışlardır,
Bana göre vücuda zarar vermeyen her şeyi
kullanabilirler, Bu Rabbin sofrasındaki
şarap içinde vişne suyu içinde geçerlidir.
Buna göre Rabbin sofrasında geldiğimizde
önemli olan kasedeki nesnenin ne olduğu
değil önemli olan orada Rabbin ruhsal
anlamda bulunmasıdır.
- Sakramentler bizi sadece Tanrı ile mi ilişkilendirir?
Sakramentler bizleri, Ruhsal olan Tanrı
ile ilişkilendirir ve aynı zamanda sakramentlerin
fiziksel ve materyal özellikleri olduğundan
bizleri komşularımızla ilişkilendirir.
1.Korintliler 11. Bölüm bu konuya ışıktır.
Ayrıca Yunus’ta bu konuya bir örnek oluşturabilir,
Yunus Tanrının Ninovaya
gitmesi buyruğunda aldığında kendisinin
sakramentlere sahip olduğunu düşünüp onlardan
uzaklaşmak istemiştir, ancak daha sonra
hatasını anlayıp Tanrı’nın mucizevi planı
ve olayları ile Ninovaya gidip oradaki insanlara Tanrı’nın buyruğunu duyurmuştur.
- Bazı gıdalar günahmıdır?
Yasak olan şeyi yapmak günahtır, Yasak
olan yiyecekte maddesel olduğu veya kötü
olduğu için yasaklanmamıştır. Yaratılıştaki
Adem Tanrı’ya olan güvenini ifade etmeye
çalıştı. Demek ki onun inanması gereken,
Tanrı’nın onu sevdiği ve kendisini Tanrı’ya tam güvenle verip ve O’ndan korkmadan
O’nunla ilişkide bulunabilmesiydi.
Adem’in meyveyi yiyerek günaha sebep
olması meyvenin kötü olması ile ilişkili
değil, ama onun meyveyi yemesi onun dünyaya
Tanrı’nın yalancı olduğunu ilan etmesiydi.
Böyle yaparak Demek ki “ Tanrı iyi değil,
yalancı, güvenilmez” demiş oldu. Böyle
düşünmesi Tanrı’nın ona vermiş olduğu
bir armağan değil, o meyveyi kendisi arzulamıştı.
Levililer bölümüne baktığımızda gördüğümüz
yasaların çoğu yemek rejimi ve diğer materyallerle
ilgidir. Bu materyallere baktığımızda
bu maddesel şeyler KÖTÜ OLDUĞU İÇİN YASAKLANMAMIŞTIR.
Burada Tanrı’nın yapmak istediği şey onlara
öyle bir yasa veriyor ki en küçük detay
bile önemli, bu yüzden yasa Tanrı’nın
tam kutsiyetini gösteriyor. Aynı zamanda
bunu yaparak İsrail’e söylemek istediği
onların özel olduğu ve Tanrı için ayrılmış
olduğudur.
- Orta Çağ Kilisesindeki Sakramentler nelerdi?
Vaftiz, Rabbin Sofrası, Onaylama, Evlilik,
İkrar ve Günah kefareti, El alma, Mesh
etme.
- Söz ve Sakramentler arasındaki benzerlikler nelerdir?
Söz ve Sakramentin
kaynakları aynıdır. Tanrı kendi sözünü
kendi sakramenti
ile mühürlemiştir.
Aynı içeriklere sahiplerdir.
İşaretle işareti yansıtan nesnein önemli olması. (Söz bahsetmeseydi su ekmek ve şarap
öenemli olmayacaktı)
İkiside imanla alınır
- Söz ve Sakramentler arasındaki benzer olmayan durumlar nelerdir?
Gereklilikleri farklıdırlar, Sakrament
Söz’ün alt unsurudur,
Lütuf Sakramente
bağlı değildir,
Kurtuluş yalnız imanla söz konusudur.
Sakrament iman üretmiyor destekliyor.
Sakrament olmadanda
kurtuluş olur (İbrahim ve İsa Mesihle
birlikte çarmıha gerilen hırsız) Ancak
Lütuf olmadan kurtuluş olmaz.
Hedef Farklılıklar : Söz iman doğuruyor,
güçlendiriyor, sakrament ise sadece güçlendiriyor.
- Küçük çocuklar vaftiz edilebilir, Peki Küçük çocuklar Rabbin sofrasındada alabilirmi?
Küçük çocuklar Rabbin Sofrasının anlamını
tam olarak bilemezler, ve buna aileleride
karar vermemelidirler, çünkü çocuklarını
çok sevdikleri için onunda bu sofradan
almalarını isteyebilirler, ancak bu doğru
değildir. Bu durumda Aile çocuklarını
Kilise ihtiyar heyetine getirip
ihtiyarların kararına göre çocuk Rabbin
Sofrasından alabilir. Bu konuda net bir
yargı bulunamamaktadır.