MESİH’İN ÇARMIHA GERİLDİĞİNE İLİŞKİN
KANITLARIMIZ
A Peygamberlikler
Aslında
bu kanıtlar, burada ayrıntılı olarak söz
edemeyeceğimiz kadar çoktur. Kutsal Kitap’ta
Mesih’in çarmıhtaki kurtulmalık ölümüne
ilişkin, tamamı gerçekleşmiş, birçok peygamberlik
bulunmaktadır.
Peygamberlik: (Otuz Gümüşe
Satılıyor) “Onlara, ‘Eğer hoşunuza gidiyorsa,
ücretimi verin’ dedim... Ücretim olarak
otuz gümüş tarttılar.” (Zekarya 11:12)
Gerçekleşmesi: “O sırada
Onikilerden biri, adı Yahuda İskariyot olanı,
Başkâhinlere giderek, ‘O’nu, ele verirsem,
bana ne verirsiniz?’ dedi. Otuz gümüş tartıp
ona verdiler.” (Matta 26:14,15)
Peygamberlik: (Pahası ile
Çömlekçi Denen Tarla Satın Alınıyor) “Rab
bana, ‘O’nu, bana paha biçtikleri o yüklü
parayı çömlekçiye at’ dedi. Otuz parça gümüşü
aldım ve Rabb’in evinde çömlekçiye attım.”
(Zekerya 11:13)
Gerçekleşmesi: “İsa’yı
ele veren Yahuda, O’nun mahkûm edildiğini
görünce yaptığına pişman oldu. Otuz gümüş
parayı Başkâhinlere ve ihtiyarlara geri
götürdü. ‘Ben suçsuz birini ele vermekle
günah işledim’ dedi. Onlar ise, ‘Bundan
bize ne? Onu sen düşün’ dediler. Yahuda,
paraları tapınağın içine fırlatarak oradan
ayrıldı, gidip kendini astı. Paraları toplayan
Başkâhinler, ‘Kan pahası olan bu paraları
tapınak hazinesine koymak doğru olmaz’ dediler.
Kendi aralarında anlaşarak, bu parayla yabancılar
için mezarlık yapmak üzere Çömlekçi Tarlası’nı
satın aldılar.” (Matta 27:37)
Peygamberlik:
(İşkence Görüp Çarmıha Geriliyor) “Köpekler
çevremi kuşattı, kötüler takımı etrafımı
sardılar, ellerimi, ayaklarımı deldiler.
Bütün kemiklerimi sayabilirim. Onlar bakıyorlar,
gözlerini bana dikiyorlar.” (Mezmur 22:16,17)
Gerçekleşmesi: “Askerler
İsa’yı, Pretoryum denilen vali konağına
götürüp tüm taburu topladılar. O’na mor
renkte bir giysi giydirdiler. Dikenlerden
bir taç örüp başına geçirdiler. ‘Selâm,
Ey Yahudilerin Kralı!’ diyerek O’nu selâmlamaya
başladılar. Başına bir kamışla vuruyor,
üzerine tükürüyor, diz çöküp önünde yere
kapanıyorlardı. O’nunla böyle alay ettikten
sonra mor giysiyi üzerinden çıkarıp O’na
yine kendi giysilerini giydirdiler ve çarmıha
germek üzere O’nu dışarı götürdüler.” (Markos
15:1620)
Peygamberlik:
(Yaralarla Bitkin Düşüyor) “Günahlarımızdan
ötürü yaralandı, kötülüklerimizden dolayı
zedelendi; esenliğimiz için olan ceza O’nun
üzerine indi. O’nun bereleri ile şifa bulduk.”
(İşaya 53:5)
“Çiftçiler sırtımda saban sürdüler.” (Mezmur
129:3)
Gerçekleşmesi: “İsa’yı
göz altında tutan adamlar O’nunla alay ediyor,
O’nu dövüyorlardı. Gözlerini bağlayıp ‘Peygamberliğini
göster bakalım, sana vuran kim?’ diye soruyorlardı.”
(Luka 22:63,64)
Peygamberlik:
(Acıları Uysalca Kabulleniyor) “O’na kötü
davrandılar; ama O alçaldı, ağzını açmadı.
Boğazlanmaya götürülen kuzu gibi, kırkıcılar
önünde dilsiz duran koyun gibi ağzını açmadı.”
(İşaya 53:7)
Gerçekleşmesi: “Kendisine
sövüldüğü zaman sövgüyle karşılık vermedi.
Acı çektiğinde kimseyi tehdit etmedi. Davasını,
adaletle yargılayan Tanrı’ya bıraktı...
günahlarımızı çarmıhta kendi bedeninde yüklendi....”
(1. Petrus 2:23,24)
Peygamberlik: (Dövülüyor,
Yüzüne Tükürülüyor) “Vuranlara sırtımı,
saç yolanlara yanaklarımı verdim; yüzümü
utançtan ve tükürükten gizlemedim.” (İşaya
50:6)
Gerçekleşmesi: “Başına
bir kamışla vuruyor, üzerine tükürüyor,
diz çöküp önünde yere kapanıyorlardı...
Bunun üzerine İsa’nın yüzüne tükürüp O’nu
yumrukladılar. ” (Markos 15:19, Matta 26:67)
Peygamberlik: (Alay Ediliyor)
“Beni görenlerin hepsi alay ediyor, sırıtıp
baş sallayarak, ‘Rabb’e dayandı, O’nu azat
etsin. Madem O’ndan hoşlanıyor, O’nu kurtarsın’
diyorlar.” (Mezmur 22:7,8)
Gerçekleşmesi: “Oradan
geçenler, başlarını sallayıp İsa’ya sövüyorlar...
Başkâhinler, din bilginleri ve ihtiyarlar
da aynı şekilde O’nunla alay ederek, “Başkalarını
kurtardı, kendini kurtaramıyor’ diyorlardı...”
(Matta 27:3942)
Peygamberlik:
(Baba’nın Kendisini Bırakmasına Şaşırıyor)
“Allah’ım, Allah’ım! Beni niçin bıraktın?
İniltimin sözlerinden niçin uzaktasın?”
(Mezmur 22:1)
Gerçekleşmesi: “Saat üçe
doğru İsa yüksek sesle, ‘Tanrı’m, Tanrı’m!
Beni niçin terk ettin?’ diye bağırdı.” (Matta
27:46)
Peygamberlik: (İçmesi İçin
Sirke Veriliyor) “Yiyecek yerine bana öd
verdiler, susuzluğumda sirke içirdiler.”
(Mezmur 69:21)
Gerçekleşmesi: “Daha sonra
İsa, her şeyin artık tamamlandığını bilerek
Kutsal Yazı’nın yerine gelmesi için ‘Susadım’
dedi. Orada sirke dolu bir kap vardı. Sirkeye
batırılmış bir süngeri, zufa dalına takarak
O’nun ağzına uzattılar.” (Yuhanna 19:28,29)
Peygamberlik:
(Askerler Kura ile Giysilerini Bölüşüyorlar)
“Giysilerimi aralarında bölüşüyorlar, elbiseme
de kura atıyorlar.” (Mezmur 22:18)
Gerçekleşmesi: “Askerler
İsa’yı çarmıha gerdikten sonra O’nun giysilerini
aldılar. Her birine birer pay düşecek biçimde
dört parçaya böldüler. Mintanını da aldılar;
mintan boydan boya dikişsiz bir dokumaydı.
Birbirlerine, ‘Bunu yırtmayalım’ dediler,
‘...kimin olacak diye kura çekelim...’”
(Yuhanna 19:23,24)
Peygamberlik: (Kemikleri
Kırılmadı) “Tüm kemiklerini korur, onlardan
hiçbiri kırılmaz.” (Mezmur 34:20)
Gerçekleşmesi: “Bunun üzerine
askerler gidip birinci adamın, sonra da
İsa’yla birlikte çarmıha gerilmiş olan öteki
adamın bacaklarını kırdılar. İsa’ya gelince,
O’nun ölmüş olduğunu gördüler. Onun için
bacaklarını kırmadılar.” (Yuhanna 19:32,33)
Peygamberlik:
(Mızrak ile Deliniyor) “...O’na, bedenini
deldikleri adama bakacaklar ve biricik oğlu
için dövünen gibi dövünecekler, ilk oğlu
için acı çeken gibi acı çekecekler.” (Zekerya
12:10)
Gerçekleşmesi: “Ama askerlerden
biri, O’nun böğrünü mızrakla deldi. Böğründen
hemen kan ve su aktı.” (Yuhanna 19:34)
Peygamberlik: (Kötülerin
Arasında Ölüyor, Ölümünde Ağırlanıyor) “...Kabrini
kötülerin yanında yaptılar, ölümünde zengin
adamla beraberdi.” (İşaya 53:9)
Gerçekleşmesi: “İsa’yla
birlikte biri sağında, öbürü solunda olmak
üzere iki haydut da çarmıha gerildi... Akşama
doğru Yusuf adında zengin bir Aramatyalı
geldi... Pilatus’a gidip İsa’nın cesedini
istedi... Yusuf cesedi aldı, temiz bir keten
beze sardı, kayaya oydurmuş olduğu kendi
yeni mezarına yatırdı.” (Matta 27:38, 5760)
B
Mesih’in Açıklamaları
Mesih, öğrencilerine birçok vesile ile çarmıhtaki
“Kurtarma” işinin ölmesini gerektirdiğini
açıkladı. O’nun bu konudaki en kesin duyurusunu,
ele verildiği gece öğrencilerine yaptığı
veda konuşmasında görüyoruz. Aşağıda, Mesih’in
Kurtulmalık ölümüne ilişkin, kendi açıklamalarını
aktarıyoruz.
“Bundan
sonra İsa, kendisinin Kudüs’e gitmesi, ihtiyarlar,
Başkâhinler ve din bilginlerinin elinden
çok acı çekmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün
dirilmesi gerektiğini öğrencilerine anlatmaya
başladı.” (Matta 16:21)
“Celile’de bir araya geldiklerinde İsa onlara,
‘İnsanoğlu, insanların eline teslim edilecek
ve öldürülecek; ama üçüncü gün dirilecek.’
dedi.” (Matta 17:22)
“İsa,
bütün bunları anlattıktan sonra öğrencilerine
şöyle dedi: ‘Biliyorsunuz, iki gün sonra
Fısıh bayramıdır ve İnsanoğlu çarmıha gerilmek
üzere ele verilecek.’” (Matta 26:1,2)
“İsa,
İnsanoğlu’nun çok acı çekmesi, İhtiyarlar,
Başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi,
öldürülmesi ve üç gün sonra dirilmesi gerektiğini
onlara anlatmaya başladı.” (Markos 8:31)
“Öğrencilerine
ders verirken şöyle diyordu: ‘İnsanoğlu
insanların ellerine teslim edilecek ve öldürülecek;
ama öldürüldükten üç gün sonra dirilecek.’”
(Markos 9:31)
“...İnsanoğlu,
Başkâhinlerin ve din bilginlerinin eline
teslim edilecek. Onlar da, O’nu ölüm cezasına
çarptıracak ve diğer uluslara teslim edecekler.
O’nunla alay edecek, üzerine tükürecek ve
O’nu kamçılayıp öldürecekler. Ne var ki
O, üç gün sonra da dirilecek.” (Markos 10:3334)
“İnsanoğlu’nun
çok acı çekmesi, İhtiyarlar, Başkâhinler
ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi
ve üçüncü gün dirilmesi gerektir.” (Luka
9:22)
“Musa,
çölde yılanı nasıl yukarı kaldırdıysa, İnsanoğlu’nun
da öylece yukarı kaldırılması gerekir. Öyle
ki, O’na iman eden herkes sonsuz yaşama
kavuşsun.” (Yuhanna 3:14,15)
C
Elçilerin Tanıklığı
İncil’in “Elçilerin İşleri” bölümü ile Elçilerin
diğer mektuplarını okuyan kişi, Elçilerin
tüm dünyada müjdeledikleri öğretilerin,
dünyanın günahı için çarmıha gerilen İsa
temeline oturtulduğunu görür. Aşağıda, bizlere
öğretmek amacıyla Kutsal Ruh’tan esinlenerek
yazmış olan Elçilerin sözlerinden bazı alıntılar
okuyacaksınız.
Petrus, Yahudilere şöyle dedi: “...Nasıralı
İsa, ...Tanrı’nın önceden belirlenmiş amacı
ve ön bilgisi uyarınca elinize teslim edilen
bu adamı, yasa tanımaz kişilerin eliyle
çarmıha çivileyip öldürdünüz.” (Elçilerin
İşleri 2:22,23)
Pavlus: “... Bilgece sözler söylüyoruz;
ama bu bilgelik, ne şimdiki çağın, ne de
bu çağın gelip geçici önderlerinin bilgeliğidir.
Biz, Tanrı’nın gizli saklı kalmış bilgeliğinden
söz ediyoruz. Tanrı’nın, zamanın başlangıcından
önce bizim yüceliğimiz için belirlediği
bu bilgeliği bu çağın önderlerinden hiçbiri
anlamadı. Anlasalardı, yüce Rabb’i çarmıha
germezlerdi.” (1.Korintliler 2:68)
Elçi Yuhanna: “Ama kendisi ışıkta olduğu
gibi biz de ışıkta yürürsek, birbirimizle
paylaşmamız olur...” (1. Yuhanna 1:7)
Ayrıca şu ayetleri okuyunuz: Elçilerin İşleri
2:36, Romalılara 6:5,6, 1.Korintliler 1:17,18,
22:24, 2.Korintliler 13:3,4, Galatyalılar
3:13, Filipililere 2:58, İbranîlere 12:2.
D Mesih’in Ölümüne
Rastlayan Olağanüstü Olaylar
Matta, İsa ruhunu teslim ettiğinde güneşin
karardığını, tapınak perdesinin yukardan
aşağıya ikiye yarıldığını, yeryüzünün sarsılıp
kabirlerin açıldığını bildirmektedir. (Bk.
Matta 27:5054)
Doğada meydana gelen şeyler insanı dehşete
düşürecek kadar olağanüstü idi. Öyle ki,
İsa’yı idam etmekle yükümlü Yüzbaşı ve yanındakiler
neye uğradıklarını şaşırmışlar, çarmıha
gerilene imanla, “Bu gerçekten Allah’ın
Oğlu. Çünkü bu benzeri olmayan olay, hiçbir
insanın ölümünde görülmemiştir” demişlerdi.
E
Mesih’in Dirilişi
Bu olağanüstü olay, Rab İsa’nın Ferisiler
ve din bilginlerine söylediği söze uygun
olarak gerçekleşti: “Bu tapınağı yıkın,
üçüncü gün kurayım.” Gerçekten de üçüncü
günün şafağında ayetlerin ayeti, en büyük
mucize gerçekleşti: Yüceliğin Rabb’i ölülerin
arasından dirildi. Bu inanılmaz olayı, bizzat
gök duyurdu. Şafaktan biraz önce büyük bir
sarsıntı oldu. Rabb’in meleği gökten inmiş,
kabrin kapısındaki iri kayayı yuvarlamıştı.
Görünüşü şimşek benzerliğindeydi. Pilatus’un
buyruğu gereği kabri gözetlemekle yükümlü
bekçiler, aslında Başkâhinlerin isteği üzerine
konulmuştu. Çünkü onlar, İsa’nın öğrencilerinin,
cesedini çalıp saklamaya, sonra da dirildiğini
duyurmaya niyetli olduklarını yayıyorlardı.
O şanlı sabah bir grup kadın, yanlarında
baharat olduğu halde, son görevlerini yerine
getirmek üzere İsa’nın cesedini yağlamak
için kabre geldiler. Kabre ilk ulaşan Mecdelli
Meryem ile Yakup’un annesi Meryem idi. Kabrin
ağzına konmuş olan kayayı yuvarlanmış, içerisini
ise boş bulunca dehşete kapıldılar. Daha
bunun şaşkınlığından kurtulamadan Rabb’in
meleği karşılarına çıktı. Onlara, “...Korkmayın’
dedi, ‘Çarmıha gerilmiş olan İsa’yı aradığınızı
biliyorum. O burada yok, söylemiş olduğu
gibi dirildi. Gelin, O’nun yattığı yeri
görün. Hemen O’nun öğrencilerine gidip şöyle
deyin: İsa ölümden dirildi...’” (Matta 28:17)
“Ansızın İsa onların karşısına çıktı, ‘Selâm
size!’ dedi. Onlar da yaklaşıp İsa’nın ayaklarına
sarıldılar, O’na tapınmaya başladılar. O
zaman İsa onlara, ‘Korkmayın!’ dedi. ‘Gidip
kardeşlerime haber verin, Celile’ye gitsinler.
Beni orada görecekler.’” (Matta 28:9,10)
İşte İncil’de tanrı esinlemesiyle yazılmış
olan diriliş olayı böyledir. Tanrı sözünü
kabul eden kişi bunu inkâr edemez. Bunu
inkâra kalkışan kişi ise Allah’ın, meleklerin
ve İsa’nın hep birlikte insanları aldatmak
için işbirliği yaptıklarını öne sürmüş olur.
F
Tarihin Tanıklığı
Mesih’in çarmıh üzerindeki ölümü gerek putperest,
gerekse Yahudi tarihçilerce desteklenmiştir.
1. Putperest Tacitos (M.S. 55):
Bu tarihçi eserlerinde, Mesih’in çarmıha
gerilmesi ve çektiği acılarla ilgili bölümlere
yer vermiştir.
2. Josephos: Çarmıha gerilmeden
birkaç yıl sonra doğan bu Yahudi tarihçi,
ulusunun tarihini anlattığı yirmi ciltlik
eserinde Mesih’in Pilatus’un buyruğu ile
çarmıha gerilmesinden ayrıntıyla söz eder.
3. Yunanlı Lucien (M.S. 100):
Önde gelen Yunan tarihçilerindendir. İsa’nın
ölümü ve Mesih İnanlıları üzerine eserler
yazdı. Epikürcülerin mezhebinden olduğu
için ne Mesih İmanlıları’nın imanlarını,
ne de her zaman Mesih uğrunda ölmeye hazır
olduklarını anlayabildi. Yazılarında, Mesih
İmanlıları’nın ruhun ölümsüzlüğüne olan
inançları ve göğe karşı özlemleriyle alay
edip onları, şu içinde bulunduğumuz anı
bırakıp ölüm sonrası işlerle ilgilenen aldatılmış
bir topluluk olarak kabul etti. Eserlerinde
Mesih hakkında geçen en dikkate değer cümle
şudur: “Mesih İmanlıları hâlâ, dünyaya yeni
bir din getirdiği için Filistin’de çarmıha
gerilen o büyük adama tapıyorlar.”
G
Vali Pilatus’un Tanıklığı
Bu zalim, Mesih’in çarmıha gerilmesi, defni
ve dirilişine ilişkin ayrıntılı bir raporu
Kayzer Tiberius’a gönderdi. Roma kayıtlarında
korunan bu rapor, Mesih İmanlısı bilgin
Tertullian’in Mesih İmanlıları için yaptığı
ünlü savunmasında dayandığı belgelerden
biridir.
Ğ
Çarmıh Simgesi
Bu, kimsenin inkâr edemeyeceği somut bir
kanıttır. Nasıl Yahudilerin altı köşeli
yıldızı, Müslümanların hilâli gibi her dinin
bir simgesi varsa, Çarmıh da Mesih İnancı’nın
en eski çağlarından beri bilindi. Eski Mesih
İmanlıları onu ölülerinin türbelerine, işkence
döneminde toplandıkları galerilere işlemişlerdir.
H
Tevatürün (Zincirleme Haber) Tanıklığı
Mesih İmanlıları’nın yaşantılarında, İsa’nın
çarmıh üzerindeki ölümünü anımsatan “Rabb’in
Sofrası” ibadeti, aradaki zaman farkına
rağmen İsa’nın çarmıha gerilerek öldüğüne
ilişkin canlı bir tanıktır.
Gerçekten de ele verildiği gece bizzat İsa’nın
gösterip “Kurtulmalık” ölümünü anmaları
için öğrencilerine yapmalarını emrettiği
bu ibadet çürütülmesi olanaksız güçlü bir
kanıttır. Elçiler bu ibadeti yerine getirmişler
ve baştan itibaren, Pavlus’un dediği gibi,
Kiliseye bırakmışlardır: “Size ilettiğimi
ben Rab’den öğrendim. Ele verildiği gece
Rab İsa, eline ekmek aldı, şükredip ekmeği
böldü ve şöyle dedi: ‘Bu sizin uğrunuza
feda edilen benim bedenimdir; beni anmak
için böyle yapın.’ Aynı şekilde, yemekten
sonra kâseyi alıp şöyle dedi: ‘Bu kâse,
benim kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır.
Bunu her içtiğinizde beni anmak için böyle
yapın...’” (1. Korintliler 11:2326)
İ Talmud’un Tanıklığı
Kalın kalın ciltler halinde derlenmiş olup
her araştırıcının inceleyebildiği Talmud,
bilindiği üzere, Yahudiler için kutsal bir
kitaptır. Bu kitabın 1943 Amsterdam baskısının
42. sayfasında şunları okuyoruz: “İsa Fısıh’tan
bir gün önce çarmıha gerildi. Kırk gün boyunca
öldürüleceği duyuruldu. Çünkü O bir sihirbazdı,
İsrail’i aldatıp saptırmayı amaçlamıştı.
Birinin kendisini savunmasını istedi. Kimse
çıkmayınca Fısıh akşamı çarmıha gerildi.
O’nu savunma cüretini kim gösterebilirdi?
O, bozguncunun biri değil miydi? Peygamberlerde
şöyle denilmiştir: ‘Böylesini dinlemeyeceksin,
gözün ona acımayacak, onu gizlemeyeceksin.
Fakat onu mutlaka öldüreceksin.’” (Tesniye
13:8,9)
Sonraki
Sayfa (Mesih Niçin Çarmıha Gerildi?)
|