Soru : Sorumu mazur görün tek istediğim
doğru dini bulmak... merak ettiğim bir
konu var şimdi her ne kadar şuan Hristiyan
olmasam da biliyoruz ki günah çıkarma
denen bir şey var peki bu nasıl bir şey
yani biraz adaletsiz değil mi? çünkü mesela
ben bir adamı öldürdüm günahı çıkardım
adamın ne suçu var? bu benim günahım değil
midir çıkıp gider mi günah böyle hemen?
Apolojist’in Cevabı:
Merhaba ,
İlk önce toplumumuzda günah çıkarmak
olarak bilinen Günahların İtirafı uygulamasının
ne olduğu ve Hristiyan mezheplerin bu
konudaki görüşlerine bakmak gerekir. Daha
önceden yazılmış sitemizdeki bir başka
makaleden alıntı yapmak isterim.
Günah Çıkartmak Nedir? Adlı makalemizde
şöyle demektedir:
Televizyonda gördüğümüz gibi günah çıkartma
bütün Hıristiyanların bir uygulaması mıdır?
Amacı nedir? İncil'e göre günahları bağışlamak
ancak Tanrı'nın işidir.
Günah çıkartmak: Hıristiyanlıktaki günahları
itiraf etmek ilkesinin Katolik Kilisesi
tarafından kurumsallaştırılması yani belli
bazı şekil şartlarına bağlanmış olmasını
ifade eder. Bu günah çıkartma müessesesi,
bazı farklılıklarına karşın, Ortodoks
ve Protestan mezheplerinde de yer alır.
Protestanlar buna : "Tövbe ve günahların
affı" derler. Günahları Tanrıya itiraf
etmek ve bağışlamayı Tanrıdan istemek
gerekir. Ancak kalbini kırdığımız ya da
üzdüğümüz biri varsa, bizi günaha düşüren
bu eylemimizi Tanrı'ya itiraf ederek af
dilemek yeterli olmaz. Bu kişiye de günahımızı
itiraf ederek bizi bağışlamasını istemeliyiz.
Ayrıca, bizi kıran ya da üzen biri varsa,
biz onu bağışlamadan Tanrı'nın huzuruna
çıkarak bağışlanmamızı isteyemeyiz. İncil
şöyle diyor: ".... günahlarımızı
bağışla, çünkü biz de bize karşı suç işleyenleri
bağışlıyoruz."
Siz günahlarınızı Tanrı'ya ya da bir
başka Hıristiyan'a Tanrı huzurunda itiraf
ederek pişmanlığınızı dile getirebilir
ve af dileyebilirsiniz. Sizden af dileyen
birine kendisini affettiğinizi söyleyebilirsiniz
ama asla birinin günahını çıkaramazsınız.
Protestan inanışına göre bunu ancak Tanrı
yapar. Hatta Katolik Pederler dahi günah
çıkartmadıklarını ancak kişiye günahlarının
Tanrı tarafından bağışlandığını bildirdiklerini
söylerler.1
Bu yazıdan da okuduğumuz gibi Kutsal
Kitap bize sadece Tanrı’nın günahları
bağışlama gücüne sahip olduğunu söyler.
Sadece Tanrı’nın kendisi günahları bağışlar!
Bu durumda sorunun ikinci kısmına gelirsek,
günah işledikten sonra birisinin cezasız
bir şekilde günahlarının affedilmesinin
adaletsiz bir düşünce olup olmadığını
soruyorsun.
Eğer bir kişinin günahları işleyip cezasının
ödenmeden bağışlandığını söyleseydik,
o zaman size hak verebilirdim. Ama Hristiyanlık
inancında durum böyle değildir. Kutsal
Kitap – her zaman hatırlattığım gibi-
bizlere günahın bir bedelinin olduğunu
öğretir. Bu bedel birçok kişinin düşündüğü
gibi hafif değildir aksine ölümdür!
Kutsal Kitap şöyle der:
Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın
yüceliğinden yoksun kaldı. 2
Kutsal Kitap eğer Tanrı’nın buyruklarından
birisini bir kere bile çiğnediğimizde
lanet altına girdiğimizi söyler:
Yasa'nın gereklerini yapmış olmaya güvenenlerin
hepsi lanet altındadır. Çünkü şöyle yazılmıştır:
"Yasa Kitabı'nda yazılı olan her
şeyi sürekli yerine getirmeyen herkes
lanetlidir." 3
"'Bu yasanın sözlerine uymayan ve
onları onaylamayana lanet olsun! "Bütün
halk, 'Amin! diyecek." 4
Çünkü Yasa'nın her dediğini yerine getirse
de tek konuda ondan sapan kişi bütün Yasa'ya
karşı suçlu olur. 5
O zaman bu nokta da şu çıkarımı yapabiliriz:
Günah işleyen kişi ölümü hak eder ve lanet
altına girer!
Bu noktada üzerinde durduğumuz kavramları
hatırlamakta fayda vardır. TDK'a göre
Adalet, Herkese kendine uygun düşeni,
kendi hakkı olanı vermektir.6 Biz biliyoruz
ki Tanrı adaletlidir, adildir. Bu nedenle
yukarıdaki ayetlere baktığımızda herkes
adaletli olan Tanrı’nın ne yapması gerekeceğini
görecektir. Ama Hristiyanlığa göre Tanrı
aynı zamanda sevgidir. İnsan anlayışını
aşan sevgisi nedeniyle yarattığı insanın
kurtulmasını ister. Bu Tanrı’nın iki sıfatı
uyum içerisinde olmalıdır. Yani ne adaleti
sevgisini çiğnemeli ne de sevgisi adaleti
ortadan kaldırmalıdır.
Tüm bu sebeplerden dolayı bu lanetin
ve günahın bedelinin karşılanması için
Tanrı kendi biricik Oğlunu göndermiştir.
O günahsız bir şekilde yaşamış, Yasa’nın
bütün isteklerini ve gerekliliklerini
yerine getirmiştir. Çarmıhta bizler için
ölerek bizlerin hak ettiği cezayı üstlenmiştir.
Bu eyleme bir nevi ilahi bir takas diyebiliriz.
Bizlerin ölmesi gereken yerde Mesih bizler
için ölmüştür bu sayede Tanrı önünde lanetli
ve günahkar olan bizler Mesih’in doğruluğunu
ve kusursuzluğunu üzerimize alabilelim
Böylece bir kişi İsa Mesih’e iman ettiğinde,
İsa Mesih’in saf doğruluğunu giyinir.
İsa Mesih, onun suçlarının bedelini ödemiştir.
Ünlü ilahiyatçı Dietrich Bonhoeffer’in
deyimi ile bu pahalı bir lütuftur. Tanrı,
günahlarımıza karşılık Oğlunun kefaret
bedeli ödemesini uygun görmüştür. Bu sayede
Tanrı adaletinden ödün vermeden, insanlığa
olan sevgisini göstermiştir.
Yine Kutsal Kitaba baktığımız da şöyle
der:
Tanrı Mesih'i, kanıyla günahları bağışlatan
ve imanla benimsenen kurban olarak sundu.
Böylece adaletini gösterdi. Çünkü sabredip
daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı.
Bunu, adil kalmak ve İsa'ya iman edeni
aklamak için şimdiki zamanda kendi adaletini
göstermek amacıyla yaptı. 7
Sonuç olarak, Hristiyanlık Tanrı’nın
hem adil hem de sevgi dolu, lütufkâr bir
Tanrı olduğunu öğretir. Tanrı kendisini
sadece böyle tanıtmakla kalmaz ama bunun
yanı sıra karakterine ve sıfatlarına uygun
davranır. Burada Müslüman arkadaşların
şu soruyu cevaplaması gerekir: Tanrı işlenen
günahların bedelini nasıl talep eder?
Günahların sevaplarla ya da yapılan işlerle
bağışlanması Tanrı’nın adaletine gölge
düşürmez mi?
Esen kalın,
Dipnot:
1. http://www.kutsalkitap.org/index.php/makaleler/kilise/552-gunah-cikartma-nedir
2. Romalılar 3:23
3.
4.Yasanın Tekrarı 27:26
5. Yakup 2:10
6. TDK, Adalet kavramı bknz:
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5153013536c948.91957314
7. Romalılar 3:25
Esenlikle,