Soru
Selam,
Ben elhamdülillah Müslümanım ve Kuran’ı
okudum, İncil’i de okudum, simdi Tevrat’ı
okuyorum ve bütün kitaplara ve peygamberlere
iman getirilmesi gerektiğini biliyorum
,bu yüzden hepsini okumaya çalışıyorum.
ama İncil’de de İsa’nın peygamber olduğunu
ve Tanrı’ya dua ettiğini okudum, merak
ediyorum siz hala İsa’ya nasıl Rab diyorsunuz?
ben Allah’a inanıyorum ISA ise onun elçisi
bu kadar. Cevaplarsanız sevinirim...
Apolojist'in Cevabı:
Merhaba,
Sorunuz gerçekten dikkate değer ve cevaplanması
gereken önemli bir sorudur. Zira ülkemizde
bu konu çok konuşulmakta ve aynı zamanda
yanlış anlaşılmaktadır.
Birçok kişi hatta maalesef Müslüman ilahiyatçılar
dahi Nasıralı İsa’nın insani doğasına
ilişkin davranışları ya da hareketleri
gösterip, bunların O’nun Allah olmadığına
en büyük delil olduğunu düşüyorlar. Şimdi
bu konuyu anlamak ve açıklamak için öncelikle,
Kutsal Kitabı ve Hristiyan ilahiyatını
bilmek ve Hristiyanların – ilk kiliseden
günümüze- bu konu da ne düşündüklerini
incelemek gerekir.
Kutsal Kitaba baktığımız da, Kutsal Kitap
bize öncelikle bir insanın Allah değil
ama Allah’ın insan bedeni giyindiğini
söyler. Yuhanna 1. bölüm bunu çok net
bir şekilde özetlemektedir.
Başlangıçta Söz vardı. Söz Allah’la birlikteydi
ve Söz Allah’tı… Söz, insan olup aramızda
yaşadı. O'nun yüceliğini Baba'dan gelen,
lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul'un
yüceliğini gördük. (Yuhanna 1:1,14)
O zaman öncelikle dikkat etmemiz gereken
nokta, Hristiyanların bir insanı ilahlaştırması
gibi bir durumun söz konusu olmadığı ama
Tanrı’nın insan bedeni alması söz konusu
olduğudur. Yani bunu da kısaca açıklamak
gerekirse, Allah nasıl Musa’ya çalı aracılığıyla
konuştuysa bu defa insan bedeni içerisinden
konuşmayı tercih etti.
Bu da bizi Hristiyanlığın İsa Mesih konusundaki
öğretisine getirir. Kutsal Kitaba göre
Nasıralı İsa’nın iki doğası vardır. Bunlar
İlahi doğası ve İnsan doğası. Dediğim
gibi İsa Mesih, doğmadan önce de vardır.
Kutsal Kitap bize Üçlü Birlikteki Oğul
kişisinin ezelden beri Baba ve Kutsal
Ruh ile var olduğunu söyler. İşte Oğul
Tanrı, beden almadan öncede, ezelden beri
vardır. Ve bundan yaklaşık iki bin yıl
önce bizlerin kurtuluşu için insan bedeni
almıştır. Böylelikle, kendi ilahi doğasına
yani Allahlığına, insani doğayı da eklemiştir.
Peki, o zaman bunu nereden anlıyoruz diye
sorabilirsiniz. O zaman Kutsal Kitaba
gidip bakmamız gerekir. Kutsal Kitap bize
beden alan Oğul’un (Mesih İsa’nın) ezeli
olduğunu ve yaratılmadığını ama aracılığı
ile her şeyin yaratıldığını söyler (Yuhanna
1:1; 8:58; 17:5; Mika 5:2, Koloseliler
1:17; Vahiy 1:8). Eğer Kutsal Kitaba bakarsanız
böyle bir doğaya sahip olan bir kişinin
bir insan ya da sade bir peygamber olmadığını
görebilirsiniz (Hatta Kuran’a dahi baksanız,
yaratılmamış tek varlığı Allah’ın kendisi
olduğu bilgisi ile karşılaşırsınız).
Bundan başka, İsa Mesih’in bazı konuşmaları
O’nun sadece bir insan olmaktan çok, Tanrı
olduğunu göstermektedir. Örneğin, Yuhanna
8:58’de alıntıladığı ”Ego Eimi” sözcüğü
Tevrat’ta Tanrı’nın (YHWH) yalnız kendisi
için kullandığı bir isimdir. Dahası Kutsal
Kitap’ta İsa Mesih’in günahları bağışladığı
ve kendisine tapınılmasına izin verdiği
ve bunları kabul etiğini görürüz ( Matta
9:5; 14:33; Markos 2:5; Yuhanna 20:28;
Luka 5:20 …). Şimdi sormam gerekir bu
şeyleri yapmaya kimin hakkı vardır? İsa
Mesih, Tanrı’ya ait olan sıfatları ve
özellikleri kendisine yormuştur ve böylece
kendisinin Tanrı olduğunu göstermiştir.
İşte bunlar İsa Mesih’in İlahi doğasını
gösterir. Ama konumuz bu kadar değildir.
Dediğim gibi Oğul, insan bedeninde doğmakla,
İnsan doğasını da almıştır. Bunu da onun
insansal davranışlarından ve ihtiyaçlarından
görebilmekteyiz. Örneğin, Susaması, yemek
yemesi, uyuması vb. İşte bunlar da O’nun
sonradan kendi doğasına eklediği İnsani
tabiatı gösterir.
Bu arada şunu da vurgulamak ve altını
çizmek gerekir. Üçlü Birlik adıyla bahsettiğimiz
öğretide Allah’ın bir olduğunu ama aynı
zamanda üç kişide kendini açıkladığını
görürüz (Bu Kuran’ın bahsettiği gibi bir
üçleme değildir. Üçlü Birlik, Baba, Oğul
ve Meryem’den oluşmaz. Ayrıca Üçlü Birlik,
üç farklı Allah’ı da öğretmez).
Oğul ve Baba ayrı Allah’lar değildir.
Oğul ve Baba bir Allah’tır ama farklı
kişilerdir. Bu nedenle de Baba’nın Oğulla
ya da Oğullun Baba ile konuşması olağandır.
Dua dediğimiz kavram da bir nevi Allah
ile konuşmaktır. Örneğin yukarıda da referans
verdiğim gibi Yuhanna 17:5’te İsa Mesih
şöyle der:
Baba, dünya var olmadan önce ben senin
yanındayken sahip olduğum yücelikle şimdi
beni yanında yücelt.
Dünya var olmadan önce Allah’la birlikte
olan kimdir. Bir insan mı?
İsa Mesih’in konuşmalarını ve davranışlarını
değerlendirirken bunları dikkate almalıyız.
Mesih’in iki doğası olduğunu bilmeli ve
çıkarımlarımızı bu doğrultuda yapmalıyız.
Esenlikle,